Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/12 E. 2021/830 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/12 Esas
KARAR NO : 2021/830

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili 03.09.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı Karacatur şirketinin işleteni olduğu davalı … Sigorta Şirketi tarafından Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile teminat altında olan … plakalı otobüs ile biletli yolcu olarak seyahat etmekte iken muavinin çay- kahve servisi sırasında — sıcak su bardağının üzerine düşmesi ile müvekkilinin karnında, bacaklarında ve genital bölgesinde yanıkların meydana geldiğini, 11 hastanede tedavi edildiğini ve sabit eser izlerinin oluştuğunu, serbest gazetelik yapan müvekkilinin uzun süre çalışamadığını, kazanç kaybına uğradığını ve sürekli efor kaybının oluştuğunu, tedavisi süresince bakıma muhtaç kaldığını ve tedavi, yol giderlerinin oluştuğunu, dava öncesi davalı sigorta şirketine 27.02.2019 tarihinde yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu ancak herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını belirterek, 23.07.2018 tarihinde ..plakalı yolcu otobüsünde yolcu konumunda iken meydana gelen olay nedeni ile ağır yaralanan davacı için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL geçici iş göremezlik, 1.000,00 TL sürekli maluliyet, 1.000,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zarar, 100,00 TL bakıcı, yol ve tedavi giderleri olmak üzere şimdilik 3.100,00 TL maddi tazminatın davalardan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte araç işleteni davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili 17/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 27.09.2017/2018 vadeli … numaralı karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesinin müvekkili sigorta şirketi tarafından tanzim edildiğini, işbu poliçede bakıcı giderleri ve yol giderleri teminatı ile geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebini karşılar bir teminat bulunmadığını, ZMMS sigortası genel şartlarında ayrıntılı olarak tedavi giderleri sağlık giderleri belirtildiğini ve SGK’nın sorumluluğunda olduğunun sigorta şirketlerinden talep edilemeyeceğinin açık olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile olaydaki kusur durumunun tespitinin gerektiğini ve maluliyet tespiti için ATK raporunun gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. A.Ş. vekili 23/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; olayın davacının kusurlu hareketleri sonucu meydana geldiğini, davacının kendisine bilet kesilen 5 numaralı koltukta oturmadığını ve boş olduğu için geçtiği 2 numaralı koltukta seyahat kurallarına ayrı olarak sürekli ayağa kalkarak tehlikeli hareketler yaptığını, yan koltukta bulunan yolcunun koluna çarparak çayın dökülmesine sebep olduğunu, davacı tarafça suyun sıcaklığının çok fazla olmasını müvekkili şirkete bir kusur olarak yüklemeye çalışıldığını ancak suyun aşırı sıcak olarak servis edilmesi önlediklerini sıcak suyu yolcuya verilirken bardağın yarısına kadar doldurulduğunu, bu şekilde yoldaki bozukluklar nedeniyle otobüsün sarsılması esnasında suyun bardaktan dökülemeyeceğini, davacının iddia ettiği gibi suyun aşırı sıcak olmadığını, vücutta kalıcı bir iz kalmayacağı ve derinin kendini yenilemesi ile yanığın iyileşebileceğini belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava cismani zarar nedeni ile tazminat davasıdır. Dava ve cevap dilekçeleri kapsamında uyuşmazlığın davalı sigorta şirketi nezdinde Karayolu yolcu Taşıma Zorunlu Koltuk Feri Kaza sigortası kapsamında sigortalanan … plaka sayılı araçta çay servisi esnasında davacının üzerine sıcak su dökülmesi nedeni ile davacının kusurunun bulunup bulunmadığı, olay nedeni ile malul kalıp kalmadığı, malul kalmış ise oranının ne olduğu, davalı taşıma firmasının zarardan sorumlu olup olmadığı, sigorta şirketinin zarardan sorumlu olup olmadığı,davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, eğer kazanmış ise bunun hesabı ile davacının manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı husularına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, hasar dosyası, tanık beyanları, hastane kayıtları, ücret araştırmaları, SGK kayıtlarından oluşan deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen makina mühendisi bilirkişi …, nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi … ve aktüerya bilirkişi … hazırladıkları 24/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davalı işletici firmanın (…A. Ş.) %30 (Y. Otuz) oranında kusurlu olduğunu, işletici firmanın istihdam ettiği muavin …’ün %70 (Y. Yetmiş) oranında kusurlu olduğunu, davalı kazalı …’ün kusursuz olduğunu,
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22.07.2020 tarih 9472 karar numaralı raporda; 01.01.1965 doğumlu …” ün 23.07.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliği” ne göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %5 (yüzde beş) olduğunu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceğini, başka birisinin iyileşme döneminde ve sürekli bakımına muhtaç olmadığına oy birliği ile mütalaa edildiğini, ilk alternatife göre, davacının 23.07.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu, aylık gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğunun kabulü durumunda; geçici iş göremezlik zararının 1 ay/30 gün geçici iş göremezlik zararının davacının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 1.603,12 TL olduğunu, sürekli maluliyet zararının %5 sürekli maluliyet oranı ve davacının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 40.422,60 TL olduğunu, ikinci alternatife göre, davacının 23.07.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu, aylık gelirinin asgari ücretin 2. katı düzeyinde olduğunun kabulü durumunda geçici iş göremezlik zararı; 1 ay/30 gün geçici iş göremezlik zararının, davacının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 3.054,03 TL olduğunu, sürekli maluliyet zararının %5 sürekli maluliyet oranı ve davacının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 49.284,46 TL olduğunu, bakıcı giderleri zararının davacının gerek iyileşme döneminde gerekse sürekli olarak bir başkasının bakımına muhtaç olmayacağının ATK raporunda belirtilmiş olması nedeni ile bakıcı gideri zararından söz edilmeyeceğini, davada yaslanılan poliçenin düzenlendiği tarihte cari 6102 sayılı TTK.’nın 1507-1510 maddeleri arasında düzenlenmiş kaza sigortasının bir türü, niteliği itibariyle zarar sigortası olmayan, bir meblağ sigortası olduğunu, bu tür sigortalar bir meblağ (tutar) sigortası olduğundan, önceden tespit edilen tutar, rizikonun gerçekleşmesiyle ödendiğini, maddi tazminata hükmedilmesi durumunda istenebilecek tutarın %5 sürekli maluliyet oranı dahilinde 8.750,00 TL olabileceğini” mütalaa etmiştir.
Dava; yolcu taşımacılığı sözleşmesinin ayıplı ifa edilmesinden dolayı taşıyıcı firma ile Zorunlu Ferdi KAza Koltuk sigortacısına karşı ikame edilen maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (1) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari-veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Somut olayda davacı ile davalı Karaca arasında yolcu taşıma sözleşmesi olduğu, davalı karaca ile davalı … Sigorta arasında ise Karayolu yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza sigorta sözleşmesi olduğu, bu sözleşmeye istinaden … numaralı poliçenin tanzim edildiği 27/09/2017 başlangıç 27/09/2018 bitiş tarihli poliçe ile davalı karacanın … marka … plakalı aracının sigortalandığı görülmektedir.
Davacı gerçek kişi tüketici olup, davacı ile davalı taşıyıcı arasındaki sözleşme tüketici işlemidir. Zira davacı bilet alarak davalı karaca şirketinden taşıma hizmeti satın almaktadır. Huzurdaki davada zorunlu mali mesuliyet sigortacısına yöneltilmiş bir dava da bulunmamaktadır. Bu durumda, zorunlu tüketici işlemine dair iş bu davanın tüketici mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir. (Mahkemece, davanın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğu bu nedenle tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre… Y17HD 2017/573 2019/9190)
Bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya mutlak ticari dava olması ya da her iki tarafın tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir. Bu durumda, mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2021

Katip
E-imzalıdır

Hakim
E-imzalıdır