Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1294 E. 2020/305 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1294
KARAR NO : 2020/305

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 10/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasında 03/12/2010 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede müvekkili …’nin muhatap, davalı/borçlu ise temlik sıfatı ile yer aldığını, muhatap müvekkilinin, tasfiye halindeki … A.Ş.’nin 144638 numaralı kar ve zarar katılım akdi, cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan 16.275,00 USD’yi ve 0,00 euro’yu bütün hakları ile birlikte temlik alana temlik ettiğini, temlik alan davalı/borçlu, muhatabın kendisine temlik edilen tutarı muhataba sözleşmede belirtilen tarih ve koşullarda ödemeyi kabul ettiğini, davalı tarafın ilk başlarda ilgili sözleşme şartlarına uyarak belirtilen tarihlerde taksitleri düzenli olarak ödediğini ancak takibe konu 11.175-USD ‘lik kısmı ödemediğini, davalı/borçlu, müvekkilin alacağına kavuşmasını engellemek maksadıyla, alacaklarını temlik ettiğini, belirterek ihtiyati tedbir talebinin teminatsız olmak üzere kabulünü, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlunun haksız itirazlarının iptali ile vekalet ücretini, asıl alacağa takip tarihi itibariyle faiz işletilmesini, davalı aleyhine icra takibinin sonuçlanmasını geciktirme amacı taşıyan haksız ve kötüniyetli itirazı sebebiyle %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama masraf ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, yetki itirazında bulunduğunu, davanın sözleşmeye aykırı olarak, yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya konu sözleşmenin, alacağın temliki sözleşmesi değil borcun nakli sözleşmesi olduğunu, borcun nakli sözleşmelerinde, borcu devralanın, borcu devredenin ileri sürme hakkına sahip olduğunu, borcu devreden şirketin tasfiye halinde olduğunu ve bu haliyle takip başlatılmasının imkansız olduğunu ve davalı şirket adına da takip başlatılmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın usulden reddini, bu olmadığı takdirde esastan reddini, haksız ve kötüniyetli icra takibi başlatılmış olması sebebiyle davacının takip dosyasındaki asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masraflarının davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalısının borçlu olduğu, dava değerlerinin aynı olduğu, davalı vekili tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK’da düzenleme konusu yapılmış hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Sigorta Sözleşmesi’nden kaynaklanmakta olup, TTK’nun 4/c maddesinde düzenlenmiş olan mutlak ticari davalardandır.
Dava; temlik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Ticaret Mahkemelerinin görev alanı 6102 sayılı TTK’nın 4. Ve 5. Maddelerinde düzenlenmiştir.
Eldeki davada ise davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki…A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Davacı tacir olmadığı gibi eldeki davada Ticaret Kanunununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Uyuşmazlık temlik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183. vd. maddeleri uygulanacağından dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımadığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerekmektedir.
Yine aynı konuda uyuşmazlığa ilişkin olarak 21.03.2019 tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2630 Esas-2019/328 Karar sayılı ilamında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar verilmiştir.
6335 Sayılı Kanunun 2.maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/4 maddesinde; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınacağından HMK’nın 114/c ve 138 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden REDDİNE,
HMK.20/1 maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren (süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren) 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmaya görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi taktirde HMK.20/1. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına
Gider avansının kullanılmayan bölümünün görevli mahkeme veznesine yatırılması için ilgililerine iadesine,
HMK’ nun 331/2 maddesinde yapılmış olan ‘görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği’ şeklindeki düzenleme nazara alınarak, yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/07/2020

Katip … ¸

Hakim … ¸