Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1170 E. 2020/588 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1170
KARAR NO : 2020/588

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Tarafların İddia ve Talepleri
Davacı vekili 25/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle, davalının yetki itirazının reddinin talep edildiğini, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında Almanya Köln’de düzenlenen fuara götürülmek üzere 30/04/2019 tarihli kara yolu taşıma sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin sözleşme bedelini peşin ödediği halde davalının sözleşme ile üstlendiği edimini yerine getirmediğini, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, ve yapılan icra takibine davalıca itiraz edildiğini belirterek davalıya ait araçlar üzerine alacağa yeter miktarda ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz uygulanmasına karar verilmesini, davalının icra takibine yaptığı haksız itirazın iptali ile icranın devamına karar verilmesini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
B-Toplanan Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalılarının borçlu olduğu, dava değerlerinin asıl alacak yönünden aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Davacı tarafça ihtiyati haciz talep edilmesi üzerine mahkememizce 20/01/2020 tarihinde talep kabul edilmiş ve %25 teminat karşılığında ihtiyati haciz uygulanmasına karar verilmiştir.

Mahkememizce görevlendirilen Mali Müşavir bilirkişi …marifetiyle hazırlanan 19/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin lehine delil teşkil edeceği, davalı tarafın ticari defterlerinin lehine delil teşkil etmeyeceği, takip tarihi olan 12/06/2019 tarihi itibari ile davacı tarafın 9.000,00 Euro alacaklı olduğu, mahkemenin davacı tarafın alacaklı olduğuna karar vermesi halinde, takip tarihinden itibaren asıl alacağa 3095 sayılı yasaya göre kademeli oranda avans faizi uygulamasının ve icra inkar tazminatına hükm edilmesinin mahkeme takdirinde olduğu, mütalaa edilmiştir
Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf sunduğu 22/10/2020 tarihli itiraz dilekçesinde davalının kendilerine 9.000,00 EUR borçlu olduğunu, bu alacağın da raporla ispat edilmiş olduğunu ifade etmiştir. Kendisine usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır.
C-Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirketin edimlerini sözleşmeye uygun olarak ifa edip etmediği, bu nedenle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, kötüniyet ve icra inkar tazminatlarının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin incelemede davalının icra takibine yetki yönünden itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere geçerli bir takip bulunması itirazın iptali davalarında dava şartıdır. Yetkili icra dairesinde takip yapılmaması da geçerli bir takibin bulunmadığı anlamına gelmektedir. Bu durumda icra dairesinin yetkisi öncelikle incelenmelidir. Para borcu götürülecek borç olduğundan alacaklının yerleşim yeri de yetkili olacaktır. (Takip tarihinde yürürlükte bulunan HMK 10. ve 6098 sayılı TBK 89. maddelerde gösterilen para alacağında davacı alacaklının ikametgahı icra müdürlüğünün ve mahkemesinin yetkisini ortadan kaldırmaz. Mahkemece taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığına dair, yani teslim olgusunun varlığına ilişkin davacının delilleri değerlendirilip, teslim var ise TBK 89. madde uyarınca davacının ikametgahı icra müdürlüğünün yetkili olduğu kabul edilip, davalının öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine itirazı hususunun çözümlenmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi…19HD.2015/12892) Bu nedenle davacının yerleşim yeri de yetkili olduğundan, öte yandan taraflar arasındki yetki sözleşmesi gereğince istanbul mahkemeleri yetkili kılındığından davacının yetki icra dairesine yaptığı itirazın reddine karar verilmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, faize ve asıl borca dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile 04/02/2020 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı tarafın ticari defterleri ve aldırılan bilirkişi raporundan davacı tarafın ticari defterlerinin lehine delil teşkil edeceği, davalı tarafın ticari defterlerinin lehine delil teşkil etmeyeceği, takip tarihi olan 12/06/2019 tarihi itibari ile davacı tarafın 9.000,00 Euro alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı arasında karayolu taşıma sözleşmesi imzalanmış, sözleşme kapsamına emtiaların Almanya’nın Köln kentine taşıması konusunda anlaşılmış, davacı tarafça davalıya avans olarak ödenmiş, davalı tarafça taşıma işi gerçekleştirilmemiş, davalı tarafça inkar edilmeyen … imzalı mailde de taşıma işinin gerçekleştirilemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Böylece davacının üzerine düşen ispat koşulunu ifa ettiği anlaşılmış, kendi lehine delil niteliği taşıyan ticari defterlerinde davacının alacağının kayıtlı olduğu görülmüş, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davanın KABULÜ ile; davalı-borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca, takibe konu alacağın dava tarihindeki TL karşılığı üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 11.556,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine
3-Alınması gereken 4.033,02-TL harçtan peşin alınan 715,96-TL harcın mahsubu ile artan 3.317,06- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 715,96-TL peşin harç, 700,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 144,50-TL olmak üzere toplam 1.604,86-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.475,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
17/11/2020
Katip
E-imzalıdır

Hakim
E-imzalıdır