Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1175 E. 2023/478 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1175 Esas
KARAR NO : 2023/478
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 25/10/2019 tarihli dilekçesi ile, davacı şirketin davalının … hesap numaralı abonesi olduğunu, İstanbul, …, … Mahallesi, … Sokak No: … adresinde yer alan işyeri için tüketmiş olduğu elektrik bedellerini davalı şirkete ödediğini, ekte yer alan faturalardan da anlaşılacağı üzere bu güne kadar aylık fatura ortalaması 12.000 TL olduğunu ancak Mayıs 2019 dönemi için kesilen son 3 aya ilişkin fatura bedeli 82.139 TL olarak hatalı düzenlenmiş olduğunu, fahiş ve haksız 82.139 TL fatura bedeline karşılık davacı şirket tarafından itiraz dilekçesi sunulduğu halde itirazın reddedilmiş olduğunu, bunun üzerine haksız kesilen fatura bedelini ödemek zorunda kalan davacının alacaklı konuma geçtiğini, ilgili aylarda imalata ilişkin normal kullanım devam ettiğini elektrik sayacı hatalı ölçüm yaptığını, hatalı ve fahiş kesilen bu fatura bedelinin düzeltilmesi ve ödemiş olduğu fatura bedelinin iadesi için arabuluculuk görüşmesi yapıldığını, bundan da sonuç alınamadığını, bundan dolayı belirsiz alacak davası olarak işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, dava konusu 2019 Mayıs dönemine ilişkin haksız faturanın iptaline, haksız ve fazla ödenen fatura bedeli nedeni ile sonradan talep artırım dilekçesi ile artırılmak üzere şimdilik 1.000 TL ödemenin davalıdan tahsili ile davacıya iadesine karar verilmesini ve tüm yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 08/01/2020 havale tarihli cevap dilekçesi ile, karşı taraf ile hesap mutabakatı yapılarak sulh olunmak üzere görüşmeler yapıldığını, görüşmeler sonucuna göre mahkemeye bilgi verileceğini ve esas hakkında ayrıntılı beyan yazılacağını ve davacının açmış olduğu haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı kurumca yersiz yapılan tahsilatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, davalının kendisine fazladan enerji bedeli yansıttığını, faturanın hatalı şekilde gerçek tüketimin üzerinde hesaplanarak tanzim edildiğini, yersiz ödenen bedelin tespiti ile bunun davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Taraf delillerin toplanmasına geçilmiş, davacı tarafça fatura örnekleri, davalı kurum nezdinde yapılan itiraz başvuru dilekçesi, ödeme belgesi dosyamıza sunulmuştur.
Davalı şirkete müzekkere yazılarak abonelik sözleşme sureti, detay kayıtları, davaya konu fatura sureti, tahsilat dökümü, endeks kaydı ve ilgili diğer tüm evraklar celp edilmiştir.
Taraflara arasındaki uyuşmazlığın tespiti ve halli için dosya elektrik mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 27/07/2020 tarihli raporunda özetle;”…Davalı şirket, davacıya 82.139,00 TL tutarlı hatalı fatura tanzim etmiştir. Davacı da hatalı fatura bedeli olan 82.139,00 TL ödemiştir. Doğru tahakkuk bedeli 72.039,56 TL olduğundan davalı şirket davacıdan 10.099,44 TL fazla para tahsil etmiştir. Ancak, davalı şirket, fazla tahsil ettiği 10.099,44 TL bedeli daha sonra farkına vararak 2019/12 dönem faturasından mahsup etmiş olduğundan davacının alacağı kalmamıştır. Bundan dolayı, davacı … Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti.’nin, davalı … A.Ş.’den iadesini talep edebileceği herhangi bir bedelin olmadığı…” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, özellikle davacı tarafça bilirkişi raporunda mahsup işlemi yapıldığı belirtilmesine karşın aslında böyle bir mahsup işleminin yapılmadığı, ayrıca sadece 10.099,44 TL fazladan tahsilat yapıldığı hesaplanmışsa da gerçek yersiz tahsilatın çok daha fazla olduğu itirazları ile raporda tüketim ve tahakkuk hesabının detaylı olmadığı, yeterli irdeleme yapılmadığı nedenleri gözetilerek bilirkişiden ek rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi 01/02/2021 tarihli ek raporu özetle:”…a) Kök Rapordaki Tespitler dava konusu 82.139,00 TL bedelli elektrik faturasının 05.11.2018-11.03.2019 dönem tüketimlerini kapsayan bileşik bir fatura olduğu, bu faturanın 05.11.2018-11.03.2019 dönem tüketimi olan 14129 kWh ile 06.03.2019-31.05.2019 dönem tüketimi olan 100.783,200 kWh ilişkin tüketim bedellerinden oluştuğu, daha sonra hatalı tahakkuk ettirilen 14129 kWh ek tüketime ilişkin 10.099,44 TL elektrik bedelinin 2019/12 dönem faturasından tenzil edildiği, için, davacı … Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti.’nin, davalı … A.Ş.’den talep edebileceği bedelin olmadığı kanaatine varılmıştır. b) Tüketim Ortalamalarına Göre: mahkemenin 24.12.2020 tarihli ara kararı gereğince davacının davaya konu fatura döneminden önceki ve sonraki tüketimlerinin 6 aylık tüketim ortalamalarının karşılaştırılması sonucunda davacının kullandığı elektrik enerjisinin bedeli hesaplanmış ve daha önce ödenen bedeller de dikkate alınarak davacının davalıdan iadesini talep edeceği bedel belirlenmiştir. Hatalı tahakkuk ettirilen fatura bedeli 82.139,00TL, Doğru tahakkuk bedeli -41.347,67 TL, Mahsup edilen bedel (2019/12 faturasından) -10.099,44 TL, davacının davalıdan iadesini talep edeceği bedel -30.691,89TL, davacı … Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti.”nin, davalı … A.Ş.’den iadesini talep edebileceği bedel 30.691,89 TL olarak hesaplandığı…” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazda bulunulmuştur.
Mahkememizin 11/03/2021 tarihli duruşması 1 nolu ara kararı gereğince … elektrik kürsüsünden belirlenecek bilirkişiye tevdii ile kök ve ek rapor arasındaki çelişki ile davacı ve davalı iddia ve savunmaları doğrultusunda davalı yanca davacıya fazladan fatura tahakkuku yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise bunun miktarının hesaplanması için rapor tanzim edilmesine karar verilmiş, bilirkişi 24/08/2021 tarihli ön raporu özetle:”…davalı tarafından davacıya ek tahakkuk hesaplanmasına neden olanın 11/01/2019 tarihli protokol olduğunu, bu protokol tarihinden 12 ay öncesine ait abonenin ne kadar enerji tükettiğini belirten herhangi bir belge bulunmadığından incelemeler, değerlendirmeler ve ilgili mevzuat kapsamında meydana gelen olayda yukarıda belirtildiği üzere 31/12/2018 ve 31/12/217 tarihleri arasında kayda geçmiş “ KW-TL bazında Tüketim Ekstresinin” sayın mahkeme kanalıyla tarafıma iletilmesinin gerekli olduğu…” bildirmiştir.
Davalı kurumca ilgili kayıtların sunulması ile dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmişse de bilirkişi 06/06/2022 tarihli raporu ile bir kez daha kayıtların okunaklı olmadığından rapor düzenlenemediğini belirtmiştir.
Mahkememizin 07/07/2022 tarihli duruşması 1 nolu ara kararı eksik hususlar giderilerek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş, bilirkişi 09/08/2022 tarihli raporu özetle:”…Dosya giren belgelerin kapsamında yapmış olduğum detaylı inceleme ve hesaplama sonucunda davacı tarafın davalı taraftan 9.138,47 TL alacağının olduğu hesaplanmıştır…” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 10/11/2022 tarihli duruşması 1 nolu ara kararı gereğince daha önce rapor tanzim eden bilirkişiye tevdii ile, davacının rapordaki maddi hesap hataları ile davalının raporda mahsup yapıldığı belirtilmesine karşın (hesap yapılırken 10.009,44 TL bedelin 2019/12 dönem faturasında mahsup edildiği) buna rağmen hesap yapılırken bunun yansıtılmadığı yolundaki itirazları karşılar mahiyette ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 12/12/2022 tarihli raporu özetle:”… Taraf vekillerinin EK Rp 2ye yaptıkları itirazlar sonucunda (1.2) nolu belge olan faturada 14129 kwh lik tüketimin var olduğu görülmüştür. Bu bedel iadesinin yapılmasına ilişkin herhangi bir belge bulunmadığından tarafımca sehven hesaba katılmamıştır. Buna göre 14129 kwh tüketimin değeri; 14129 kwh x 0,148 TL/kwh – 2.090,63 TL,14129 kwh x 0,4393 TL/kwh – 5.989,04 TL, Toplam : 8.079,67 TL, BV * TRT * EF %8 : 8.079,67 TL x 1,08 – 8.786,04 TL KDV % 18 : 8.786,04 TL x 1,18 – 10.296,73 TL dir. Bu durumda … Kurumunun davacıya yansıtmış olduğu tenzil işleminden dolayı oluşan kümilatif hesaplamada 10.296,73 TL indirim yapmış olduğu anlaşılmakta olduğundan önceki ek raporumda belirtilmiş olan 9.138,47 TLolan davacı alacağının mevcut olmadığı, davalı … tarafının 10.796,73 TL – 9.138, 47 TL =1.158,26 TL alacaklı olduğu…” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı taraflarca yapılan itirazlar ve raporlar arasında çelişki olduğu gözetilerek mahkememizce yeni bir bilirkişi hayatinden rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Mahkememizin 06/03/2023 tarihli ara kararı gereğince … görevli Elektrik mühendisi öğretim üyesinden oluşturulacak 3 kişilik heyete tevdii ile; dava ve cevap dilekçeleri ile mahkememizce daha önce bilirkişi ara kararında tespiti istenen hususlar, davacının iddiasındaki gibi önceki aylara ilişkin kullanım miktarları da gözetilerek davacının sayaçta bozukluk olup olmadığı iddiası da değerlendirilmek sureti ile davalı tarafından davacıya fazladan elektrik sarfiyatı tahakkuku yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bunun parasal değerinin tespiti, daha önceki bilirkişi raporlarındaki tespitlere taraflarca yapılan itirazlar ve diğer taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor tanzim edilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti 03/04/2023 tarihli raporu özetle:”…Dosyaya konu olan olay, davacıya tahakkuku yapılan 06/2019 döneme ait normal tüketim elektrik faturasında; sayaç endeksleri ve 80 çarpanı ile hesaplanmış 100.783,2 kWh tüketim ile … …’in sayaç endesklerine gire ilk başta 05.11.2018-11.03.2019 dönemleri arası belirlemiş olduğu 14,129 kWh ek tüketimin aynı faturada gösterilmesiyle elde edilen 82.139 TL meblağa davacı tarafın itirazıdır. .Detaylan raporda verildiği gibi 100.783,2 kWh tüketim 03/2019, 04/2019 ve 05/2019 dönemlerini kapsayan toplamda 3 aylık tüketimin toplamıdır. … … tarafından düzenlenen … no’lu Ilk Endeks ve Değiştirme Formunda öncelikle … marka … seri no’lu kombi elektronik sayacın değiştirilmedi görülmektedir. Bu durum sayacın doğru çalıştığını gösterir, aksi durumda görevlilerin sayacı sökerek muayene istasyonuna götürmeleri ve muayene raporuna göre işlem yapılması gerekmektedir. … … görevlileri söz konusu söz konusu forma 1.2 fazan akim trafosundan gelen kablonun sayaca girdiği klemenste gevşeklik olduğunu görmüşler ise de kablo yerinde olduğundan bu durumun L2 fazın tüketimin kaydedilmesine engel teşkil etmediğini formda belirtmişlerdir. Teknik olarak, alam trafolarının sayaç tarafındaki kablonun boşta olması durumunda sekonder sargıda çok büyük bir gerilim endüklenmesi meydana gelmektedir. Bu gerilim gevşek kabloda klemens bakarina aralıklı temaslarda hem akım trafosunun hem de sayacın arızalanması anlamına gelecek ki, sayaç yerinde kaldığndan böyle bir durum meydana gelmemiştir. Bu durumda akım trafosu kablosunun herne kadar gevşek olduğu görülmüş ise de, bakırının sürekli temasta kaldığını göstermektedir. Bu tespitlere göre sayaç sağlamdır. … sehven hatalı yazılan eksik tüketime göre ilk başta 06/2019 dönem faturasma 14.129 kWh ek tüketim tahakkuku yapmış ise de, yapılan itiraz üzerine ek tüketim tahakkuku 12/2019 dönem faturasında tenzilinin yapıldığı görülmüştür. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerde davacının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre kaçak elektrik kullandığını gösterir bir tespit olmadığı gibi, yine yönetmeliğin ilgili maddelerine göre sayacın hatalı çalıştığını, sayacın eksik ya da fazla tüketim kaydettiğini ya da sayacın bozuk olduğunu gösterir herhangi bir tespit yapilamamaktadır. Sayın Mahkeme davacımın geriye dönük tüketimlerinin de incelenerek fazla tahakkuk yapılıp yapılmadığın tespitini istemektedir. Raporda verilen aylık tüketimlere balaldığında davacının aydan aya tüketim miktarlarının değişebildiği görülmektedir. Bu değişimler nedeniyle, dosyaya rapor sunan bilirkişiler eksik tüketim olabileceği kanaati ile bir takım hesaplamalar yapmışlardır. Oysa, bu değişimlere göre her bilirkişi farkı bir kanaat bildirip farklı hesaplamalar yapabilir. Rapor içinde sözü edilen formda kaçak ve eksik tüketim olmadığı belirtildiğinden bu formun esas alınması gerektiğini düşünmekteyiz. Tüketim grafiği üzerinde dikdörtgen içine alman bölgede 3 aylık tüketim olan 100,783,2 kWh her bir aya bölündüğünde diğer aylara benzer bir seyir elde edilmektedir. Bu tespitte sayacın doğru çalıştığını göstermektedir. Tüketimlerde görülen oynaklıklar talep, arz ve mevsimsel etkilerden dolayı oluşmaktadır. Davah taraf EPDK kararlarına göre Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine uygun olarak davacıma tesisatında denetim yaparak fatura düzenlemekle sorumlu olup, tüm dosya içeriğine göre davacı tarafın herhangi bir alacağının olmadığı…” Şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazda bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık davalının, davacı iş yerinde yaptığı denetim sonrası sayacın eksik tüketim kaydettiği hususunda tutanak düzenleyerek davacıya yansıttığı ek tahakkuk faturasının yerinde olup olmadığı, davacının davalıya yaptığı ödeme sonrası iadesi gereken fazladan ödeme olup olmadığı hususlarındadır.
Bunların tespiti için mahkememizce bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir.
İlk olarak görüşüne başvurulan bilirkişi kök raporunda davacının iadesini talep edebileceği bir tutarın bulunmadığını belirtmesine karşın ek raporunda 30.691,89 TL iadesi gereken tutar hesapladığından ve raporlar arasında çelişki olduğundan mahkememizce yeni bir bilirkişiden rapor alınması gerekliliği görülmüştür.
Bunun üzerine dosyanın tevdi edildiği bilirkişi kök raporunda davacının iadesini isteyebileceği tutarı 9.138,47 TL olarak hesaplamış; sonrasında ek raporunda davalının davacıdan alacaklı olduğu, yani iadesini isteyebileceği bir tutar bulunmadığı görüşüne yer vermiştir.
Tüm raporlar göz önünde bulundurulduğunda bu defa mahkememizce teknik üniversite öğretim üyelerinden oluşan heyetten nihai olarak rapor alınmasına karar verilmiş ve heyet 03/04/2023 tarihli raporu ile davacının davalıdan iade isteyebileceği bir tutar bulunmadığını raporlamıştır.
Dosya kapsamındaki raporların tümünün ortak noktası sayaçta bozukluk olmadığı yönündedir. Bu nedenle davacı tarafça bu sürekli olarak bu husus üzerinde durulsa da hem davalı tarafça buna ilişkin bir tespit veya tutanak düzenlenmemesi hem de davacı tarafça iddiasına ilişkin bir muayene, rapor gibi iddiasını tevsik edici bir belge sunulmadığından bu iddiaya itibar edilmemiştir.
İhtilaf konusu esas itibariyle davalının kontrol esnasında tespit ettiği akım trafosuna giden kablolardan birinde gevşeklik olmasının sayacın eksik tüketim yapmasına neden olup olmadığıdır.
İlk kök raporda buna temas edilmediğinden davacı alacağı olmadığı söylenmiş, ek raporda ise bunun 3 te 1 eksik tüketime yol açacağı değerlendirilerek davacının alacaklı olduğu yönünde hesaplama yapılmıştır.
Dosyanın yeni verildiği bilirkişi 09/08/2022 tarihli raporu ile akım trafosununa giden kablodaki gevşekliğin tüketimin eksik kaydedilmesine yol açtığını belirtmiş ve buna göre hesap yapmış; rapordaki hesaplama hatalarına yapılan itirazlarda ise görüşünü sürdürmekle birlikte hesaplama hatasını kabul ile bu defa davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağı bulunmadığını raporlamıştır.
Teknik üniversite heyeti ise 04/04/2023 tarihli raporunda her ne kadar davalı kurum çalışanlarının denetiminde ve tanzim ettiği tutanakta sayaçtaki akım trafosuna giden kabloda gevşeklik bulunsa da bunun temas ile elektrik enerjisi tüketimini kaydetmeye devam ettiği, aksi halde gevşek kablodaki boşta durmanın yahut aralıklı temasın sekonder sargıda çok büyük bir yük meydana getirerek akım trafosunun ve sayacın arızalanmasına neden olacağını ki somut durumda böyle bir şey yaşanmadığını, buna ilişkin bir tespit yada iddia bulunmadığını, sayacağın doğru şekilde tüketim kaydetmeye devam ettiğini, nitekim bu durumun davalı kurumca da fark edilmesi üzerine düzenlenen faturanın iptal edilerek davacı davacı tüketiminden mahsup yapıldığını, sonuç olarak davacı alacağının bulunmadığını ortak görüşüne yer verilmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar bu rapora itirazlarında da öncelikle tekrarla sayaçta bozukluk olduğu, bilirkişi raporunun varsayım ile düzenlendiği, tüketimin yeniden hesaplanması gerektiği iddialarında bulunmuş ise de bilirkişi raporunda sayacın tüketim kaydetmeye devam etmesi, davalının da bunu fark ederek tahakkuk ettiği ve tahsil ettiği fatura bedelini davacıya iade etmesi, rapordaki tespitlerin bilimsel ve teknik veriler ile açıklanması nedenleri dikkate alınarak davalı itiraz ve talebi yerinde görülmemiştir.
Gerçekten de raporun tafsilatlı incelenmesinde davacının fazladan tahakkuk yaptırıldığını iddia ettiği dönem tüketim kaydının bilirkişi raporunda yer verildiği üzere 03/2019- 04/2019 ve 05/2019 dönemlerini kapsamakta olup bunun aylık ortalaması özellikle de ihtilaflı dönemin sona ermesinden sonra devam eden tüketimler ile aynı tutara denk gelmektedir. Bu durum son bilirkişi raporundaki enerji tüketimlerini gösterir tablo ile desteklendiği gibi raporda yer verilen davalının sunduğu kayıtlara göre kaçak elektrik kullanımına ilişkin yahut sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği, sayacın bozuk olduğunu gösterir bir emare bulunmadığı, tüketimdeki oynaklığın iş yerindeki arz ile mevsimsel etkilerden kaynaklandığı yönündeki tespitin aksi de ortaya konulamamaktadır.
Açıklanan nedenlerle 03/04/2023 tarihli usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiş, rapor gibi davacının davalıdan iadesini isteyebileceği bir tutar bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şeklide karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 135,50-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.15/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır