Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1249 E. 2022/200 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1249 Esas
KARAR NO : 2022/200
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin 09/09/2019 tarihli genel kurul toplantısı için …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… E.- 2019/… K. Sayılı kesinleşen ilamı ile TTK.140/2 maddesi doğrultusunda şirket ortağı …’a genel kurulu çağırma yetkisi verdiğini, ancak genel toplantısına şirketin tüm ortakları çağrılmadığı gibi hazirun cetvelinin de şirket kayıtlarına uygun olarak düzenlenmediğini, müvekkilinin genel kurulda karar alınmaması sebebi ile hem şahsen hem de şirketin uğradığı zararların tazmini için sorumlular hakkında müzakereler yapılması ve açılmış önemli bir davanın tartışılarak karara bağlanması imkanı önlendiği için muhalefet şerhi kullandığını, genel kurulun bu şekli ile yapılmasının genel kurul iradesini önlediğini ve bu suretle TTK’nun amir hükümlerinin çiğnendiğini belirterek, 09/09/2019 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul kararının mutlak butlanla malul olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, ancak cevap vermediği, davalı şirket yetkilisinin yazılı beyanda bulunduğu, beyanında özetle; 09/09/2019 tarihli genel kurul toplantısında divan dahi oluşturulmadığı, genel kurul toplantısının gerçekleşmediğini, butlana konu edilebilecek herhangi bir karar alınmadığını, sadece toplantısının ertelenmesine ilişkin bir tutanak tutulduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahale talebinde bulunan vekili dilekçesinde özetle; davacının ikame ettiği davanın usul ve esasa açıkça aykırı olduğundan reddi gerektiğini, yönetim kurulu üyeleri arasında şahsi husumet ve davaların olması nedeniyle davalı şirketin 2007 yılından beri yetkili organları olan genel kurul ve yönetim kurulu aracılığıyla ile herhangi bir karar alınamadığını, huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini belirterek, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan, esasa dair bir inceleme yapılması halinde ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Şirketin yöneticisi olan davacı ile şirket arasında çıkar çatışması olduğundan bahisle, mahkememizdeki davada davalı şirketi temsil etmek üzere bir kayyım tayin edilmesi için davacıya süre ve yetki verilmiş, bunun üzerin davacı tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasında dava açılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasında Mali Müşavir …’nin atanmasına karar verilmiş, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi’nin … Hukuk dairesinin 2020/… Esas sayılı sayılı ilamı ile; ” … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasında görülen davada, davacı ile davalı şirket arasında menfaat çatışması bulunduğundan bahisle davacıya şirket yetkilisine davalı şirkete temsil kayyımı atanması için süre ve yetki verilmesi nedeniyle eldeki dava açılmıştır. … tarafından gönderilen belgelere göre, davalı şirketin … tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararı ile şirketi borç ve taahhüt altına sokacak işlemlerde yönetim kurulu başkan vekili … ile beraber yönetim kurulu başkanı … veya yönetim kurulu üyesi … in herhangi birinin atacakları müşterek imza ile diğer işlemlerde münferit imza ile, şirketi borç altına sokmayacak alelade yazılarda ve her türlü resmi dairelerdeki işlemlerde münferit imza ile yönetim kurulu üyesi … ‘in şirketi temsil ve ilzam edeceklerine karar verilmiştir. Davalı şirket TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca 09/10/2014 tarihinde resen terkin edilmiş ve … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/ … esas sayılı dosyasında … Mahkemesinin 2011/ … esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilerek 20/10/2017 tarihinde sicile yeniden tescil edilmiştir. Davalı şirketin 04.04.2005 tarih ve 2005/ … sayılı yönetim kurulu kararı ile şirketi borç ve taahhüt altına sokacak işlemler dışındaki diğer işlemlerde yönetim kurulu üyelerinin münferit imza ile şirketi temsil yetkisi bulunduğundan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasında görülen 09/09/2019 tarihli Genel Kurul kararının mutlak butlanla malul olduğunun tespiti davasında, davalı şirketin davacı dışındaki diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından münferiden temsilinde bir engel yoktur. Ayrıca davalı şirket TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildikten sonra … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyasında yalnızca … … Mahkemesinin 2011/… esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihya edilmiş ve bu doğrultuda ticaret siciline yeniden tescil edilmiştir. Başka bir dava dosyası yönünden davalı şirketin ihya edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanılmamıştır. Bu halde … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası yönünden bir ihya kararı bulunmadığından, davalı şirkete kayyım atanması suretiyle taraf teşkilinin sağlanması mümkün değildir. Hal böyle olunca ticaret sicilinden terkin edilmiş bir şirket hakkında, ihya edilmediği bir dava dosyasında temsil edilebilmesi için temsil kayyımı atanmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.” denilerek, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin 09/09/2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında hazirun cetvelinin gerçek pay sahipleri ile uyuşmadığını, usule ve kanuna aykırı yapıldığından bahisle, butlanla malül olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davalı şirket TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca 09/10/2014 tarihinde resen terkin edilmiş ve… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/ … esas sayılı dosyasında … Mahkemesinin 2011/… esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilerek 20/10/2017 tarihinde sicile yeniden tescil edilmiştir. Sınırlı ihya kararı üzerine, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyasından alınan çağrı izni üzerine genel kurul toplantı çağrısı yapıldığı ve davaya konu işbu genel kurul toplantısının yapıldığı, oyların eşit dağılması nedeniyle bir karar alınamadığı anlaşılmıştır. Hazirun cetveli de, yapılmış pay devirleri dikkate alınarak ve 21/09/2007 tarihli genel kurul hazirun cetveline göre düzenlendiği görülmüştür. Bu toplantıya ilişkin kararların iptali davasının … Asliye ticaret mahkemesinin 2007/… Esas dosyasında açıldığı ancak hazirun listesine yönelik bir itiraz olmadığı anlaşılmıştır.
Pay devirleri pay defterine işlenmediğinden, hazirunun pay defterine aykırı olduğunu davacı iddia etmiştir. Hazirun cetvelinin 2009 ve 2010 yıllarında yapılan genel kurul hazirunları ile aynı olduğu ve geçmiş yıllarada davacı tarafından bir itiraza uğramadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu genel kurul toplantısındaki hazirun cetvelinin pay defterine aykırı olduğundan bahisle toplantının batıl olduğunun tespiti talep edilmiş ise de, önceki yıllara ait hazirun ile aynı olduğu, herhangi bir karar alınamadığı, genel kurul toplantısı için mahkemece bir ihya kararı verilmemesine rağmen … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyasından alınan çağrı izni üzerine genel kurul toplantı çağrısı yapıldığı, terkin ile tüzel kişiliği sona ermiş bir şirketle ilgili ihya kararı verilmeden genel kurul toplantısı yapılamayacağı gibi bir karar alınmamış olmasının da yok hükmünde olduğu, böyle bir durumun mahkemece tespitine gerek olmadığı, zira yapılan toplantı ile icra kabiliyetini haiz bir karar olmadığı, bu durumda bu davayı açmakta davacının hukuki yararının da bulunmadığı anlaşılmış ve davanın usulden reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının hukuki yararı bulunmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır