Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1105 E. 2020/300 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/1105
KARAR NO:2020/300

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:24/11/2015
KARAR TARİHİ:09/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı -Karşı Davalı Vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … … ilçesinde bulunan … fabrikasında güneş paneli ile iklimlendirme teknolojisi ile ısıtma sistemine ait panel ve fan parçalarının tedarik edilmesi ve montajı işi için 20.03.2014 tarihli 7 maddelik sözleşme imzalandığı, sözleşme bedelinin 166.169 EURO olduğu, müvekkilinin sözleşme gereğince üstlendiği işi yerine getirdiği, bunun üzerine 168.628,22 EURO’ luk fatura tanzim ettiği, davalı şirketin bu faturanın 79.178,71 EURO luk kısmım ödemiş olduğu, bakiye 34.500 EURO1 luk fatura için herhangi bir itirazda bulunmadığı ancak ödemenin yapılmadığı, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığ ancak davalı tarafın itirazı ile takibin durdurulduğu, bu nedenle davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile alacağın takibine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-Karşı Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlarının olduğunu müvekkil şirket aleyhine açılan davaya ilişkin beyan ve itirazlarının olduğunu, davacı tarafın sözleşmeye konu olan işi tamamlamak bir tarafa neredeyse işe başlamadığını, davacı tarafın sözleşme ile üstlenmiş olduğu yükümlülüklerden sadece sözleşmede belirtilen teçhizatın tedarikini sağladığını, bunun dışında hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı tarafından tedarik edileni ise ancak 07.08.2014 tarihinde sözleşmenin imzalanmasından ve peşinatın ödenmesinden 97 gün sonra temin ettiğini, sözleşmeye konu işin tam olarak yaptığını iddia eden tarafın bunu ispatlamakla mükellef olduğunu, davacı tarafın üstlendiği tüm işleri müvekkil şirketçe bir başka şirkete (… A.Ş.) şirketine ve bir kısım işleri de bizzat müvekkili şirket tarafından yapıldığını ve bu şekilde sözleşmeye konu işin tamamlandığını, karşı davaya ilişkin olarak davacı taraf ilgiliye sözleşmeye göre üstlenmiş olduğu borç ve yükümlülükleri yerine getirmediğini, sözleşmenin işin süresi başlıklı maddesine göre tamamlanmayan iş için her gün başına % 0,4 (iş bedelinin %10 unu aşmamak kaydı şartı ile ) cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği için cezai şartı talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı-Karşı Davalı Vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket vekilinin davaya cevap dilekçesinde beyan ettiği sözleşme kapsamında üstlendikleri işi tamamladılar iddasının tamamının gerçek dışı bir beyan olduğunu, müvekkili şirketin, sözleşmede belirtilen üstlendiği tüm edimleri tamamlıyarak, çalışır halde ve Teknik Servis hizmet raporlarında belirtildiği gibi sistemi çalışır halde hizmete sunduğunu, bu raporlar ve tutanak Teknik Servis kurulum ve devreye alma işlem Teknik Raporu ve Garanti Belgesi olduğunu, davalı şirketin fatura bedelinin büyük bir kısmını hiç bir itiraz etmeden ödediğini, ancak davaya konu icra takibine neden olan bakiye alacağını uzun süre ödememekte direndiğini ve bu aşamada bile müvekkili şirkete yapılan imalat ile ilgili hiç bir şikayette bulunulmadığını, ayrıca davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde belirttiği gibi eksik veya ayıplı bir imalat söz konusu olsaydı bu durumun müvekkili şirkete ihtar edilmesi gerektiğini, davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde bahsini ettiği “teminat mektubu vermediler” beyanının da gerçeği yansıtmadığını, çünkü davalı şirket yetkilleri ile müvekkili şirket yetkilerinin vardığı mutabakata göre teminat mektubundan vazgeçildiğini, ayrıca teminat mektubunu şu an sözleşme şartı olarak belirtilmesinin tamamı ile kötüniyet göstergesi olduğunu, teminat mektubu verilmeden imalatın yapılacağı iş yerinin müvekkili şirkete teslim edildiğini, imalatın tamamlandığını ve denemeler yapıldıktan sonra sistemin çalışmaya başladığını ve davalı şirketin 2 senedir bu imalatı kullandığını, davalının şirket vekilinin iddia ettiği gibi 31.12.2014 tarih ve … nolu faturanın sahte olmadığını, muhasebe kayıtlarında mevcut olduğunu, bu adı geçen faturanın taraflarca yapılan ve tamamlanan imalata istinaden düzenlendiğini, fatura düzenlenmeden önce, tarafların yüz yüze görüşmüşler, elektronik ortamda yazışmışlar yaptığını, adı geçen faturayı düzenleyerek her iki tarafça imza altına alındığını, faturanın aslının davalıya imza karşılığı teslim edildiğini, davalının fatura ile ilgili ileri sürdüğü iddaların tamamı ile gerçek dışı olduğunu, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; davalı şirketin tamamı ile kötü niyetli olarak fatura bakiyesini ödemekten imtina ettiğini, davaya cevap dilekçesinde öne sürülen iddaların tamamının mesnetsiz, gerçek dışı ve mahkemeyi yanıltmaya yönelik iddialar olduğunu, eklerde sunulan belgelerden ve gerektiğinde sayın mahkemenin takdiri ile başvurulabilecek tanıkların ifadelerinden de anlaşılacağı üzere; davalı şirketin ortada hiçbir sebep ve hiçbir itirazı yokken icra takibine konu faturanın bakiyesini ödemediğini, anılan sebeblerle davanın kabulüne karar verilerek, icra dosyası üzerindeki itirazın iptalini, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili 2. Cevap dilekçesinde özetle; Davacı – karşı davalı tarafın cevaba cevap dilekçesinde, faturaya süresinde itiraz edilmediğini, ayıp ya da eksik imalat nedeni ile ihtar çekilmesi gerektiğini, sistemin 2 senedir kullanıldığını, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği yönündeki iddiaları da tamamen asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, faturaya süresinde itiraz edilip edilmediği, edilmemesi halinde ki hukuki sonuçları veya ayıplı ve eksik imalat sonucunda ihtar çekilip çekilmediği gibi iddialar ile ilgili cevap dilekçemizde ayrıntılı olarak cevap verdiklerini, … A.Ş.’ye ait internet sitesinde yer alan fotoğrafı (ki ilgili fotoğraf müvekkil şirketin fabrikasının inşaatına ait olduğunu, dava ile ilgisi bulunmadığını) dahi delil olarak kullanmaya çalıştıklarını, dava konusunun davacı – karşı davalı taraf sistemi imzalamış olduğu sözleşme hükümlerine göre teslim edip etmediğinin bunu da çok basit bir şekilde teslim evrakını sunarak ispatlabilecekken halen daha bu evrakı sunmadığını, dava dışı üçüncü kişiler tarafından ve hatta müvekkili şirket tarafından yapılan işlemleri kendisi yapmış gibi bir izlenim uyandırarak haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, bu nedenlerle müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile şimdilik 100,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davacı taraftan tahsiline, müvekkili şirket aleyhine kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine istinaden %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilerek, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı ile davalı arasında bağıtlanan sözleşme uyarınca ödenmeyen sözleşme bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK67 ve devamı maddeleri uyarınca iptali; karşı dava ise işin süresinde bitirilmemesi nedeniyle cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … … A.Ş. aleyhine 114.095,12 TL alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 24.08.2015 tarihinden itibaren %10,50 oranında değişen oranlarda ticari faiz işletilmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlışılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas Sayılı dosyası nezdinde ikame edilen davada, anılan mahkemenin yetkisizlik nedeniyle usulden red kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılmıştır. Yapılan incelemede taraflar arasındaki sözleşmenin “0.4.Anlaşmazlıkların Halli” başlıklı maddesinde uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı kararlaştırıldığı anlaşılmakla …. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı gibi mahkememizin yetkili olduğu belirlenmiştir.
Davacı/karşı davalı, davalı-karşı/davacı tarafça cevap dilekçesinin süresi içinde sunulmadığı iddiasında bulunmuş ise de mahkamemizce yapılan incelemede cevap dilekçesinin sürenin sona erdiği son gün mahkememize ibraz edildiği tespit edilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı ile davalının imzaladığı sözleşme gereğince davacı tarafından sözleşme konusu işin tam, eksiksiz ve süresinde bitirilip bitirilmediği, davacının icra takibi konusu alacağının bulunup bulunmadığı ile davalının davacıdan ceza-i şart isteyip isteyemeyeceği hususlarında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Resen görevlendirilen …, …, … bilirkişi heyetinden hazırlanan 02/12/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; “Asıl Davada; davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle, 34.500 Euro asıl alacağının olduğu, davalı temerrüt tarihinden önce TBK.md.117 uyarınca temerrüde düşmediğinden, davacının işlemiş temerrüt faizi alacağının olmadığı, ne var ki eğer mahkemece, raporumuzun mali kısmında belirtildiği gibi davalının takip tarihinden önceki tarihte temerrüde düştüğü kabul edilecek olursa, davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle 1.753.75 Euro işlemiş faiz alacağı olacağı, asıl alacağın, takip tarihinden itibaren işletilecek yasal döviz faizi (3095 sayılı kanun md.4/a) ile birlikte tahsili gerektiği, Karşı Davada, davalı/karşı davacının, gecikme cezası (cezai şart) alacağının olmadığı…” mütalaa etmiştir.
Davalı tarafın 19/12/2016 tarihli bilirkişi raporuna karşı yazılı beyan ve itirazlarında; raporu kabul etmediklerini, ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/01/2017 tarihli duruşma ara kararı gereğince, davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz ettiğinden, bu itirazların karşılanması için önceki bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Önceki bilirkişi kurulu 02/12/2016 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; “daha önce Mahkemece verilen yetki çerçevesinde, davaya konu imalatların yapıldığı adres olan; … İli, … – … İlçesi, … Bölgesine gidilerek davalıya ait bina ve tesisleri bulunduğu … Sokak, No: … adresinde gerekli tespit ve incelemeler yapılmış olduğunu; Güneş Enerjisi Isıtma ve Havalandırma Panellerinin binanın tüm çevresinde mevcut olduğu ve montajının yapılmış bulunduğunu, … Sönmeyen Tip Kanal imalatının mevcut olduğunu, 4 adet Isı Tamamlayıcı Doğal Gaz Yakıtlı Fanın mevcut olduğu ve montajının yapılmış olduğunu, Kontrol Panelinin ve iç donanımının yerinde mevcut bulunduğu ve çatışır durumda bulunduğu tespit edildiğini, bu keşif ve inceleme sırasında taraflar arasında düzenlenen 20,03.2014 tarihli “…” Isıtma Sistemi Sözleşmesi” ile yapımı kararlaştırılan “Fabrika Binasında Güneş Paneli ile Iklimlendirme Teknolojisi ile ısıtma sistemine ait panel ve fan parçalarının tedarik edilmesi ve montajı işi”nin yapılmış olduğu tespit edildiğini, davalı vekilinin, davacı vekili tarafından dosyaya sunulduğu bilirkişilerce beyan edilen evrakların, delil listesinde olmayan, kendilerine tebliğ edilmeyen, hiçbir şekilde ne müvekkili şirketin ne de kendilerinin haberi olmayan imzasız evraklar olduğunu belirttiğini, keşif sırasında sistemin testlerinin yapıldığını, sistemin çalışır durumda olduğunu ve doğalgaz olmaması nedeniyle sadece fan sisteminin çalıştırıldığı belirtildiğini, testlerin yapıldığına dair “Servis Formları”ndan bahsedilmiş olması nedeniyle sistemin çalışır durumda olduğuna kanıt olabilecek ve karmaşık bir olayın çözümüne katkı sağlayacak olan bu belgenin dosyaya sunulmasının istendiğini ve bu belgenin dosyaya sunulduktan sonra da değerlendirilerek incelendiğini, bu hususun takdirinin tamamen Mahkemeye ait olduğunu, ancak, sonuç itibariyle keşif sırasında kanallardan hava dağılımının ön görülen değerlerde olduğunu ve sistemin çalışır durumda bulunduğunun görüldüğünü, bu sistemin daha önce ilgili servis tarafından da test edildiği ve buna ilişkin formlar düzenlendiği anlaşıldığından, teknik olarak sistemin çalışması ile ilgili verilerin tespiti edildiği bu formların dikkate alınmasında ve incelenmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığını, buna ilişkin davalı vekilinin yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını, davalı vekilinin, doğalgaz tesisatı ve projesinin davacı-karşı davalı tarafından yapılması gerektiğini, doğalgaz açma yükümlülüğünün (sözleşme gereğince) müvekkili şirkete ait olduğunu, dolayısı ile bir gecikme var ise bunun sorumlusunun müvekkili şirket olduğunun iddia edildiğini, bunun doğru olmadığını, doğalgaz tesisatı ve baca projelerini hazırlaması gereken tarafın davacı taraf olduğunu belirttiğini, gaz yakıtlı fan için gerekli olan gaz tesisatı ve baca yapılması işi ile ilgili projenin dosyasında bulunmadığının doğru olduğunu, bu projenin taraflarınca da görülemediğini, ancak söz konusu imalatlar yerinde mevcut olduğundan, projenin de bulunduğunu kabul etmek gerektiğini, davalı vekilinin ayrıca müvekkili şirket tarafından davacı tarafa yaptırılmaya çalışılan ancak muvaffakiyet sağlanamayan sistemin asıl amacının doğalgaz kullanmaksızın güneş enerjisi ile ısıtmak olduğunu, doğalgazın sadece güneşin olmadığı kapalı havalarda ve sistemin yeterli ısı sağlayamadığı durumlarda istisnai olarak devreye gireceğini, ancak bilirkişi raporunda bu hususun dahi değerlendirilemediğini belirtmiş olup, davalının bu itirazının da yerinde olmadığını, mali incelemeye (defter kayıtlarının tespitine) yönelik spesifik bir itiraz bulunmadığını, kök raporda da belirtildiği gibi gerek davacının ve gerekse davalının ticari defterlerinde; davacının davalı şirketten 34.500 Euro alacağı olduğu tespit edildiğini ve nitekim davacının da bu tutarı davalıdan talep ettiğini, uyuşmazlık, ticari defter kayıtlarında görünen bu alacak miktarından değil, sözleşme konusu işin davacı tarafından tamamlanmadığını, eksik bırakıldığı hususunun tespiti noktasında toplandığını, sözleşme konusu işin tamamlanmasına ilişkin değerlendirme yukarıda teknik yönden yapılmış olup, yapılan bu teknik değerlendirmede; davacının sözleşme ile yükümlendiği işleri teknik şartname ve projelerine uygun şekilde yapmış olduğunu, bu durum nedeniyle, kök raporun hukuki mali ve teknik değerlendirme kısmında varılmış olan sonuç ve kanaatlerde de bir değişiklik olmadığını, kök raporumuzda varılmış olan sonuç ve kanaatlerde bir değişiklik olmamıştır…” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Davalı taraf 28/08/2016 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı yazılı beyan ve itirazlarında; dosyada mevcut bilirkişi raporlarını yok sayarak yeni bir heyetten yeni bir rapor alınması için dosyanın yeni bir heyete tevdine karar verilmesini, yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmeyecek ise eski heyete mahkeme tarafından davetiye çıkartılarak mahkemeye davet edilmesini ve dilekçelerinin 4. Maddesinin son kısmında yer alan 7 adet sorunun cevabının istenmesini, davacı-karşı davalı tarafından 22/06/2016 tarihinde dosyaya ibraz edilen evrak altındaki imzaların müvekkili şirkete ait olmaması sebebi ile gerekli görülmesi halinde ilgili evrak ile ilgili imza incelemesinde bulunulmasını talep etmiştir.
21/09/2017 tarihli duruşma ara kararı ile davalı taraf bilirkişi ek raporuna kapsamlı olarak itiraz edildiğindenn, tekrar duruşmadaki beyanları ve itirazları tek tek değerlendirilmek suretiyle aynı bilirkişiler vasıtasıyla 2. defa inceleme yapılarak ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
…, …, …’den oluşan bilirkişi heyeti 20/02/2018 tarihli 2.Ek raporunda özetle; “…Teknik İncelemede; 02/12/2016 havale tarihli kök bilirkişi raporunda; asıl davada; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 34.500,00 Euro asıl olacağı olduğu, davalı temerrüt tarihinden önce TBK mad. 117 uyarınca temerrüde düşmediğinden, davacının işlemiş temerrüt faizi alacağının olmadığı, mahkemece raporun mali kısmında belirtildiği gibi davalının takip tarihinden önceki tarihte temerrüde düştüğü kabul edilecek olursa, davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle 1.753,75 Euro işlemiş faiz alacağı olacağı, asıl alacağın, takip tarihinden itibaren işletilecek yasal döviz faizi ile birlikte tahsilinin gerektiği, Karşı davada; davalı- karşı davacının gecikme cezası alacağının olmadığı, yönünde görüş belirtildiği, 06/07/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; “kök raporunda varlmış olan sonuç ve kanaatlerde bir değişiklik olmamıştır” yönünde görüş belirtilmiştir, bu kez mahkemece “… Davalı vekili ek rapora kapsamlı olarak itiraz ettiğinden tekrara duruşmadaki beyanları ve itirazları tek tek değerlendirilmek suretiyle dosya üzerinde aynı bilirkişiler vasıtasıyla ek inceleme yapılmasına..” karar verilmiştir, daha önce yerinde yapılan tespit ve incelemeler ile dosyasında mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde yapılabilecek olan tespit ve değerlendirmeler kök ve ek raporlarda yazılmak suretiyle belirtilmiştir, davalı-karşı davacı vekilinin önemli üzerinde durduğu genel hususların sistemin çalışma prensipleri, sistemin çalışıp çalışmadığı, sistem için gerekli olan doğalgaz projesinin ve doğalgaz tesisatının incelenmesi, servis formunun incelenmesi, servisin yetkili servis olup olmadığı hususlarının değerlendirilmesi ile ilgili olarak daha ayrıntılı ve teknik inceleme yapılarak, gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından, bu konuda uzman ve özellikle de ilgili Üniversitelerden görevlendirilecek Makine Mühendisi bilirkişi kurulu tarafından keşif ve inceleme yapılarak, davanın, davalı-karşı davacı itirazlarını da karşılayacak şekilde kesin çözüme ulaşmasına katkı sağlayabileceği hususu Mahkemenin taktirindedir, davalının asıl davaya ve karşı davaya ilişkin iddialarının yerinde olmadığının düşünüldüğünü, sonuç olarak;..açıklanan gerekçelerle, KÖK ve EK raporlarımızda vardığımız kanaat ve sonuçlarda bir değişiklik olmamıştır, böyle olmakla birlikte, ilgili Üniversitelerden görevlendirilecek “Makine Mühendisi bilirkişi kurulu tarafından yerinde keşif ve/veya dosya üzerinde inceleme yapılarak, ilgili bilirkişi kurulunun yapacağı teknik tespitlere göre dava konusu uyuşmazlığın Mahkemece değerlendirilip sonuca varılması hususunda takdir Mahkemeye aittir…” şeklinde mütalaa verilmiştir.
Davalı-karşı davacı tarafın 2. Ek bilirkişi raporuna karşı yazılı beyan ve itirazlarında; … barkot nolu posta gönderisine ilişkin … Kayıtlarının ilgili kurumdan istenmesini, üniversiteden seçilecek yeni bir heyete dosyanın tevdi edilerek yeni rapor alınmasına, davacı-karşı davalı tarafından 22.06.2016 tarihinde dosyaya ibraz edilen evrak altındaki imzaların müvekkili şirkete ait olmaması sebebi ile gerekli görülmesi halinde ilgili evrak ile ilgili imza incelemesinde bulunulmasına, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine, karşı davamızın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bu defa …. Asliye Ticaret Mahkemesince 05/07/2018 tarihli duruşma ara kararı gereğince, bilirkişi heyetinin 20/02/2018 tarihli raporu göz önüne alınarak; itirazlarla ilgili ısı sistemleri konusunda uzman üç kişilik makine mühendisi bilirkişiden teşekkül edecek bilirkişi heyetinden yerinde inceleme yapılarak rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Resen görevlendirilen … Makine Mühendisi öğretim üyeleri olan …, … ve İlker … olan bilirkişi heyetinden hazırlanan 12/11/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; “Sözleşmede taraflar arasında yapılan işin tanımı Madde 1.1 de verilmiştir. Buna göre, … Mühendisliğin sözleşmediği üstlendiği toplam 7 adet edimin olduğu, böylece 1,2,3 ve 4 Maddelerinde belirtilen sistemin tüm kısım ve parçalarıyla, … fabrikasına kurulduğu, montajın yapıldığı ve … cihazının Fabrikada o tarihte olamayan doğal gaz tesisatı nedeniyle bağlanmamış şekilde çalıştırılması ile sistemin devreye alındığı, ancak İşi tanımlayan Madde 5 – Sistemin kullanımı ile ilgili gerekli eğitimleri ilgili kişilere yazılı ve sözlü olarak vermek ediminin yerine getirmediği, Madde 6 ( … Yükümlülükleri başlıkları altında- Madde 1) göre dava dosyasına … Mühendislik tarafından hazırlanan doğal gaz tesisatı ve baca projesi sunmadığı (bulunmadığı), bununla birlikte … şirketi böyle bir proje ile … A.Ş … ile Davalı … A.Ş. 02 Kasım 2016 tarihinde projeler uygun olarak onaylanması üzerine Gaz Kullanım Sözleşmesi imzalanmış ve 15 Kasım 2016 tarihinde Gaz açım İşlemi yapıldığı, dolayısıyla bu gerekli olan projenin yapılmış olduğu anlaşıldığı, öyleyse bu projeyi hangi tarafın yaptığı belgelerle kanıtlanması gerektiği, Madde 7 ( … Yükümlülükleri başlıkları altında- Madde2) Gaz yakıtlı fan ve kontrol paneli için elektrik tesisatı projesinin dava dosyasına sunmadığı (bulunmadığı), ancak kontrol panelinin montajının ve kurulumun yapılmış olduğu ve çalıştığı tespit edildiğinden öyleyse bu elektrik projesini hangi tarafın yaptığı belgelerle kanıtlanması gerektiği, sözleşmede işin tamamlanmış olduğu ancak yukarıdaki sözleşmenin 1.1.Maddesindeki tüm edimlerinin yerine getirilmesiyle gerçekleşmiş olacağı, dolayısıyla 7.1 de yapılan değerlendirmede 1.1 Maddesinin bazı maddelerinde eksikler olduğu, bu durumda sözleşmede tanımlanan işin tamamlanmamış olduğunun anlaşıldığı, bununla birlikte, işin tamamlanmadığına ve sözleşme hükümlerinin yerine getirilmediğine dair herhangi bir ihtarname dava dosyasında bulunmadığı, sözleşme edimlerinden olan 2.îşîn kabulu ’nün … Mühendislik tarafından İşin teslim edildiğine dair herhangi bir belge sunmadığı gibi … tarafından da işi kontrol ederek kusur ve noksanlarının bulunmadığım belirten bir tutanakta tutulmadığından bu sözleşme ediminin de yerine getirilmediği, sözleşmede işin süresi içerinde tamamlanmış olduğunun kabulü için işin tamamlanmış olması şartı koşulmuştur, dolayısıyla iş tamamlanmadığından, işin süresi içinde bitirilmediği sonucuna varılmıştır, asıl davada, davacının davalıdan, 34.500 Euro asıl alacağının olduğu, ancak işi yukarıda belirtilen eksiklikleri tamamlandığında bunu talep edebileceği, karşı davada, davalı-karşı davacının, işin süresinde tamamlanmamış olması nedeniyle sözleşmeye göre gecikme cezası (cezai şart) uygulayabileceği, kanaatine varıldığını…” mütalaa etmiştir.
Davalı-karşı davacı tarafın … mühendisleri bilirkişi heyet raporuna karşı yazılı beyan ve itirazlarında; raporda kendilerine göre eksik de olsa işin tamamlanmadığı yönünde ki tespite diyeceklerinin olmadığını, kendilerine göre eksikte olsa işin tamamlanmadığı yönünde ki tespite diyecekleri olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları mahkememizce yeterli görüldüğünden yeniden bilirkişi incelemesi yoluna gidilmemiştir.
Taraf iddia ve savunmaları ile tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı/karşı davalı ile davalı/karşı davacı arasında …’ın … ili … ilçesinde bulunan fabrikasında “fabrika binasında güneş paneli ile iklimlendirme teknolojisi ile ısıtma sistemine ait panel ve fan parçalarının tedarik edilmesi ve montajı” işine ilişkin sözleşme akdedildiği noktasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işin tamamlanıp tamamlanmadığı ile tamamlanmış ise süresinde teslim edilip edilmediği, buna mukabil davacı/karşı davalının davalı/karşı davacıdan alacağı olup olmadığı yine karşı davacı/davalının, davacı/karşı davalıdan ceza-i şart talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarındadır. Dosya kapsamına sunulan sözleşmeye göre davacı/karşı davalı sözleşme konusu işi 100 gün içerisinde tamamlayıp teslim etmek zorundadır. Dosyada mübrez bilirkişi raporları ile sunulan servis formları ile sabit olduğu üzere söz konusu işin sözleşmeye uygun olarak bitirilip teslim edildiği sabittir. Her ne kadar davalı-karşı davacı sözleşme konusu işi davacının tamamlamadığını, eksik kalan işlerin dava dışı …. Tic. A.Ş. Ye kendileri tarafından yaptırıldığı iddiasında bulunmuş ise de bu iddiasını ispat edebilmiş değildir. Kaldı ki sözleşmenin “03. Sözleşmenin Feshi” başlıklı maddesinin G bendi uyarınca sözleşme hükümlerine uyulmaması hallerinde tarafların 7(yedi) gün süreli ihtarnamesine rağmen ihtarnamenin gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda başkaca ihtar ve hüküm almaya hacet kalmaksızın sözleşme tek taraflı olarak fesih edilir hükmüne karşın işin tamamlanmadığı hatta neredeyse başlanmadığı iddiasında olan davalı/karşı davacı yanca davacı/karşı davalı tarafa keşide edilmiş bir ihtarname de bulunmamaktadır. Dolayısıyla işin davacı/karşı davalı yanca bitirildiğinin kabulü gerekir. Davalı/karşı davacı müvekkili şirketin davacı/karşı davalıya ödeme yapabilmesi için öncelikle davacı/karşı davalının işi bitirip teslim etmesi sonrasında ise sözleşmede belirtilen miktarlarda ve sürelerde banka teminat mektuplarının verilmesi gerektiğini savunmasında bulunmuş ise de davacı/karşı davalı tarafından teminat mektubu sunulmamasına karşın kendi rızası ile sözleşmede kararlaştırılan peşinatı ve sonraki ara ödemeyi davacı/karşı davalıya yapmıştır. Davalı/karşı davacının bu yöndeki savunmasına açıklanan nedenle itibar edilmemiştir.
Mahkememizce sözleşme konusu işin davacı/karşı davalı tarafından bitirilip teslim edildiği kabul edilmesine rağmen davacı/karşı davalı sözleşmede yer almasına karşın işin bitirilip teslim edildiğine ilişkin yazılı belgeyi dosyamıza sunamamıştır. Sözleşmenin “01.04. İşin Süresi” başlıklı maddesi uyarınca “… sözleşmede madde 1.1 de tarifi yapılan işi sipariş onayını takiben 100(yüz) günde tamamlamakla yükümlüdür.” Sözleşmenin imza tarihinin 20/03/2014, davalı/karşı davacı tarafından yapılan peşinata ilişkin ödeminin 31/03/2014 tarihi olduğu( Sözleşmenin “01.03. Ödemeler” başlıklı 4. Maddesine göre peşinatın … Mühendisliğe ulaşması itibariyle siparişin alınmış sayılacağı kararlaştırılmıştır) buna karşın dosyada yer alan ilk servis formunun ise 11. ay tarihli olduğu dikkate alındığında sözleşme konusu işin süresinde tamamlanmadığının kabulü gerekir. Zira davacı/karşı davalı tarafça işin süresinde bitirilip teslim edildiğine ilişkin bir kayıt veya belge de dosyamızda bulunmamktadır. Dava tarihine kadar davacı/karşı davalı tarafından anılan belge dosyamıza sunulmamış olmakla davalı/karşı davacı da 100 TL ceza-i şart alacağı talebinde bulunduğundan talep gibi 100,00 TL üzerinden karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Asıl davada davacı/karşı davalı icra takibinde takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de takip öncesi davalı/karşı davacının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosya muhteviyatında veya icra dosyasında bir belge yer almamaktadır. Açıklanan nedenle asıl davanın asıl alacağa ilişkin kısmı yönünden açılan davanın kabulüne, takip öncesi faiz talebine ilişkin kısmının ise reddi cihetine gidilmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN: Davacı-karşı davalının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
a) Davalı-karşı davacının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 21.321,00TL icra inkar tazminatının Davalı-Karşı davacıdan alınarak davacı-Karşı davalıya verilmesine,
c) Davalı-Karşı davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN: Davalı-Karşı davacının davasının KABULÜ İLE, talep gibi 100,00TL cezai şart alacağının karşı dava tarihi olan 18/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına,
3-Asıl dava hakkında, alınması gereken 7.140,79 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.317,43 TL harç ile 131,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye kalan 5.692,36 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Asıl dava hakkında, davacı-karşı davalı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 1.186,43 TL peşin harç ve 131,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.345,13 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,
5-Asıl dava hakkında, davacı-karşı davalı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 5.803,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 5.777,30 TL nin davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine, bakiye kısmın davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl dava hakkında, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 13.880,83-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
7-Karşı dava hakkında, peşin alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
8-Karşı dava hakkında, davalı-karşı davacı tarafça yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 29,20-TL peşin harç, 5.250,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 5.308,40-TL yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Karşı dava hakkında, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 100,00-TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
10-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin ve davacı-karşı davalı şirket yetkilisinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verilen, verilen karar açıkça okundu anlatıldı.09/07/2020

Katip …

Hakim …