Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1292 E. 2022/57 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1292 Esas
KARAR NO : 2022/57
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 09/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili banka tarafından davalı-borçlu … … lehine kredi hesapları açılıp kullandırıldığını, davalı tarafın kredi ödemelerini yapılmaması nedeniyle kredi hesapları Noterlik nezdinde kat edilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, yapılan itiraz üzerine arabuluculuğa gidildiğini, sonuç alınamadığını belirterek davalılar hakkında başlatılan icra dosyasındaki itirazlarının İptalini, takibin , takip talebindeki kayıt ve şartlarda devamını, davalılar alayhine %20 icra İnkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı aleyhine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı banka ile davalı arasında akdedilen kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak davalının borçlu olup olmadığı, aynı kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak faiz borcu bulunup bulunmadığı, itirazın haksız olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, banka kayıtları, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve icra dosyasından mürekkep deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … hazırladığı 19.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacı banka ile davalı kredi borçlusu/kredi lehtarı (asıl borçlu) … … şahıs firması arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğunu, fazlaya ilişkin 222,13 TL’nın (27.240 19-27 018,06-) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren 23.276,28-TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %31,80 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi(BSMV) ile birlikte istenilebileceğini” mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı taraf sunulan itiraz dilekçesinde sözleşmede bulunan imzanın kendisine ait olmadığını ifade etmiş; imza incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Bunun üzerine mahkememizce 03/11/2020 tarihinde davalının imza inkarında bulunması sebebiyle imza incelemesi yapılmasına, HMK 213. Maddesi gereği imza incelemesi yapılması neticesinde imzanın davacıya ait çıkması halinde bu sebeple ertelenen her bir duruşma için celse harcı ödemeye ve talep halinde tazminat ödemeye mahkum edilebileceğinin ihtarına karar verilmiştir.
Bu kapsamda davalı … …’un imzaladığı sözleşme asılları, 13/10/2015 düzenlenme tarihli, … yevmiye numaralı Düzenleme şeklinde azilname, 13/01/2010 düzenlenme tarihli, … yevmiye numaralı Düzenleme şeklinde vekaletname, 20/11/2018 tarihli, kimlik kartı başvuru belgesi, dosyamıza kazandırılmış, davalının imza örneklerini içeren mahkememizde tanzim edilen istiktab tutanakları da eklenmek suretiyle Adli Tıp Kurumu’ndan sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda rapor tanzim etmesi talep edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu tarafından 22/12/2021 tarihli raporda; inceleme konusu sözleşmede … … adına atılı basit tersimli imzaları ile … …’un mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerliklerin saptandığını, söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel … … un eli ürünü olduğunu mütalaa etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, mahkememize sunulan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı şirket arasında Genel Kredi ve Teminat sözleşmesi imzalandığı, davalıya bu kapsamda kredi kartı üzerinden kredi kullandırıldığı, davalı tarafça kredi ödeme planına riayet edilmediği, anılan borçların ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça davalılara … numarlı Noterliğinin 10/05/2019 tarihli ihtarnamesinin gönderildiği, İhtarnamenin davalıya 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede davalıya 1 gün süre verildiği, böylece ihtarnamenin tebliğ edildiği günü takip eden gün tarihinde davalının temerrüde düştüğü görülmektedir. Bilirkişi tarafından yapılan hesapta davacı bankanın davalıdan 23/10/20019 olan takip tarihi itibariyle toplam 23.276,28 TL asıl alacak, 3.343,37 TL işlemiş faiz,167,17 TL BSMV ve 231,24 TL masraf olmak üzere toplam 27.018,06 TL alacaklı olduğu, banka tarafından hesaplanan faiz ve BSMV’nin bilirkişi tarafından hesaplanan miktardan daha fazla hesaplandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça usulüne uygun ihtarnameye rağmen ihtarnamede belirtilen borç ödenmemiştir.
Bu noktada yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin yasal düzenlemelere kısaca değinmek gerekir. 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun zorunu arabuluculuğu düzenleyen 18/A maddesinin 11. Fıkrasına göre taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
Dosyadaki arabuluculuk ilk ve son tutanaklarından, davalının ilk toplantıya katılmadığı görülmektedir. Bu nedenle 6325 Sayılı Kanunun 18A/11 fıkrası gereği yargılama giderlerinin tamamından davalı sorumlu tutulmuş ve reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmolunmamıştır. (İstanbul BAM 31. Hukuk D. 2021/1238E-2021/1148K)
Son tahlilde, sözleşmede bulunan imzanın davalıya ait olduğu ve borçlunun sözleşmeye aykırı davrandığı açık olmakla, banka kayıtlarına ve dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilen rapor doğrultusunda davanın kabulüne, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacak toplamı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın; 23.276,28 TL asıl alacak, 3.343,37 TL işlemiş faiz,167,17 TL BSMV ve 231,24 TL masraf olmak üzere toplam 27.018,06 TL yönünden iptaline, takibin bu meblağlar üzerinden takip talebinde belirtilen faiz uygulanmak suretiyle devamına ,
2-Davalının itirazında kısmen haksız ve alacağın likit olması nedeniyle hükmedilen bedeller baz alınarak takdiren %20 üzerinden hesaplanan 5.403,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının imza itirazında kötüniyetli olduğu ve salt imza incelemesi yapılmak üzere 2. 3. 4. 5. celselerin ertelendiği anlaşılmakla HMK 213. Maddesi gereği dava değeri olan 27.240,19 TL’nin binde 2,27’si üzerinden hesaplanan 61,83 TL celse harcı esas alınarak her biri ertelenen toplam dört celse için toplam 247,34 TL celse harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Alınması gereken 1.845,60-TL harçtan peşin alınan 329,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.516,60-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 329,00-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 373,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 700,00-TL bilirkişi ücreti, 1.222,10-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.922,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.01/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır