Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1180 E. 2019/229 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1180 Esas
KARAR NO : 2019/229

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2019
KARAR TARİHİ : 31/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili için 25/05/2019 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Dairesi… esas sayılı dosya ile takibe başladığını, ödeme emri davalıya 28/05/2019 tarihinde tebliğ edildiğini ve davalıda 31/05/2019 tarihinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu ve ardından 18/06/2019 tarihinde yapı kredi bankası aracılığı ile davalı taraf borcunu müvekkilinin şahsına ödediğini, icra takibinin hala devam ettiğini, dosyaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, uyuşmazlığın müvekkili ile davalı arasında ödenmeyen ulaşım-yol gider fiş-faturadan kaynaklandığını, bu nedenle davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne ilişkin dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacının işvereni olmayıp, bir danışmanlık firması olduğunu, davacının müvekkilin şirketinin çalışanı olmadığını, davalı müvekkili … ile davacının istihdam edildiği… ile asıl iş veren-ad iş veren ilişkisi bulunmadığı, davalı müvekkili ile…arasında 22/10/2018 imza tarihli bordrolama hizmet sözleşmesi ile müvekkili…’nun iş veren sıfatı taşımadığını, davacı emir ve talimatlarını davalı müvekkili almadığını, bu nedenle davacının alacaklarından da müvekkili şirketin sorumlu olmadığını bu nedenle yapılan icra takibinin muhatabı olmadıklarını, bu nedenle her hangi bir kötü niyetin olmadığı davacının icra inkar tazminatın talebinin reddini talep etmiştir.
Davacı vekili ve davalı vekilinin 16/12/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, tarafların dava konusu alacaktan feragat ettiğini gösterir sulh protokolü sunduklarını, feragate ilişkin beyanlarının kabulünü talep etmiştir.
Bu dilekçe üzerine davalı tarafa feragat ve sulh sözleşmesine dair beyanlarını sunmak üzere süre verilmiş, davalı vekilince sulh sözleşmesinde bulunan imzanın kendisine ait olduğuna dair beyanda bulunmuştur.
Feragat kelime anlamı olarak “vazgeçme” manasına gelen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda anlamını bulan bir müessesedir. Davadan feragatin medeni yargılama usulünde mümkün olması yargılamaya hakim olan ilkelerden “tasarruf ilkesi”nin doğal bir sonucudur. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, açmış olduğu bir davayı da sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Hakimin bir davaya bakabilmesinin ön şartı, taraflarca o hususun mahkeme önüne dava yoluyla getirilmiş olmasına bağlıdır.
Davadan feragat HMK.nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Böylece mahkememiz dosyasındaki feragat nedeniyle açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Taraflarca vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğine dair sözleşmede hüküm bulunması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davacının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/12/2019

Katip … Hakim …
e-imzalı e-imzalı
5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.