Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1122 E. 2023/656 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1122 Esas
KARAR NO : 2023/656
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 23/10/2019 tarihli dilekçesi ile, Davalılardan … firmasının konut amaçlı binaların inşaatı işleriyle iştigal eden bir firma olduğunu, ülkemizde yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi sonrası şirket yönetimine … kayyım olarak atandığını, …’nin şirkete kayyım olarak atanması ile yapımına başlanılan ve İstanbul İli … Mah. … ada … ve … parsellerde yer alan … Projesi dahil olmak üzere, bildikleri kadarıyla …’ya ait tüm projelerin ana müteahhiti olarak diğer davalı …’ya tevdi edildiğini, davalı …’nun davalı … ile arasında akdettiği Yapım Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüklerini yerine getirmek için davalı … ile Anahtar Teslim Yapım Sözleşmesi imzaladığını, müvekkili şirketin davalı … ile alt yüklenicilik sözleşmesi yapıldığını, davacının işe başladığını, iş sahası içerisinde yapılan keşif ve eksik işlerin tespiti ile 17.04.2019 tarihinde davacının 20 kişilik ekibiyle sözleşme konusu işe başladığını, müteaddit defa Sözleşme ile İşsahibi’nin yükümlülüğü altında bulunan külfetlerin yerine getirilmesinin davalıdan istendiğini ancak hiçbir olumlu netice alamadığını, aradan geçen zamanla çalışmaları sürdürülürken davalı … ile davalı … arasındaki Yapım Sözleşmesi’nin sona erdiğini, ancak davalı … tarafından müvekkilinin çalışmalarının sürdürülmesine göz yumulduğu ve mevcut duruma dair herhangi bir bilgi verilmediğini, müvekkilinin yaptığı 28.05.2019 tarihli 1. hakediş ödemesinin yapılması istendiğini, müvekkil ile davalı … arasındaki 16.04.2019 tarihli … Projesi Elektrik Yapım Sözleşmesinin, müvekkili tarafından … Noterliği vasıtasıyla gönderilen 17.06.2019 tarih … yevmiye no’lu İhtarname ile feshedilmiş ve ödenen 357.000,00 TL nakit teminatın iadesi ile yapılan işlerin karşılığı olan 228.626,34 TL tutarındaki hakediş tutarının ödenmesi talep edildiğini, müvekkil şirketin, … … tarafından davalı … nezdinde akredite ve onay işlemlerinin yapılması için gerekli olduğu söylenen 357.000,00 TL nakit teminatı …’ye gönderdiğini, ancak …’nun böyle bir uygulamasının olmadığı, keza anılı teminatın da hiçbir surette … bünyesine aktarılmadığı öğrenildiğini, müvekkilinin gerçeğe aykırı bir kısım beyanlarla dolandırıldığını, keşide edilen ihtarname ve beklenen zamana rağmen herhangi bir netice alınamaması üzerine … Bürosu’nun 2019/… ve 2019/… arabuluculuk numaralı dosyalarından müzakerelerde bulunulduğunu ancak davalılar … ve … … tarafından toplantılara iştirak edilmediğini ve her iki dosyanın anlaşamama ile neticelendiğini, davalılar hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… Sor. Sayılı dosyasından dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunulduğunu, davalıların hakediş alacağından ve ödenen teminattan müteselsilen sorumlu olduğunu, zira davalı … şirketinin sahibi olduğu inşaatın ana yüklenicisi … olduğu, davalı … şirketinin ise alt yüklenici olduğunu, … şirketi ile davacı arasında, … şirketinin yetkilisi olan … vasıtasıyla görüşmeler yapıldığını, teminatın … şirketine yatırıldığını, işin sahibi ve asıl yüklenicisinin de diğer davalılar olduğunu, teminatın, yapılan elektrik işleri sözleşmesine göre yatırıldığını, işin davacı tarafından yapılmasına diğer davalıların sessiz kaldığını, yatırılan teminata karşılık … … tarafından … şirketi adına senet düzenlendiği ve kendisinin kefil olduğunu, dolayısıyla davalılar … ve … şirketinin sözleşmeye aykırılık nedeniyle, … şirketi sebepsiz zenginleşme nedeniyle, … şirketi ise haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğunu beyanla; 16.04.2019 tarihli … İşleri Yapım Sözleşmesi’nin feshi dolayısıyla ödenmeyen ve 228.626,34 TL tutarındaki hakediş tutarı ile sözleşme öncesi ödenen ve iadesi gereken 357.000,00 TL tutarındaki nakdi teminatın toplamı 528.626,34 TL zararın (hakediş için hakediş tarihinden ve nakdi teminat için nakit havalesi tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere uygulanan faiz ile birlikte) şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … İnşaat vekili cevap dilekçesi ile, Davacı tarafça dava konusu ile ilgili olarak müvekkili şirket aleyhine arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın dava açılmış olduğunu, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını ve iş bu dava bakımından müvekkili şirkete husumet yöneltilmesinde hukuken bir menfaatinin de bulunmadığını, … Sulh Ceza Mahkemesi’nin 22.09.2016 tarih ve 2016/… Değişik İş sayılı dosyasından 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 3. ve 19. maddeleri ile CMK 133. maddesi gereğince …nun müvekkili şirkete kayyım olarak atanmasına karar verilmiş olduğunu, Yönetim Kurulu’nun, Fon Kurulu ve Başbakan Yardımcılığı tarafından atandığını, müvekkili şirketin tüzel kişiliği devam etmekte olup, … davacı şirkete kayyum olarak atandığını, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, davacı tarafça dava dilekçesi ile dava kapsamında talep edilen tutarlardan vekâletsiz iş görme hükümleri kapsamında müvekkili şirketin sorumlu olduğu iddiasının kabulü mümkün olmadığını, müvekkili … San. Ve Tic. A.Ş.’nin … Projesi ile herhangi bir sıfatı bulunmadığını ve vekâletsiz iş görme hükümleri kapsamında müvekkili şirkete sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının vekâletsiz işgörme kapsamında müvekkili şirketten talep etmiş olduğu hakediş tutarları da fahiş olduğunu ve kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafça davalılara verilen teminat ile ilgili olarak müvekkili şirkete sorumluluk yüklenmesi mümkün olmadığını beyanla; müvekkili açısından davanın pasif husumet yönünden reddine, esastan da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … International vekili cevap dilekçesi ile,
Müvekkili şirketin, yarım kalan “… projesinin” tamamlanması için projenin sahibi olan, 15. Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası … tarafından kayyım atanan … San ve Tic AŞ ile 1931 ve 1933 nolu parsellerde yer alan “… Projesi” yapım sözleşmesi imzaladığını, daha sonra müvekkili şirket ile diğer davalı … … Ltd. Şti. isimli şirket arasında iş bu projenin yapımı konusunda anahtar teslim usulü inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı … isimli şirket çalışmalara başladığını ancak müvekkili ile arasında imzalanan sözleşme taraflarınca haklı nedenler ile feshedildiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme bulunmadığını, dolayısıyla diğer davalı … ile davacının imzaladığı sözleşmenin tarafı olmadığıklarının davacının da kabulünde olduğunu, diğer davalı … … Ltd. Şti. isimli şirketin müvekkili nezdinde herhangi bir alacağının bulunmadığını, kabul edilen bütün hakedişleri kendilerine ödendiğini, ayrıca müvekkili şirketin diğer davalı …… Ltd. Şti. isimli şirket tarafından sözleşmenin feshi nedeniyle mağdur edildiğini, işin zamanında teslim edilememesi tehlikesi ve dolayısıyla sözleşme gereğince kararlaştırılan cezai şartlara muhatap olduğunu, zarar kalemlerinin iş bu dilekçede yazılı olanlar ile de sınırlı olmadığını, kendilerine verilen bir adet teminat çekinin de sahte çıktığını, bu konuda ayrıca suç duyurusunda bulunulduğunu, davalılardan … … hakkında da ayrıca müvekkil şirket tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu, açılan davanın sıfat (husumet) yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, yine kendi ikrarlarında da belirtildiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı tarafın dava dilekçesinde elektrik işleri nedeniyle talepte bulunduğu alacak miktarının tek taraflı beyanından ibaret olduğunu, söz konusu talebe açıkça itiraz ettiklerini, iddia ettiği alacak taleplerinin muhatabı olsa olsa aralarındaki sözleşmenin akit tarafı diğer davalılar … ve … … olduğunu, basiretli tacir gibi davranmayıp zarara uğradığını iddia eden davacı tarafın sorumlu olduğunu, açılan davanın mesnetsiz olduğunu beyanla, öncelikle müvekkili şirkete karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle, aksi durumda davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesi ile,
Davacı tarafından mahkeme dosyasına ibraz edilen arabuluculuk anlaşamama tutanağında, davalı müvekkiline davet mektubunun gönderildiği ancak iade olduğu belirtildiğini, davalı müvekkilinin arabuluculuk görüşmelerine usulüne uygun bir davetiye ile çağrılmadığını, hatta yapılan bu görüşmeden haberi dahi olmadığını, davacı tarafından dava şartı olan arabuluculuk yolu tam ve eksiksiz olarak tüketilmediğinden, mahkemece açılan iş bu davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, taraf sıfatının mahkeme tarafından resen gözetilmesi gerekmekte olduğunu, ayrıca taraflarca da süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman husumet itirazı ileri sürülebildiğini, davacı tarafça her ne kadar diğer davalılardan … İnş. Gıda ve Tic. Ltd. Şti ile … olarak adlandırılan projenin elektrik yapım işlerinin yapılması hususunda sözleşme imzalandığı iddia edilmekteyse de, müvekkilinin diğer davalılar ve davacı ile akdedilmiş herhangi bir sözleşmesi bulunmadığını, müvekkiline teminat senedine ”avalist” sıfatıyla husumet yönlendirildiği anlaşılan işbu davada, müvekkili yönünden kanunda düzenlenen avalist şekil şartları oluşmadığını, müvekkili … …’un kıymetli evraktan doğan ve/veya herhangi bir hukuki işlem ve/veya sözleşmeden doğan borçtan şahsi sorumluluğu bulunmadığını, senette şekil noksanlıkları varsa avalist sorumluluktan kurtulup, aval taahhüdü geçersiz olacağını, müvekkilinin şahsi sorumluluğu olmadığı konusundaki diğer bir yasal neden ise kefalet hükümlerinin eldeki davada uygulama koşullarının bulunmadığını, dava konusu kambiyo senedinin teminat senedi olduğunu, kabul anlamına gelmeksizin, bir an için müvekkili … …’un şahsi kefil olarak kabul edilmesi halinde dahi yasada düzenlenen kefalet hükümlerince sorumlu tutulamayacağını, müvekkili için şahsi kefalet şartlarının oluşmadığının açık olduğunu, şirketlerin ortak ve/veya yetkililerinin tacir sıfatı olmayıp tacir sıfatı şirketin kendi tüzel kişiliğine ait olduğunu, dolayısıyla müvekkilin de eldeki davada tacir sıfatı bulunmayıp adi kefalet hükümleri kapsamında sorumluluğu incelenmesi gerektiğini beyanla; davacının davasının davalı müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle: davalı …’nun cevab ihtarında davalı … İnşaat ile sözleşme yaptığını kabul ettiğini, davalı … yönünden işin sahibi olan taraf farklı ise taraf değişikliği yapılması gerektiğini, davalıların, davacı tarafından işin yapılmasına göz yumulduğunu, kendilerini denetlediğini, çalışmaların bizzat görüldüğünü, bu nedenle sorumlu olduklarını, davalı …’nın da arabuluculuk görüşmelerine katıldığını, davalıların kötü niyetli olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce … İnşaat şirketi yerine … şirketi dosyaya eklenerek taraf değişikliği yapılmıştır.
Davalı … şirketi vekili cevabında: kendilerini sadece taşınmaz maliki olduğnu, davacı ile bir ilgilerini olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, işi başkasına yaptırmakta olduklarını, borçtan sorumlu olmadıklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ve … şirketi arasında 16/04/2019 tarihli sözleşme yapıldığı, davalı … kaşesi altında imza olduğu, beyana göre imzanın davalı …’e ait olduğu, sözleşme konusunun eksik kalan elektrik işleri ve işçiliklerinin yapılması olduğu görülmüştür.
Davacının 17/04/2019 tarihinde 357.000,00TL olan teminatı davalı … şirketine banka sistemiyle gönderdiği ve açıklamasında sözleşmeye konu işi yazdığı, dolayısıyla teminatın bu sözleşme uyarınca gönderildiği görülmüştür.
Davacının elindeki senedin keşidecisinin davalı … şirketi olduğu, lehtarın davacı olduğu, düzenleme tarihinin 16/04/2019, vadesinin 16/08/2019 olduğu, senedin arkasında 16/04/2019 tarihli sözleşmenin teminatı olduğunun yazılı olduğu görülmüştür.
Davacının dayandığı hak edişin tek taraflı düzenlendiği, davalıların imza veya onayının olmadığı, 28/05/219 tarihli 317.776,94TL bedelli olduğu anlaşılmıştır.
Davacının ihtarına karşılık … şirketinin cevabında; … şirketi ile sözleşmenin feshedildiği ve bir alacağının kalmadığının bildirildiği, davanın muhatabı olmadıklarını bildirdiği görülmüştür.
Sunulan arabuluculuk tutanağından, davalı … İnş. şirketinin taraf olmadığı, davalı …’un katıldığı, diğer davalılar … ve … şirketinin katılmadığı, davalı … yönünden davacının sonradan ayrıca arabuluculuk başvurusu yaptığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket yetkilisi ile davalı … arasındaki whatsapp yazışmalarının dökümü dosyaya sunulmuş ve mahkememizce incelenmiştir.
Davalı … ile davalı … arasındaki 15/10/2018 tarihli sözleşmenin 27/05/219 tarihinde fesih edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … şirketi ile … Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında 25/10/2018 tarihinde sözleşme imzalanmış olduğu görülmüştür.
Bildirilen tanıklar mahkememizce dinlenmiştir.
Mahkememizce bilirkişi heyetinin 27/05/2021 tarihli raporu özetle:”…İncelenen davacı şirkete ait 2019 yılına ait ticari defterlerinin ve … İnş. San. Ve Tic. A.Ş.nin 2019 yılına ait ticari defterlerinin açılış- kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle sahibinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, diğer davalı … İnş. . Ltd. Şti. ile … A.Ş ‘nin ticari defter ve belgelerini sunmadığı, Davacı şirketin sunmuş olduğu ticari defter ve belgelerin incelemesi sonucunda, … Bankası hesabından davalı … . Ltd. Şti.’nin … Bankası … iban numaralı hesabına 16.04.2019 … Yapım Sözleşmesi Teminat Bedeli açıklaması ile 357.000,00 TL ödeme yaptığı, söz konusu ödemeden kaynaklı olarak dava tarihi olan 23.10.2019 itibariyle davalı şirketten 357.000,00 TL alacaklı olduğu, Davacı … San. A.Ş. tarafından dava tarihi itibariyle faturası düzenlenmemiş, toplam 546.302,68 TL miktarlı 3 adet hakkediş belgesinin hazırlandığı, belgelerin muhatabı … İnş. Gıda ve Tic, Ltd. Şti.’nin imzasının bulunmadığı, bunlara ait faturaların kesilmediği, davalı şirketlerden … İnş. San. Ve Tic. A.Ş.nin davalı … A.Ş.’ne dava tarihi olan 23.10.2019 itibariyle 12.580.426,82 TL borcunun bulunduğu…” şeklinde görüş mütala edilmiştir.
İtirazlar üzerine Bilirkişi heyetinden alınan ek raporunda özetle;”…davacının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin Elektrik Mühendisi Bilirkişisi tarafından tespiti akabinde borçlar mevzuatı uyarınca ayrıca değerlendirme yapılabileceği, diğer hususlarda kök rapordaki görüş ve kanaatimizi değiştirecek bir husus görülmediği” bildirilmiştir.
İtirazlar üzerine Bilirkişi heyetine elektrik mühendisi dahil edilerek alınan 2. ek raporunda özetle; “Tüm dosya içerisinde yer alan bilgi, belge, yazışmalar, tanık beyanları, tarafların beyan ve delilleri, imalatlara ilişkin tespitler, ek klasördeki bilgi, belge ve USB içerisindeki görüntüler ile raporda yer alan tüm açıklama tespit ve değerlendirmeler sonucunda, davacı tarafın edimini yerine getirdiği, dosya içerisinde yapılan tüm inceleme ve tespitler ile USB bellekte ve ek klasörde yer alan tablodaki imalat kalemlerine ait tüm deliller kapsamında, davacı … şirketinin bu imalatları gerçekleştirdiği, ek klasördeki ve USB bellekteki tüm bilgi-belge ve imalatların karşılaştırmalı olarak, eski hali- imalat sonrası hali şeklinde verildiği, tabloda yer alan her maddedeki imalatların, ayrı ayrı belirtilerek, parsel, blok ve daire olarak ortaya konduğu, ek klasördeki tüm bu imalatlara ve yapılan işlere ait hususların detaylı olarak, gerek tablo, gerek görüntülü olarak sunulduğu, söz konusu bu imalatlara ve yapılan işlere mukabil, 228.531,61 TL lik hakedişin davalı tarafından ödenmediği, tüm bu tespitler kapsamında ödenmesi gerektiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla, 357.000,00 TL lik teminat senedi bedelinin de ayrıca davacı tarafa ödenmesi gerektiği” görüşü mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili 19/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, talep edilen teminat bedeli kadar olan senet nedeniyle davalı …’den 357.000,00TL’nin yasal faiziyle, hakediş alacağı olan 228.626,34TL’yi ve 357.000,00TL teminatın davalı … şirketinden yasal faiziyle, hakediş alacağı olan 228.626,34TL’yi davalılar … ve … şirketlerinden tahsiline, davalıların müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Islah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Islah sonrası dosya mahkememiz heyetine tevdi edilmiştir.
Dosya heyete geldikten sonra mahkememizce mali müşavir bilirkişiden yeniden rapor alınmıştır.
SMMM Bilirkişiden alınan raporda özetle;”İncelenen davacı şirkete ait 2019-2020 yılına ait ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre tasdik edildiği, 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince usulüne uygun tutulduğu, Davalı şirketlerden … İnş. San. Ve Tic. A.Ş.nin 2019 yılına ait ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre tasdik edildiği, 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince usulüne uygun tutulduğı, Diğer davalı … Ltd. Şti. ile … A.Ş ‘nin ticari defter ve belgelerini sunmadığı, Davacı şirketin sunmuş olduğu ticari defter ve belgelerin incelemesi sonucunda 17.04.2019 tarihinde … Bankası hesabından davalı … Ltd. Ştinin … Bankası … iban numaralı hesabına 16.04.2019 … Yapım Sözleşmesi Teminat Bedeli açıklaması ile 357.000,00 TL ödeme yaptığı, söz konusu ödemeden kaynaklı olarak dava tarihi olan 23.10.2019 itibariyle davalı şirketten 357.000,00 TL alacaklı olduğu, 25.12.2020 tarihinde … 198,2 M2 Arsa açıklaması ile tahsil edildiğine ilişkin düzenlenen yevmiye kaydı görülmüş olup 2020 yılı sonu itibariyle teminat yönünden alacağının bulunmadığı, davacı … San. A.Ş. tarafından dava tarihi itibariyle faturası düzenlenmemiş toplam 228.526,34 TL miktarlı 2 adet hakkediş belgesinin hazırlandığı, belgelerin muhatabı … Ltd. Şti.’nin imzasının bulunmadığı, Davacı şirket tarafından düzenlenen hakkedişlerin … Ltd. Şti. veya ana müteahhit … A.Ş. tarafından … A.Ş.ne fatura edilip edilmediği yönünde tepit yapılamadığına…” dair görüş bildirilmiştir.
Sunulan son rapor ile birlikte dosyanın açıklığa kavuştuğu anlaşılmış ve yeni bir rapor talebi red edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ve … şirketi arasında imzalandığı iddia edilen 16/04/2019 tarihli sözleşme uyarınca davacının 17/04/2019 tarihinde 357.000,00TL teminatı davalı … şirketine banka sistemiyle göndermesi ve yapılan imalatlar nedeniyle 228.526,34 TL hakediş bedelinin ödenmediğinden bahisle davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı … adına davalı …’in sözleşmeyi imzaladığı, teminatın ise sözleşmeye atıf yapılarak … şirketine yatarıldığı, … şirketi ile … arasında eser sözleşmesi olduğu, … ile … şirketi arasında sözleşme olduğu anlaşılmıştır. Davalı … tarafından üstlenilen işin Elektrik ve işçilik kısmının davacıya taşere edildiği, davalı …’in davalı … şirketinni yetkilisi olmamasına rağmen adına işlem yaptığı ve davalı şirketin de buna zımni onay verdiği, davalı … ve … arasında davacıya karşı ticari vekil ilişkisi olduğu ve davacıya karşı müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Davacının elindeki senedin keşidecisinin davalı … şirketi olduğu, lehtarın davacı olduğu, senedin arkasında 16/04/2019 tarihli sözleşmenin teminatı olduğunun yazılı olduğu, senette davalı …’in imzasının olduğu, düzenleyen olarak görünen … şirketi yetkilisinin ayrıca imzasının olmadığı, dolayısıyla davalı …’in davacıya karşı borçlu olduğu görülmüştür.
Davacının 357.000,00TL teminatı davalı … şirketine davalı …in yönlendirmesi üzerine yatırdığı ve her ikisinin de bundan sorumlu olduğu kanaati hasıl olmuş ise de, davacının kendi ticari defterlerine göre bu bedeli taşınmaz karşılığında tahsil ettiğine dair ticari defterlerinde kayıt olduğu ve bakiyenin sıfırlandığı görüldüğünden, bu talep konusunda esastan karar verilmesine gerek kalmamış ancak davalılar … ve … şirketinin bu kısım için yargılama giderinden sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Davacının yaptığı imalatların dosyadaki belgeler ve görüntüler ile sabit olup, davalı … şirketinin davacı ile sözleşme yapmasından sonra … ile … arasındaki sözleşmenin feshedildiği, bu süreçte davacının imalatlar yaptığı ve 228.526,34TL hakediş alacağı olduğu bilirkişi tarafından da tespit edilmiştir. Davalı … şirketi ticari defterlerini sunmaktan imtina etmiştir. Bu nedenle davacının hakediş alacağı mahkememizce sabit görülmüştür. Bu hak edişten de davalı … ve … müteselsilen sorumludur. Bu husus ahde vefa ve dürüstlük ilkesinin bir gereğidir. Davacının ihtarname tebliğ tarihi olan 17/06/2019 tarihinde davalılar temerrüde düştüğünden bu tarihten itibaren ve talep uyarınca yasal faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle davalılar … ve … yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … şirketinin sadece taşınmazın maliki olması ve inşaat projesinin davalı … tarafından üstlenilmesi, … tarafından da anahtar teslim usulde davalı … şirketine yüklenmesi nedeniyle, davalılar … ve … şirketlerinin davacının muhatabı olmadığı, davacının muhatabının kendisiyle sözleşme imzalayan yüklenici … şirketi olduğu, … şirketinin davalılar … ve …’dan alacağı kalmadığına göre bu davalıların sebepsiz zenginleşmediği, her hangi bir haksız fiil durumunun da bulunmadığı, bu nedenle bu iki davalının davacıya karşı sorumlu olamayacağı kanaatine varılarak, bu davalılar yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davanın, davalı … Şirketi ve Davalı … yönünden kabulü ile, 228.526,34 TL nin bu davalılardan 17/06/2019 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
357.000,00 TL olan teminat yönünden davadan sonra ödeme yapıldığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davanın diğer davalılar yönünden husumet yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 15.610,63 TL alınması gerekli harçtan, davacı tarafça peşin yatırılan 170,78 TL ile ıslah harcı olan 10.000,00TL harcın mahsubu ile bakiye 5.439,85‬ TL harcın davalılar … Şirketi ve Davalı …’den müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 10.215,18‬ peşin harç ve 8.039,30 TL yargılama giderinin davalılar … Şirketi ve Davalı …’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 36.278,95 TL vekalet ücretinin davalılar … Şirketi ve Davalı …’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-hakkında dava red edilen davalılar … ve … şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT gereğince her biri için ayrı ayrı 17.900,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8- İlk Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalılar … Şirketi ve …’den müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
9- İkinci Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/10/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır