Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1277 E. 2021/664 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1277 Esas
KARAR NO : 2021/664
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 03/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin 1970’lerden beri cilt bakımı için öncü konumdaki “…” markasıyla, farklı cilt tiplerinin ihtiyaçlarına göre çözüm sunan ürünleri ile benzersiz bir uzmanlık elde ettiğini, son derece kaliteli ürünlerin formüle edilmesini sağladığını her daim önceden belirlenmiş fikirlerin ve yerleşik doğmaların ötesinde inovasyonlar yaparak dermatolojik atılımlarda bulunduğunu ve bu vizyonla elde ettiği ürünleriyle dünyanın dört bir anında tüketiciler nezdinde edindiği yüksek tanınmışlık iştigal etmekte olup, “…” markası altında cilt bakım ürünleri satışı yaptığını, davalının cilt bakım ürünleri kategorisinde Maske segmenti ürünleri ile bakım kremleri gibi ürün satışı bulunduğunu, davalı yanın söz konusu … marka ürünleri ile ilgili olarak başta televizyon kalları ve youtube olmak üzere her türlü dijital mecra üzerinden ve aynı zamanda Instagram ve Facebook gibi sosyal medya segmenti ürünlerine ilişkin reklamlarında kullanılan ifadelerin gerçek dışı ve tüketicileri yanıltıcı aldatıcı nitelikte olduğunu, söz konusu reklam yayınlarının Türk Ticaret kanununun haksız rekabet hükümlerine, tüketici’nin korunması hakkında kanun ve ticari reklam ve haksız ürünleri kategorisinde … segmenti makyaj temizleme ürünlerine ilişkin reklamlarında … markası ifadesinin hem yazılı hem de sözlü olarak da yer aldığı buna karşın reklam süresince geçen alt yazıda yer alan “… … bir araştırma sonucuna dayanmayan yanıltıcı bir ifade olduğunu, … yapıldığı bildirilen … araştırma sonuçlarının ekim 2018’de sona erdiğini, iddia edilen araştırmanın sona ermesi üzerinden bir seneden uzun bir süre geçtikten sonra, yani işbu dava tarihi itibariyle halihazırda yayınlanmaya devam eden bu reklamın bir güncelliğinin bulunmadığını, gerek genel tüketici davranışı gerekse alt yazıların akış hızı dikkate alındığında, tüketiciler tarafından dikkat edilip okunması neredeyse imkansız olan alt yazılara dayanılarak tüketicilerin doğru bilgilendirildiğinin söylenemeyeceğini, bugün yayınlanan bir ürüne ilişkin reklamla ilgili olarak “Dünyanın 1 numaralı markası ifadesinin kullanıldığını, bu ifadenin bugünün sonuçlarını yansıtması gerektiğini, aksi taktirde kötü niyetli bir şekilde yanıltma bu yolla haksız rekabet yaratılması söz konusu olacağını, dünya çapında yapılmış bir araştırmanın da söz konusu olmadığını, aynı ürünlere ilişkin ayın içerikteki bir başka reklamda ise … ifadesinin yeraldığını, reklam süresince geçen alt yazıda ise … Eylül 2017 -Ağustos 2018 yüz bakım kategorisi, water segmenti haciz pazar payı verileri ifadesinin kullanıldığını, reklam alt yazısında, araştırmanın Ağustos 2018’de sona erdiğini halihazırda iddia edilen araştırmanın sona ermesi üzerinden bir seneden uzun bir süre geçtikten sonra, yani işbu dava tarihi itibariyle halihazırda yayınlanmaya devam eden bu reklamın bir güncelliğinin bulunmadığını, … firması araştırma sonucunda ürünlü ilgili olarak … sonucuna ulaşılırken, Türkiye’de kimle/hangi tüketici grupları veya hangi kuruma nezdinde, hangi kapsamda yapılan bir araştırma olduğu konusunda davalı tarafından herhangi bir bilgilendirmeye yer verilmediğini, bugünün sonuçlarını yansıtmayan, araştırma kapsamı belirtilmeyen, tüketicilerin doğru bilgilendirilmediği ifadeler içeren reklamla kötüniyetli bir şekilde yanıltma ve bu yolla haksız rekabet yaratılması söz konusu olduğunu, davalının yüz bakım ürünleri kategorisinde maske segmenti ürünlerine ilişkin reklamında Türkiyenin 1 numaralı maske markası ifadesinin hem görsel olarak yazıldığını, hem de sözlü olarak da ifade edilmekte olduğunu, reklam süresince geçen alt yazıda ise “Yüz bakım ürünleri kategorisi maske segmenti Mayıs 2018-Nisan 2019 hacim ve değer pazar payı yerlerinin esas alındığının belirtildiğini, reklam alt yazısından araştırmanın nisan 2019’da sona erdiğinin görüldüğünü, halihazırda iddia edilen araştırmanın sona ermesinden 7 ay sonra, yani işbu dava tarihi itibariyle halihazır yayınlanmaya devam eden bu reklamın bir güncelliğinin bulunmadığını, davalı tarafından herhangi bir bilgilendirmeye yer verilmemiş olduğunu, devamla bugünün sonuçlarını yansıtmayan, araştırma kapsamı belertilmeyen, tüketicilerin doğru bililendirilmediği ifadeler içeren reklamla kötüniyetli bir şekilde yanıltma ve bu yolla haksız rekabet yaratılması söz konusu olduğunu, davalının haksız rekabet teşkil eden fiilleri sebebiyle müvekkilinin maddi ve manevi zararlarını doğduğunu, ve doğmaya devam ettiğini, davalı tarafından müvekkili şirketin ürünleriyle aynı segmentteki ürünlerin, yanıltıcı ve aldatıcı reklamlarla öne geçirilmeye çalışıldığını, böylece hem potansiyel müşterilerin davalı ürünlerini tercih etmesinin sağlandığını, hem de müvekkili şirketin sahip olduğu müşteri çevresinden de haksız şekilde yararlanılmakta tercihleri değiştirilmekte olduğunu, bu durumun müvekkili şirketin sahip olduğu müşteri çevresinden de haksız şekilde yararlanılmakta, tercihleri değiştirilmekte olduğunu, bu durumun müvekkili şirketin ticari itibarına, sektördeki tanınmışlığına gölge düşürmekte ve en önemlisi müvekkilinin müşterileri nezdinde ürünlerinin kalitesinin sorgulanmasına ve zor durumda kalmasına sebebiyet verdiğini belirterek müvekkil şirket’e karşı haksız rekabet oluşturan fillerin durdurulması amacıyla, başta televizyon kalları ve youtube olmak üzere her türlü dijital mecra üzerinde ve aynı zamanda Instagram ve Facebook gibi sosyal medya hesapları üzerinden yayınlanan reklamların yayından kaldırılmasını, davalı tarafından karşılanmak üzere Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek üç gazetede ilanına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 03/02/2020 tarihli dava dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket’e ait “… … ” ürünün tanıtımlarına ilişkin tüm reklamların, Türkiye’de çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren ve reklam veren sıfatını taşıyan şirketlerin uymakla yükümlü olduğu meslek etiği kuralları ile dğru ve dürüst reklamcılık ilkeleri doğrultusunda tüketiciye sunulmakta olduğunu, reklam güvenliği denetimine ilişkin kurallar uyarınca 1 Numara, En Çok Satan, Lider, gibi üstünlük içeren iddiaların ne şekilde desteklenmesi gerektiğinin açık şekilde belirtilmekte ve 1 Numara iddiasının tüm reklam çerçevesinde desteklenmekte olduğunu, buna göre 1 Numara iddiasının, ancak bağımsız akredite araştırma kuruluşları tarafından sürdürülen araştarma raporlarına dayanarak “hacim pazar payı” verisi esas alınmak suretiyle yapılabiliğini, Niuelsen’in global ölçekte bu araştırmayı yapmaya yetkin az sayıda kuruluştan birisi ve araştırma alanında uzman olduğunu, dolayısıyla … tarafından sunulan araştırma raporlarının hatalı olduğu yönündeki iddianın ancak benzer nitelikte bağımsız araştırma kuruluşlarından alınmış aksi yönde raporlarla ispat edilebileceğini, … tarafından ” …” için düzenlenen 03/12/2018 tarihli araştırma edecek nitelikte herhangi bir bilimsel rapor sunamadığını, Dünyanın 1 numaralı … markası iddiasının haklı niteliğine dayandığını, işbu ifadeyi taşıyan reklamda, Ekim 2018’de sona eren 12 aylık periyoda ilişkin 28 ülke pazar verilerine dayanan … segmenti haciz ve değer pazar payı verilerine dayanan … araştırma raporuda da Müvekkilinin … markalı ürününün yüz temizleme pazarı … segmenti haciz ve değer pazar payı verilerine göre dünyada birinci sırada olduğunun açıkça görüldüğünü, müvekkilinin ürününün dava konusu reklamda belirtildiği üzere hacim ve değer pazar payı verilerine göre ileri sürülen … olma durumu güncelliğini koruduğunu, tüketicilerin yanıtılması ve/veya yanlış bilgilendirilmesi söz konusu olmadığındı, bu reklamın haksız rekabete sebep olmasının mümkün olmadığını, … verilerine göre söz konusu ülke pazarları dünyadaki gayri safi milli hasılanın %74,8’ni oluşturduğunu, dolayısıyla söz konusu … değer ve hacim pazar payı verilerine ilişkin yapılan araştırmaların dünya çapını yansıtmasının istatistik bilimi açısından gerçeğe uygun olduğunu, aksinin kabulü dünyadaki her perakende satış noktasından tek tek veri toplanmasını gerektireceğini, bu durumun abesle iştigal olduğu gibi istatistik biliminin de sonu anamına geleceğini, özetle müvekkilinin … markalı gerek … cilt temizleme ürününün gerekse maske ürününün reklamlarında kullandığı hacim ve/ veya değer pazar payı verilerine göre “… … olduğu hususunu yönetmelik madde 9 uyarınca yetkili bir şirket olan … tarafından RÖK 2017 tarihli görüşününe uygun olarak perakende satış noktalarında getirmiş olduğunu, bu minvalde RÖK 2015 tarihli görüşü uyarınca, aksini davacı Naos’un Yönetmelik madde 9’daki kriterleri haiz nitelikteki araştırma ve raporlarla ispat etmesi gerektiğini beyanla davanın reddini beyan etmiştir.
DELİLLER:
-Mali Müşavir … , Marka Vekili … ile Nitelikli Hesap Uzmanı … … tarafından hazırlanan 10/12/2020 tarihli bilirkişi kök raporu ile 06/06/2021 tarihli bilirkişi ek raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davalının tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı haksız rekabet teşkil eden reklamlarına yönelik haksız rekabetin tespiti, men’i ve ortadan kaldırılmasına, haksız rekabete aykırı fillerin durdurulmasına, giderilmesine ilişkindir.
10.01.2015 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Ticari Reklam Ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinin 7’inci maddesine göre: “(1) Reklamlar doğru ve dürüst olmalıdır. (2) Reklamlar, ekonomik ve sosyal sorumluluk bilinci içinde ve haksız rekabete yol açmayacak şekilde hazırlanmalıdır. (3) Reklamlar, ortalama tüketicinin algılama düzeyi ile reklamın tüketici üzerindeki olası etkisi göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır…”
Mezkur Yönetmeliğin “Karşılaştırmalı reklamlar” başlığını taşıyan 8’inci maddesi ile kabul edildiği üzere: “(1) Karşılaştırmalı reklamlar, ancak; a) (Ek:RG-28/12/2018-30639) Rakiplere ait ürün adı, marka, logo, ticaret unvanı, işletme adı veya diğer ayırt edici unsurlara yer verilmemesi, b) Aldatıcı ve yanıltıcı olmaması, c) Haksız rekabete yol açmaması, ç) (Değişik:RG-4/1/2017-29938) Karşılaştırılan mal veya hizmetlerin aynı ihtiyaçları karşılaması ya da aynı amaca yönelik olması, d) Tüketiciye fayda sağlayacak bir hususun karşılaştırılması, e) Karşılaştırılan mal veya hizmetlerin, fiyatı da dahil, bir ya da daha fazla maddi, esaslı, doğrulanabilir ve tipik özelliğinin objektif olarak karşılaştırılması, f) Nesnel, ölçülebilir, sayısal verilere dayanan iddiaların; bilimsel test, rapor veya belgelerle ispatlanması, g) Rakiplerin (Mülga ibare:RG-28/12/2018-30639)(…) mallarını, hizmetlerini, faaliyetlerini veya diğer özelliklerini kötülememesi veya itibarsızlaştırmaması, ğ) Menşei belirtilmiş mal veya hizmete ilişkin karşılaştırmada, mal veya hizmetlerin aynı coğrafi yerden olması, h) Reklam veren ile rakibinin markası, ticaret unvanı, işletme adı veya diğer bir ayırt edici işareti ya da mal veya hizmetleri ile ilgili karışıklığa yol açmaması, ı) (Ek:RG-4/1/2017-29938) Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere aykırı olmaması koşullarıyla yapılabilir….” şeklinde belirtilmiştir.
Bunun yanında Yargıtay … HD.’nin 2013/… Esas – 2014/2769 Karar sayılı ilamında; “…reklamlarda açıkça karşılaştırmanın… Dergisi’nden alındığının belirtilerek kaynak gösterildiği, sıralamanın aynen korunduğu, söz konusu verilerin gerçek dışı olduğuna dair bir delil bulunmadığı, reklam ilanında yapılan referansın rakibin ürünlerini, sunduğu satış hizmetlerine yönelik bir kötülemeyi içermediği, mali yönden yapılan değerlendirmede davacının iddia ettiği zararın kanıtlanamadığı, reklama esas alınan dergide yayınlanan ilanın tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı nitelikte olmadığı, ilanlardaki sıralamanın … ‘nin 2009/… numaralı sayısından alındığı ibaresinin çerçeve içerisinde gösterilmesinin ilanın yapılan araştırmaya dayandırıldığını açıkladığı, eğer reklamda gereksiz yere kötülemeye veya halkı yanıltmaya yol açacak şekilde bir kullanma veya ticari itibardan yararlanılması yoksa ve sadece tüketici bilgilendirme amaçlanıyorsa sırf rakibin markasının belirtilmesi sebebiyle reklamın haksız rekabet oluştuğu sonucuna varılamayacağı, reklamda davacı şirketin ve diğer rakip firmaların markalarının yer almasının test sonuçları hakkında bilgi verilmesi amaçlı olduğu, gereksiz kötüleme halkı yanıltma ve ticari itibardan haksız yararlanma teşkil etmediği” yönünde karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen Mali Müşavir … Marka Vekili … ile Nitelikli Hesap Uzmanı … … tarafından hazırlanan 10/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “…Uluslararası Araştırma Şirketi … tarafından yapılan ve … raporlanan ( … tarafından belirlenmiş olan), Yüz Bakım Ürünleri kategorisinde yeralan … markasının Maske segmentinde Mayıs 2018 ile başlayan Nisan 2019 ile biten son 12 aylık dönem ve Ocak 2019 ile başlayan Aralık 2019 ile biten son 12 aylık dönemler toplamında, ciro ve miktar satışı ve payı bazında en yüksek rakamlara sahip olduğunu ve araştırmanın “süpermarketler, hipermarketler, parfümeriler, 50 m² üzeri geleneksel dükkânları ve … ’yi kapsadığı, 2- Aynı araştırma şirketi tarafından yapılan ve … e raporlanan ( … tarafından belirlenmiş olan), Yüz Bakım Ürünleri kategorisinde yeralan … markasının … segmentinde Eylül 2017 ile başlayan Ağustos 2018 ile biten son 12 aylık dönem ve 11 Kasım 2019 tarihli yazı ile bildirilen rapor içeriğine göre, Ekim 2019’da sona eren dönem için dünyadaki GSH’nın %74,8’ini oluşturan …ki Yüz Temizleme ürünü pazarına ilişkin olarak … … … markasının ilgili dönemde … Temizleme Suyu segmentinde hem adet, hem değer olarak satışlarda birinci marka olduğu hususları ile ilgili uluslararası araştırma şirketi … vasıtasıyla hazırlanan araştırma raporlarında yer alan ürünler arasında, davacıya ait … ürünlerinin de bu araştırma içerisinde yer alıp almadığına dair herhangi bir bilgiye/veriye rastlanmamış olup, … tarafından hazırlanan raporlarda araştırılan ürünlerin hangi kriterlere göre belirlendiği, davacı şirketin ürünlerinin bu araştırmaya dahil edilip edilmediği ve davacının ürünlerinin “ … tarafından belirlenmiş olan” alana girip girmediği hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğine, 3- Davacı tarafından, dava açıldıktan sonra 2020 yılında Türkiye genelindeki dermokozmetik ürün satan eczaneler kapsamında yaptırılan bir araştırma neticesinde elde edilen verilere dayanılarak hazırlanan “ … Raporu”nun, dar bir alanda sadece sınırlı sayıda eczacının görüşleri alınmak suretiyle hazırlandığı, objektif verilere dayanmadığı, bu itibarla davalı tarafından yaptırılan uluslararası araştırma neticesi hazırlanan Araştırma Raporunu ortadan kaldırıcı ya da işbu rapora dayanılarak davalı ürünlerine ilişkin olarak yayımlanan reklamların doğru olmadığını kanıtlayacak evsaf ve nitelikte olmadığına, 4- Davacı şirketin aynı kapsamda yer aldığını iddia ettiği … ürünlerinin, … araştırma şirketi tarafından araştırması yapılan dönemlerdeki ürünlere göre piyasada daha çok satıldığına dair dosya kapsamında herhangi bir delile rastlanmamış olup, davacının … ürünlerinin aynı dönemlerde daha çok satıldığına dair delil sunması halinde haksız rekabetin oluşabileceği, aksi halde haksız rekabetin varlığından bahsedilemeyeceğine, …” yönünde kanaat bildirilmiş, davacı vekilinin itirazları doğrultusunda alınan 06/06/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda da; “… Araştırma Şirketi …’in, Dünya Bankası verileri kullanılarak, gıda, eczane, parfümeri, ilaç, büyük süpermarket, hipermarket, toptancı, kozmetik, Çin Medikal Pazarı, açık pazar, bakkal, büfe, toptan satış mağazaları vs. olmak üzere geniş persifektifli ve çok çeşitli sektör ve pazarlara yönelik olarak yapılmış olması, işbu araştırmalar neticesinde elde edilen verilere dayanılarak hazırlanan araştırma raporlarının kök raporumuzda arz ettiğimiz Yargıtay kararları çerçevesinde objektif verilere dayandığı ve bu veriler kullanılarak yayımlanan reklamların da mevzuata uygun olduğunu gösterdiği, Davacı tarafından dosyaya sunulan 2019 yılı … Araştırma Raporunun, “dermokozmetik ürün” sektöründe, sınırlı sayıda ülkede (10 adet ülke) yaptırılan araştırma neticesinde elde edilen verilere dayanılarak hazırlandığı, sınırlı sayıda ülkede sınırlı sayıda marka bazında yapılan tespitler neticesinde davacının davalı ile aynı türdeki ürünlerinin yine birinci sırada yeralmadığı, bu itibarla davalı tarafından yaptırılan uluslararası araştırma neticesi hazırlanan Araştırma Raporunu ortadan kaldırıcı ya da işbu rapora dayanılarak davalı ürünlerine ilişkin olarak yayımlanan reklamların doğru olmadığını kanıtlayacak evsaf ve nitelikte olmadığına,…” yönünde ilk rapor ile çelişmeyen kanaatte bulunmuş olduğu, işbu bilirkişi raporları dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan davacının iddiasını ispatlayamadığı anlaşılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gerekli 59,30TL harcın başlangıçta alınan 44,40TLden mahsubu ile bakiye 14,90TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, ,
3-)Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-)Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır