Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1224 E. 2021/529 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1224 Esas
KARAR NO : 2021/529
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin anlaşması ile 10/07/2019 tarihli malzeme fiili taşıyıcı müvekkili tarafından sayarak sağlam ve kusursuz bir şekilde teslim alındığını, aracın 10/07/2019 tarihinde yüklemeye sevk edildiğini, gümrükleme işlemlerinin tamamlandığını, yükleme tarihi 10/07/2019 olan 42 adet … cins emtianın taşınarak Özbekistan da … şirketinin boşalma alınına ulaştırıldığını, taşıma işinin karşılığı olan navlun bedeli olarak fiili taşımayı gerçekleştiren müvekkilli tarafından davalı şirkete 10/07/2019 tarihli 5.000 USD tutarında fatura düzenlendiğini, müvekkilinin yükümlendiği edimlerini yerine getirdiğini ancak davalının navlun bedelinin 3.000 USDA ödediğini kalan kısmının ödenmediğini, faturanın ihtiva ettiğini navlun bedelinin davalı şirket tarafından kabul edildiğini fakat ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını bu nedenlerle itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekilinin davacıya teslim edlien malların yurt dışındaki adreslere sevkiyatının ve teslimi için 5.000 USD karşılığında anlaştıklarını, tarafların kalan tutar olan 2.000 USD nin iş bitiminde ödenmesi hususunda mutabık kaldıklarını, uyuşmazlığın iş neticelenmeden ve alacak muaccel hale gelmeden nevlun faturanını icra takibine konu edilmesi üzerine yapılmış oldukları itirazın iptaline ilişkin olduğunu, müvekkilinin davadan haberi olmaksızın sözleşmeye uygun olarak taşımacılığa konu malların yurtdışındaki adrese teslim edildiğini öğrenir öğrenmez bakiye taşımacılık ücretinin davacı şirkete ödendiğini, davacı şirketin iş bitirilmeden ve taşıma faaliyetine başlanmadan yurtdışı navlun bedelli fatura tanzim ettiğini, söz konusu faturanın ödenmesine fırsat vermeden kötü niyetli olarak icraya koyduğunu, alacaklı tarafın müvekkiline gönderdiği ödeme emrinin dolar kurunun da hatalı olduğunu, sırf bu nedenle dahi ilgili takibin iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı ile davalı arasındaki ticari nitelikli taşıma sözleşmesi kaynaklı olarak davalının davacıya takip tarihi itibariyle borçlu olup olmadığı, alacağın muaccel hale gelip gelmediği, temerrüt oluşup oluşmadığı, faiz borcu bulunup bulunmadığı, itirazın haksız olup olmadığı, davalı tarafça yapılan ödeme ile borcun itfa olup olmadığı, icra inkar tazminatı veya kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalısının borçlu olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … ‘ce hazırlanan 31/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda ve daha sonra tanzim ettiği ek raporlarda özetle; “tarafların ticari defterlerini sundukları, incelenen 2019 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yıptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde usulüne uygun tasdik edildiği, davacı defterlerine göre davalı şirketin 5.000 USD olan borcunu 12.07.2019 tarihinde 3.000 USD ve 14.11.2019 tarihinde 2.000 USD olarak ödendiğini, davalı taraf defterlerine göre borç bulunmadığı, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesinin bulunmadığından temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğunu bu sebeple işlemiş faiz talebinin mahkeme takdirinde olduğu ” mütalaa edilmiştir.
Esasen huzurdaki uyuşmazlıkta taraflar arasında gerçekleşen hukuki ilişki ve yapılan ödemelerin gerçekleşip gerçekleştiğine dair bir ihtilaf bulunmamaktadır. Gerçekten de taşıma işinin gerçekleştiği ve davalı tarafça ödemelerin yapıldığı her iki tarafın kabulündedir. Esas uyuşmazlık konusu davalı tarafça ödeme yapılırken temerrüde düşülüp düşülmediği böylece takibin başlatılması ve davanın ikamesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığıdır.
Dosya bu kapsamda incelendiğinde dosyaya sunulan evraklardan davacının 10/07/2019 tarihinde boru cinsindeki emtiayı taşımak üzere 3. Şahıs konumundaki … firmasından aldığı, aynı tarihli 5.000,00USD bedelli fatura tanzim edildiği, 12/07/2019 tarihinde davalı tarafça davacı tarafa banka kanalıyla 3.000,00 USD ödeme yapıldığı. 29/07/2019 tarihinde ise davacının emtiayı alıcı muhatabına teslim ettiği anlaşılmaktadır. Dava konusu icra takibi 09/08/2019 tarihinde başlatılmış, davalı tarafa tebligat 16/08/2019 tarihinde yapılmış ve davalı tarafça 20/08/2021 tarihinde takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır. Huzurdaki dava 11/11/2019 tarihinde ikame edilmiş, davalı tarafça dava ikame edildikten sonra 14/11/2019 tarihinde 2.000,00USD ödemeyi yine banka kanalıyla doğrudan davacının hesabına gerçekleştirilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere davacı taraf taşıma işini 29/07/2019 tarihinde emtiayı alıcı muhatabına teslim ederek tamamlamakla kendi üzerine düşen edimi yerine getirmiştir. Davalı taraf ise taşıma işi gerçekleşmesine ve kendilerine takip yapılmasına rağmen ödeme yapmamıştır. Bu durumda takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğu ve takibin başlatılmasında haksız olmadığı açıktır. Öte yandan davalı tarafın borcunu bildiği ve itiraz tarihi itibariyle borcunu hesaplayabildiği anlaşılmakla davalı tarafça taşıma işi gerçekleşmesine rağmen takibe itiraz edilmesi nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmedilmiştir. İcra inkar tazminatı hesaplanırken dava konusu yabancı para niteliğindeki alacağın dava tarihindeki kur üzerinden karşılığı bulunup belirleme yapılmıştır. (emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/7658 Karar No : 2011/15574)
Her ne kadar davalı tarafça dava devam ederken ödeme yapılmış ise de mahkememizce davanın ikame edildiği zamanki duruma göre değerlendirme yapıldığından bu husustaki değerlendirme için icra dairesi görevlendirilmiştir. (emsal Yargıtay 15. Hukuk dairesi’nin 04.10.2018 tarih, 2017/689 Esas, 2018/3603 Karar sayılı ilamı)
Bu noktada icra takibine konu edilen faize de değinmek gerekir. Türk Ticaret Kanunu’nun 10. Maddesine göre “Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar.” Davacı tarafça davalıya takip öncesi herhangi bir ihtarname çekilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda takip öncesi faiz istenemeyeceğinin kabulü gerekir. (Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İçihadı Birleştirme Kararı) Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.) Bu nedenle davacının takip öncesi faize ilişkin talebinin de reddine karar verilmiştir.
Son tahlilde dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporundan davacının davasını kısmen ispatladığı, davalının ise ödeme yaptığı hususunu ıspatlayamadığı anlaşılmış ve yukarıdaki gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
A. … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Es sayılı takibine vaki itirazın; asıl alacak yönünden İPTALİNE; takibin kaldığı yerden DEVAMINA
B. Dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin İNFAZ aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına
C. 9,21 USD’lik takip öncesi faiz yönünden takip öncesi temerrüt oluştuğuna dair dosyamıza yansıyan herhangi bir belge bulunmadığından talebin REDDİNE,
2- Davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle hükmedilen bedelin dava tarihindeki kur (5,77) üzerinden karşılığı olan 11.540,00 üzerinden takdiren %20 üzerinden hesaplanan 2.308,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 788,29-TL harçtan peşin alınan 195,53-TL harcın mahsubu ile bakiye 592,76-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 239,93 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 144,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 844,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 840,62 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 53,14-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL nin kabul red oranına göre 6,06-TL sinin davacıdan, 1.313,94-TL sinin davalıdan müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.