Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1152 E. 2021/478 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1152 Esas
KARAR NO : 2021/478
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalıdan 21.12.2018 tarihinde devir alınan eski ünvanı … A.Ş ve yeni ünvanı … A.Ş. olan aynı şirketten bölünme ile kurulan … A.Ş şirketlerine ait ticari defter ve kayıtların devir tarihinden bu yana müvekkiline devredilmediğini, davalıdan ticari defterleri müvekkiline teslim etmesi için gönderilen ihtarnameye cevaben davalı vekilince defterlerin bu zamana kadar müvekkili uhdesine geçirilmemiş olmasının davacının kabahati olduğu belirtilerek bahse konu defterlerin kendilerinde olduğunu zımni olarak kabul ettiğini, teslim edilmiş ise bunun belgeyle ıspatı gerektiğini, müvekkilinin defterleri elinde olmaması sebebiyle şirket adresini taşıyamamakta, ticari hiçbir faaliyette bulunamadığını, defterlerin dostane bir şekilde teslimi istendiği süreçte de müvekkili şirkete karşı onlarca icra takibi yapıldığını ve tebligat alamadıklarını, öncelikle durumun vahameti sebebiyle müvekkiline geçici defter çıkarılması ile yetki verilmesini, bu uygun görülmezse İzmir’de ikamet eden müvekkili için şirket merkezinin İzmir’de müvekkiline ait ofise taşınması için bir yetki verilmesini, akabinde de davalıda bulunan müvekkiline ait ticari defterlerin teslimine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında: Davacı şirketin ticari defterlerinin müvekkili şirketin uhdesinde olmadığını, davacı şirketin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde; 21.12.2018 tarihli yönetim kurulu kararının 14.01.2019 tarihinde tescil edilmesiyle şirketin tek pay sahipli anonim şirket haline gelip, bu hususun 18.01.2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, 04.01.2019 tarihli genel kurul kararlarıyla şirketin tek yönetim kurulu üyesi olarak şirketin bugünkü tek pay sahibi olan … ‘in seçildiğini, şirketin … A.Ş. olan unvanının … A.Ş. olarak değiştirildiğini, son olarak 23.05.2019 tarihli genel kurul kararı ile şirketin kısmi bölünmesi işlemi gerçekleştirilerek … gayrimenkul … A.Ş’nin kurulduğunu, tüm bu işlemlere ilişkin kararlarda şirketin bugünkü tek pay sahibi olarak tescil edilmiş olan … ’in imzası bulunup … ‘in kendi imzası ile bizzat gerçekleştirdiğini, davacının ticari defterlerinin davacı şirketin vekaletle atamış olduğu mali müşaviri nezdinde tutulduğunu, davacı şirketin ne amaçla huzurdaki davayı müvekkili şirkete yönelttiğinin anlaşılamadığını, talebin açık olmadığını, hisse devir sözleşmesinde kararlaştırılan bedelin davacı taarfça ödenmemiş olması sebebiyle sözleşmeden dönme hakkını saklı tuttuklarını, davacının huzurdaki davayı açarak müvekkili şirketi kusurlu göstermeye çalıştığını, sözleşmeden dönme hakkını kullandığında davacının ortaklık yapısının çekişmeli hale geleceğinden, davacı şirket tarafından ticari defterler kullanılarak müvekkili şirket aleyhine telafisi güç ve imkansız kararların alınmasının önlenmesi açısından, davacı şirketin ticari defterleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı vekili ihbar dilekçesiyle; davacı şirketin ticari defterleri müvekkili şirket uhdesinde olmadığını ve hisse devri müvekkili şirketin eski ortağı … döneminde gerçekleştiğinden ve davacının ticari defter ve kayıtlarının bu kişiler nezdinde bulunması ihtimaline binaen, davanın eski ortak … A.Ş. Ve … A.Ş.’ne ihbarını talep etmiştir.
Davanın konusu ve tarafları itibarıyla davalının ihbar talebi mahkememizce kabul edilmemiştir.
Mali müşavir …’ye defterlere ilişkin yazılan yazıya cevap verilmemiştir.
Davacı tarafın tedbiren defter çıkarılması ve adres değişikliğine izin verilmesi istemleri açılacak zayi belgesi verilmesi istemli ayrı bir davanın konusu olması ve adres değişikliği için izne gerek olmayıp genel kurul kararıyla değiştirmenin mümkün olması nedeniyle talepler mahkememizce kabul edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bölünme suretiyle oluşan şirketin ticari defter ve kayıtlarının davalı tarafından davacıya teslim edilmediğinden bahisle defterlerin iadesine ilişkindir.
Davacı şirketin ünvanı … A.Ş. iken ünvan değişikliği ile … A.Ş. olarak değiştirildiği ve akabinde kısmi bölünme ile … A.Ş’nin kurulduğu anlaşılmıştır. Ünvan değişikliği ve bölünme işlemlerinin davacının sahibi ve yetkilisi … Taşçeken tarafından yapıldığı sicil kayıtlarından görülmüştür.
Davacı şirketin ünvan değişikliği, bölünme ve tescil işlemlerinin … tarafından yapıldığı, bu kişinin hala davacı şirketin yetkilisi olduğu, bölünme sonrası kurulan yeni şirketin zaten eski ticari defterlerinin de olmadığı, bölünme ile oluşan … şirketinin ticari defterlerinin yeni oluşturulması gerektiği, bu nedenle bu şirkete ilişkin defterlerin istirdadı talebinin bir dayanağının olmadığı, kaldı ki bu şirketin davada taraf da olmadığı, …A.Ş’nin defterlerinin kimde olduğunun ıspatlanamadığı, mali müşavirde olup olmadığının tespit edilemediği, şirket hisse devri ve tescili ile bu kayıtların da davacı tarafça aynı anda teslim alınması gerektiği, şirket merkezi ve idaresi yeni ortak ve yönetimin kontrolüne geçtiğine göre defterlerin de alınmış olduğunun karine olarak kabulü gerektiği, iddiaya ilişkin sunulan deliller itibarıyla davanın ıspatlanamadığı anlaşılmakla reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Yeteri kadar harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır