Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1256 E. 2022/175 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1256 Esas
KARAR NO : 2022/175
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacıya ait inşaatı … numaralı poliçeyle 18.000.000,00.-L bedel üzerinden all risk (tüm risklere karşı) poliçede belirtilen şekilde sigorta ettiğini, inşaatın asansörlerinde sigorta kapsamında meydana gelen hasarın fiilen … A. Ş. Firmasına onartılarak 337.418,00.-TL tutarındak hasarın giderildiğini, hasar tutarının davacı yanca 2 adet çek verilmek suretiyle ödendiğini, davalı şirketçe eksik sigorta yapıldığı iddiasıyla sigorta bedelinin 21.036.417,15.-TLolması gerektiğini, sigorta bedeli değerlendirme tablosu gönderilmek suretiyle beyan edilen tutar dikkate alırıp eksik sigorta bildirilmesi gerekçesiyle hasardan eksik bedel oranında indirim yapılacağını belirttiğini, sigorta bedeli değerlendirme tablosuna davacı yanca itiraz edildiğini, bu itiraz dikkate alınmadan sözlü olarak davacı yana 156.019,27.-TL hasar tazminatı ödeneceğinin ve gönderilen ibranamenin imzalanması gerektiğinin bildirildiğini, bunun üzerine davacının hem acente hizmeti veren firmaya ve hem de davalı sigorta şirketine boş ibranameyi de ekleyerek 2 ayrı ihtarname gönderdiğini, bu ihtarnamelerde davacının ihtirazı kayıt konulması halinde bedelin ödenmeyeceği baskısıyla ihtarname ekinde sunulan ibranameyi imzalayarak iktisaden zarara uğramamak için teklif edilen bedeli alacağını fakat 85.918,13.-TL fark tazminatını da talep ettiğini, buna dair çekincesi olduğunu davalı yana bildirdiğini, bu ihtarnameleri keşide ettikten sonra davacının ihtarnamesinde belirttiği gibi ibranameyi 27.08.2019 tarihinde imzalayıp teklif edilen hasar bedelini tahsil ettiğini belirterek sigorta poliçesi kapsamında ödenmesi gereken fakat ödenmeyen 85.948,13.- TL’nin 06.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait taşınmazın müvekkil şirkete … numaralı … Sigorta Poliçesi ile 18.06.2015/18.06.2017 tarihleri arasında toplam 18.000.000,00.-TLbedel ile sigorta ettirildiğini, 18.06.2017/18.06.2018 tarihleri arasında da vade uzatma ek belgesi düzenlendiğini, müvekkil şirkete sigortalı inşaatta 23.12.2017 tarihindemeydana gelen hasar sonrası yapılan ihbar üzerine ekspertiz görevlendirildiğini, düzenlenen 20.07.2018 tarihli raporda sigortalıdan talep edilen belgelerin temin edilemediğinin ve sigortalı davalı yetkilisi … ile 11.07,2018 tarihinde yapıları son görüşme üzerine hasardan feragat edildiğinin ve dosyanın kapatıldığının belirtildiğini, bilahare sigortalı tarafından müvekkil şirketin hasar müdürlüğüne hitaben 28.05.2019 tarihinde yazılan yazıya istinaden suya maruz kalan asansörlerin kontrol ve testlerinin olay tarihinden yaklaşık 17 ay sonra gerçekleştirilebilmesi üzerine 08.07.2019 tarihinde ekspertiz raporunun düzenlenebildiğini, düzenlenen ekspertiz raporunda; yapılan hesaplamalar soncurnda KDV hariç, eksik sigorta indirgeme faktörünün 18.000.000/ … olarak hesaplandığının, projede yağış sonrası meydana gelen kombine hasar bedelinin ise KDV hariç 204.649,36.-TL olarak hesaplandığının, 2017 rayiçleri ile sigortalı binarın konseptine uygun şekilde hesaplanan eksik sigorta indirgeme faktörünün bu rakama uygulanması ile hasar bedelinin KDV hariç 175.110,27.-TL olarak hesaplandığının, olay tarihinde TCMB döviz satış kuru dikkate alınarak yapılan hesaplamada muafiyet bedelinin 19.091,00.-TL hesaplandığının ve bu durumda hasar bedelinin 175.110,27-19,091,00-156.019,27.- TL olarak hesaplandığının bolirtildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Dava sigortalının sigorta şirketine karşı ikame ettiği tazminat davasıdır. Uyuşmazlık davacı şirket ile davalı sigorta şirketi arasında cari … Poliçesi kapsamında davalının eksik ödemede bulunup bulunmadığı, taraflar arasında eksik sigorta bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan muaccel alacağının olup olmadığı, var ise miktarı, temerrüt oluşup oluşmadığı hususlarına dayanmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, dava şartına dair eksiklik bulunmaması ve davalı tarafça haklı bir sebebe dayalı olan herhangi bir ilk itiraz ileri sürülmemesi nedeniyle ön inceleme tamamlanmış, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek dosyamızın delillerini oluşturan, hasar dosyası, taşınmaza ilişkin kayıtlar, taraflar arasındaki yazışmalardan oluşan dosyamız delilleri üzerinden mahalinde keşif yapılıp taşınmaz yerinde incelendikten sonra bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen inşaat mühendisi bilirkişi … , sigorta bilirikişisi … hazırladığı 13/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “sigortacı tarafından sigortalıya ödenecek olan hasar tutarının faturada belirtilen KDV dahil tutarının ödenmesinin uygun olduğunu, sigortalıya ödenecek olan toplam hasar tutarının 156.019,27 TL olduğunu, davalı sigorta şirketinin yükümlülüğünü eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini,” mütalaa etmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda dosyanın bilirkişiye verilmesine karar verilmiş, İnşaat Mühendisi … , Sigortacı … , Sigorta hukuku uzmanı … bilirkişi hazırladığı 06/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “dava konusu yapının 21.301.835,50 TL sigorta bedeli toplam maliyetnin uygun olduğunu, sigorta genel şartları gereğince yazılı bildirimde bulunmayan sigortalı … A.Ş.’nin hak kazanacağı tazminata eksik sigorta hükümlerinin uygulanmasınnı yerinde olduğunu, muafiyet ve eksik sigorta uygulamasına KDV siz tutar üzerinden çalışımış olduğunu, sigortalının bu nedenle zararının söz konusu olmadığını,” mütalaa etmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Yapılan yargılama, toplanan deliller, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi ve poliçe, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları hep birlikte değerlendirildiğinde ihtilafın eksik sigorta noktasında düğümlendiği anlaşılmaktadır. Ancak eksik sigorta hususuna geçmeden önce tarafların aktif ve pasif husumetinin bulunup bulunmadığına değinmek gerekir.
Dosyada yapılan inceleme sonucunda davalı ile davacı arasında …Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden … poliçe numaralı poliçenin tanzim edildiği, poliçenin 18/06/2015-18/06/2017 tarihleri arasında cari olduğu ve 18.000.000,00 TL’lik all risk teminat limiti içerdiği anlaşılmaktadır. Dava konusu hasarın 23/12/2017 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Böylece dava konusu hasarın poliçe kapsamında kaldığı anlaşılmıştır.
Bu noktada eksik sigorta hususuna değinmek gerekir. 6102 Sayılı TTK’nın 1462. Maddesine göre “Sigorta bedeli, sigorta değerinden az olduğu takdirde, sigorta edilmiş menfaatin bir kısmının zarara uğraması hâlinde sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta bedelinin sigorta değerine olan oranına göre tazminat öder.”
Eksik sigorta sigorta konusu malın değerinin eksik bildirilmesi veya malın değerinin sonradan artması sonucu ortaya çıkabilir. Bu durumda Genel Şartların sigorta bedelinin tespitine dair hükümleri uygulanacaktır. Mevcut genel şartlara dair hükümlere bakıldığında poliçede gösterilen sigorta bedelini teşkil eden değerlerde bir artış meydana geldiği takdirde sigorta ettirenin bu artışı öğrendiğinde en geç 5 gün içinde ve fakat herhangi bir hasarın meydana gelmesinden önce durumu yazılı olarak sigortacıya bildirmekle sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere davacı tarafça dava konusu taşınmaz 18.000.000,00 TL teminat bedeliyle sigorta ettirilmiş, yapılan vade uzatmalarında da belirlenen teminat bedelinde artışa gidilmemiştir.
Öte yandan davacı tarafça hasarın meydana gelmesi üzerine 23.12.2017 tarihinde hasarın ihbar edilmiş olduğu, daha sonra bu talepten vazgeçildiği, bu talepten 17 ay sonra 28/05/2019 tarihinde yeniden talepte bulunulduğu,
davacı tarafça 285.947,46 TL talep edildiği, bu bedelin davalı tarafça hasar tarihindeki TCMB EURO satış kurundan 204.649,36 TL olarak hesap edildiği anlaşılmaktadır.
Ekpertiz raporunda dava konusu taşınmazın değeri 21.301.835,50 TL olarak hesaplanmış olup, mahkememizce yapılan keşifte elde edilen veriler ve yapılan inceleme neticesinde bu bedelin uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davalı tarafın eksik sigorta hükümleri uygulamasında bir hata veya isabetsizlik bulunmadığı, öte yandan davacının ilk hasar talebinden vazgeçtikten 17 ay sonra yenidne talepte bulunması karşısında meydana gelen kur farkına sebep olduğu, davacı tarafın kazandığı tazminata eksik sigorta hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis eidlmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 80,70- TL red karar harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 1.467,78 TL harçtan mahsubuna,
3-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 11.973,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 08/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır