Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1139 E. 2021/786 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1139 Esas
KARAR NO : 2021/786

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2019
KARAR TARİHİ : 01/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 24/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı taraf, yetkilisi … olan, erken …, Ltd. Şti’nin maliki olduğunu, …İstanbul okulunun 2018-2019 eğitim öğretim yılı bittikten sonra, Müvekkili …’nin yetkilisi bulunduğunu, …A.Ş.’ne devri konusunda müzakere süreci sürdürüldüğünü, ellerinde bulunan taslak protokolde yer aldığı okulun devir bedelinin 300.000,00 TL olduğunu, devir bedelinin 26/04/2019 tarihinde 20.000,00 TL bedelli kapora, 30/04/2019 tarihinde 130.000,00TL bedelli ilk taksit, 05/06/2019 tarihinde 150.000,00 TL bedeli ise ikinci taksit şeklinde ödeneceğini, devir için yapılan görüşmelerde, müvekilli ve temsilcileri ile davalı ve temsilcileri 2018-2019 eğitim öğretim yılı bittikten sonra 2019 yılı temmuz ayı itibariyle okulun müvekkilinin yetkilisi bulunduğu şirkete devredileceğini, 2018-2019 eğitim-öğretim yılına ait ödemelerin tamamının davalıya ait olduğu değerlendirildiğini, taslak protokol metninde belirlenen 26/04/2019 tarihinde 20.000,00 TL kapora bedeli ve ilk taksit için belirlenen 130.000,00 TL bedelli 02/05/2019 tarihinde tamamen iyi niyetiyle müvekkili tarafından, davalı şirket yetkilisi …’a EFT olarak gönderildiğini, toplamda 150.000,00 TL ödeme yaptığını, kapora bedeli ve ilk taksit ödendikten sonra davalı taraf 2018-2019 eğitim-öğretim yılı haziran ayı okul giderlerinin de müvekkilinin yetkilisinin bulunduğu şirket tarafından ödenmesini talep ettiğini, müvekkili ve temsilcileri taslak protokol metinde sehven yapılan tarih hatasına dayanarak, 2018-2019 yılı eğitim-öğretim yılından sonra, 2019-2020 faaliyette eğitim öğretim yılından itibaren faaliyette bulunmak üzere devralınması planlanan okulunu devam eden eğitim öğretim yılının son ayı olan haziran giderlerinin müvekkilinden talep edilmesinin müzakerede prensipte mutabık kaldıkları şartlara uygun olmadığını ifade ettiğini, davalı taraf, taraflar arasında müzakere edilen prensiplerden, taslak protokolde maddi hataya davalı bir ifadeyi 1 Temmuz yerine 1 Haziran yazılmış olmasını sebep göstererek sonradan caydığını, protokolü imzalamaktan vazgeçtiğini ve protokol taraflarca imzalanamadığını, taslak protokol metni gereği taraflarınca manen ve davalı /borçlu tarafın haksız olarak nezdinde tuttuğu 150.000,00 TL iade edilmediğini, tarafların devri şartlarını müzakere ettikleri okulun davalının vazgeçmiş olması sebebiyle müvekkiline devri gerçekleşmediği için müvekkili tarafından davalıya yapılan ödemenin konusuz kaldığını, kapora ve ilk taksit ödemesinin iadesi için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, borçlunun borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlu tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 25/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile müvekkili …’ın yetkilisi olduğu …Hizm. Ltd. ŞTi’nin Başakşehir 2. Kısım … Bul. No:.. Başakşehir/İstanbul adresinde 01/06/2019 tarihinde … İstanbul isimli okulunun davacı tarafa devri konusunda anlaşmaya vardıklarını, davacı tarafından dosyaya sunulu protokolün bu hususu doğruladığını, davacı tarafın okulun devrinden müvekkili davalının vazgeçtiği yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı taraf protokolün ve sözleşmenin tamamlanmadığını iddia etmekte ise de; bizzat davacı tarafça tüm devir işlemleri başlatıldığını, ödemeler yapıldığını, protokol içeriği yürürlüğe konulduğunu, bunun için protokol ve tarafların anlaşma yaptığı tarih 26/04/2019 tarihi sonrası, davacı taraf öne 06/05/2019 tarihinde okulu devir alacağı şirketi bizzat Başakşehir… Özal Bulv. No:.. Başakşehir/İstanbul adresinde kurduğunu, bu hususun da ticaret sicil kayıtları ile de belli olduğunu, davacının okula gelerek tüm öğretmeler, hizmetli personel ve idari kadro ile görüştüğünü, devir işlemlerini yaptıklarını bundan sonra okulun kendilerine ait olduğu ve kira bedelinin de kendilerince ödeneğini ifade ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin yine bu zaman zarfında yeni eğitim -öğretim yılı için öğrenci kaydı almasını da bu çerçevede engellediğini, müvekkili şirketin devir edilmiş olduğu düşüncesi ile devir işlemlerini tamamlanana kadar yeni öğrenci kaydı almadığını, tüm bu yaşananlar neticesinde müvekkili şirket okulu kapatacak seviyeye geldiğini, zira davacı taraf tüm diğer işlemleri ve görüşmeler tamamlanmış olmasına rağmen milli eğitim nezdinde devir gerçekleştirmediği için mağdur olduğunu, müvekkili şirket adına Bakırköy … Noterliğinin …yevmiye numaralı 20/06/2019 tarihli ihtarnamesi keşide edildiğini, kendilerine sözleşmeye uygun davranarak okulu teslim almaları ihtar dahi edildiğini beyanla davanını reddini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkillerinin maddi – manevi zararına karşılık takas-mahsup taleplerinin değerlendirilmesine %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkillerine verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 14/01/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı her ne kadar davacı tarafın vazgeçtiğini iddia etmiş ise de, bu iddiasını delillendirememektedir, taraflar anlaşma akdetmek üzere görüşmeler yapmış ve bir protokol metni oluşturduğunu, ancak devam eden süreçte anlaşmanın sağlanamadığını ve anlaşmanın asli edimi olan devir yapılamadığını, bu nedenle protokolde açıkça devir bedeli olarak görünen ve davalıya ödenmiş bulunan dava konusu bedel konusuz kaldığını, bu nedenle davalı taraf sebepsiz zenginleştiğini, emlak – gayrimenkul gerekse ticaret hayatında gündeme gelen kapora ödemesi de; olası bir anlaşanın haliyle akdedilmeme ihtimali bulunduğundan- tarafların var ise oluşmuş zararları için öngörülmüş bir ödeme olduğunu, ayrıca davalı yan müvekkilimizi söz konusu protokolü imzalamadığından bahisle basiretli tacir olmamakla suçladığını, öğrenci kaydı almasının tarafımızca engellemediğini, kendisinin başka taraflar ile hiç görüşme yapmadığını da iddia ettiğini, oysaki kendisi de müvekkilimiz gibi tacir olan davalı ticaret hayatında görüşmelerin anlaşma ile noktalanmayacağını bildiğini ve öngörebilecek bir tacir davranışının kendisi tarafından sergilenmediğini, kapora bedeli ve ilk taksit ödendikten sonra davalı taraf 2018-2019 eğitim-öğretim yılı haziran ayı okul giderlerini de müvekkilimizin yetkilisi bulunduğunu şirket tarafından ödenmesini talep ettiğini, müvekkilleri ve temsilcileri taslak protokol metinde sehven yapılan tarih hatasına dayanarak, 2018-2019 yılı eğitim öğretim yılından sonra 2019-2020 eğitim öğretim yılından itibaren faaliyette bulunmak üzere devralınması planlanan okulunu devam eden eğitim öğretim yılının son ayı olan haziran giderlerinin müvekkillerinden talep edilmesinin müzakerede prensipte mutabık kaldıkları şartlara uygun olmadığını ifade ettiklerini, davalı taraf, taraflar arasında müzakere edilen prensiplerden, taslak protokolde maddi hataya dayalı bir ifadeyi 1 Temmuz yerine 1 Haziran yazılmış olmasını sebep göstererek sonradan caydığını, protokolü imzalamaktan vazgeçmiş ve protokol taraflarca imzalanamadığını belirterek tarafların devri şartlarını müzakere ettikleri okulun, davalının vazgeçmiş olması sebebiyle müvekkilimize devri gerçekleşmediği için müvekkili tarafından davalıya yapılan ödemenin konusuz kaldığı başka bir deyişle davalının sebepsiz zenginleştiğini bu nedenlerle davanın kabulünü talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekilinin 04/02/2020 tarihli 2. Cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dilekçelerinde talep edilen kapora olduğunu ve iade edilmesi gerektiğini ifade ederken bir yan da zararlarına dair mahsup talebimize “kabul etmediği” sözleşme çerçevesinde sadece 20.000,00TL olan kapora bedelinden sorumluluk doğacağına dair çelişkili beyanlarda bulunduğunu, her ne kadar davacı taraf dava dilekçesinde 150.000,00 TL ‘nin ödenmesine ilişkin okul devri anlaşmasının müvekkil davalının vazgeçmesini sebep göstermiş ise de bu husus ve dilekçe içeriğindeki açıklamalar kesinlikle gerçeği yansıtmadığını, bu bağlamda müvekkil şirket adına Bakırköy … Noterliğinin… yevmiye numaralı, 20/06/2019 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini ve kendilerine sözleşmeye uygun davranarak okulu teslim almaları hususunda ihtar edilmiş olduğu, bu nedenle müvekkilinin davacıya verilmiş olan işbu icra dosyasına konu alacak sebebi ile iade yükümlülüğünün bulunmadığını, davacının davasının usul ve yasaya aykırı oluğu ve kötü niyetli olduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
– Nitelikli Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 13/09/2021 tarihli bilirkişi raporu.
-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası.,
-… Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı 20/08/2019 başvuru tarihli arabuluculuk son tutanak aslı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; Alacaklısının … olduğu, borçlusunun … ve … olduğu, takip konusu alacak miktarının 150.000,00TL, takibin ilamsız icra yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin borçlulara tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, borçluların 19/08/2019 tarihinde İcra Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesini sunmuş olduğu ve takibin İİK m.66 gereğince durdurulduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’ nin 2016/31227 Esas 2017/6741 Karar sayılı ilamında: “…6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 177/1. maddesinde “Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. (eski BK.m. 156/1). Davalı hesabına yatırılan paranın kural olarak pey akçesi olduğunun kabulü gerekir. Cayma akçesi olarak verildiğinin davacı tarafça değil davalı tarafından ispatı gerektiği açıktır. Davacının ödediği paranın açıkça cayma akçesi olduğu davalı tarafça kanıtlanamamıştır. Sözleşmeye konu daire 3. bir şahsa satıldığına ve akit feshedildiğine göre pey akçesinin iadesi gerekmektedir, mahkeme ilamının bu sebeple bozulması gerekirken sehven onandığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından davalının karar düzeltme talebinin kabulüyle kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.” şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen nitelikli hesap uzmanı …marifetiyle hazırlanan 13/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacının, taraflarca imzalanmayan ve yürürlüğe girmeyen sözleşme gereğince TBK madde 177 ve Yargıtay içtihatları gereğince, davalıya ödediği 20.000 TL “bağlanma parası” yani “kaparo” dahil ödediği 150.000 TL’ nin tamamının iadesini ödemeyi yaptığı davalı …’ tan talep edebileceği, Diğer davalı … Ltd. Şti’ ne, davacı tarafından yapılmış bir ödeme olmadığından yapılan ödemelerin bu şirketten talep edilemeyeceği, Dosya kapsamında, davacının, davalıya daha önce ihtarname gönderdiğine dair veri veya belge olmadığı gibi icra takibinde davacının geçmişe dönük işlemiş faiz talebi de bulunmadığından, davalının temerrüdünün gerçekleştiği icra takip tarihi 08.08.2019 tarihinden itibaren taraflar tacir olduğundan avans faizi talep edebileceği, İcra inkar tazminatı ve yargılama giderlerine dair takdirin mahkemeye ait olduğu’n … ” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, bunun yanında emsal Yargıtay kararı da dikkate alındığında dava konusu alacağın “bağlanma parası” olduğu anlaşılmış olup mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve davalı …’ın davalı şirket yetkilisi olması sebebiyle şirketinde sorumlu olduğu kanaatiyle itirazın iptali ile takibin devamı yönünde karar verilmiş, ayrıca davacı tarafça, davalıların itirazının iptali ile takibin devamı yanı sıra davalı borçluların haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinden bahisle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep edildiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜ ile; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-) Asıl alacağın %20 si olan 30.000,00TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Alınması gerekli 10.246,50TL harçtan peşin alınan 1.811,63TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 8.434,87TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-)Davacı tarafça yapılan 44,40TL başvuru harcı, 1.811,63 peşin harç 800,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 211,00TL olmak üzere toplam 2.867,03TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-)Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 18.200,00TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davalılardan müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
01/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır