Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1318 E. 2021/334 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1318 Esas
KARAR NO : 2021/334
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 18/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka tarafından kredi borçlusu … dış tic ltd. Şti. Lehine ve davalı …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefaletiyle genel kredi sözleşmelerine istinaden açılan ve kullandırılan kredi hesabı 08/01/2019 tarihinde kat edildiğini, borçlulara gönderilen hesap kat ihtarnamesine rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyasından borçlular aleyhine icra takibine geçildiğini, davalı borçlular borcun tamamına itiraz ettiğinden taraflarınca arabulucuya başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını belirterek borçluların haksız olarak yapmış olduğu icra takibine itiraz etmiş olmaları nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetlerine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili 23/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalıya ait olduğu belirtilen tüm genel kredi sözleşmelerinin eksiksiz olarak sunulmadığını, sunulan tabloların dayanaksız olduğunu, şirkete kullandırılan kredilerin kredi garanti fonu teminatlı olduğunu, davacı yanın bunu açıkça kabul ettiğini, işbu sözleşme kefalet koşullarını taşımadığını, borç doğum tarihleri ile kefalet başlangıç tarihleri arasında uyumsuzlukların söz konusu olduğunu, bu hususunun kefalet sözleşmesini geçersiz kıldığını, davalı müvekkile kat ihtarının yapılmadığını, takip öncesi gönderilmesi gereken hesap kat ihtarının tebliğ edilmediğini, davalı … Yazıca açsından kefilin sorumluluğunun kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sınırlı olduğunu, bu sorumluluğunun belirlenmesi için önce borçlunun sorumlu olduğu miktarın ve kefilin temerrüde düşürülüp düşürülmediğinin saptanması gerektiğini, hesabın kat edilip bu hususun usulüne uygun şekilde borçluya bildirilmesinden sonra muacceliyet iddiasının ileri sürülebileceği ve temerrüt faizi işlemeye başlayacağını, somut olayda banka yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bir diğer husus ise uyuşmazlığa konu çerçeve sözleşmesinin davalılar aleyhine olan hükümlerinin hiç yazılmamış sayılması gerektiğini, TBK’nın 25. Maddesine göre genel işlem koşullarına dürüstlük kuralına aykırı olarak karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümlerin konulamayacağını, müvekkile bu hükümlerin okutulmadığını, hiçbir bilgi verilmediğini, bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlanmadığını, bankanın söz konusu çerçeve sözleşmesini diğer tüm müşterilerine sunduğu, kendisinin tek başına bu metinleri hazırladığını, sözleşmede yer alan faiz oranının bankaya aşırı fayda sağlayacak şekilde fahiş olarak belirlenerek art niyetli bir şeklide düzenlendiğini, davacı yanın iddia ettiği faiz oranını hükümsüz sayılması gerektiğini, davacının alacak iddiasını kabul etmediğini belirterek fazlaya ilişkin ve karşı tarafın süreceği delillere ilişkin delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla davacının iddia ettiği kadar alacağının olmaması nedeniyle haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretini karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 06/07/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu … Dış Tic. LTd. Şti. arasında 13/06/2017 ve 10/05/2018 tarihlerine olmak üzere akdedilen 2 ayrı Genel Kredi sözleşmesi kapsamında ticari kredi kullandırılmasının söz konusu olduğunu, ilgili sözleşmelerde kefil sıfatı ile davalı … ve dava dışı … San. Ve Tic. LTd. Şti’nin imzalarının bulunduğunu, davalı …’nın hem dava dışı kredi borçlusu … Ltd. Şti. Hem de dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin yetkilisi olduğunu , kredi borçlarının ödenmemesi üzerine …. Noterliğinin 19/01/2019 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … İcra müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosya ile borçlular hakkında ilamsız icra takibinin başlatıldığını, borçlulara gönderilen ödeme emirlerinin şirketlere 02/02/2019 tarihinde …’ya 21/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği şirketler yönünden takibin kesinleştiğini, … tarafından icra dosyasına itirazda bulunulduğunu, başlatılan arabuluculuk süresinin sonuçsuz kaldığını, huzurdaki davanın yetkili mahkemede açıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin Genel Kredi Sözleşmesi olduğunu, davalılara ticari kredi kullandırılmasının söz konusu olduğunu, ticari nitelikteki Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklanan davaların ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, ayrıca akdedilen sözleşmesinin genel kredi sözleşmesi olduğunu, davalılara ticari kredi kullandırılmasının söz konusu olduğunu, ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan davaların ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, ayrıca akdedilen sözleşmenin 6.2 maddesinde yetili mahkemeler olarak İstanbul Adliyesinin olduğunu, davalıya usulüne uygun olarak kat ihtarnamesi gönderildiğini ve temerrüde düşürüldüğünü, ihtarnamenin tarafların imzalamış oldukları 10/05/2018 tarihli son kredi sözleşmesindeki adrese gönderildiğini, davalı taraf her ne kadar cevap dilekçesinde kullandırılan kredinin KGF teminatlı kredi olduğunu belirtmişse de davanın hiçbir aşamasında taraflarınca kullandırılan kredinin KGF teminatlı olduğuna ilişkin bir beyanlarının olmadığını belirterek borçluların haksız olarak takibe itiraz etmiş olmaları nedeniyle yasa gereği %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-…. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas Sayılı dosyası aslı,
-Bankacı … …’nin 11/12/2020 tarihli bilirkişi kök raporu ile 22/03/2021 tarihli ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; Alacaklısının … A.Ş. olduğu, borçlusunun … olduğu, takip konusu alacak miktarının 238.964,74TL takibin ilamsız icra yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmiş olduğu, borçlunun 27/02/2019 tarihinde İcra Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesini sunmuş olduğu ve takibin İİK m.66 gereğince durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişi incelemesine gönderilmiş, bankacı bilirkişi… …’nin 11/12/2020 tarihli bilirkişi kök raporu ile 22/03/2021 tarihli ek raporu
nda özetle;”…davacı Banka ile dava dışı … Ltd. Şti. Arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalıya iskonto kredisi kullandırılmış olup davalı … kefil olmuştur. Banka kayıtlarında 95.000,00TL tutarlı çek için bir rotatif kredi açılmış olup hesap hareketlerinden 02/01/2019 tarihinde 34.841,00TL tahsilat yapıldığı, takip tarihi itibari ile alacak karşılıksız çekin bakiye tutarı olan 60.159,00TL ile iskonto işlemine tabi tutulan ve vadesi henüz gelmemiş 09/03/2019 vadeli 33.535,00TL tutarlı çekden oluştuğu, bu çekin 11/03/2019 tarihinde tahsil edildiği, davacının davalıdan tarkip tarihi itibariyle tahsil edilmemiş 33.535,00TL tutarlı çek tutarı dahil borç toplamı, sözleşme hükümlerine göre yapılan hesaplama çerçevesinde 98.186,81TL olduğu…” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve takibin kısmen devamı yönünde karar verilmiş, ayrıca davacı tarafça, davalının itirazının iptali ile takibin devamı yanı sıra davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinden bahisle takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep edildiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN 98.186,81TL yönünden İPTALİNE, takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-) Asıl alacağın %20 si olan 19.637,36TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında İcra Müdürlüğünce değerlendirilmesine,
4-) Alınması gerekli 6.707,14TL harçtan peşin alınan 2.886,11TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.821,03TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-)Davacı tarafın yatırmış olduğu 2.886,11TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 800,00TL bilirkişi ücreti, 132,00TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 932,00TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 382,12TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin kabul red oranına göre 778,80TL’sinin davacıdan, 542,20TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-)Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 13.277,75TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 17.323,90TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-)6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır