Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1253 E. 2022/48 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1253 Esas
KARAR NO : 2022/48
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkilinin Gayrimenkul Sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı tarafından onaylanmış olan Franchise Sözleşmesi gereğince çeşitli tarih ve miktarlarda Royalty Bedeli, Teknoloji bedeli ve kur farkı bedeli olmak üzere faturaların düzenlendiğini, davalı tarafın cari borcunun 24.139,08 ₺ olduğunu, davalı tarafından 30.06.2018 tarihinden itibaren ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Numarası ile takip başlatıldığını ve davalı tarafından borca itiraz edilip takip durdurulduğunu, davacı tarafa başlatılan icra takibinin iptalini, takibin haksız ve kötü niyetli olan davalının takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının dava dilekçesindeki tüm taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin … Ticaret Merkezi’ nde emlak ofisi işlettiğini, müvekkilinin … Bölgesinde iş yapabilmesi adına davacı taraf ile franchise sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafın sözleşme kapsamında hiçbir hizmet almadığını, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayanak olarak müvekkiline dava açma hakkı bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmeyi … A.Ş ile imzaladığını, davacı tarafın sözleşme edimlerini yerine getirmediğini, bunun üzerine de müvekkili tarafından sözleşmenin fesih edildiğini, açıklanan nedenlerle müvekkili hakkında açılmış bulunan davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan … İcra Müd. 2018/… Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
Yargılama sırasında davalının tacir olup olmadığının tespiti için yapılan araştırmada, … cevabına göre davalının esnaf kaydının bulunduğu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında davalının ticari işletme kaydı bulunmadığı yine … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün 16/11/2021 tarihi cevabına göre ise davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu görülmüştür.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
HMK’ nın 138. Maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas no: 2017/11- … Karar no: 2019/ … sayılı kararında, “Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m. 99), İcra ve İflas Kanunu (m. 154), Finansal Kiralama Kanunu (m. 31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m. 22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.”
Somut olayın incelenmesinden; uyuşmazlığın taraflar arasındaki Franchise sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf tacir ise de dosya kapsamındaki müzekkere cevaplarından da anlaşılacağı üzere davalının tacir sıfatı bulunmamaktadır. Buna göre davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mankemesi’ dir. Nitekim … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin 01/11/2021 tarih 2021/… Esas, 2021/1275 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir. Açıklanan nedenlerle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZ olması nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içinde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi halde dosya üzerinden açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin esas mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”