Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1263 E. 2021/840 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1263 Esas
KARAR NO : 2021/840
DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı şirketin, … Sigorta A.Ş.’nin acentesi olan davalı … Sigorta Ltd. Şti.’nin aracılığı ile tanzim edilen … no’lu 01.11.2018 /01.01.2019 tarihli CMR- Karayolu ile yapılan uluslararası emtia taşımaları için taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi ile davalı sigortalı nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin maliki olduğu … dorse … çekici plakalı araç ile 41.280,00 Euro’luk ısı kazanlarından oluşan yükü Elazığ’dan Özbekistan’a 04.11.2018-16.12.2018 tarihleri arasında taşımasını yaptığını, yükün taşınması esnasında 09.11.2018 tarihinde Muş ilinde davacı şirket aracının şoförü, ışıkları olmadığı halde karanlık yolda seyreden bir traktöre arkadan çarpmak suretiyle kaza geçirdiğini, aracın çekicisinde maddi hasar meydana geldiğini, ancak aracın dorsesinde tek bir çizik dahi oluşmadığını, taşınan malların bulunduğu dorseye zarar gelmemiş olması nedeniyle müvekkil şirketin derhal … plakalı yeni bir çekiciyi göndererek ısı kazanlarının yüklü olduğu dorseyi Özbekistan’da teslimat yeri olan … şirketine 16.12.2018 tarihinde teslim ettiğini, …’nin şirket yetkilileri ve üst taşıyıcı …’nın yetkililerinin birlikte tanzim ettikleri tutanakla “malların taşıma esnasında hasara uğramış olduğunu, ısı kazanlarıyla tehlikeli işler vasfında işlerin yapıldığını bu nedenle bu hasarların çok ciddi kazalara neden olma ihtimali bulunduğu, kazanlarda mikro çatlaklar bulunması durumunda kazanların tamamen değişmesinin gerekebileceği” düşüncesiyle üretici firmadan görüş istendiğini, üretici firma … Mühendislik tarafından, böylesi bir hasar durumunda ısı kazanlarını kullanmanın ciddi riskler oluşturacağı, kazanların içindeki mikro çatlakların büyük kazalara yol açma ihtimalinin bulunduğu bu nedenle üretici firma olarak kendilerinin kazanlar için garanti veremeyeceklerini bildirdiğini, bunun üzerine mal alıcısı Termotrade isimli firma kullanılamayacak durumda olan malların değerlerini tespit ederek üst taşıyıcı … Asia’dan talepte bulunduğunu, hasar bedelinin tamamını alacağından mahsup etmek suretiyle tahsil ettiğini, üst taşıyıcı … da alıcı tarafından tahsil edilen hasar bedelinin tamamını, cari hesap ilişkisi nedeniyle müvekkili şirketin navlun cari hesabından kestiğini, bu suretle müvekkil şirket hasarının tamamını ödemek zorunda kaldığını, malların hasara uğradığının öğrenildiği anda davacı tarafından aynı gün 16.12.2018 tarihinde; davalı … A.Ş’ye dolayısıyla … Sigorta. A.Ş.’ne derhal hasar ihbarında bulunarak hasar dosyası açılıp ekspertiz incelemesi yapılması talep edildiğini, müvekkilinin rizikonun meydanda çıkma ihtimali bulunduğunu öğrendiği tarih kendisine 16.12.2018 tarihinde üst taşıyıcı tarafından yapılan bildirim olup davacı taraf olarak anılan hükme uygun olarak süresinde bildirim yapıldığını, yurt dışı taşıma işi yapmak üzere hareket eden bir dorsenin mühürlenmek suretiyle kapatıldığı ve alıcı şirkete varmadan taşımacı tarafından açılmasının mümkün olmadığını, şimdilik ödemek durumunda kaldıkları zarar tutarından 36.536,00 Euro’nun 01.07.2019 olan ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işletilecek dövizli mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Davacı yanın mal sahibi olmayıp taşıyıcı olduğunu, CMR poliçesi taşıyıcıların. 3. Şahıslara verdiği zararları teminat altına aldığını, bu nedenle davacının dava açma
ehliyeti olmadığını, kendisi hasarı ödeyip temlik almış ise ödeme dekontlarını, temliknamesini dosyaya sunarak davasını ispatlaması gerektiğini, ancak bu temliğe ilişkin dosyaya hiç bir belge sunmadığını, hasar tazminatının ödendiğine ilişkin banka dekontunu veya banka/muhasebe kayıtlarını mahkemeye sunması gerektiğini, davacının yüksek olan hasar miktarını ispatlanması gerektiğini, hasar miktarına ve kusur durumuna itiraz ettiklerini, talep konusu yapılan alacak bedelinin dahi nasıl oluşturulduğu, var ise hasarlı emtianın sovtaj değerlendirilmesine tabi tutulup tutulmadığının anlaşılamadığını, hasarlanan mala ilişkin gerçek bir tespit yapılmadığını, şayet var ise ne kadar malın hasarlandığı ve ne kadarının kurtarıldığı hususunda bir tespit bulunmadığını, davacı yanın geçirdiği kazayı müvekkili şirketlere bildirmediğini, mallar teslim edildikten sonra da süresi içinde yapılmış herhangi bir hasar ihbarı bulunmadığını, TTK 889 maddeye göre teslim anında hasar tespiti yapılmalı ancak hasar açıkça görülmüyor ise en geç 7 gün içinde yazılı hasar ihbarında bulunulması gerektiği, ancak dava konusu olayda ne kaza anında ne de teslimde müvekkil şirkete herhangi bir hasar ihbarında bulunulmadığını, taşıma CMR Konvansiyonuna tabi olarak gerçekleşmiş olmakla, faiz tutarı konvansiyonda belirtilen oranın üzerinde olamayacağını, bu oran CMR konvansiyonunda %5 olarak sınırlandırıldığını, bu nedenle davacı yanın avans faizi talebinin fahiş olması nedeniyle reddinin gerektiğini, yine davacı yan herhangi bir hasar ihbarı ve talebi olmadığından davadan önce müvekkil şirketi temerrüde düşürmediğini, bu nedenle faiz talebinin reddi gerektiğini, uluslararası taşımalardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda CMR konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, taşıyıcının azami sorumluluğu CMR Konvansiyonu 23.md. de düzenlendiğini, müvekkil şirket taşıyıcı olmamakla birlikte eğer aksi kanaat hasıl olursa da CMR 23. md. uygulanması gerektiği, bu sözleşmede belirtilen hesap birimi SDR olması gerektiği, buna göre tazminatın 8,33 hesap birimini aşmayacağını, haksız, yasal dayanağı olmayan ve müvekkilimizin kusuru bulunmayan fahiş talep ve faiz tutarını havi davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, gerçekleşen risk nedeni ile poliçe bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş, davalı … Sigorta’ya müzekkere yazılarak davaya konu sigorta poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
Davalı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de kazanın 09.11.2018 tarihinde gerçekleşmesi, davacının zarar bedelini 01.08.2019 tarihinde yapması ve bu tarihten itibaren de 1 yıllık süre içinde davayı açtığı anlaşılmakla davalı itirazı yerinde görülmemiştir.
Tarafların uyuşmazlığının halli için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, Mali Müşavir, Makine Mühendisi, Lojistik Uzmanı ve Sigorta Uzmanından oluşan bilirkişi heyeti, 01/04/2021 tarihli raporunda özetle; “…davaya konu taşıma işleminde hasar gördüğü dosyadaki belge ve bilgiler ışığında tespit edilen kazanların, basınçlı kap statüsünde bir ekipman olduğu, imalatının ve işletilmesinin özel şart ve standartlarda yapıldığı, davaya konu olaydaki kazanların görünür ve görünmez hasarlarının olduğu, bu hasarlar nedeniyle doğrudan kullanımının mümkün olamayacağı aksi takdirde ciddi patlama riskinin olduğunu, davacı yana ait 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerin ve elektronik beratlarının yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, bu yönüyle 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davacının lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalı şirketlere ait 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerin ve elektronik beratlarının yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, bu yönüyle 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davalıların lehine delil niteliğinin bulunduğunu, taraflar arasında sigortacılık yönünden ticari ilişki bulunduğu, dava tarihi itibariyle sigorta poliçelerinden kaynaklı borç ve alacaklarının bulunmadığını, dava konusu taşımada davacı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin fiili alt taşıyan sıfatını taşıdığını, dava konusu uyuşmazlıkta, taşıma ile ilgili olarak düzenlenmiş hamule senedinde malların taşınmak üzere davacı tarafından teslim alınması sırasında konulmuş bir ihtirazi kayda rastlanmadığını,
CMR m.3 hükmüne göre, “Bu sözleşmenin uygulanması bakımından taşımacı, çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olacağını, davacı taşıyıcının temlik kapsamında talep olunan zararı yük ilgililerine ödediğinin kabulü halinde sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin CMR 17/1-2 hükümleri gereği yükteki hasarın sigortalısı taşıyanın kusurundan kaynaklanmadığını ispat etmediği sürece raporumuzda detaylarına yer verildiği üzere kusuru kapsamında oluşan 36,536,00 Euro tutarlı zarardan sorumlu olacağı şeklinde değerlendirildiğini, davacı tarafın davalıdan ancak yazılı olarak davalı tarafa başvurduğu tarihten itibaren icra takibi tarihine kadar olan süre içinde faiz talebinde bulunabileceği…” yönünde görüş beyan edilmiştir.
Taraflar itirazları doğrultusunda kök rapor hazırlayan bilirkişilere tevdii edilerek ek rapor hazırlanması istenilmiş, 27/09/2021 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde kök raporda belirtilen hususlarda bir değişiklik olmadığı, bununla beraber davacı yanca yapılan ödemeye ilişkin kayıtlara ticari defterlerde yer verildiği ve kök raporda belirtildiği gibi davalı sorumluluğunda olan tutarın üst limitin altında kalması nedeni ile sorumluluğa karar verilmesi halinde gerçekleşen hasardan davalının sorumluluğu bulunduğu raporlanmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı yanca alt taşıyan olarak üst taşıyan olan … ‘dan dava dışı …’ye ait ısı kazanlarının taşınması hususunda anlaşmaya varıldığı ve davacı şirket tarafından ısı kazanlarının nakliyesi sırasında gerçekleşen kaza sonucu bu kazanların hasarlandığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı sigorta ve acentenin tanzim edilen poliçe nedeni ile bu hasardan sorumlu olup olmadığı, davacının süresinde davalıya hasar ihbarında bulunup bulunmadığı, bunun ödeme yükümlülüğünü etkileyip etkilemediği, davacı tarafça ödeminin üst taşıyana yapılıp yapılmadığı hususlarındadır. Davacının taşıma işini yaptığı sırada başka bir araca arkadan çarpmak suretiyle kazanın gerçekleştiği ve araç dorsesinde hasar olmamasına karşın çarpmanın şiddeti ile taşınan ısı kazanlarında mikro çatlaklar oluştuğu, kazanların bu hali ile kullanılamayacağı dosya kapsamı ve bilirkişi raporu ile sabittir. Kazanların kullanılamayacak olması nedeni ile alıcı firmanın bunun bedelini üst taşıyıcıdan tahsil etmesi sonucu dava dışı üst taşıyıcının da bunu davacıdan tahsil ettiği anlaşılmaktadır. Davalı, davacının ödeme belgesini sunmadığı ve dava konusu edilen tutarı isteyemeyeceği savunmasında bulunmuş ise de davacının doğrudan ödeme yapılmadığı, dava dışı şirketin zarar tutarını navlun alacağından kestiği iddiası özellikle ek bilirkişi raporu ile doğrulanmış ve davacının ödemeyi bu surette yaptığı tespit edilmiştir. Davalı yine süresi içinde kendisine hasar ihbarı yapılmadığı buna göre ödeme sorumluluğu bulunmadığı savunmasında bulunmakla 6102 Sayılı TTK’ nın 1446 maddesi uyarınca hasar ihbarının yapılmaması veya geç yapılması ödenecek zararda veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre ancak tazminatta veya bedelde indirim sebebi olabilecektir. Yine sigortacının hasarın geç ihbar edilmesi nedeni ile uğradığı zarara ortaya koyamaması halinde sigortalının olası ihmalinin tazminat veya bedel miktarına veya rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte olmaması halinde tazminattan indirim yapılması mümkün olmayacaktır. Somut olayda davacı kaza gerçekleştiğinde taşınan emtiada görünürde bir zarar olmadığı için davalıya ihbarda bulunmamış, hasar üst taşıyıcı tarafından kendisine bildirilir bildirilmez de hasarı davalıya ihbar etmiştir. Öyle ki CMR m17 de taşıyanı taşıma faaliyeti sırasında vuku bulan zararlardan sorumluluktan kurtaran hallerin de neler olduğu düzenlenmiş, CMR m18/1 uyarınca bu durumlardan birinin varlığını ispat yükü taşıyanın üzerinde bırakılmıştır. Dosya kapsamında sorumluluktan kurtarmaya yarar bir belgeye de rastlanmamıştır. Davalı sigorta şirketi, sigortalısının kusursuz olmadığını ortaya koymadığı müddetçe davacı ile birlikte gerçekleşen hasardan sorumlu olacaktır. Buna göre davalı sigorta şirketinin dosyada yapılan hesaplama sonucu hasarın ve ödenen tutarın tamamından sorumlu olduğu ortadadır. Davalı sigorta, sorumlu tutulacak olması halinde hasarlanan ürünün sovtaj bedelinin düşülmesi gerektiğini ileri sürmüş, fatura bedeli ile talep edilen tutar ve bilirkişi raporunda hesaplanan tutar dikkate alındığında sovtaj indirimi yapıldığı anlaşılmıştır. Bunlarla birlikte acentenin kişisel kusuru ispat olunmadıkça acentenin sigorta şirketinin yükümlülük altına girdiği poliçe nedeni ile sorumlu tutulması mümkün değildir.( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 24.02.2021 tarih 2020/7251 Esas., 2021/1688 Karar, yine 02.06.2021 tarih 2020/6016 Esas, 2021/4699 Karar sayılı kararları) Davacı ödemeden önce davalı sigortaya hasar ihbarında bulunduğundan ve poliçe bedelinin ödenmemesi üzerine 01.07.2019 tarihinde hasar bedelini ödemek zorunda kaldığından temerrüdün de bu tarihte gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle davalı … Limited Şirketi yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine; diğer davalı sigorta şirketi yönünden ise davanın kabulü ile 36.536,00 €’nun temerrüt tarihi olan 01.07.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4A madddesi uyarınca Devlet Bankalarınca Euro cinsinden 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faizi ile bu davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının davalı … Ltd. Şti. Yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davanın davalı … Sigorta A.Ş yönünden kabulü ile, 36.536,00 €’nun temerrüt tarihi olan 01.07.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4A madddesi uyarınca Devlet Bankalarınca Euro cinsinden 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı … Sigorta’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 15.798,25 ₺ harçtan peşin alınan 3.949,57 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 11.848,68 ₺’nin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yatırmış olduğu 3.949,57 ₺ peşin harç ile 44,40 ₺ başvurma harcının davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yapmış olduğu harç, posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 3.679,90 ₺’nin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabulucu ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 24.639,10 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davalı … Ltd. Şti. yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 4.080,00 TL vekaet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Ltd. Şti. vekiline ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.16/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”