Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1110 E. 2020/415 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1110
KARAR NO : 2020/415

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 18/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Kızılay… Şubesi müşterilerinden… A.Ş.’ne Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden krediler açılıp kullandırıldığını, davalı …’nun ise iş bu sözleşmelerin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesaplar kat edilerek; davalı/ borçluya Kahramanmaraş … Noterliği’nin 08/07/2019 tarih,… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlarının ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine, müvekkili banka tarafından muaccel olan alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı/ borçlu aleyhine genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, davalı/ borçlu tarafından icra müdürlüğünün yetkisi ile birlikte iş bu takibe, borca, faize ve talep edilen faiz oranına, yetkiye ve borcun tamamına ve fer’ilerine yasal süresinde itiraz edildiğini, davalı/ borçluların itirazlarının 19/09/2019 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, taraflarınca 19/09/2019 tarihinde itirazın iptali davasına öncülük etmek üzere ticari davalarda zorunlu bulunan ve dava şartı niteliğinde olan arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, anlaşılamadığını, borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığını, sonuç olarak ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle; davalı/ borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptalini ve takibin takip talebindeki şartlarla devamını, davalı/ borçlunun dava konusu alacakları üzerinden %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/ borçlulara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davacı bankadan kullanmış oldukları kredinin ödenmediği iddiasıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olup, bu ilamsız takibe karşı taraflarınca itiraz edildiğini ve bunun üzerine davacı tarafından huzurdaki davanın ikame edildiğini, davacı banka tarafından müvekkilleri aleyhine başlatılmış olan icra takibi ve huzurdaki davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, iş bu davada mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacı banka tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından müvekkillerine gönderilen ödeme emrinde ve huzurdaki davanın dava dilekçesinde alacak dayanağı 10.04.2014 tarihli kredi sözleşmesi olarak belirtildiğini, İİK 68. Maddesi amir hükmü gereğince, “takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneği ödeme emrine bağlanacağı” düzenlendiğini, ancak davacı tarafından sözleşmenin tasdikli birer sureti gönderilmediğinden ödeme emrinin usulsüz olduğunu, ayrıca müvekkilinin sözleşmenin imzalandığı tarihte evli olup, davacı tarafından müvekkilinin eşinden muvakafakat alındığına dair herhangi bir evrak da sunulamadığını, dolayısıyla müvekkili … açısından kefaletin zorunlu unsurları bulunmayıp müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı borçlardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacı banka tarafından müvekkilinden yasaya aykırı olarak fahiş faiz talep edildiğini, sonuç olarak ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle, cevap dilekçelerinin kabulü ile; ileride dosyaya sunulacak belgelere göre savunmalarımızı genişletme ve değiştirme hakkımız saklı kalmak kaydıyla, yetki itirazımızın kabulü ile dosyanın yetkili Ankara Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, müvekkilleri aleyhine haksız olarak açılan itirazın iptali davasının reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının İİK.nun 67/2 maddesi gereğince davaya konu miktar üzerinden en az %20 oranında tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

B.Uyuşmazlık, Deliller, Değerlendirme ve Gerekçe:
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında asıl borçlu olarak yer alan şahısların dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalı vekili tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde hem borca hem de yetkiye dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen bilirkişi …marifetiyle hazırlanan 21.05.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı bankanın davalılardan T.C. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası kapsamında; 09/08/2019 takip tarihi itibariyle toplam 161.127,12 TL tutarında alacağı olduğunu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davalılardan borca ve eklentilerine itirazının iptaline karar verilebileceğini, takip tarihinden itibaren nakdi kredi hesaplarından doğan asıl alacak 153.400,10 TL’ye taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi tahtında yıllık %60 oranında temerrüt faizi işletilebileceğini, tarafların icra inkar ödemesi istemi, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Mahkememizin takdiri içinde kaldığını…” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğe edilmiş davalı tarafça 12.06.2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunulmuş, beyanda raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, rapora itiraz ettiklerini beyan etmişlerdir. Usulüne uygun tebligata rağmen davacı tarafça rapora karşı herhangi bir itiraz ve beyan sunulmamıştır.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı banka ile davalı arasındaki kredi kartı ve kredi sözleşmesi kapsamında davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, davacı taraf alacaklı ise bu alacağın miktarının ne olduğu, alacağın takip tarihi itibari ile likit olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir. Öte yandan her ne kadar davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin 31. Maddesinde İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olacağı belirlenmekle ticari teselsül karinesi gereği davalının bu itirazına itibar edilmemiştir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi Dosya No : 2020/265 Karar No : 2020/452)
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, mahkememize sunulan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı şahsın da söz konusu sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak 500.000,00-TL kefalet limitiyle sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzalarının bulunduğu, davacının davalılara kullandırılan krediden dolayı 161.127,12 TL alacaklı olduğu, davaların kendilerine yapılan usulüne uygun tebligatlara rağmen borçlarını ödemedikleri anlaşılmaktadır.
Anılan borçların ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça davalılara Kahramanmaraş … Noterliği’nin 08/07/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamede de hesabın kat edildiği husus ile belirtilen sürelerde ödeme yapılmasının ihtar edildiği, borçlulara tebligatın 10/07/2019 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Ne var ki davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığı banka kayıtlarından anlaşıldığı gibi, davalı tarafça buna ilişkin bir ödeme belgesi de sunulmamıştır.
Son tahlilde davalıların sözleşmeye aykırı davrandığı ve kat ihtarına rağmen borçlarını ödemediği anlaşılmakla; davanın takip talebi üzerinden kabulüne, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacak toplamı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazlarının iptaline, takibin takip talebindeki gibi devamına,
2-Davalıların itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle takdiren %20 üzerinden hesaplanan 32.225,40 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 11.006,60 TL harçtan peşin alınan 2.751,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.254,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 2.751,65 TL peşin harç, 700 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 152,90 TL olmak üzere toplam 3.648,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 19.257,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/09/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır