Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1275 E. 2022/17 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1275 Esas
KARAR NO : 2022/17

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının, …Ticaret Sicili’nin… sicil numarasında kayıtlı olan davalı şirketin 798.325,00 TL tutarında % 23 oranında azınlık hissesinin sahibi, davalı … ün ise, 2.603.250,00 TL tutarında, % 75 oranında, dava dışı hissedar…ise 69.425,00 TL tutarında, % 2 oranında hissedar olduğunu, davacının Irak vatandaşı ve yatırım yapmak amacıyla Türkiye’ye geldiğini, Kablo üretimi konusunda faaliyet gösteren davalı şirkete, İstanbul Beyoğlu … Noterliği’nin 02.03.2009 tarih ve… yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile eski ortak …’in bir kısım hisselerini 350.000,00 TL bedel karşılığında devralarak ortak olmuş ve bedelin tamamını ödediğini, davacının 17.08.2012 ila 11.09.2013 tarihleri arası şirket müdürü olarak görev yaptığını ancak bu kısa dönemde Şirketin müdürü olarak görünse de, davacının Irak vatandaşı olması, Türkçe bilmemesi, çok sayıda ülkede yatırımı olmasından dolayı sürekli seyahat halinde bulunması sebebiyle, şirket işlerinin esasen fiilen … ve kendi ekibi tarafından sürdürüldüğünü, davacının yaptığı hisse devri neticesinde şirketteki sermaye miktarının 85.000,00 TL oldğunu, son devir ile birlikte 11.09.2013 tarihinden itibaren 2013/04 sayılı genel kurul kararı ile beş yıl süre ile davalı … ün şirkete müdür olarak atandığını, şirketi münferid olarak müdür sıfatıyla yönetmiş ve temsil ettiğini, yapılan tüm devirler sonucunda davacının şirketteki hisse miktarının 230.000,00 TL, …’ün 750.000,00 TL ve …’in ise şirketteki hisse miktarı 20.000,00 TL olduğunu, davalı … şirkete ortak olarak girdiği tarihten itibaren şirketi önemli ölçüde hakimiyeti altına almış ve şirket yönetmek için diğer ortakların kendisine hisse devri yapmalarını zorunlu kılmış, diğer ortaklar ve müvekkilinin de bu talebe uymak zorunda kaldığını, davalı …, şirketin müdürü olarak görevine devam eder iken, Mali Müşavir… ile danışıklı işlemler yaparak ve usulsüz muhasebe kayıtları tutarak diğer ortakların zarara uğramasına sebep olduğunu, bu işlemlerle ilgili…Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosyasında şirket ortakları …, davalı şirket müdürü … ve şirket mali müşaviri …hakkında soruşturma açılmış ve halen devam ettiğini, şirket hesaplarında Müvekkili tarafından çekilmiş gibi tutarların tamamen müvekkilinin bilgisi dışında gerçekleştirildiğini, Şirketten davacının çekmiş gibi muhasebe kayıtlarında gösterilen paraların, esasen … ve ekibi tarafından kendi şahsi malvarlıklarına aktarıldığını, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslara uyulmadan tutulduğunu, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin… E. Sayılı dosyası kapsamında T.C. Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığınca hazırlanmış olan 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin vergi tekniği raporlarında da yer aldığı üzere davalı şirket tarafından tek düzen hesap planına aykırı hesaplar tutulduğu, müvekkilinin şirkete gönderdiği paraların muhasebe kayıtlarına aktarılmak suretiyle şirketten olan şahsi alacaklarının azaltıldığı hususlarının gerçeği yansıtmakta olduğu, defter ve kayıtlarda muhasebe hilesi bulunduğu, müvekkili adına birtakım giderlere yönelik ödemeler yapıldığı ve bunların müvekkil hesabına yansıtılması sebebiyle sonraki yıllara ait defterlerde incelemeye alındığını, 06.01.2015 tarihinde şirket genel kurul kararı ile şirketin mevcut 1.000.000,00 TL olan sermayesinin 3.471.000,00 TLye çıkarıldığını, şirketin sermayesi her biri 25,00 TL değerinde 138.840 paya ayrıldığını, davacının ortaklarına ve hazırlanan rapora güvenerek arttırılan sermaye miktarının tamamı ise ortakların şirketteki alacaklarının sermayeye eklenmesi ile karşılanmasını kabul ettiğini, sermaye artırımı neticesinde 104.130 adet pay …’ün, 31.933 adet pay Müvekkilinin ve 2.777 adet pay ise diğer ortak…’e ait olduğunu. böylece müvekkilinin mülkiyetinde bulunan payların gasbedildiğini, sermaye artırım taahhüdünün 1.853.250,00 TL’sinin …, 568.325,00 TL’nin Müvekkili ve 49.425,00 TL’nin ise …’in tarafından karşılanması gerekirken ilgili tarihte şirket defteri kebir kayıtlarında …’ün artırımı karşılayacak alacağı bulunmadığı, sadece 336.345,42 TL tutarında alacağı varmış gibi gösterildiğini, olmayan alacağa karşılık, yine şirketin ve müvekkilinin zararına, davalı … lehine kayıt üstünde hisseler ihdas edilmiş ve payı büyütüldüğünü, bu sebeple ortaklara borçlar hesabı 1.516.904,68 TL ters bakiye vermiş ve yapılan bu kayıt tek düzen hesap planı ve genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine aykırılık oluşturduğunu, davalı şirketin 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 yıllarına ait tamamlanan vergi inceleme raporlarının tamamında 331 kodlu ortaklara borçlar hesabında dönem başında alacak bakiyesi bulunmamasına rağmen dönem içinde borçlandırılarak kayıt yapıldığı ve muhasebe standartlarına uyulmadığı tespit edilerek özel usulsüzlük cezası kesildiğini, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde … E. sayı ile görülmekte olan dava için Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun 12. sayfasında davalı şirketin 331 ve 431 hesapları incelenerek kurumlar vergisi beyannameleri ile mizanların uyumlu olmadığı, şöyle ki sunulan kurumlar vergisi beyannamesi ve mizanda 431 ortaklara borçlar hesabının bakiyesinin kapatılmış olduğu ancak muhasebe… .com.tr adresinden 28.08.2019 tarihinde bilirkişi heyetine sunulan ve mali müşavir …@gmail.com adresine gönderilen mail ekinde yer alan muavinlerde ise müvekkilinin 916.703,27 TL, …’in 936.620,00 TL alacaklı olduğu, diğer taraftan davalı …’ün 1.516.904,68 TL şirkete borçlu olduğu belirlendiğini, davalının 01 Mart 2015 tarihinde şirketten 336.345,32 TL alacağı görünmesine rağmen aynı hesaba 1.853.250,00 TL’lik borç kaydı yapılmış ve karşılığında şirketteki sermaye miktarı 2.603.250,00 TL’ye haksız olarak yükseltildiğini, 2014 yılına ait genel kurul toplantısının 15.12.2015 tarihinde yapılmış ve bu toplantıya katılan davacının finansal tabloların incelenmesi için toplantının ertelenmesi talebi bulunmasına rağmen toplantıya başkanlık eden … tarafından TTK’ m 420’ye açıkça aykırı olarak devam edilmesi üzerine müvekkili tarafından ilgili genel kurul kararlarının iptaline yönelik Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinde … E. no ile dava açıldığını, genel kurul toplantısında alınan 1,2,3 ve 4 no’lu kararları açıkça finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı hususlarla ilgili olduğundan, TTK m 420 bağlamında söz konusu kararların iptaline hükmettiğini, davalı, şirketi, bir yandan kendi lehine kayıtlarla zarara uğratmakta, şirketin malvarlığını kendi şahsi malvarlığına aktarmakta, şirketin olması gerektiği kadar kar elde ettiğine ilişkin bilanço sonuçlarının ortaya çıkmasını engellemekte ayrıca, gerçekleşen karın da dağıtılmasına engel olmakta olduğunu, davacının yatırımından hiçbir fayda sağlamamasına, tersine büyük zarar görmesine yol açtığını, davalı … ün , davalı şirket ile aynı alanda faaliyet sürdüren …Ticaret Sicilinde… no ile… Ltd. Şti.’ni 27 Eylül 2012 tarihinde tescil edilmiş ve 01 Nisan 2014’de tür değişikliği yapılmış ve şirketin yeni ünvanı … A.Ş. olarak 04 Nisan 2014 tarih ve 8543 sayılı ticaret sicili gazetesinde ilan edilmiş olan şirkette hissedar olduğu dönemde, bilahare, davalı şirketin malvarlığını aktarma yönünden çeşitli işlemler tesis ettiğini, davalı … ün …A.Ş. hisselerinin tamamını 17 Nisan 2014’de devrederek Yönetim Kurulu Başkanlığından ayrılmış ancak 31 Mayıs 2018 tarih ve 9590 sayılı ticaret sicili gazetesinde yayımlandığı üzere bu tarihten itibaren … Ticaret A.Ş.’nin yönetim kuruluna davalı …’ün oğlu … seçildiğini, aslında davalı şirketten ayrılmış gibi gözükse de şirketle olan organik bağları doğrudan ve dolaylı olarak halen sürmekte olduğunu, bilirkişi raporunda da yer verildiği üzere hem ticari hem finansal alışverişin çok fazla olduğu belirtilen diğer bir şirket … A.Ş.’nin ise davalı … %96 hissesine sahip olup; 28 Kasım 2016 tarihinde üç yıl süre ile atandığı yönetim kurulu başkanlığı görevini de yürütmekte olduğunu, davalı şirket ortağı ve müdürü olan …, hisse çoğunluğunu elde ettikten sonra şirketi tek başına yönetmeye başlamış ve müvekkiline de bilgi vermekten kaçınmak suretiyle aynı sektörde faaliyet gösteren kendi ortaklığı bulunan şirketler ile davalı şirket arasında ticari işlemler gerçekleştirmiş ve piyasa rayicinin altında düşük bedellerle satışlar yaparak davalı şirketi doğrudan doğruya zarara uğrattığını, aynı ay içinde, aynı cins mal için ilişkili kişilerle ilişkisiz kişilere uygulanan birim satış fiyatlarında farklılıklar olduğu gibi iki farklı ilişkisiz kişiye de uygulanan birim satış fiyatlarında farklılıklar olduğu tespit edildiğini, böylece, bu şirketler yönünden transfer fiyatlandırmasının gerçekleştiği ve bunun vergi mevzuatına aykırılığı bir yana, davalı şirkete zarar verdiğini, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde … E. sayı ile görülmekte olan dava için Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda; “… Kablo ile … Kablo arasında hem ticari hem finansal alışverişin olduğu, şöyle ki taraflar arasında ki alış satış faturalarının toplamından (4.204.535,13 TL) çok fazla gelen ve giden havalenin (9.683.523,38 TL) olduğu, ayrıca hesap ekstrelerinde bunlar haricinde çek giriş ve çek çıkışlarının da olduğu, bu durum dikkate alındığında her iki şirketin para alışverişinde bulunduğunun kabulü olarak değerlendirilebileceği” ve “yapılan satışlar ile kar aktarımı yapılıp yapılmadığının tespiti ile bu inceleme ile mümkün olmasa da arada ki para alışverişinin ticari alışverişin çok üstünde olmasının makul olmadığına” kanaat getirildiğini, böylece davalı şirket müdürü olan …, pay sahibi ve müdür olarak faaliyet de bulunduğu şirketler ile genel kuruldan izin almaksızın hareket ettiği için TTK 626’ya aykırı hareket ettiği gibi, ayrıca TTK m 395’e aykırı işlemler gerçekleştirmiş; bu şirketler vasıtasıyla örtülü kazanç aktarımı yoluna da gittiğini, TTK 644/1(a) atfı nedeniyle limited şirket müdürleri açısından da uygulanacak olan, TTK 553 uyarınca, hem şirkete, hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan müteselsilen sorumlu olduğunu, TTK 644/1(a) atfı nedeniyle limited şirket müdürleri açısından da uygulanacak olan TTK m 395 uyarınca genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamayacak olmasına rağmen bu kuralı da ihlal ettiğini, davalı müdür olarak devam ettiği sürece piyasa rayicinin altında kendi ortaklığı bulunan şirketlere satış yapmaya devam edeceğinden şirketin dönülemez zararlarının daha da büyüyeceğini beyanla, Şirketi usulsüz işlemler ile yöneten ve müdürlük yetkilerini kötüye kullanan davalı …’ün TTK 630 çerçevesinde azline ve azil keyfiyetinin ticaret siciline tescil ve ilanına; bu mümkün olmadığı takdirde, ortaklar arasındaki şirket ilişkisinin çekilmez hale gelmesi sebebiyle haklı nedene istinaden TTK 636/3 uyarınca davalı şirketin haklı sebeple feshine ve tasfiyesine ve üç kişilik tasfiye memurunun atanmasına, tedbiren davalı …’ün müdürlük yetkilerinin kullanılmasının önlenmesine ve TTK md. 636/4 gereği şirkete kayyım tayinine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında; Davacının açtığı dava konusu ve niteliği itibariyle oldukça yüksek miktardaki şirket sermayesinin tasfiyesi talebini de içerdiğini, şirketin gerek idari yapı, gerekse mali yapı olarak zarara uğraması ihtimali bulunduğu gibi bununla birlikte davacı Irak Vatandaşı olup, davanın reddi halinde yargılama gideri, vekalet ücreti ve sair bedellerin davacıdan tahsili de Irak’ta mevcut savaş koşulları değerlendirildiğinde neredeyse imkansız olduğundan MÖHUK 48. Maddesi uyarınca teminat alınması gerektiğini, farklı davaların terditli açılmasının usule aykırı olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, iddiaların yersiz olduğunu, davacı tarafın iddialarını büyük oranda İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı Şirkete Kayyım Tayini ve Tazminat talepli dosyası ve Bakırköy… Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayılı Genel Kurul Karar İptali dosyalarından alınan bilirkişi raporlarına dayandırdığını ancak İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası halen derdest olup bilirkişi aşamasında olduğunu, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayılı dosyası ile istinaf aşamasında olduğunu, bu nedenle bu dosyalardan alınan bilirkişi raporları müvekkili aleyhine hüküm kurulmasına elverişli olmadığını, şirket ile… ve …Kablo firmaları arasındaki tüm işlemlerin gerçek ticari ilişkiler kapsamında gerçekleştiğini, söz konusu firmalar ile yapılan ticaretin niteliği gereğince bazı ödemelerin ileri tarihli siparişlere ilişkin olması, bir kısım ödemelerin ise çekler yoluyla ileri tarihli yapılması
nedeniyle belirli bir tarihte yapılan ödemelerin o tarihteki alışverişi karşılamasa dahi ileri tarihli bütün sipariş ve ödemelerin bütün olarak incelenmesi halinde işlemlerin teamüllere uygun olduğunun ortaya çıkacağını, davalı müdürün ne şirket hesabından ne de ortakların alacaklarından hiç bir haksız kazanç elde etmediğini, davacının tek seferde 780.000 USD elden almış olup buna ilişkin belgelerin mahkemeye sunulacağını, müdürlükten azil için haklı bir neden olmadığını, TTK 630/2 kapsamında haklı neden olarak ifade edilen hususların tamamının soyut ve ispata muhtaç hususlar olduğunu, iddia edilen hususların soyut ve kötü niyetli olduğu dikkate alınarak müdürlükten azil talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, fesih talebinin de yersiz olduğunu, mahkemece şirkete ilişkin yapılacak inceleme neticesinde şirketin faaliyetinde herhangi bir olumsuzluk olmadığı, ticari hayatta ve özellikle kablo üretim piyasasında hatırı sayılır bir konumda olup şirketin feshi kararı verilmesi için bir sebep bulunmadığının görüleceğini, Türk Ticaret Kanunu şirketin feshini son çare olarak düzenlediğini, şirketin feshinden önce çözüme yönelik olarak verilecek kararlarda mahkemeye kanundan doğan takdir yetkisi tanındığını, Yargıtay uygulaması gereğince de, davacının şirketten çıkarılmasından ortaklara kar dağıtımına kadar geniş bir takdir yetkisi mevcut olup davacı tarafın bu husustaki beyanlarının mahkemeyi bağlamayacağını, bu nedenle söz konusu talebin ve tedbiren kayyım atanması talebinin reddine karar verilmesini talep ettiğini beyanla, kayyım tayini talebinin reddine, MÖHUK. Madde 48. Gereği teminat alınmasına, davacını terditli taleplerinin ayrı davanın konusu olması nedeniyle tefrikine, aksi halde davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … ATM’nin …Esas, Bakırköy … ATM’nin … Esas sayılı ve İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının örnekleri dosyamız arasına celbedilip incelenmiştir.
…AŞ’nin ve …Kablo Sanayi ve Ticaret AŞ’nin ticaret sicil kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul … ATM’nin … Esas sayılı dosyada tedbiren denetim kayyımı atandığı anlaşılmıştır.
Tarafların sunduğu bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Dosyamız bilirkişiye verilmiş, bilirkişi ön raporunda belirtilen eksiklikler giderilmiş ve sonrasında bilirkişi heyetinin sunduğu kök ve ek raporlarda; Muhasebe hesaplarında birden fazla gereksiz virman kayıtları yapıldığı, sermaye artışına ilişkin hesap hareketleri sebebi ile Tek Düzen Hesap Hareketlerine aykırılık sebebi ile şirketin zarara uğratıldığı, davalı …Ltd. Şti’nin müdür sıfatına sahip yetkilisinin … olduğu, Haksız Rekabete Yönelik incelemenin …’e ait diğer şirketler nezdinde inceleme yapılması ile ortaya çıkabileceği, Şirketin son üç yıllık bilanço ve gelir tablosu ilk bilirkişi raporunda yer verildiğinden ve yapılan yorumların bundan farklı olmadığı görüldüğünden yeniden değerlendirme yapılmadığını, … ile ilişkili olduğu … ve … adlı şirketlere yapılan satışlar ile aynı ürünün satışının yapıldığı 3. Kişiler nezdinde düzenlenen satış faturaları rapor içerisinde kıyaslanmış olup kanaate göre; Farklılıkların birbirlerine yakın birim fiyatlar olduğu, yer alan farkların ürünün nakliye, paketleme, elde edilme maliyeti ya da talep edilen adet ile ilgili olarak değişmesinin normal kabul edilebileceği, bu yönü ile bu şirketler arasında Haksız Rekabet olgusunun mevcudiyetinin Mahkemenin takdirinde kaldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalı …’ün davalı şirket yönetiminden azli, olmadığı takdirde şirketin haklı nedenle şirketin feshi istemine ilişkindir.
Davacının aynı zamanda tedbiren yönetil kayyımı tayini talebinin bulunmaktadır.
Davacının şirket ortağı olarak müdürün azlini istemeye hakkı olduğu anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporları ve bir kısım dava dosyalarından, davalı …’in, şirket defter ve kayıtlarını muhasebenin genel ilkeleri ve standartlara aykırı tuttuğu, şirketin ortaklarla olan hesaplarını usulsüz kayıtlar ve virmanlarla bozduğu, şirket ile … ve… şirketleri arasında haksız rekabet oluşturacak şekilde işlemler yaptığı, bu iki şirketin de kendisine ait olduğu, davacının yabancı yatırımcı olarak ortak girdiği davalı şirketten bir kar payı da elde etmediği, limited şirket ortakları arasında bulunması zorunlu güven ilişkisinin davalı müdür eylemleri nedeniyle zedelendiği, davada haklı neden oluştuğu, davacının fesih veya ortaklıktan çıkma yerine öncelikle ve sadece müdürün azli ve kayyım tayini talep ettiği, talebin usule ve yasaya uygun olduğu, limited şirketlerde haklı nedenlerin varlığında her ortak tarafından müdürün yetkisinin kısıtlanması veya tamamen kaldırılmasının istenebileceği, müdürün temsil ve yönetil yetkisi kaldırıldığında ise şirketin yeni müdür seçilinceye kadar yönetimsiz ve temsilcisiz kalmaması için bir kayyım atanmasının gerekeceği anlaşılmıştır.
Davacını talebi haklı ve davalı …’in azli ile, yerine yönetim kayyımı tayinine, yönetim kayyımının görevinin bu karar tarihinden itibaren tedbiren başlatılarak, ortaklar kurulu tarafından yeni bir yönetici/müdür atanıncaya kadar devamına, İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında atanmış denetim kayyımının yetkisinin kaldırılmasına ve mahkemesine bildirilmesine, tüm yargılama giderinin, davanın açılmasına sebebiyet veren ve kusurlu bulunan davalı …’e yükletilmesine, kayyım ücretlerinin ise şirketten karşılanmasına karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı şirket … Ltd. Şti’nin yöneticisi olan davalı …’ün şirket yönetiminden ve temsil yetkisinden AZLEDİLMESİNE, görevini bugün itibariyle sonlandırılmasına,
2-Davalı şirket yönetimi yerine, yapılacak ortaklar kurulu ile atanıp göreve başlayacak yeni bir yönetim kurulu seçilinceye kadar şirkete kayyım olarak SMMM …’ın atanmasına, kayyım için aylık brüt 10.000,00 TL ücret takdirine, şirket tarafından karşılanmasına, ilk 3 ayın karşlığı olarak sonuçta şirketten alınmak üzere 30.000,00 TL’nin davacı tarafça 1 hafta içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesine,
3-Kararın Tic. Sicil Gazetesinde İlanına ve sicil Müdürlüğüne tesciline, tescil ve ilan giderlerinin şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
4-Mahkememize tayin edilen yönetim kayyımının göreve başlaması ile İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında tedbiren atanmış olan denetim kayyımının görevinin sona erecek olması nedeniyle mahkemesine bu kısa karar ekli müzekkere ile bildirim yapılmasına,
5-Yeterince harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 5.100,00TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafça yargılama gideri olarak harcanan 5.244,90 TLnin ve peşin ödenen harçlar toplamı 88,80 TL nin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
9- Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
10-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/01/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır