Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1267 E. 2019/151 K. 29.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1267 Esas
KARAR NO : 2019/151

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 25/02/2019
KARAR TARİHİ : 29/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 25/02/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti dava dışı … A.Ş.ye ait … ve… seri numaralı iki adet …marka örümcek tipi platform hakkında müvekkili firma tarafından … poliçe numaralı makine kırılması sigorta poliçesi düzenlendiğini, … Proje tarafından, … seri numaralı platform,… Gıda San. Ve Tic. A.Ş.ye 01.03.2018 tarihinde kiralandığını, …Makine, … seri numaralı platformu daha sonra davalı …’ya 13.04.2018 tarihinde kiralandığını, … tarafından söz konusu platform, operatör hariç olacak şekilde kiralandığını, … tarafından kiralanan platformun üzerine 10.05.2018 tarihinde 1 numaralı davalı …Yapı tarafından profil düşürülmüş ve bu olaya ilişkin aynı gün tutanak tutulduğuun, … Yapı, imzadan imtina ettiğini, …Proje, platformda oluşan hasarı müvekkili sigorta şirketine 15.05.2018 tarihinde bildirdiğini, oluşan hasara ilişkin olarak aynı gün dava dışı … Makine’den teklif alınmış ve 9.888,46 EUR fiyat teklif edildiğini, Müvekkili sigorta şirketi, ekspertiz talep ettiğini, ilk ekspertizin 16.05.2018 tarihinde yapıldığını, kesin ekspertiz raporu 11.09.2018 tarihinde tamamlandığını, Söz konusu raporda, hasarın … Yapı firmasının … seri nolu platform üzerine profil düşürmesi nedeniyle oluştuğu, toplam hasar tutarının 9.888,45 EUR olmasına rağmen ödenebilir tutarın 7.188,45 EUR olduğu belirtildiğini, tespitler neticesinde müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı …Proje’ye 7.188,45 EUR ödenmdiğini, bu ödeme doğrultusunda … Proje, müvekkil firmadan herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını belirterek 08.10.2018 tarihli ibranameyi imzaladığını, müvekkili firmanın sorumlulara konu, Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğündeki … e.sayılı takip başlatıldığın, her iki davalı tarafından da borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiğini, söz konusu itirazlar haksız olduğunu, borçluların icra takibine yaptığı itirazının iptaline ve Gaziosmanpaşa… İcra Müd. 2018/1272 e. Sayılı takibin devamına, borçlunun takip konusu 7.188,45 EUR borcu işlemiş yasal faiziyle ödemeye, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesin yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı … A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacı tarafından, mülkiyeti dava dışı … A.Ş.’ne ait … ve … seri numaralı iki adet …marka örümcek tipi platform hakkında, …poliçe numaralı makine kırılması sigorta poliçesi düzenlendiğini, işbu … seri numaralı platformun, 01.03.2018 tarihinde …A.Ş.’ye 01.03.2018 tarihinde kiralandığı, kiralanan bu platformun 13.04.2018 tarihinde …’ya kiralandığını ve bu süreçte diğer davalı …tarafından, işbu kiralanan platform üzerine profil düşürülmesi sonucu hasar meydana geldiğini beyan ettiğini, hasar’ın giderilebilmesi bakımından davacı tarafından 7.188,45 Avro tutarında bir ödeme yapılmış olup, davacı ödemeye istinaden sigortalının halefi konumuna geldiğini iddia ettiğini, bunun üzerine bu tutarın tahsili bakımından başlatılan takibe gerek müvekkili şirket gerek diğer davalı tarafından borca itiraz edildiğini, bu doğrultuda, davacının iddia etmiş olduğu, sigortalının haklarına halef olunması durumu, rücuen tazminat davalarının konusunu oluşturmakta olup, ödendiği belirtilen tutara ilişkin doğrudan ilamsız takip başlatılabilmesinin mümkün olmadığını, kaldı ki; talep edilen hasar bedelinin öncelikle zarara sebebiyet veren platformun sigortacısından talep edilmesi gerekmekte olup, takibe konu edilen alacak kazadan doğan tazminat bedelinin rücu edilmesine ilişkin olup, açıklanan nedenlerle, davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… havalimanları İnşaatı Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi vekilinin 10/04/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Adi ortaklığında tüzel kişiliği bulunmadığından dava yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davanın adi ortaklığa değil adi ortaklığı oluşturan şirketler aleyhine ikame edilmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin…’yı oluşturan şirketlere tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini, öncelikle davacının iddia etmiş olduğu halefiyet hakkının rücuen tazminat davalarının konusunu oluşturduğunu, hiçbir şekilde borcu kabul anlamına gelmemek şartıyla halef olunan tutarın belirlenebilmesi için yargılama gerektiğini, ilamsız takibe konu olması hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkil şirketin dava konusu olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusur ya da ihmali bulunmadığı gibi söz konusu kaza ile herhangi bir bağlantısınında bulunmadığını, davacı her ne kadar icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş olsa da dava konusu alacak miktarının likit olmadığını, yargılama neticesinde belirgin olabileceğinden ve müvekkil şirket itirazında kötü niyetli olmadığını, Davacı tarafından yapılan takibe itirazımızın kabulüne, davacının hukuka aykırı icra inkâr tazminatı isteminin reddine, haksız ve kötüniyetli olarak yapılan takip nedeni ile huzurda görülen hukuki mesnetten yoksun davanın ikamesine sebebiyet vermesi sebebiyle davacının kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalılar tarafından itiraza konu takibe karşı yapılan itirazların iptali talebinden kaynaklı açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davalılar; … Havalimanları İnşaatı Adi Ortaklığı Ticari İşletmesinin teşekkülü …A.Ş. ,… A.Ş.,…A.Ş., …A.Ş.,… A.Ş. hakkındaki Talepler yönünden dosyanın tefrikine karar verilerek mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
HMK’nın 115. Maddesine göre Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Aynı kanunun 138. Maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.
HMK’nın 114. Maddesinin d bendine göre Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının Gaziosmanpaşa… İcra Müd. … e. Sayılı dosyasında … Havalimanları İnşaatı Adi Ortaklığı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, takibin itiraz üzerine durdurulduğu ve mahkememize itirazın iptali talepli iş bu davanın ikame edildiği görülmektedir.
Dosyada dava şartlarına yönelik açıklamalara geçmeden evvel üç başlık altında bazı açıklamaların yapılması uygun olacaktır.
A. Taraf ehliyeti, bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Taraf ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır Buna göre; medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek yada tüzel kişi davada taraf ehliyetine sahip kabul edilmelidir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 520 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620) ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Adi ortaklığa karşı açılacak davalar yönünden ise; ikili bir ayrım yapmak gerekecektir. Davanın konusu paradan başka bir şey ise davanın bütün ortaklara karşı birlikte açılması (mecburi dava arkadaşlığı), davanın konusu para ise; ortaklar bu borçtan müteselsil sorumlu bulunduklarından ortaklardan biri, bazıları yada tümüne karşı (ihtiyari dava arkadaşlığı) dava açılabilecektir.
Nitekim Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/10648 E; 2019/13975 K sayılı kararında “Adi ortaklığın aktif ve pasif dava (takip) ehliyeti bulunmadığından, takibin veya davanın bütün ortaklar aleyhinde açılması zorunludur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır.” şeklinde içtihatta bulunmuştur.
B. Arabuluculuk: 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabuluculuk görüşmelerinin davadan önce sonuçlanması ve anlaşılamadığına dair son tutanağın dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
C. İtirazın İptali Davasının Görülme Şartları İtirazın iptali davasının görülebilmesi geçerli bir takibin ve usulüne uygun yapılmış itirazın varlığına bağlıdır. 2004 sayılı İİK’nin 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının, ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Buradan da anlaşılacağı üzere, itirazın iptali davasının koşullarını, yetkili icra dairesinde girişilmiş geçerli bir ilamsız icra takibi, bu takip sebebiyle çıkarılmış ödeme emrine 7 günlük yasal süre içinde yapılmış itiraz, itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemede dava açılmış olması şeklinde sıralayabiliriz.
Tüm bu açıklamalar ışığında; somut olayda; adi ortaklığa karşı ilamsız takibe girişildiği, adi ortaklık tarafından bu ilamsız icra takibine itiraz edildiği, daha sonra adi ortaklık vekili ile arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kalması neticesinde adi ortaklık aleyhine itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememize görevsizlik kararı ile ulaşan davanın yapılan ilk değerlendirmesi neticesinde adi ortaklığa dava açılamayacağı kuralından bahisle davacının taraf teşkili yapması için süre verilmiştir. Davacı tarafça sunulan dilekçe neticesinde adi ortaklık teşekkülü tüzel kişiler münferiden davaya taraf olarak eklenmişlerdir.
Ancak durdurulmasına karar verilmiş takipte yapılan usul işlemleri yönünden taraf ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere itirazın iptali davası, devamı olduğu icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Gaziosmanpaşa … İcra Müd. … e. Sayılı takip dosyası incelendiğinde taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklığa karşı takip başlatıldığı açıkça görülmektedir. Taraf ehliyeti takibin salahiyet koşulu olmakla itirazın iptali davasının şartlarından olan geçerli bir takibin bulunması koşulu gerçekleşmemiştir. Aynı takipte adi ortaklık adına hareket eden vekil tarafından itiraz edilmiştir. Taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklığın yaptığı itirazın da geçerli olamayacağı açıktır. Hal böyle iken itirazın iptali davasının ikinci görülme koşulu olan geçerli bir itirazın bulunması koşulu da gerçekleşmemiştir.
Öte yandan mahkememizde tarafları düzeltilen davanın davalıları ile arabuluculuk görüşmelerini yürüten taraf da aynı değildir. Gerçekten de son durumda mahkememizde davalı sıfatını işgal eden davalılar adi ortaklığın münferit ortakları iken haklarında arabuluculuğa başvurulan taraf adi ortaklığın kendisidir. Hal böyle iken geçerli ve etkin bir arabuluculuk başvurusundan söz etmek de mümkün olmayacağından arabuluculuk dava şartı da gerçekleşmemiştir.
Son tahlilde, geçerli bir icra takibinin bulunmaması, geçerli bir itirazın bulunmaması ve geçerli bir arabuluculuk başvurusunun bulunmaması sebeplerinin her birinin iş bu davada dava şartı olması hasebi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen ve alınması gereken karar ve ilam harcı olan 44,40 TL’nin, peşin harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin genel hükümlerinin 3. Maddesinin 2. Fıkrası gereği aynı ortak sebepten reddedildiği göz önünde bulundurularak tarife gereğince gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit oranda verilmesine,
Dair; Davacı vekili ve Davalı İGA vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2019

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.