Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1121 E. 2022/141 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1121 Esas
KARAR NO : 2022/141
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin, güzellik merkezi olarak faaliyette bulunduğunu, müvekkili güzellik merkezinde kullanılan ürünlerin temini için davalı firma ile görüştüğünü ve anlaşarak çok sayıda ürünü 23.05.2017 tarihinde satın aldığını, satın alınan ürünlerden … ve … cihazları ile 3 adet … yatak ve ahşap yatak-… ürünleri kullanılmaya başladıktan kısa bir süre sonra arıza vermeye başladığını, müvekkili firma yetkilisi derhal davalı firmaya mail yolu ile bilgi verdiğini ve davalı firma servisi defaatle gelmesine rağmen arızaların giderilemediğini, davalı firma teknik servisi her gelişinde sorunların giderildiğini belirtmiş ise de sorunların giderilemediğini, … ve … cihazlarının kullanılmaz hale geldiğini, 3 adet … yataktaki arızalar giderilemediği gibi yatağın ısıtma sisteminin düzgün çalışmaması nedeni ile yatakların yandığını, müvekkili firma çalışanlarının zamanında fark etmemesi halinde tüm işyerinin yanması gibi ağır bir sonuç doğacağını ancak yanık erken farkedilerek olası büyük sıkıntılar oluşmasının önlendiğini, müvekkilinin, müşterileri yatakta işlem halinde iken yanığın olması durumunda üçüncü kişilerin sağlığını tehlikeye düşmemesinin de şans olduğunu, bahsedilen arızaların şimdiye kadar giderilemediği gibi müvekkilinin cihazları iadesi talebi karşı tarafça kabul edilmediğini, müvekkilinin, Türk Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesinde düzenlenen seçimlik haklardan mal ürünleri iade ederek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, bahse konu alınan ürünler müvekkili tarafından aynen iade edilerek ödenin cihazları iadesi talebi karşı tarafça kabul edilmediğini, müvekkilinin, Türk Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesinde düzenlenen seçimlik haklardan mal ürünleri iade ederek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, bahse konu alınan ürünler müvekkili tarafından aynen iade edilerek ödediği bedelin iadesinin talep edildiğini, bu nedenle … Arabuluculuk Bürosuna 2019/… arabuluculuk numarası ile başvurmalarına rağmen sürecin anlaşamama ile sonuçlandığını, izah edilen sebeplere binaen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL’nin ticari faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, söz konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, ayrıca seçimlik hakların kullanılmasına hak düşürücü sürelere uyulmadığını, işbu davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede ikame edildiğini, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, işbu alacaklar belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte sayın mahkeme davayı görmekte yetkili olduğunu kabul etmesi halinde esasa ilişkin itirazlarımızın gözönünde bulundurulmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin bir kozmetik firması olduğunu, davaya konu cihazların Türkiye’deki tek yetkili satıcısı ve teknik servisi olduğunu, bir ayıp ihbarının varlığı servis raporlarıyla kabul edilirse; onarım seçim hakkının da kullanıldığı ve tüketildiğinin de kabul edildiğini, seçimlik hakların; yenilik doğurucu haklar olduğunu, en önemlisinin hiçbir arıza ile ilgili taraflarına yapılmış bir ayıp ihbarının olmadığını, öncelikle müvekkili açısından usule ilişkin beyan ve itirazları doğrultusunda işbu davanın reddini, aksi halde hukuki menfaati bulunmayan davacı tarafından haksız ve kötü niyetle açılan davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: ayıplı mal nedeni ile alacak davasıdır.
Davalı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de dosya kapsamında alınan raporlar ile de sabit olduğu üzere dava konusu ürünlerde ancak kulanım ile ortaya çıkan gizli ayıp söz konusu olduğu, zamanaşımı süresi dolmadan davacı yanca dava açıldığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından davanın usulden reddi talebi ise dava fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle kısmi dava olarak açıldığından yerinde görülmemiştir.
Yetki ve husumet itirazları ise davalı adresinin Şişli/İstanbul olması ve taraflar arasındaki alım-satım sözleşmesi kaynaklı bir ihtilaf bulunduğundan bu itirazlara da değer atfedilmemiştir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; davalı şirkete müzekkere yazılarak davaya konu ürünlere ilişkin alım satım belgeleri ile tüm teknik servis kayıtları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Davalı
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya bir Elektrik Mühendisi, bir Makine Mühendisi ve bir Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş olup, 18.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… servis raporlarından anlaşılacağı gibi davacı … Tic. Ltd. Şti. davalı … Tic. Ltd. Şti. satın aldığı ve güzellik merkezinde kullandığı ürünlerde sık sık arıza oluştuğundan ayıplı olduğu davacının sözleşmeden dönme ve iade hakkını kullanmasının ölçülü olduğu kanaatine varıldığını, sözleşmeden dönme ve iadesi talep edilen ürünlerin 23.05.2017 tarihli fatura ile davaya konu cihaz, yatak vb. ürünlerin satın alındığı ve toplam 273.760,25 ₺’lik fatura içinde bulunduğunu, davaya konu heyetlerince sözleşmeden dönme ve iade hakkını kullanmasının uygun olarak tespit edilen ürünlerin toplam KDV dahil tutarının 87.789,97 ₺ olduğu…” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Taraf itirazları dikkate alınarak kök rapor sunan bilirkişilerden ek rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 16.05.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;”… kök raporda yapılan değerlendirmelerin isabetli oldukları, yalnızca kesin kanaat hasıl olabilmesi için pressolab tip cihaz tekstil malzemeleri açısından rapor alınmasının gerekebileceği, dolayısı ile genel anlamda kök rapordaki teknik kanaatin muhafazası gerektiği…” sonucuna varıldığını bildirmişlerdir.
Mahkememizin 10.06.2021 tarihli duruşmasının 1 numaralı bendi uyarınca 08.07.2021 günü saat 13:30’da mahallinde keşif yapılması suretiyle bilirkişilerden yeniden ek rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup, 08.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan kök rapor ve yerinde inceleme ile yapılan tespitler ile hazırlanan ek raporda belirtilen tüm hususların 14.10.2021 günü mahkeme heyeti refakatinde taraf vekillerinin huzurunda bilirkişi heyet üyelerinin tümünün katılımı ile gerçekleştirilen keşif sırasında hassas ölçüm cihazları da kullanılarak teyit edildiğini, hazırlanan raporlarda belirtilen ve isabetli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığı…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Davacı taraf 27.01.2022 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davayı 87.789,97 ₺ olarak ıslah etmiş, eksik harcı ikmal etmiş, ıslah dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça güzellik merkezi olarak faaliyet gösteren iş yerinde kullanılmak üzere dava konusu ürünleri 2017 yılında davalıdan satın aldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı olması halinde bunun imalat hatası kaynaklı olup olmadığı yahut kullanım sonucu ortaya çıkıp çıkmadığı ile davacının bu ürünlerin iadesi ile ürünlerin bedelini talep etmekte haklı olup olmadığı hususlarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti 18/11/2020 tarihli kök raporunda davacının davalıdan satın aldığı ürünlerin sık sık arıza yaptığının belirlendiği, davacının sözleşmeden dönme ve ürünlerin iadesini talep etmesinin ölçülü olduğu yönünde görüş bildirmiştir. Davalı bilirkişi raporunu kabul etmediğini, ürünlerin arızalı olmadığını, davacı iş yerinde elektrik voltajının fazla olması nedeni ile dava konusu ürünlerin zarar görmüş olduğunu, davacının kullanım talimatlarına aykırı kullanımı sonucu söz konusu arızaların meydana geldiğini savunmuştur. Alınan ek bilirkişi raporu ve mahkememizce yapılan keşif sonucu düzenlenen rapor ile de sabit olduğu üzere davacı iş yerinde yapılan ölçümler sonucu iş yerinde olması gerekenden fazla bir elektrik akımı tespit edilememiştir. Yine davacı kullanımına dayalı ürünlerde hasar oluştuğu iddiası da davalı yanca ispatlanamamıştır. Bunlarla birlikte bilirkişi raporlarında davalı yanca satılan … olarak tabir edilen ahşap yatakların aynı tip olmasına rağmen yatakların konstrüksiyonları, içerdikleri komponentleri, montaj durumları ve mafsal yapılarının farklı olduğu, bir yatağın rijit durmasına rağmen diğer yatakların böyle olmadığı, bağlantı elemanlarına suni malzemeler eklendiği, incelenen battaniyelerde de dış kaplama kumaşının yüzeyinde aşınma ve ayrılmalar meydana geldiği, şişirme işleminden sonra kendiliğinden havanın tahliye olmadığı, battaniyelerden birinin yüzeyinde yanma olduğu, elektrikli yataklarda yapılan ölçümlerde ısı dağılımının eşit olmadığı, bölgesel farklılıklar gösterdiği, yatakların bir kısım hareket fonksiyonlarını yerine getirmediği, … tip cihazın ise çalıştırılmasında emme işlevini yerine getirmediği, görevini tam olarak ifa etmediği, servis raporlarının hiçbirinde kullanım hatasının raporlanmadığı, arızaların kullanım değil imalat hatası sonucu olduğu saptanmıştır. Dinlenen davalı tanıkları arıza nedenlerinden çok yapılan işlemlere ilişkin beyanda bulunmuşlardır. Keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporu da kök ve ek raporu destekler mahiyettedir. Bilirkişi raporundaki tespitlerin tutarlı olması, özellikle mahkememiz huzurunda keşif sırasında yapılan ölçümlerin önceki raporları doğrulaması hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda her ne kadar incelenen battaniyeler açısından tekstil malzemesi üzerinde meydana gelen hasar ile ilgili olarak … Laboratuvarlarında inceleme yapılabileceği belirtilmiş ise de raporda yer verildiği üzere battaniyelerin diğer işlevlerini de yerine getirmediği, sadece anılan hususun tek başına battaniyelerin ayıplı olduğu sonucunu değiştirmeyeceği, battaniyelerde tafsilatı bilirkişi raporunda ve az yukarıda değinilen kusurların olduğu ve bunların da imalat hatası olduğu tespit edilmekle sadece belirtilen husus için laboratuvar incelemesi yapılmasına gerek görülmemiş usul ve yasaya uygun bilirkişi raporları mahkememizce de benimsenmiştir. Davalı her ne kadar davanın kabulü halinde kullanım bedelinin hesaplanarak düşülmesi isteminde bulunmuşsa da gerek davacı tarafça ödenen bedelin de davalı uhdesinde bulunması ve bundan getiri elde edilmesi, gerek satılan ürünlerin ayıplı olması nedeni ile davacının elde edeceği faydayı elde edememesi hususları dikkate alınarak davalı istemi yerinde görülmemiştir. Davacının sözleşmenin feshinde ve ürünlerin iadesi talebinde haklı olduğu mahkememizce de kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davacı davasını kısmi olarak açtığından 87.789,97 TL nin 10.000,00 TL yönünden dava; geri kalan kısım yönünden ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yönelik aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesinin feshine,
2-Sözleşme konusu olan … ve … cihazları ile 3 adet … yatak ve 3 adet ahşap yatağın (…) davalıya iadesine, ürünlerin bedeli olan 87.789,97-TL ‘nin 10.000,00-TL’nin dava; 77.779,97-TL’nin ise ıslah tarihi olan 27/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 5.996,93 ₺ harçtan peşin alınan 170,78 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.826,15 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yatırmış olduğu 170,78 ₺ peşin harç ile 44,40 başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 5.039,40 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabulucu ücreti olan 1320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 12.212,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 24/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”