Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1194 E. 2022/93 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1194 Esas
KARAR NO : 2022/93

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/08/2019 tarihinde … yolu istikametinde meydana gelen tek taraflı yaranmalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle yaralanmalı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonucunda …’ nin araç içerisinde yolcu olarak bulunan eşi …’ nin vefat ettiğini, …’ nin ise yaralandığını, …’ nın yaralanma sonucu bitkisel hayata girdiğini, bu nedenle bilirkişi tarafından hesaplanacak …’ nın hayatının sonuna kadar bakıcı giderinin, kalıcı ve geçici işgöremezlik tazminatını sigorta şirketi tarafından tanzim etme gerekliliğinin hasıl olduğunu, kazaya konu … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. Tarafından ZMMS çerçevesinde sigortalı olduğunu, davalı şirkete kaza sebebiyle doğan zararların tazmini için başvuruda bulunduklarını, davalı şirketin herhangi bir cevap vermediğini, arabuluculuğa başvurduğunu ancak sonuç alınamadığını, müvekkilinin ev hanımı olduğunu ve eşinin vefat ettiğini, hasta çocuğu olduğundan geçimlerini başkalarının yardımıyla karşıladıkları için adli yardım talep ettiklerini, bu nedenlerle maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın 20.10.2018-2019 vadeli trafik sigorta poliçeesi ile sigortalandığını, 2918 Karayolları Trafik Kanunu 98. Maddesi gereği bakıcı gideri kaynaklı alınana primler GK ya aktarılmakta olduğundan bakıcı giderleri SGK nın sorumlulunda olduğunu, bu nedenle bakıcı giderleri taleplerinin reddi gerektiğini, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kurulusnua yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, davacı tarafın usule aykırı olacak şekilde eksik evrak ile müvekkili şirketine başvuru yaptığını ve usule aykırı olarak dava açtığını, bu sebeple davanın usulden reddi gerektiğini, dosyanın adli tıp kurumuna sevkinin sağlanarak sigortalının kusur ile sınırlı olduğunu, maluliyet raporu alınması gerektiğini, bu nedenlerle davanın sigorta şirketine başvuru zorunluluğu ve ZMM genel şartlar yönünden şartların oluşmadığından usulden reddini, SGK sorumluluğunda olan bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik kaynaklı taleplerin her halükarda esastan reddini, taziminat taleplerinin reddini talep ve dava etmiştir.
B. Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava cismani zarar nedeni ile tazminat davasıdır. Dava ve cevap dilekçeleri kapsamında uyuşmazlığın davalı sigorta şirketi nezdinde … poliçe numarası ile ZMSS kapsamında sigortalanan … plaka sayılı aracın sebep olduğu 14/08/2019 tarihli kazada yaralanan davacının kaza nedeni ile malul kalıp kalmadığı, malul kalmış ise oranının ne olduğu, davalı sigortalısının kusurunun bulunup bulunmadığı, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, bakıcıya muhtaç olup olmadığı, eğer tazminata hak kazanmış ise bunun hesabına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, dava şartına dair eksiklik bulunmaması ve davalı tarafça haklı bir sebebe dayalı olan herhangi bir ilk itiraz ileri sürülmemesi nedeniyle ön inceleme tamamlanmış, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek dosyamızın delillerini oluşturan, hasar dosyası, soruşturma dosyası, hastane kayıtları, SGK kayıtları ve trafik sicil kayıtlarından oluşan dosyamız delilleri üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmadan sonuca gidilmiştir.
Bu kapsamda;
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyası istenmiş, sigorta şirketince gönderilen belgeler dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelemede … plakalı aracın … poliçe numarası ile 20/10/2018-20/10/2019 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS kapsamında sigortalı olduğu, dava konusu kaza nedeniyle … numaralı hasar dosyasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının dava konusu olay nedeniyle gördüğü tedavilere dair … Hastanesi’ne müzekkere yazılarak tedavi dosyası istenmiş, kurumca gönderilen belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu olay nedeniyle başlatılan soruşturma dosyası için … CBS’na müzekkere yazılarak soruşturma dosyası istenmiş, … numaralı soruşturma dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu olay nedeniyle SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı SGK yazısından anlaşılmıştır.
Dava konusu olay nedeniyle aracın tescil kayıtları Bağcılar Kaymakamlığından istenmiş, … plakalı aracın … adına tescilli olduğu, kaza tarihinde ise … Ltd Şti adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu olay nedeniyle başlatılan kovuşturma dosyası için … 27. ASCM’ne müzekkere yazılarak dava dosyası istenmiş, …numaralı soruşturma dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlık aşağıdaki hususlarda toplanmakla yapılan inceleme ve değerlendirmeler her bir uyuşmazlık kapsamında ayrı ayrı ele alınacaktır. Ancak öncelikle dosyanın anlaşılabilmesi amacıyla kazanın nasıl gerçekleştiğinin ortaya konulması gerekmektedir. Olay tarihi olan 14/08/2019 tarihinde dava dışı sürücü ….’ün Şile İstanbul karayolunda İstanbul yönüne ilerlerken dönemeçlere yaklaşırken hızını azaltmadığı, dikkatini yola vermediği, sevk ve idaresindeki aracın hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarpmak suretiyle tek taraflı kazaya sebep olmuş, kaza neticesinde sürücü de dahil 7 kişi yaralanmış ve hastaneye kaldırılmışlardır. Davacı ile birlikte anne ve babası da anılan kazada yaralanmış; babası vefat etmiş ancak annesi sağ kurtulmuştur.
Davacı tazminat talebini BK 49 , 54 ve 56. Md de düzenlenen haksız fiil hükümlerine ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 md’ne dayandırmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “İşleten Ve Araç İşleticisinin Bağlı Olduğu Teşeb- büs Sahibinin Hukuki Sorumluluğu “başlıklı 85.maddesinde aynen : “(Değişik birinci fıkra: 17/10/ 1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” denilmiştir.
Dava konusu 04/05/2018 tarihli kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Haksız Fiilden Doğan Borç ilişkilerin düzenleyen ikinci kısmında ; 49.maddede ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
54.maddede ” Bedensel zararlar ;1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar”dır. denilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde 10,00 TL tazminat talep etmiş, yargılama devam ederken mahkememizce taleplerin açıklanması amacıyla kendilerine süre verilmiş, neticeten 3,00 TL geçici iş göremezlik; 4,00 TL kalıcı iş göremezlik ve 3,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplamda 10,00 TL talep ettiklerini ifade etmiştir. Aktüerya raporu doğrultusunda ibraz ettiği, ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde 5,00 TL olarak talep ettiği geçici iş göremezliğe dair maddi tazminat talebini artırarak toplam 20.000,00 TL; 5,00 TL olarak talep ettiği sürekli iş göremezliğe dair maddi tazminat talebini artırarak toplam 370.000,00 TL istemek suretiyle bedel artırımına gitmiştir.
Son tahlilde dava ve artırım dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde davacının 20.000,00 TL geçici iş göremezlik, 370.000,00 TL sürekli iş göremezlik niteliğindeki tazminatını tüm davalıdan talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar ışığında; 1. Kusur yönünden; Davacının meydana gelen kazanın oluşumuna herhangi bir etkisinin bulunmadığı, tek taraflı olarak meydana gelen kazaya karışan araçta yolcu olarak bulunduğuna dair şüphe bulunmamaktadır. Mahkememizce tarafların kusur oranlarına dair inceleme yapılmamıştır. Ancak kazanın meydana geliş biçimi, kazaya karışan başka araç dolayısıyla başka sürücü bulunmaması, soruşturma aşamasında aldırılan bilirkişi raporunda kazaya sebep olan … plakalı aracın sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunun mütalaa edilmesi, araç sürücüsü…’ün dönemeçlere yaklaşırken hızını azaltmadığı, dikkatini yola vermediği, sevk ve idaresindeki aracın hakimiyetini kaybederek kazaya sebep olduğu açık olduğundan KTK 47/d ve 52/a,b ve KTKY 95/d; 101,a,b0 ve 157/b maddelerine aykırı davranmakla tam ve asli kusurlu kabul edilmiştir.
Ancak burada değinilmesi gereken husus davalı tarafın emniyet kemeri takılıp takılmadığına dair itirazıdır. Gerçekten de davalı, davacının emniyet kemeri takmayarak zararın artmasında müterafik kusurunun bulunduğuna dair itirazda bulunmaktadır. Ancak kaza tespit tutanağı incelendiğinde davacının emniyet kemeri takmadığına dair bir belirleme bulunmadığı gibi davacı kaza nedeniyle aracın dışına savrulmamıştır. Bu durumda davalı tarafın bu iddiasına itibar edilmesine imkan bulunmamaktadır. (Emsal nitelikte İstanbul BAM 9HD 2018/2209 : 2019/208 Kaza tespit tutanağında, kaza sırasında murisin emniyet kemeri takıp takmadığı ile ilgili olarak bilgi bulunmadığı gibi dosya kapsamı ve tanık ifadelerinde de bu hususa ilişkin beyan ve delil yoktur. Bu hali ile davalı tarafça, kaza sırasında murisin emniyet kemeri takmadığı iddiası ispatlanmamış olup davacılar lehine belirlenen tazminattan emniyet kemeri takılmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmaması yerindedir. )
2- Davalının Sorumluluğu Yönünden; Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Kanunun açık metni karşısında sigorta şirketinin sigortalısının tabii olduğu hukuki rejime tabi olacağının kabulü gerekir. Ancak öncelikle sigorta şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve davalının pasif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Dosyada yapılan inceleme sonucunda davalı ile dava dışı … Şti arasında ZMSS Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden … poliçe numaralı poliçenin tanzim edildiği, poliçenin 20/10/2018-20/10/2019 tarihleri arasında cari olduğu ve 360.000,00 TL’lik şahıs başına sakatlık ve ölüm limiti içerdiği anlaşılmaktadır. Dava konusu hasarın 14/08/2019 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Böylece dava konusu hasarın poliçe kapsamında kaldığı anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketi, kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup sorumluluk miktarı kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlıdır. Kaza tarihindeki teminat limitleri 390.000,00 TL olduğundan davacının 390.000,00 TL’lik teminat limiti ile sorumlu olduğuna şüphe yoktur.
3- Maluliyet yönünden; Davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla dosya ATK’ya tevdi edilmiş, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun 07/06/2021 tarih ve 2021/37760 sayılı raporu ile 14/08/2019 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle sürekli maluliyet oranının; maluliyet oranının %58.0 oranında kazanma gücünden kaybetmiş sayıldığını, iyileşme süresinin olay tarihinden itirbaren oniki aya kadar uzayabileceğini, mütalaa edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamasına göre haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun … tarih ve … sayılı raporu ile 14/08/2019 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle sürekli maluliyet oranının; kişinin tüm vücut engellilik oranının %47 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği, kişinin 24 ay sonra yeniden görülmesi gerektiği mütalaa edilmiştir. Bu rapor dosya kapsamına ve yerleşik içtihatlara uygun bulunmuştur.
4- Hesap yönünden; Kusur ve maluliyet oranları belirlendikten sonra davacının uğradığı sakatlık nedeniyle hakettiği tazminat yönünden rapor alınmasına karar verilmiş verilmiş ve …bilirkişi tarafından hazırlanan 21/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “trafik kazasında davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ nin yaralanması nedeniyle, geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararın, 24.001,20 TL olduğunu, sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zarar ilişkin olarak birinci seçenekte, ATK tarafından 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı çalışma gücü ve melkete kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre belirlenen %58 maluliyet oranına göre, sürekli iş göremezlik dönemine ait maddi zararın, 2.173.216,73 TL olacağını, ikinci seçenekte ATK tarafından 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı resmi gazetede yayınlanan erişkinlik için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmeliklerine göre belirlenen %47 maluliyet oranına göre, sürkeli iş göremezlik dönemine ait maddi zararın 1.761.054,94 TL olduğunu, adil tıp kurumu tarafından davacınn 24 ay sonra yeniden değerlendirilmek üzere kuruma gönderilmesi gerektiği belirtilerek kontrol kaydı konulduğunu, buna göre davacnın kontrol kaydının beklenip beklenmeyeceği hususundaki hukuki durumun takdir ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğunu, davacının her iki seçenekte de poliçe liimini aşması nedeniyle davalının sorumluluğunun 390.000,00 TL limit ile sınırlı olacağını, dosyadaki mevcut belgelere göre belirlenebilen başvuru tarihine göre temerrüdün 05/11/2019 tarihinde gerçekleşmiş olduğunu, sigortalı aracın ruhsatının dosyada bulunmadığından kullanım şeklinin bilinmediğini, ancak aracın ticari şirket adına kayıtlı olması nedeniyle ticari faiz talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu,” mütalaa etmiştir. Düzenlenen bu rapor dava kapsamına, mevcut asgari ücret oranlarına, aktüerya ilkelerine ve olaya uygun bulunmuştur.
5- Faiz Yönünden; 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Y4HD 2021/4651; 2021/8345 Davacı tarafça zararın karşılanması amacıyla davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvurulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça buna dair bir belge sunulmamış ise de hasar dosyası ekinde sunulan mail içeriklerinden davacının 20/09/2019 tarihinde davalıya başvuru yapmış olduğu anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketince bu başvuruya sekiz gün içerisinde cevap verilmesi gerekmekle yapılan hesaplamaya göre davacının 04/10/2019 tarihinden itibaren faiz isteyebileceği anlaşılmıştır.
Dava konusu aracın kamyonet olması, böylece aracın ticari amaçla kullanılan araçlardan olması aracın malikinin … Ltd Şti olması karşısında davacının avans faizi isteyebileceği değerlendirilmiştir. (Emsal nitelikte Y4HD 2021/14854 : 2021/3527 …Davalı sigorta şirketine sigortalı aracın yük nakli yapan kapalı kasa kamyonet olduğu ve ruhsatında ticari kaydı olmasına göre, davacının talebi doğrultusunda maddi tazminat miktarına avans faize hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedeni ise de…(
6. Hatır Taşıması İtirazı Yönünden; Davalı tarafça davacının anılan araçta ücretsiz taşındığını bu nedenle hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini ifade etmektedir. Davacı taraf ise sürücünün davacıların damadı olduğunu beyan ederek hatır taşımasına dair itirazın reddini dilemiştir.
Mahkememizce gerek dava dışı sürücü …’ün, gerek davacının, gerekse davacının müteveffa babası …’nin nüfus kayıtları dosya arasına alınarak davacı ile dava dışı sürücü arasındaki akrabalık bağı tespit edilmiştir. Buna göre dava dışı sürücü …’ün … ile 19/11/2012 tarihinde evlendiği, …’nin davacının müteveffa babası …’nin kızkardeşi olduğu, böylece dava dışı sürücü …’ün davacının halasının eşi olduğu, öte yandan dava dışı sürücü …’ün annesi Şadiye’nin de kızlık soyadının … olduğu, davacının annesi …’nin ifadesinde dava dışı sürücü …’ün kuzeni olduğunu ifade ettiği böylece farklı bir akrabalık bağının da bulunduğu anlaşılmaktadır.
Ceza dosyasındaki ifade tutanaklarından davacının ailesi ile dava dışı sürücü …’ün ailesinin birlikte pikniğe gittikleri ve kazanın da piknikten dönüşte gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Olayın meydana geliş biçimi ve taraflar arasındaki yakın akrabalık ilişkisi dikkate alındığında taşımanın ahlaki bir ödev niteliğinde olduğu değerlendirilmiş Bu nedenle hatır taşıması indirimine lüzum görülmemiştir. (Emsal nitelikte Y17HD 2016/19530 : 2019/9799 Yakın aile bireylerinde olduğu gibi maddi ve manevi menfaattin bulunduğu akrabalar arasındaki ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamaz…)
7. Hükmü Değiştirme Yetkisinin Saklı Tutulması; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun 12/10/2021 tarih ve 2021/109159 sayılı raporu ile 14/08/2019 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının tüm vücut engellilik oranının %47 olduğu, kişinin 24 ay sonra yeniden değerlendirilmek üzere kurulca görülmesi gerektiği mütalaa edilmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun .Tazminat hükmünün değiştirilmesi başlıklı 75. Maddesine göre “Bedensel zararın kapsamı, karar verme sırasında tam olarak belirlenemiyorsa hâkim, kararın kesinleşmesinden başlayarak iki yıl içinde, tazminat hükmünü değiştirme yetkisini saklı tutabilir. ”
Huzurdaki davada davacının geçici iş göremezliğe ilişkin zararı belirlenmiştir. Ancak asli tıp kurulunca sürekli iş göremezliğe ilişkin zarar %47 oranında belirlenmiş ise de kişinin 24 ay sonra yeniden değerlendirilmek üzere kurulca görülmesi gerektiği mütalaa edilerek belirlenen oranın kesin olmadığı ifade edilmiştir. Dosyamızda mahkememizce araştırılması gereken başka bir delil de kalmadığı anlaşıldığından mahkememizce TBK’nın 75. Maddesinin uygulanması uygun görülmüştür.
Son tahlilde davacının tazminata hak kazandığı ve davalı sigorta şirketinin bu tazminattan sorumlu olduğu kanaati ile toplam 390.000,00 TL tazminatın 04/10/2019 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
20.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatın 04/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
370.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatın 04/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 75. Maddesi kapsamında sürekli iş göremezliğe dair hükmü değiştirme yetkisinin kararın kesinleşmesinden başlayarak 2 yıl boyunca saklı tutulmasına,
2-Alınması gereken 26.640,90 TL harçtan peşin alınan 44,40-TL mahsubu ile bakiye 26.596,50-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 44,40-TL peşin harç, tebligat ve posta masrafından oluşan 163,80-TL olmak üzere toplam 252,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Adli yardım talebinin kabulü ile suç üstü ödeneğinden karşılanan 750,00- TL bilirkişi ücretinin, davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- 05/07/2021 tarih ve 1.070,00 TL miktarlı Adli tıp faturası, 25/10/2021 tarih ve 820,00 TL miktarlı Adli tıp faturasının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 35.750,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
8-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 08/02/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır