Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1320 E. 2021/343 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1320 Esas
KARAR NO : 2021/343

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili Banka ile davalı … arasında 30/04/2008 tarihinde 5.000.000-USD bedelli ve 02/06/2014 tarihinde 350.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davalı … … da Genel Kredi Sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını,… Genel Müdürlüğü’ne hitaben …A.Ş lehine 2.748.043,86-TL miktarlı …no’lu kesin ve süresiz teminat mektubu düzenleerek davalılara verildiğini, …A.Ş önce … Şirketi’ne devrolunduğunu akabinde …A.Ş’nin unvan değişikliği yaparak … olduğunu, … Müdürlüğünün 24/09/2019 tarihli …-755.02.09 [755.02.09)-E. 373279 sayılı yazısı ile davalı firmanın taahhüdünü yerine getirmediğinden bahisle teminat mektubunun Hazineye irat kaydedilmesi ile belirtilen iban adresine mektup bedelinin aktarılması bildirildiğini, … Bakanlığının tazmin talebi üzerine … no’lu mektup bedelinin 01/10/2019 tarihinde belirtilen hesaba aktarıldığını, riskin gerçekleşip muaccel olan borcun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edildiğini Beyoğlu … Noterliği’nin 22 Ekim 2019 tarih, … ve … yevmiye no’lu ihtarnamelerin borçlulara gönderildiğini ancak borcun yinede ödenmediğini, ardından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından borca ve diğer tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurulduğunu, dava şartı zorunlu arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu, 13/12/2019 tarihinde anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, davalı borçlunun itirazlarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, talep edilen temerrüt faizinin yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davalı borçlular tarafından faize ve BSMV’ye itiraz edildiğini, müşterek borçlu müteselsil kefil …’nun kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere borçun tamamından sorumlu olduğunu, kötü niyetle takibe itiraz edildiğini beyanla, davalı borçluların faize ve BSMV’ye ilişkin yapmış oldukları itirazının iptaline, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takibin, takip talebindeki şartlarla devamına, davalı itirazında haksız ve kötü niyetli olduğundan, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında; Banka tarafından verilen teminat mektubunun haksız ve hukuka aykırı bir şekilde paraya çevrilmesi nedeniyle müvekkillerinin davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını, 30.04.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinin, … Şirketi adına tescil ettirilen Bayrampaşa ilçesinde bulunan taşınmazın satın alınması için müvekkili …Gayrimenkul’ün o dönemki kredilibitesi yüksek olması sebebiyle imzalandığını ve sonrasında Bayrampaşa’daki gayrimenkul üzerine kredi sözleşmesi uyarınca ipotek tesis edildiğini, ancak bir süre sonra Bayrampaşa’daki gayrimenkulün değerlendirilme şartları tam olarak yerine getirilemediğinden kredi borcu ödenemediğini ve davacı banka tarafından dosyaya ibraz olunan kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipoteğin paraya çevrilme işlemi başlatıldığını, müvekkil tarafından Bayrampaşa’daki gayrimenkulün üçüncü kişiye satılmak suretiyle söz konusu icra dosyasının kapatıldığını, böylece 30.04.2008 tarihinde akdedilmiş bulunan kredi sözleşmesine istinaden çekilen kredi borcunun sıfırlandığını, 2008 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kullanılan herhangi bir kredi sebebiyle müvekkilerinin borcu bulunmadığını, gerek 2008 tarihinde gerekse 2014 tarihinde imzalanan genel kredi sözleşmelerinki kefalet hükümlerinin 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda belirtilen şekil şartlarını taşımadığından geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmelerinde kefilin sorumlu olacağı azami miktar, kefalet tarihi ve kefil ibaresinin kişinin kendi el yazısı ile yazılmadığı takdirde kefalet sözleşmelerinin geçersiz olacağı hüküm altına alındığını, davalı …’nun herhangi bir sorumluluğu doğmayacağını, icra takibine konu alacağın dayanağı olan teminat mektubu şarta bağlı olarak düzenlenip şart gerçekleşmediğinden davalıların sorumlu tutulamayacağını, temel ilişkide teminat mektubunun tazmin yükümlülüğünün doğması için teminatın gelir kaydedileceği hallerin açık bir şekilde ortaya konulması gerektiğini, İdare tarafından teminatın gelir kaydedileceği haller açık bir şekilde ortaya konulmamış olduğundan bankanın teminat mektubunun tazmin talebini geri çevirmesi gerekeceği izahtan vareste olduğunu, kültür yatırım ve girişimlerine kamu taşınmazın kullandırılmasına ilişkin başvuruda istenilecek belgeler ve uyulması gereken yükümlülükler (km 2008/1) uyarınca … ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nün muhatabının …Sarayı Yönetim ve Ticaret Anonim Şirketi olduğunu,5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimleri Teşvik Kanunu kapsamında çıkartılan Kültür Yatırım ve Girişimlerine Kamu Taşınmazı Kullandırılması Şartnamesi KM 2008/1 uyarınca İstanbul İli, Şişli İlçesi, … Köyü, … pafta, …ada, … parselde bulunan taşınmazın 49 yıl süreyle irtifak hakkı kurulması şartı ile kültür yatırımı amaçlı olarak yerli ve yabancı girişimcilere kullandırılacağının duyurulması üzerine Müvekkili …şirketinin de işbu projeye talip olup başvuruları yaptığını, tebliğin Ön izin ve Kullandırma Dönemlerinde Uyulması Gereken Yükümlülükler başlığı altında düzenlenen hükümler uyarınca; yerli girişimcinin Bakanlıkça gerekli görüldüğü hallerde Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre münhasıran kültür amaçlı bir şirket kuracağı ve bütün yükümlülüklerin bu şirkete ait olacağının belirtildiğini, bu hüküm dolayısıyla 17.09.2008 tarihinde …Yönetim ve Ticaret Anonim Şirketinin kurulduğunu, … Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü ile bütün anlaşmaların bu şirket tarafından yapıldığını, bütün projeyi yine bu şirketin yürüttüğünü, keza …şirketi tarafından hukuka aykırı işlemlerin iptali için İdare Mahkemesin’de dava açılıp halen derdest olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin söz konusu proje kapsamında herhangi bir dahlinin kalmadığını, KM 2008/1 şartnamesi uyarınca müvekkili …şirketi tarafından … Bakanlığı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’ne başvuru sırasında geçici teminat mektubu verildiğini, Bakanlık tarafından teklifler değerlendirilip müvekkili şirketin teklifi uygun bulunarak kendisinden münhasıran kültür amaçlı bir şirket kurulması talep edildiğini 17.09.2008 tarihi itibariyle bu şirket kurulduğunu, bundan sonraki aşamaların bu şirket vasıtasıyla takip edildiğini, Bakanlık tarafından … hükümleri gereğince … şirketinden kesin teminat mektubunun talep edilerek, müvekkili şirketin vermiş olduğu geçici teminat mektubunun da kendisine iade edilmesi gerektiğini, Müvekkili şirket yönünden teminat mektubunun tazmin riskinin, … şartnamesi uyarınca kesin teminat mektubunun 17.09.2008 tarihinde … Kongre şirketinin kurulması ve bu şirket tarafından teslim edilmiş olması gerekliliği ile 17.09.2008 tarihinde doğduğunu, geçici teminat mektubunun tazmin riski 17.09.2018 tarihi itibariyle sona ermiş ve teminat mektubu zamanaşımına uğradığını, bu hususun Banka’ya gönderilen 26.09.2019 tarihli elektronik postada izah edilmesine rağmen Banka tarafından gerekli savunmalar yapılmayarak müvekkillerinin zarara uğramasına neden olduğunu, kendi kusuru nedeniyle teminat mektubunun haksız yere tazmin edilmesine neden olan Bankanın davalılara rücu edemeyeceğini, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, davacının haksız ve hukuka aykırı olarak teminat mektubunu paraya çevirmiş olması sebebiyle %20 kötüniyet tazminatının müvekkilinin uğradığı itibar kaybı sebebiyle ödemesi gerektiğini beyanla, dava konusu kredi sözleşmelerinin 18.06.2008 tarih ve… mektup numaralı 2.748.043,86 TL’lik teminat mektubunun veriliş amacını içermemesinden dolayı davanın reddine, geçerli bir kefillik ilişkisi bulunmadığından müvekkili … yönünden davanın reddine, davacı bankanın teminat mektubunu hukuka aykırı olarak paraya çevirmiş olmasından ve müvekkillerini ticari itibar kaybına uğratmasından ötürü davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı dosyamız arasına alınmış, incelenmiştir.
İcra dosya örneği ve davacı tarafça sunulan kredi sözleşmesi ile hesap özetleri dosyamız arasına alınmış, incelenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında verilen teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedenine dayalı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı şirketin asıl borçlu, diğer davalının ise müteselsil kefil olduğu görülmüştür.
Sunulan belgelerin incelenmesinden, davacının 18/06/2008 tarihli kesin ve süresiz teminat mektubunun idare lehine davalının sorumluluğuna karşılık verildiği, idarenin 30/09/2019 tarihinde davalı yüklenicinin sorumluluğunu yerine getirmediğinden bahisle tazmin talebinde bulunulduğu, davacı banka tarafından 01/10/2019 tarihinde 2.748.043,86 TL’yi idareye ödediği, davalı şirketin 1008 yılında yapılan genel kredi sözleşmesinde asıl borçlu, davalı …’in ise 818 sayılı yasaya göre kefil olduğu görülmüştür.
Tazmin edilen teminat mektubunun, …Yönetim ve Ticaret Anonim Şirketinin (ihale sonrası yeni kurulan şirket) işletmesi için ihale edilen İstanbul Şişli Ayazağa Mah. …ada … parsel sayılı taşınmazın ihalesi için verildiği, sözleşmeye aykırılık gerekçesiyle tazmin edildiği ve davacı bankanın bir kusurunun bulunmadığı görülmüştür.
…Yönetim ve Ticaret Anonim Şirketinin idare aleyhine açtığı ve İdare Mahkemesinde devam eden davada dosyamız davalılarının taraf olmadığı, o dosyada idare aleyhine karar çıkması halinde davalıların zararlarını idareden tazmin edeceği, dolayısıyla beklenilmesine gerek olmadığı anlaşılmış, bekletici mesele yapılmamıştır.
İcra dosyasının incelenmesinde, .747.428,17 TL asıl lacak, 45.408,88 TL işlemiş faiz, 2.270,44 TL BSMV ve 633,71 TL ihtarname masrafı olamak üzere toplam 2.795.741,20TL üzerinden takip yapıldığı ve asıl alacağa yıllık%40 oranında faiz talep edildiği görülmüştür.
Dosyamız bilirkişiye verilmiş, alınan rapora göre ihtarın 23/10/2019 tarihinde davalılara tebliğ edilere verilen süre sonunda 25/10/2019 tarihinde temerrüdün oluştuğu, akdi faiz oranının yıllık %17, temerrüt faiz oranının ise yılık %40 olması gerektiği, talep edilen miktardan daha fazla alacak hesaplandığı, kefaletin 5.000.000USD olduğu ve teminat mektubunun 2008 tarihli sözleşme kapsamında verildiği, davacının alacak talebinin haklı olduğu görümüştür.
Taraflar arasında 2008 yılında yapılan genel kredi sözleşmesi ve kefaletin o dönemde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’na göre yapıldığı, elle yazılmasa da müteselsil kefalet olduğunun açıkça belirtildiği, diğer hususların elle yazıldığı, 818 sayılı yasanın 484. Maddesine göre geçerli bir müteselsil kefalet olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili cevabında, 2014 yılında yeni bir kredi sözleşmesi yapılıp ipotek tesis edildiğini ve ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip yapıldığını, taşınmazın satılarak borcun ödendiğini ileri sürmüş ise de, ipoteğin temin ettiği borcun 2014 yılındaki sözleşme ve borca ilişkin olduğu, davamıza konu teminat mektubu ve sözleşmenin ise rehinle temin edilmemiş olduğu, bu savunmanın yersiz olduğu anlaşılmıştır.
Davacı bankanın ödemesinin usule uygun olduğu, idare tarafından tazmin talebinde bulunulurken gerekçe gösterildiği ve tazmin şartının yeklen oluştuğu, bankanın bunun dışında bir araştırma yükümlülüğünün olmadığı anlaşılmış, davalıların şartın gerçekleşmediğine ilişkin savunmasına itibar edilmemiştir.
Teminat mektubunun kesin ve süresiz olduğu, bu durumda 10 yıllık bir zaman aşımı süresi olduğu kabul edilse bile, riskin 10 yıllık sürede gerçekleşmesinin yeterli olduğu, riskin zaman aşımı süresi içerisinde gerçekleşmiş olması halinde tazmin talebinin gecikmesinin hak kaybına sebep olmayacağı, somut olayda teminat mektubu veriliş tarihi ile tazmin talep tarihi arasında 10 yıllık süre geçmiş ise de, riskin 10 yıllık süre içerisinde gerçekleştiği ve zaman aşımının geçmediği anlaşılmış, davalının zaman aşımı defi kabul edilmemiştir.
Bu çerçevede yapılan incelemede, geçerli bir genel kredi sözleşmesi ve müteselsil kefalete binaen verilen teminat mektubunun idarece tazmin edilmesi nedeniyle davacının ödediğini davalı borçlulardan isteme hakkının olduğu, bilirkişi raporu ve ödeme belgelerinden anlaşıldığı üzere talep edilenden daha fazla alacak hakkının bulunduğu, davanın haklı olup kabulüne karar vermek gerektiği vicdani kanat hasıl olmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazlarının iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan takdiren %20 üzerinden hesaplanan 559.148,24TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 190.977,08 TL harçtan peşin alınan 33.765,57 TL’nin mahsubu ile bakiye 157.211,51 harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye ödenmesine,
4-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın açılmasına sebebiyet verilen davalılardan müteselsilen alınarak hazineye ödenmesine,
5-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 114.148,34 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 7.249,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit oranda verilmesine,
7-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.095,90 TL yargılama giderinin ve davacı tarafça peşin ödenen 33.765,57 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
14/04/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır