Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1325 E. 2020/655 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1325
KARAR NO : 2020/655
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile dava dışı borçlu … Ltd. Şti. Arasında 17/07/2014 tarihli 100.000,00 TL bedelli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi tesis edildiğini, akdedilen bu sözleşmede davalı borçlu …’nın müşterek ve müteselsil kefaleti bulunduğunu, iş bu sözleşmeye istinaden açılan Esnek Ticari Hesabı 31/12/2018 tarihinde kat edildiğini, hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesi talebinin havi ihtarname borçlunun müvekkili bankaya bildirdiği adresine gönderildiğini, ilerleyen aşamalardan davalı ve dava dışı borçlu taraflar ile yapılan görüşmelerle herhangi bir sonuç elde edilemediğini ve borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı dosya ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz şekilde icra takibine itiraz ettiğini, iş bu takip ile birlikte asıl alacak olan 7.152,10 TL’lik kısım ve işleyen temerrüt faizi ile birlikte talep edildiğini, davalı borçluların haksız ve mesnetsiz şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının 17/07/2014 tarihli 100.000,00 TL bedelli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde müşterek ve müteselsil kefil konumunda olduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun, müvekkilinin alacağını geciktirmeye yönelik kötü niyetli itirazının iptalini, …. İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı dosyası ile yapılan takibin devamını, davalı aleyhine takip konusu alacağın haksız ve kötü niyetli itirazları sebebiyle %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. Maddesine göre iptali talebidir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; alacaklısının … A.Ş., borçlusunun … olduğu, davalı aleyhine 7.152,10 TL asıl alacak, 466,95 TL takip öncesi işlemiş faiz, 23,32 TL BSMV ile 283,44 TL masraf olmak üzere toplam 7.925,81 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından takibe itiraz edildiği ve 1 yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır. Taraf delilleri toplanmış; Genel Kredi Sözleşmesi, hesap hareketleri, noter makbuzu, hesap kat ihtarı dosyamız arasına alınmıştır. Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, bunun miktarı icra takibinde talep edilen tutarın sözleşme ilişkisine uygun olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir … tarafından hazırlanan 17/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda “…Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu kredi lehtarı … Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmeyi davalı / kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında davacı bankanın davalı / kefil hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiğini, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin 100.000,00 TL olduğunu, asıl alacak tutarı 7.152,10 TL sinin kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefilin hem asıl kredi borçlusu şirketin ve hem de kendi temerrütleri ve bunun hukuki sonuçlarından sorumlu oldukları nazara alındığında, hesaplanan borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebileceğinin, takip tarihi itibariyle hesaplanan banka alacağının toplam 7.901,29 TL olduğunu, Mahkememizce raporun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 24,52 TL (7.925,81 – 7.901,29 = ) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren 7.152,10 TL asıl alacak tutarının tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %33 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğini…” mütaala edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı … Dış Ticaret Ltd. Şti. arasında 17/07/2014 tarihli ve 100.000,00-TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi akdedildiği, davalının bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı sabittir. Borcun ödenmediği iddiasıyla davacı tarafça … Noterliğinin 03/01/2019 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesinin gönderildiği, dosyada bulunan ihtarname ve tebligat mazbatalarından anlaşılmıştır. Davaya konu …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde takibin bu genel kredi sözleşmesine istinaden başlatıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davanın yargılamasında, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve dosyada bulunan sözleşme, ihtarname, deliller, banka defter ve kayıtları ile de örtüştüğünden mahkememizce de hadiseye ve hukuka uygun bulunmuş, rapor ve sözleşmenin incelenmesinden davalının kefilliğinin yasanın aradığı şartların tamamını kapsadığı, kaldı ki davalının şirket ortağı olması nedeni ile eş muvafakati alınması zorunluğunun da bulunmadığı, açıklanan nedenlerle 17/07/2020 tarihli bilirkişi raporunun hesap kısmının hükme esas alınabileceği kanaati oluşmuş ve davacının davalıdan bilirkişi raporunda belirtilen kadar alacaklı olduğu mahkememizce de sabit görülmüştür. Davalının icra müdürlüğü nezdinde yaptığı itirazları yönünden yapılan incelemede; kefilliğin tüm şartlarının mevcut olduğu, şirket hisselerinin devrinin, yapıldığı tarihte geçerli olan kefaleti kendiliğinden sona erdirmeyeceği ve kredi borcu da devam ettiği anlaşıldığından bu itirazlara mahkememizce değer atfedilmemiştir. Davacı yanca fazla talep edildiği anlaşılan takip öncesi işlemiş faiz ile bunun BSMV’ nin ise reddi cihetine gidilmiştir.
İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
A-Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin 7.152,10 TL asıl alacak, 443,57 TL takip öncesi işlemiş faiz, 22,18 TL BSMV , 283,44 TL masraf olmak üzere yekün 7.901,29 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 33 temerrüt faizi ile faizin %5 gider vergisi uygulanmak sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20 si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 539,73 TL karar ve ilam harcından, 135,36 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 404,37 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 135,36 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 179,76 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800 TL bilirkişi ücreti, 149,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 949,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 946,56 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin kabul red oranına göre 1.315,91 TL sinin davalıdan, 4,09 TL sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.10/12/2020

Katip …

Hakim …