Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1126 E. 2020/416 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1126 Esas
KARAR NO : 2020/416

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 24/10/2019
KARAR TARİHİ : 18/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı 2016 model … marka aracın 31.08.2019 tarihinde … kavşağında kırmızı ışıkta beklerken … plakalı aracın müvekkilininin aracına arkadan çarptığını, çarpanın tam kusurlu olarak maddi hasarlı olarak trafik kazasına sebep olduğunu, olay yerinde trafik kazası tespit tutanağı tutulduğunu ve bu tutanakta karşı tarafın kusurun kendisinde olduğunu beyan ettiğini, kaza neticesi ile müvekkilinin aracında KDV dahil 5.851,68 TL maddi hasar meydana geldiğini, aracın kaza kaydı geçildiği için ve değişenler sebebi ile aracın fiyatının piyasa değerine göre düştüğünü, karşı tarafın aracının … Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalı olduğunu, değer kaybı için başvuruda bulunulduğunu, başvuru sebebi ile 1.213,40 TL ödemede bulunulduğunu, ancak müvekkilinin aracının modeli, kilometresi ve araçtaki hasar miktarı , hasar gören parçaları için bu bakiyenin yetersiz olduğunu, arabuluculuğa başvuruda bulunulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin aracında meydana gelen 50 TL bakiye değer kaybının davalı şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsili ile her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin trafik kazası sebebi ile davacı tarafından 01.10.2019 tarihinde değer kaybı talebinde bulunulduğunu, bu talebe istinaden hasar dosyası açıldığını, müvekkilinin yaptığı inceleme sonucunda değer kaybının 1.213,40 TL olduğunu ve bu tutarın davacı tarafa ödendiğini, bu sebeple müvekkil şirketinin poliçeden doğan sorumluluğu yerine getirdiğini ve davacı tarafın herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını ve davanın reddini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Dava, davacının maliki olduğu araç ile dava dışı araç arasında meydana gelen trafik kazasında davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybına ilişkin tazminat davasıdır. Davacının maliki olduğu araçta meydana gelen değer kaybından davalı … şirketinin sorumlu olup olmadığı, faiz şartlarının, muacceliyet tarihinin, meydana gelen zararın hesabına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce resen görevlendirilen makine mühendisi bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 11.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu kapsamında maddi hasarlı trafik kazası olduğunu, meydana gelen kazının önlenebilir bir kaza olduğunu, söz konusu aracın KDV ve işçilik dahil 5.85,68 TL hasar oluşmuş olduğunu, taraflar arasında hasar miktarına yönelik fikir ayrılığı olmadığını, söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğunu, kazalı aracın araştırılan 2. el piyasa değerinin 115.000,00 TL civarında rayiç değerinin olduğunu, mevcut kanun ve yönetmelikler kapsımında aracın yaşı , geçmiş hasar kaydı hasar gören parçaların tespiti aracın kilometresi etkenlerin bir değerlendirilmesi ile dava konusu araçta 7.280,44 TL değer kaybının olduğunu, bu kapsamda davalının 1.213,40 TL yatırdığı göz önüne alındığında 6.067,04 TL değer kaybı alacağının olduğunu, araç sürücüsü …’ nun bu kazada %100 kusurlu olduğunu, ” mütalaa etmiştir.
Davalı … şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyası istenmiş, sigorta şirketince gönderilen belgeler dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelemede … plakalı aracın … poliçe numarası ile 16/12/2018 tarihi ile 16/12/2019 tarihleri arasında davalı … nezdinde ZMSS kapsamında sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ile araçta meydana gelen hasar miktarı ile değer kaybı bedelinin tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve hasar ve değer kaybı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce görevlendirilen makine mühendisi … marifetiyle hazırlanan 11.03.2020 tarihli bilirkişi raporundan dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu kapsamında maddi hasarlı trafik kazası olduğu, meydana gelen kazının önlenebilir bir kaza olduğu, söz konusu araçta KDV ve işçilik dahil 5.85,68 TL hasar oluştuğu, söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, kazalı aracın piyasa değerinin 115.000,00 TL civarın olduğu, dava konusu araçta 7.280,44 TL değer kaybının olduğu, ödeme göz önüne alındığında 6.067,04 TL değer kaybı alacağının olduğu, araç sürücüsü …’ nun bu kazada %100 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu ZMSS (Trafik) poliçe örneğinin kapsadığı dönem itibariyle davalı … şirketinin sigortalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu araç başına maddi hasarın 36.000,00 TL sigorta bedeli ile sigorta güvencesine aldığı görülmektedir.
Davacı tarafın 21/03/2020 tarihli dilekçesi ile 50,00 TL olarak talep ettiği dava değerini 6.067,04 TL’ye yükselttiği görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle davanın kabulü ile 6.067,04 TL tazminatın 02/10/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Değinilmesi gereken hususlardan birisi de davacının avans faizi talep edip edemeyeceğidir. Gerek dava dilekçesinden gerekse aracın ruhsatından davacı aracının binek araç olduğu ve ticari araç olmadığı, davacının tacir olduğuna ve anılan aracı ticari işletmesine ait işler için kullandığına dair dosyamıza yansıyan bir verinin bulunmadığı, sigorta şirketinin tacir sıfatının davacının avans faiz isteme hakkı doğurmayacağı değerlendirilerek davacının avans faize dair talebinin reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile 6.067,04 TL değer kaybı niteliğindeki tazminatın davalı … şirketinin temerrüt tarihi olan 02/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Avans faizine dair talebin reddine,
3-Alınması gereken 414,43-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 370,03-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 44,40-TL peşin harç, 600-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 85,30-TL olmak üzere toplam 774,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.