Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1123 E. 2020/303 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1123 Esas
KARAR NO : 2020/303
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı şirket arasında mal alım-satımı dolayısıyla cari hesap alacağının bulunduğu ve bu miktarın 2.341.368,47TL’na ulaştığını, borcun teminatını teşkil etmek üzere taşınmaza 1.500.000,00TL meblağlı limit ipoteği tesis edildiğini, bu taşınmazın ipotek ile birlikte önceki malik … tarafından davalı …’e devredildiğini ve …’in de malik sıfatıyla sorumlu hale geldiğini, davalı …’e bu hususun ihtarname ile bildirildiğini, ancak borcun yine ödenmediğini, taraflar arasında borçların ödenmesi amacıyla tasfiye protokolü imzalandığını, davalı borçlu şirketin borcunu kabul ettiğini, zamanında ödeme yapılmayınca takip işlemlerine devam edildiğini, borçlu şirketin borcunun kefili … hakkında … İcra Müdürlüğünün 2019/40760 Esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 2.366.000,00TL bedelli kambiyo takibi yapıldığını, ancak ipoteğin paraya çevrilmesi takibine geçilmesi için davalı … ile birlikte borçlu şirkete de husumet yöneltilmesinin zorunlu olduğunu, davalı …’in ipotekli taşınmazın maliki olması dolayısıyla sorumlu olup aleyhinde işbu davanın açıldığını, talebinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla alacağın tahsili ve icra takibi yapılması ile sınırlı olduğunu, ayrıca temerrüt faizinin uygulanması gerektiğini, arabuluculuk başvurusunun sonuçsuz kaldığını beyanla, davalı şirketin borcunun tamamından davalı …’in ise ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmak üzere alacağın tahsili ve ilamlı takip yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan borç tasfiye protokolü, ipotek senedi, ihtarname ve cari hesap özeti dosyamız arasına alınmış, incelenmiştir.
… İcra Müdürlüğünün takip talebi ve ödeme emri örnekleri dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde, çeke dayalı icra takibi olduğu ve faiz hariç 2.366.560,00TL üzerinden takip yapıldığı, borçluların dosyamız davalısı şirket ile … olduğu görülmüştür.
Davacı tarafın sunduğu borç tasfiye protokolünün incelenmesinde davacı, davalı şirket ve … arasında imzalanmış olduğu, sözleşmede tarih bulunmadığı görülmüş, ancak ilk ödemenin 05.03.2019, son ödemenin 25.02.2021 olarak ve her biri 50.000,00TL şeklinde 48 taksit olarak 24 ay içerisinde ödenmesi hususunda anlaşma sağlandığı görülmüştür.
İpotek senedinin incelenmesinde, Ankara, … ada, … parsel sayılı tarla nitelikli taşınmazın … oğlu … adına kayıtlı iken dosyamız davacısı lehine 12.09.2018 tarihinde, 3 yıl süreli, birinci derecede faizsiz, 1.500.000,00TL bedelli ipotek konulmuş olduğu görülmüştür.
Tapu Müdürlüğünden ilgili kayıtlar celp edilmiştir.
Davalıya tebligat yapılmış, ancak herhangi bir cevap vermemiştir.
Davacı vekili duruşmada, davalı … hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapmak üzere işbu davayı açtığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalı şirketin borçlusu olduğu, alacağın teminatını teşkil etmek üzere ipotek edilen taşınmazın malikinin değişmesi dolayısıyla yeni malike karşı ilamlı icra takibi yapmak üzere karar verilmesi istemine ilişkin olup, davalı şirketin ise asıl borçlu olması dolayısıyla zorunlu olarak hasım gösterildiği, davacı tarafça beyan edilmektedir.
Davalı …’in borcun asıl borçlusu veya şahsen üstleneni olmadığı, sırf taşınmazı devraldığı için davalı gösterildiği anlaşılmaktadır. Davacının davayı açma nedeni de taşınmazı devralan …’e karşı ilamlı takip yapmak üzere alacağın karar altına alınmasını istemesidir. Oysa, 2004 Sayılı İİK 45.maddesinde belirtildiği üzere rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilecek olup, rehin açığı olması halinde iflas ve haciz yoluyla takip yapabilecektir. Ancak, kambiyo senedi ile takip yapılmasına ilişkin 3.fıkrada istisna tutulmuştur. Davacı tarafın alacaklısı olduğu borç davalı şirketin borcu olup bu konuda kambiyo takibi yapıldığı için herhangi bir ihtilaf görülmemektedir. Taşınmazı devralan davalı …’e karşı alacağın tespitinin istenmesi talebi ise ancak başlatılacak ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takibe itiraz edilmesi halinde başvurulabilecek bir yol olup, davacı taraf takip yoluna başvurmadan ve limit ipoteğinin paraya çevrilmesini istemeden, yapılacak takibe taşınmaz maliki …’in itiraz edip etmeyeceği netleşmeden işbu davayı açmakta herhangi bir hukuki yararı görülmemektedir. Davacının yapması gereken iş öncelikle ipotek miktarı kadar davalı … hakkında ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takibe başvurup itiraz veya şikayet olması halinde bunun mahkemeye taşıması ve borç miktarının tespitinin istemesidir. Bu aşamada borç miktarına ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmadığı gibi borç tasfiye protokolü ve kambiyo senetlerine ilişkin takip dosya miktarı da ipoteğin üzerindedir. Bu durumda davacının işbu davayı açmakta herhangi bir hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar dava şartı olup, re’sen dikkate alınması gerektiğinden, davacının davasının usulden reddine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının, İİK 45.maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna başvuru zorunluluğu bulunup bu başvuru yapılmadan ipotekli taşınmazı devralan ile birlikte şirkete karşı dava açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 54,40TL red karar harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 39.984,73TL harçtan mahsubu ile 39.930,33TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı … AŞ vekil ile temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davalı …, vekil ile temsil edilmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır