Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1250 E. 2023/54 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1250 Esas
KARAR NO : 2023/54
DAVA : İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

…. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/296 Esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı üzerine gelen mahkememizde görülmekte olan iş bu itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında, daha evvel akdedilen anlaşmalar ile ilgili olarak 18/09/2010 tarihli Fesih Protokolü akdedildiğini, bu protokol ile davalı tarafın işlememiş kira süresine tekabül eden 270.000,00USD + KDV bedelini 30 iş günü içerisinde müvekkili şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, fesih protokolünden doğan 270.000,00USD + KDV alacak için müvekkili şirket tarafından 25/01/2011 tarihli … numaralı 493.097,22-TL bedelli fatura düzenlendiğini, davalının maliki olduğu … ili, Merkez/2 ilçesi, Kayapınar köyünde kain ve tapuda … Ada, 7 Parselde kayıtlı taşınmazın birinci dönem 5 yıl, ikinci dönem 4 yıl süre ile müvekkili şirkete kiralanmasına ilişkin 26/01/2011 tarihli kira sözleşmesinin akdedildiğini, bu kira sözleşmesinin aynı tarihte tapu siciline şerh edildiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen kira sözleşmesinin 4. maddesi ile kararlaştırılan 2.264.594,64-TL kira borcunun 493.097,22TL’si, müvekkili tarafından düzenlenen 25/01/2011 tarih ve … nolu 493.097,22TL tutarlı faturadan doğan borcundan mahsup edilip, kalanı ise 07/02/2011 tarihinde davalının hesabına nakden ödendiğini, davalının keşide ettiği … 1.Noterliği’nin 28/08/2015 tarih ve 23151 yevmiye numaralı ihtarı ile kira sözleşmesinin 19/09/2015 tarihi itibarıyla sona erdiğini bildirdiğini, dava konusu kira sözleşmesinin birinci dönemi 5, ikinci dönem 4 olmak üzere toplam 9 yıl süreli olacağının kararlaştırıldığını, kira sözleşmesinin, 3. maddesi uyarınca kiralayanın birinci dönemi 5 yıl ve ikinci dönemi 4 yıl süreli olmak üzere iki kira dönemi halinde 5+4 yıl süreli şeklinde düzenlendiğini, davalının dava konusu kira sözleşmesinin 7. maddesi uyarınca kira dönemi sonuna kadar işlememiş süre olarak kabul edilecek döneme tekabül eden toplam 866.712,00TL tutarındaki kira bedelini sözleşmenin imza tarihinde geçerli 12 aylık USD libor+ 5 üzerinden, beş yıl süre için hesaplanacak faiziyle birlikte müvekkili şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, kira sözleşmesinin ikinci 4 yıllık kira dönemi için devam iradesinin gösterilmemesi ve hatta keşide edilen ihtarname ile sonlandırılması nedeniyle bu döneme tekabül eden kira bedelinin kira sözleşmesinin imza tarihinde geçerli 12 aylık USD libor+5 üzerinden, beş yıl süre için hesaplanacak faiziyle birlikte ve yine müvekkili tarafından sağlanan yatırım ve ekipmanların rayiç bedellerinin davacı tarafından müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, bu kapsamda kira sözleşmesine uygun olarak faturalar düzenlendiğini, alacaklarının bir kısmının davalı tarafından yatırılan ve müvekkili hesabında nakit teminat olarak tutulan teminat tutarından tahsil edildiğini, müvekkilinin davalıdan olan bakiye 518.420,93TL asıl alacak ve faturaya konu edilmemiş faiz alacağı olan 104.727,58TL tutarında faiz alacağı bulunduğunu, bunların tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasından davalı hakkında icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek, davalının …. İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip tutarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın peşin ödenmiş kira bedelinin istirdadı davası olması sebebiyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri, yetkili mahkemenin ise … Mahkemeleri olduğunu, davalının sunduğu 18/09/2010 tarihli davacı ile … A.Ş. arasındaki 19/03/2004 tarihli kira sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin belgenin sahte, hile ve aldatma ürünü olması nedeniyle dikkate alınamayacağını, davalının sunduğu 18/09/2010 tarihli davacı ile … A.Ş. arasındaki 19/03/2004 tarihli kira sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin belgenin kira sözleşmesinin akdinde izlenen yönteme aykırı olduğundan geçersiz olduğunu, 24/03/2004 tarihli ve yine 26/01/2011 tarihli kira sözleşmelerinde peşin ödenmiş ve işlememiş kira süresine tekabül eden bedelin hesaplanması ve iadesi hükümlerinin TMK 2, TTK 55 ve TBK 20 ve 25. maddelerine göre geçersiz olduğunu, peşin ödenmiş işlememiş kira süresine tekabül eden bedelin hukuka aykırı yasak bir sonuç elde etmeye dönük olduğundan, TBK 81. maddeye göre geri istenemeyeceğini, peşin ödenmiş işlememiş kira süresine tekabül eden bedelinin, sözleşme hükmünün hukuka aykırılığı nedeniyle ödeme tarihi esas alınması gerektiğinden zamanaşımına uğradığını, peşin ödenmiş ve işlememiş dönem kira süresine tekabül eden bedelin hesaplanması ve iadesi hükümlerinin rekabet kurulunun 12/09/2014 tarih ve … sayılı kararındaki kriterlere aykırı olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın ilk açıldığı …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gelmiş ve yukarıdaki esasa kayıt edilmiştir.
Tarafların sunduğu belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
Bildirilen deliller toplanmış ve tarafların sunduğu ticari defterler ile dosyamız bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır.
Davalının imza inkarı nedeniyle imza incelemesine yönelik raporlar alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinin 28/04/2022 tarihli raporunda; “inceleme konusu 18/09/2010 tarihli fesih protokolünde … … kaşe izleri üzerinde bulunan basit tersimli imzalar ile şirket yetkilisi Abdurrahman …’nin mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığını, söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel Abdurrahman …’ nin eli ürünü olduğu” bildirmiştir.
İtiraz üzerine grafoloji uzmanından rapor alınmıştır.
Mahkememizce resen seçilen grafoloji uzmanı bilirkişi raporunda özetle; “inceleme konusu 18/09/2010 tarihli protokol aslında davalı şirket kaşe izi üzerine yetkilisine atfen atılmış imzaların davalı … …’ nin eli ürün olduğuna kanaat ettiğini,” bildirmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi kök raporunda; ” davacı şirketin 2015 yılına ait ticari defterlerinin incelendiğini, bu defterlerin yasal usulüne uygun olarak tutulduğu, delil niteliği olabileceği, davacı ile davalı arasında petrol istasyonu işletmeciliğine dayalı cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davacının davalıdan kaydi olarak 518.420,83 TL tutarında alacaklı görüldüğü, davalı tarafından 31/12/2016 tarihinden daha sonra herhangi bir ödemenin yapılmadığının tespit edildiği, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin 3. maddesinde, Kira süresinin toplamda 9 yıl ön görüldüğünü, kira sözleşmesinin 26/01/2011 tarihinde akdedildiğini, sözleşmenin başlangıç tarihinin fiili akaryakıt satışı tarihi olduğunu, yani fiili akaryakıt satışının başlangıç tarihi, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi olarak esas alındığını, 18/09/2010 tarihindeki sözleşmenin fesih edildiğini, hemen akabinde fiili akaryakıt satışına başlandığını, davalı şirket tarafından 5 yılın hitamında sözleşmenin 2. dönem için yenilenmeyeeceğini, … Noterliği’nden ihtarname ile, kira sözleşmesinin 19/09/2015 tarihi itibariyle sona erdiğinin bildirildiğini, kira sözleşmesinde kira bedeli olarak 5 yıllık dönem için 1.052.436 TL + KDV, ikinci döneme tekabül eden 4 yıllık dönem için 866.712 TL + KDV olark öngörüldüğünü, söz konusu bedel karşılığında davalı şirket tarafından davacı firmaya 26/01/2011 tarih 747448 numaralı 1.242.847,48 TL ve aynı tarih 747449 numaralı 1.022.072,16 TL lik fatura kesildiğini, 1.958.542,42 TL’sinin 07/02/2011 tarihinde davacının hesabından davalıya aktarıldığı, kalanının ise önceki dönemden kalan alacağa mahsup edildiği, 4 yıllık dönem için davacının kira sözleşmesinin başlangıcında yatırdığı 866.712 TL dönem kira alacağı ve KDV’si 156.008,16 TL olmak üzere toplam 1.022.720,16 TL yönünden davalının sebepsiz zenginleştiği, davacının davalıya işlememiş döneme tekabül eden kısım için 10/09/2015 tarih … fatura numaralı 886.712,00 TL+ 159.603,00 TL olmak üzere toplam 1.046.320,00 TL lik fatura, 58.778,13 TL’lik iade edilmeyen demirbaş faturası ve işlememiş kira süresi için bedele işletilen faiz için 222.034,37 TL faiz hesabı yapıldığı, faizin %18 olan 39.964,38 TL KDV ile toplam 261.988,75 TL lik faiz faturasının kesildiği, davalı tarafından söz konusu faturalar düzenlendikten sonra yapılan kısmi ödemeler sonrasında davacının 518.420,93 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça icra dosyasında talep edilen ve faturaya bağlanmayan toplam 104.724,58 TL işlemiş faiz hesabının doğru olarak hesaplandığı, davacının asıl alacak 518.420,93 TL, işlemiş faiz 104.724,58 TL olmak üzere toplam 623.154,51 TL tutarında alacaklı olduğu,” bildirilmiştir.
Davalı tarafın itirazları doğrultusunda ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek ve 2. Ek raporunda; ” Sözleşmenin 7.a maddesi uyarınca faiz hesabı yaptığını, buna göre; Sözleşmenin imza tarihi olan 26.01.2011 ‘den Sözleşmenin fesih tarihi olan 19.09.2015’e kadar, sözleşmenin imza tarihindeki Libor (0,83)+5 faiz oranı olmak üzere 5,83 faiz oranıyla hesaplama yapıldığında; 866.712,00 TL’ye 26.01.2011-18.09.2015 tarihleri arası 1.672 gün işleyen faizin 231.465,77 TL olduğu, taleple bağlılık ilkesine göre davacının işlemiş faiz faturasının
222.024,37 TL +KDV talep edebileceği, söz konusu fatura bedellerinden davalı tarafından
yapılan kısmi ödemeler mahsup edildiğinde davacının 518.420,93 TL alacaklı olduğu, bu
alacağa sözleşmenin feshi ile takip tarihi arasında (18.09.2015-07.09.2017) işleyen faizin kök
raporda 104.724,58 TL tutarında hesaplandığı, buna göre davacının takip tarihi itibarıyla talep
edeceği tutarın 518.420,93 TL asıl alacak 104.724,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam
623.145,51 TL olduğu, kök rapordaki görüşünde herhangi bir değişme olmadığı ” bildirilmiştir.
Sunulan raporlar yeterli görülüp itirazlar red edilmiştir.
Bildirilen dosya örnekleri getirtilip incelenmiş ve davamızın sonucunu etkiler takip ve davalar olmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında yapılan taşınmaz kira ve bayilik sözleşmesi nedeniyle , kira sözleşmesinin erken feshedildiği için işlemeyen döneme ait peşin olarak ödenen paranın ve faizinin tahsili istemli icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arasında 26/01/2011 tarihinde sözleşme yapıldığı, buna göre, Rekabet Kurulunun 5 yıllık sınırlayıcı kararı nedeniyle 5+4 yıllık bir kira sözleşmesi kararlaştırıldığı, ilk 5 yıl bittikten sonra kiraya veren davalının fesih hakkının bulunduğu, 2011 tarihli bu sözleşmeden önceki sözleşmelerin fesih edildiği ve yeni bir kiralama dönemi başlatıldığı, davalının ilk beş yıllık dönem sonunda fesih ihtarı göndererek 19/09/2015 tarihi itibarıyla sözleşmeyi fesih ettiği anlaşılmıştır.
Davalının icra müdürlüğünün yetkisine itirazı, taraflar arasındaki sözleşmedeki yetki sözleşmesi nedeniyle, … İcra Müdürlüğü ve mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesi nedeniyle önceki döneme ait davacı alacağı olan 270.000USD+KDV’nin davalı tarafça ödeneceği kararlaştırılmış ve buna karşılık davacı davalıya 493.097,22TL bedelli (KDV dahil) fatura kesip hesaptan mahsup ettiği anlaşılmıştır. Bu mahsuba konu eski dönemden kalan miktar, davalının imzasını inkar ettiği 18/09/2010 tarihli protokolden kaynaklanmakta olup, alınan ATK ve grafolog raporlarından imzanın davalıya ait olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacının bu alacağı mahkememizce kabul edilmiştir. Bunun sahteliği veya anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası davalı tarafça ıspatlanamamıştır.
Taraflar arasındaki anlaşmaya göre ilk beş yıllık kira bedeli 1.052.436,00TL, ikinci dönem olan dört yıllık kira bedelinin 866.712,00TL olarak kararlaştırıldığı, iade şartlarının sözleşmenin 7. Maddesinde düzenlendiği, böylece davacının ödemesi gereken kiralardan eski alacağı mahsup edildiğinde 1.771.470,42TL olacağı ancak 07/02/2011 tarihinde 1.953.542,42TL ödendiği, fazla ödemenin 182.072,00TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacının bu alacağına, bilirkişi raporuyla tespit edilen 58.778,13 TL’lik demirbaş malzeme bedelinin faturası, 261.988,75 TL işlemiş faizi eklenip yapılan teminat mahsupları sonrası asıl alacağının 518.420,93 TL ve 104.724,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam
623.145,51 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacının icra takibinde; 518.420,93 TL asıl alacak ve 104.724,58TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 623.145,51TL üzerinden takip yaptığı, bilirkişinin taleple bağlı kalarak yaptığı hesaplama ile davacının talebinin aynı olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenlerle, davalının icra takibine itirazı haksız olup davanın kabulüne ve itirazın iptaline karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının, KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-İtiraz haksız ve alacak likit olduğundan %20 üzerinden hesaplanan 124.629,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri olan 623.145,51 TL üzerinden hesaplanan 42.567,06 TL harçtan peşin alınan 7.526,04 TL’nin mahsubu ile bakiye 35.041,02‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00 TL’nın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 86.546,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.888,70 TL yargılama giderinin ve davacının peşin yatırdığı 7.526,04 TL harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının sarf ettiği yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/01/2023

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır