Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1324 E. 2019/208 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1324 Esas
KARAR NO : 2019/208

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) dava dosyasının incelenmesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından 176.000,00Euro bedelli senede dayanılarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte gönderilen ödeme emrinin 06.12.2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacının böyle bir senetten haberi dahi olmadığını, davacının büyük hacimli ticari alanlarda sanayi tipi ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemleri satan, isteyen müşterilerine satış sonrası devreye alma ve bakım hizmetleri de veren dünya çapında bir firma olduğunu, düzenlemiş olduğu iddia edilen bu senede dayalı olarak borçlu olmadığını beyanla, öncelikle İİK madde 72/3 gereğince mahkemece takdir edilecek teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, sonrasında davanın kabulüne ve davacının borcu olmadığının tespitine ve davalının %20 kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5-A maddesinde; Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun “Dava şartı olarak Arabuluculuk” başlıklı maddesinde;
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Menfi tespit davalarının gerek taraflar arasındaki hukuki sonucun niteliği, gerek zorunlu arabuluculuk yasasının ve gerekse TTK’nun 5. maddesinde arabuluculuğa ilişkin yapılan düzenlemenin hedefi, şekil ve öz açısından bir arada düşünüldüğünde, ticari davalarda menfi tespit davalarının da zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü sonuç ve kanısına varılmıştır. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/1734 Es sayılı dosyasında “… TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile talep sonucuna değil dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, menfi tespit davalarının esas itibariyle bir miktar paranın ödemesine ilişkin olmaları da dikkate alındığında dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekir. Aksinin kabulü halinde hem kanun koyucunun amacına aykırı yorum yapılmış olacak hem de uygulamada büyük bir kargaşa yaşanacağından mahkemece taraflar arasındaki davanın zorunlu dava şartı arabuluculuk kapsamında kabul edilerek dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur.” denilmekle belirttiğimiz doğrultuda içtihat oluşturulmuştur. Aynı doğrultuda …Bölge adliye Mahkemesi… Hukuk Dairesi’nin… es sayılı dosyasında da “… ticari davalarda menfi tespit davalarının da zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü sonuç ve kanısına varılmıştır.” denilmekle aynı husus vurgulanmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin içtihatlarında da aynı görüşler vurgulanmıştır.
Bir miktar para alacağına ilişkin talepte, alacaklının dava açması halinde arabuluculuk dava şartı olduğuna göre, pasif konumundaki borçlunun da dava açması halinde aynı kural geçerlidir. Bir taraf için aranan koşulun, diğer taraf için aranmaması silahların eşitliği ilkesine de aykırı olacaktır. Bu nedenle, alacak davası olarak ileri sürülen “parayı vermeli” savı için aranan zorunlu arabuluculuk başvuru dava şartı, menfi tespit davası olarak ileri sürülen “parayı ödemek zorunda değilim” savı için de geçerlidir. Kanun metninin mefhumu muhalifinden de bu sonuç çıkmaktadır.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, dava menfi tespit (bir miktar para borcu olmadığı) davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu, arabuluculuk başvurusunun, davanın açıldığı tarihte sonuçlanmış ve anlaşmazlık tutanağının imzalanmış olması dava şartı olup, tedbir talebi esas dava açılmadan değişik iş dosyası ile talep edilebileceğinden ve esas davayla birlikte talep edilmesi halinde dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerektiğinden, davacının arabuluculuğa başvurduğu ancak davanın açıldığı tarihte sonuçlanmadığı ve anlaşmazlık tutanağının imzalanmadığı ve doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi gereğince davanın, dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2. maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulup sonuçlanmadan dava açılmış olması karşısında, davanın TTK’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, HMK’nun 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 44,40TL karar harcının peşin alınan 25.868,83TL harçtan mahsubu ile 25.824,43TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tensiben oy birliği ile karar verildi. 23/12/2019

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır