Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1303 E. 2022/855 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1303 Esas
KARAR NO : 2022/855
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından borçları sebebiyle borçlular aleyhine … İcra Müdürlüğünce 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, borçluların 09/11/2018 tarihinde icra takibine itirazda bulunduğunu, davalıların icra takip dosyasına sundukları faturalardan kalan bakiyeden dolayı borçlu bulunduğunu, davalıların itirazlarında söz konusu fatura bedellerini ödediklerini beyanla itiraz ettiklerini, faturalarla ilgili herhangi bir açıklama getirmediklerini ve ödeme belgesi de sunmadıklarını belirterek, borçlular tarafından … İcra Müdürlüğü 2018/… esas sayılı dosyasına yapılan 09/11/2018 tarihli borca ve faize itirazın iptali ile takibin devamına, borçlular tarafından haksız ve dayanaksız olarak yapılmış bulunan itiraz sebebiyle takip bedelinin %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak taraflar arasında yapılan 27/06/2015 tarihli sözleşmenin 9. maddesine göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini istemiş, esasa ilişkin olarak davacı şirketin müvekkiler aleyhine başlatmış olduğu icra takibi kötü niyetli ve tamamen soyut iddiaları içermekte olduğunu, açılan itirazın ipatli davasınn ise hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, 20/06/2015 tarihinde davalıların ve davacı şirketin işveren sıfatıyla … İnş. San. Taah. Ltd. Şti’nin alt yüklenici olarak anıldığı yapım işi alt yüklenici sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmede belirlenen bedelin alacağın devri ilişkisi içerisinde dava dışı şirkete ödeme yapıldığını, yapılan ödemelerin davacı şirketin rızası dahilinde olduğunu, davacı şirketin müvekkiller aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, esasa ilişkin olarak davanın reddi ile kötü niyetli icra takibi başlatan davacı şirket aleyhine %40′ dan az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, cevap dilekçesinde ileri sürülen 20/06/2015 tarihli sözleşmenin dava ile ilgisi olmadığını, kendilerinin 19/04/2015 tarihli sözleşmeye dayandıklarını, bu sözleşmede tarafların adresinin … ili olup faturaların da … adresine teslim edildiğini, bu nedenle … mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerektiğini, cevap dilekçesinde sözü edilen … şirketi ile bir ilgilerinin olmadığını, bu şirkete borçlarının da bulunmadığını, cevap dilekçesine ekli Ek-2’nin müvekkil şirket yetkililerince imzalanmadığını, bu konuda imza incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davalılar tarafından dosyaya sunulan tüm dekont ve ödeme belgelerinin incelenmesi sonucunda görüleceği üzere müvekkile yapılan faturalara dayalı ödemeler düşüldükten sonra tam olarak bakiye kalan ana para borç tutarının 648.461,00 TL olduğunu, müvekkile ödenen dekontlar dışında dosyaya ibraz edilen diğer dekont ve ödeme belgelerine dair müvekkilin bir kabulü veya talimatı bulunmadığını, müvekkilin haberi ve talimatı olmadan üçüncü kişi ve firmalara yapılan ödemelerin müvekkili bağlamayacağını ve tacir sıfatı taşıyan kişilerce iddia edilecek hususlardan ve dayanılacak delillerden olmadığını, sunulan sair dekontların müvekkil ile ilgisi olmayan davalıların borçtan kurtulmaya yönelik iddialarında kullanılmak üzere dosyaya ibraz edildiğini, cevap dilekçesinde aleyhe olan hususları kabul etmediklerini beyanla davanın kabülüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ikinci cevap dilekçesinde; davacı şirket ile davalılar arasında yapılan 20/06/2015 tarihli yapım işi yüklenici sözleşmesi uyarınca ihtilafların hali başlığı altında yer alan madddeye göre tarafalar arasında çıkacak ihtilaflarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılınıdığını, söz konusu ihtilafın çözülmesinde mahkemenin yetkisiz olduğunu beyanla yetki itirazını tekrarlamıştır.
Davanın ilk açıldığı … Asliye Hukuk mahkemesinin 2018/… esas 2019/… karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gelmiş ve yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Tarafların sunduğu bilgi belgeler, sözleşmeler dosyamız arasına alınmış incelenmiştir.
Mahkememizce karar alınan 14. Bölge müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmış incelenmiştir.
İcra dosya aslı incelenmiş incelenmesinde 648.461,00 TL asıl alacak, 165.171,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 813.632,01 TL alacak üzerinden takip yapıldığı, takip dayanağının biri 2014, altı tanesi 2015 yılına ait faturalar olduğu davalı tarafın süresinde borcuna ve faize itiraz ettiği ve takibin durduğu bu nedenle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan ilk bilirkişi raporunda; davacı tarafın imzasını inkar ettiği 11/01/2016 tarihli belge kabul edildiği takdirde davacının davalıya 51.,727,52 TL borçlu olduğu, bu belge kabul edilmediği takdirde ise davcının 475.962,48 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan ek raporda ise; ” Toplam Hakediş Tutarından (1.461.762,48 TL) her iki tarafça kabul edilen 813.300,00 TL ödeme ve Davalı … ve … Adi Ortaklığı tarafından dosyaya sunulan ödeme dekontları 172.500,00 TL, 11.09.2020 tarihinde dosyaya sunulan 372.500,00 TL ve SGK ödemesi olan 6.423,32 TL düşüldüğünde Davacı … . San. Tic. Ltd. ŞİRKETİ’ nin Davalı … ve … Adi Ortaklığından 97.039,16 TL alacaklı olduğu, buna ilişkin hesaplanan faizin 25.060,36TL olduğu, 527.690,00 TL’lik ödeme yapıldığını gösteren yazıya istinaden dosyaya sunulan dekontların 401.500,00 TL olduğu, mükerrer olan 29.000,00 TL’lik ödemenin bu tutardan düşüldüğünde tutarın 372.500,00 TL olduğu, 29.000,00 TL’lik kısmının Davacı tarafından cari hesap bakiyesinden düşülmüş olduğu, kalan 527.690-372.500 -126.190,00 TL tutar için dosya kapsamında herhangi bir belgeye rastlanmadığı, Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü tarafından Yüklenici … ve … Adi Ortaklığı adına SGK kesintisi yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise hangi tutarda olduğunun dosya kapsamındanı tespit edilemediği, Davalı … ve … Adi Ortaklığı ile Karayolları … Bölge Müdürlüğü arasındaki hakedişlerden kaynaklanan tevkifatlı kdv, damga vergisinin alt yüklenici … İNŞAAT’dan talep edilmesinin sözleşme şartlarına uygun olmayacağı,” bildirilmiştir.
Davalı tarafın talebi üzerine … inşaat şirketine ihbar yapılmış ve verilen cevapta, davacı şirket ile kendileri arasında alt yüklenicilik sözleşmesi yapıldığını, ancak davacının kendilerine ödeme yapmaması üzerine davacı adına davalıların 195.000,00 TL’ yi kendilerine ödediğini, bu iş ilgili herhangi bir alacaklarının kalmadığını bildirdiği görülmüş ve tarafların imzasının bulunduğu alt yüklenicilik sözleşmesinin örneğini sunmuştur.
Davalı tarafın dayandığı 11/01/2016 tarihli belgedeki imzanın inkar edilmesi üzerine mahkememizce alınan raporda imzanın davacı tarafa ait olduğu yönünde rapor bildirilmiştir.
Mahkememizce adli tıp kurumunda alınan rapor ve bilirkişi tarafından sunulmuş olan raporlar nazara alındığında yeni bir rapor alınması talebi mahkememizce red edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davacı ile davalı arasında yapılan alt yüklenicilik sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı tarafın dayandığı 11/01/2016 tarihli belgede davacı tarafa bir kısım ödemeler yapıldığı veya davacı yerine başka yerlere ödeme yapıldığına dair kayıtlar olduğu ve bunun toplam miktarının 527.690,00 TL olduğu görülmüştür.
Davacı tarafın inkar ettiği 11/01/2016 tarihli belgedeki imza ile ilgili inceleme yapılmış ve imzanın davacı şirket yetkilisi … ‘ ye ait olduğu adli tıp kurumu tarafından bildirilmiştir.
İhbar olunan … inşaat sanayi taahhüt limited şirketinin verilen cevabından davacı adına davalının 195.000,00 TL ödeme yaptığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan mali müşavir raporuna göre inkar edilen 11/01/2016 tarihli belgedeki miktar kabul edildiği takdirde davacının davalıya borçlu olacağı, aksi halde bir miktar alacaklı olacağı bildirilmiştir.
Davacı tarafın yeniden imza incelemesi talebi mahkememizce kabul edilerek 09/06/2022 tarihli ara karar ile davacı tarafın bilirkişi ücretini yatarıması için 2 haftalık kesin süre verilerek tebliğ yapılmış ancak davacı taraf ücret yatırmamıştır. Davacı tarafın adli yardım talebide mahkememizce kabul edilmeyip red edilmiştir.
Davacı tarafın yeni bir rapor alınması yönündeki ara karar gerekiğini yerine getrimeyip, mahkememizce alanan adli tıp raporuna itibar edilmiş ve davalının dayandığı 11/01/2016 tarihli belgede belirtildiği gibi davalının davacıya ödemelerini yaptığı, davacı adına SGK adına ödemelerini yapmış olduğu, bakiye herhangi bir borcun bulunmadığı, bu nedenle davanın sübuta ermeyip reddi gerektiği, vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki şekildeki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının sübuta ermeyen davasının REDDİNE,
2-Davacının kötü niyeti sabit görülmediğinden tazminata yer olmadığına,
3-Adli tıp kurumu fatura bedeli olan 1.295,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Alınması gerekli red harcı 80,70 TL olup, yatırılan peşin harçtan mahsubu ile artan kısmın kararın kesinleşmesi ve istek halinde davacıya iadesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT gereince hesaplanan 89.330,71 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit oranda verilmesine,
7-Davalı tarafça yargılama gideri olarak harcanan 1.000,00 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana verilmesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır