Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1142 E. 2020/290 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/1142 Esas
KARAR NO:2020/290

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/10/2019
KARAR TARİHİ:07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Tarafların İddia ve Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili …. A.Ş. ile davalı …. A.Ş arasında uzun süreli araç kiralama sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmede bir adet … … model aracı 36 ay kiralama yapılması hususunda anlaşıldığını ve araçların borçlu … Tic A.Ş.’ne teslim edildiğini ve şirkette kullanılmaya başlandığını, borçlu ile yapılan sözleşme uyarınca aracın kira bedelini ödeyeceğini bildirdiğini, müvekkili şirket, borçlunun bu talebi sonrası 2 aylık kiralama için aylık bedel tespit ettiğini ve 2 aylık ödeme planı çıkardığın ancak kiracının dava konusu kadar ödemeyi yapmadığını belirterek … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, icra takibinin takip talebinde belirtilen miktar üzerinden devamını, davalı borçlunun itiraz ettiği miktarın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yüklenmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava davacı şirkete ile davalı şirket arasında akdedilen araç kiralama sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
HMK’nın 4. Maddesinin (a) bendinde kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklara konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görüleceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Somut olayda, uyuşmazlık araç kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşme taraflarının sıfatlarının tacir olması, taraflar arasındaki ihtilafın yine taraflar arasında münakit 06/10/2017 tarihli uzun süreli araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı gerçeğini değiştirmemektedir. Yargılama, kira sözleşmesi esas alınarak çözümlenecek, tarafların sorumlulukları kira ilişkisi kapsamında değerlendirilecektir. 6100 sayılı kanunun lafzı kiraya ilişkin görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirlerken, tarafların sıfatının göz önünde bulundurulmayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Hal böyle iken tarafların tacir olması huzurdaki davada mahkememizi görevli hale getirmemekle beraber taraflar arasında davanın mahkememiz arasında görülmesinin gerektirecek başka bir ihtilaf da bulunmamaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2014/564 Es sayılı kararında “Somut olayda, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunduğu hususu ihtilafsız olup uyuşmazlık bu kira sözleşmesi kapsamında verildiği iddia edilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava, 05.11.2014 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına ve kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.” denilmek suretiyle bu husus vurgulanmıştır.
Aynı daire … Es numaralı başka bir kararında ise “Davacı, dava dışı … Anonim Şirketinden kiraladığı … plaka sayılı aracı 03.03.2014 tarihinde imzalanan araç kiralama sözleşmesi ile davalıya kiraladığını, 03.12.2014 tarihinde vites kutusu arıza lambası yanmasına rağmen davalı şirket çalışanları tarafından arızalı bir şekilde kullanılmaya devam edilen araçta şanzımanın hasarlandığını, hasar nedeniyle asıl araç maliki … Anonim Şirketi tarafından 29.12.2014 tarihli 15.748.41.-TL bedelli faturanın düzenlenerek kendilerine gönderilmesi üzerine, 31.12.2014 tarihli 15.748.41.-TL bedelli faturanın da kendileri tarafından davalıya gönderildiğini, ancak davalının faturayı iade ettiğini belirterek hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren davalı adi ortaklık ortaklarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir…
…Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir…
…Somut olayımızda; dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup 19.02.2015 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK. 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir…” içtihadı ile Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen kararı bozmuştur.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
5-Bakiye gider avansından karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzene karşı davalının yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 07/07/2020

Katip … ¸

Hakim … ¸