Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1144 E. 2020/634 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1144 Esas
KARAR NO : 2020/634

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı borçlu ile arasında ürün satışı sebebiyle faturalar düzenlendiğini, düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiğini ancak alacağını temin edemediğini, ilamsız takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, takibe konu alacağın faturalara dayalı cari hesap alacağı olduğunu, borçlunun borcunu haksız ve mesnetsiz itirazları ile ödemekten kaçınmaya çalıştığını, bu nedenlerle takibe konu asıl alacağın ferileri yönünden itirazlarının iptali ile takibin devamına ve asıl alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalılarının borçlu olduğu, dava değerlerinin asıl alacak yönünden aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 10.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacı yanın incelemeye sunduğu 2018 yılı ticari defterlerin usulüne uygun olduğunu, davalı yanın ticari defterlerini sunmadığını, davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre davalı yandan takibin başlatıldığı tarih itibariyle 10,200,52 TL bakiye cari hesap alacaklı olduğu ancak 1.305,34 TL tutarlı irsaliyeli faturalara ait malların kime teslim edildiği ile ilgili dosyada veri bulunmadığını, davacı yan tarafından bu faturaların kime teslim edildiğini ispatlama yükümlülüğü olduğunu, bu nedenle davacının 8.895,18 TL asıl alacaklı olduğunu, ” mütalaa etmiştir.
Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf sunduğu 23/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde bilirkişi raporuyla haklılığının ortaya çıkmış olduğunu, ancak raporda mutabakat yokmuş gibi mütalaa hazırlandığını, dosyada bulunan mutabakat formu dikkate alınarak talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini ifade etmiştir. Usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından herhangi bir itiraz dilekçesi sunulmamıştır.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirketin edimlerini sözleşmeye uygun olarak ifa edip etmediği, bu nedenle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, kötüniyet ve icra inkar tazminatlarının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmekte ise de dosyadaki mutabakat formundaki imzaya bir itirazı bulunmadığından bu itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile 11/02/2020 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına, ihtarın davalıya tebliğine karar verilmiş ve davalıya ihtar duruşma tutanağının tebiği ile gerçekleştirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı tarafın ticari defterleri ve aldırılan bilirkişi raporundan davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, davacı tarafça davalıya toplam 10.200,52 TL değerinde alkollü içecek sattığı, davalı tarafından davacıya ödeme yapılmadığı, böylece davacının davalıdan kayden 10.200,52 TL alacaklı olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda 1.305,34 TL değerindeki faturaların teslim alan kısımlarında imza bulunmadığı ifade edilmiş ise de dosyaya sunulan mutabakat formundan davalının 10.200,52 TL borcunun bulunduğunu kabul ettiği anlaşılmaktadır.
Böylece davacının üzerine düşen ispat koşulunu ifa ettiği anlaşılmış, kendi lehine delil niteliği taşıyan ticari defterlerinde davacının alacağının kayıtlı olduğu görülmüş, usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafça ticari defterler sunulmadığından davacının defterlerine itibar edilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
A-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,
B-Hükmolunan alacağın likit ve itirazın haksız olması sebebiyle bu alacak üstünden hesaplanan 2.040,1 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 698,26-TL harçtan peşin alınan 123,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 575,06-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 123,20-TL peşin harç, 700-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 160,50-TL olmak üzere toplam 1.028,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 08/12/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.