Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1095 E. 2021/501 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/1095 Esas
KARAR NO:2021/501

DAVA:Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ:22/10/2019
KARAR TARİHİ:07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkilinin 20/07/2010 yılında kurulan ve … … … …/ …sicil numarasına kayıtlı … … ŞİRKETİ’nin 200.000,00 TL karşılığı %50 hisse sahip olduğunu, diğer ortak … nın 100.000,00 TL karşılığı %25 hisse, … ın da 100.000,00 TL karşılığı %25 hisse sahip olduğunu, davalı şirketin sermayesinin 400.000,00 TL olduğunu, davalı şirketin sektöründe bilinen ve yüksek marka değerine sahip bir şirket olduğunu, şirket ortaklarının öz kardeş olduğunu, … yaşadığı yer nedeni ile şirket ile hiç ilgilenmediğini, ortak … ise şirketin işleri ile yeterince ilgilenmediğini, müvekkili için ortaklığın, şirket kuruluşundan itibaren şirketin idare şekli ve diğer hissedarlar ile yaşanan problemlerin artması sebebiyle katlanması zor bir hal aldığını, ortaklar ile yaşadığı sorunlar nedeni ile davalı şirkete …. Noterliği’nin 16 Eylül 2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile ihtar çekip şirketten ayrılmak isteğini şirket yetkilisine bildirdiğini ancak bu ihtarnameye herhangi bir cevap alamadığını, davacının bugüne kadar tüm emeğini şirketin ilerlemesi için verdiğini, buna rağmen şirketin yetkili müdürü olan diğer ortak … nın üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmediğini, şirkette yaptığı işlemler, borçlanmalar ve diğer işlemler hakkında bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmediği gibi şirket kar paylarının dağıtılmadığını, aynı zamanda sorumlu müdür … şirketi zarara uğratacak davranışlar sergilediğini, diğer ortak …’a şirket adına yüklü bir senet verildiğini, … ın sadece kağıt üzerinde ortak olarak gözüktüğünü, şirkette herhangi bir katkı ve emeği bulunmadığını, şirket ortakları ile davacı arasındaki anlaşmazlıklar bir süredir var olmakla birlikte, söz konusu anlaşmazlıkların mevcut haliyle müvekkili açısından şirketin devamını ve amacını gerçekleştirmesi önünde ciddi bir engel teşkil ettiğini, bu nedenle davalı şirketin değerinin tespiti ile müvekkiline hissesinin karşılığı ödenmesi gereken ayrılma payı akçesinin de belirlenmesini talep ettiğini, TTK 613 maddesindeki yasakların gerçekleştirilmekte olduğunu, bu durumda TTK nın 638. Maddesi uyarınca, Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceğini, TTK nın 245. maddesinde, ” bir ortağın şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması ” veya ” bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi ” ve bunlara benzer haller haklı sebep olarak nitelendirildiğini, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini ve şirketin devam etmesinin taraflar için bir yararı kalmadığını, alacak miktarının yapılacak bilirkişi incelemesi ve yargılama aşamalarından sonra net olarak belirlenmesi mümkün olduğundan bu sebeple HMK uyarınca geçici talep olarak 10.000 TL tutarında miktarın dava edildiğini, yargılama aşamaları esasında belirlenecek net rakam ile dava değerinin arttırılacağını beyanla, şirketin kuruluşundan itibaren tüm kar payının tespiti ile dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, davalı şirketin değerinin tespiti ile davacının ortaklık pay akçesinin belirlenmesi ve haklı nedenle ortaklıktan çıkmasına karar verilmesine, müvekkili açısından zararın çoğalmaması için davalı şirket hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile, şirketin son iki yıldır diğer şirketler gibi durgunluk dönemi yaşadığını, az da olsa karın dağıtılmasına dair genel kurul kararı alınmadığını, davacının ilk olarak 2019 yılı başlarında ortaklıktan çıkma iradesini ortaya koyduğunu, 2017 yılında yapılan sermaye artışının davacı dışındaki ortaklarca karşılandığını, davacının bir ödeme yapmadığını, hatta davacının 200.000,00TL olar sermaye payının da diğer ortaklarca ödendiğini, ortaklardan … in yönetimle uğraştığını, … nin ise finansman sağladığını, davacının bir katkısının olmadığını, yapılan finansman nedeniyle … ye 900.000,00TL lik senet verildiğini, davacının şirkete olan borçları da hesaplanarak hisse devrine karşılık 14.900 USD davacı hesabına yatırıldığını ancak davacının hisseyi devretmeye yanaşmadığını, bu bedeli almamış gibi de yeniden çıkma akçesi istediğini, talebinin haksız olduğunu, ortaklar arasındaki anlaşmazlıkların çekilmez hal aldığının doğru olduğunu ancak bunun davacıdan kaynaklandığını, şirketin daha fazla zarar görmemesi için davacının ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini kabul ettiklerini ancak çıkma akçesi hesaplanırken davacıya ödenmiş 14.900 USD karşılığı 87.333,37 TL nin mahsubu gerektiğini beyanla dava dilekçesindeki taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekilleri cevaplarında, husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiğini, müvekkillerine husumet düşmediğini beyanla davanın husumet yokluğu nedeniyle müvekkilleri yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ön inceleme duruşmasında taraflar sulhe teşvik edilmiş, tarafların sulh görüşmeleri yapmak üzere süre talep etmiş ancak sulh olmadıklarını bildirmişlerdir.
Tarafların sunduğu bilgi ve belgeler, şirketin finansal kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiden yerinde inceleme suretiyle rapor alınmış, itiraz üzerine ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi kök ve ek raporlarında, davalı şirketin yıpranma/amortismanların düşülmek suretiyle yapılan rayiç bilançosuna göre davacının payına düşen tasfiye payının 168.392,65 TL olduğunu, davacıya daha önce ödenen 87.333.37 TL nin mahsubu ile bakiyenin 81.059,29 TL edeceği bildirilmiştir.
Bilirkişinin uzmanlıkları, rapordaki tespitler ve dayanakları nazara alınarak itiraz kabul edilmemiş, yeni bir rapor alınması talebi mahkememizce red edilmiştir.
Davacı taraf 81.059,29 TL üzerinden eksik harcı ikmal etmiştir.
Davacı tarafın 07/07/2021 tarihli duruşmaya katılmaması ve mazeret dilekçesi vermesi üzerine, mazeret dilekçesine dayanak bir belge sunmaması nedeniyle mazeret talebi mahkememizce red edilmiştir.
Davalı vekilleri 07/07/2021 tarihli duruşmaya katılarak, Davacı tarafın ikinci kez mazeret sunduğunu, yargılamayı uzatmaya neden olduğunu, kendilerinin yargılamaya devam edilerek esastan hüküm kurulmasını istediklerini, bilirkişi raporunun bir yıl önce sunulduğunu ve davacının şirkete olan döviz borcunun bir yıl önceki kur üzerinden hesaplandığını, artan kur dolayısıyla davacının mevcut alacağının yaklaşık yarısına tekabül ettiğini, bu hususun mahkemece gözönüne alınmasını talep ettiklerini bildirmiş, mahkememizce de davalılar vekillerinin talebi üzerine yargılamaya davacının yokluğundan devam edilerek esastan hüküm kurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, aile şirketi olan davalı şirketten, davacının haklı nedenle TTK nın 638. Maddesi uyarınca çıkmasına izin verilmesi ve çıkma karşılığında hissenin gerçek bedelinin ödenmesine ilişkindir.
Davalılar … ve … şirketin ortakları olup, husumetin şirkete yöneltilmesi yeterli ve gerekli olduğundan ortaklara ayrıca husumet yöneltilmesi mümkün olmadığından bu davalılar yönünden dava usulden red edilmiştir.
Davacının yüzde elli oranında hissedar olduğu şirketin rayiç değerlere göre toplam değerinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere 336.785,31 TL olduğu, davacının hissesine düşen değerin 168.392,65 TL edeceği, şirkettin davacıdan olan alacağı 87.333,37 TL mahsup edildiğinde davacının pay bedeli bakiye alacağının 81.059,29 TL olduğu, dağıtımına karar verilmiş ve dağıtılmamış bir karın olmadığı, dağıtımına karar verilmemiş karların ise şirket bilançosunda malvarlığı değeri olarak hesaba katıldığı, bu durumda ayrıca kar payı ödemesine karar verilemeyeceği anlaşılmıştır.
Davalı taraf rapora itirazlarında, 14.900 USD nin son kur üzerinden karşılığının hesaplanarak davacının çıkma akçesinden mahsubunu istemiş ise de, yapılan 14.900 USD ödemenin döviz borcu olmadığı, bilirkişinin rapor tarihi itibarıyla şirketin aktif ve pasifini hesapladığı, güncel kur üzerinden hesaplama yapılması için şirketin de güncel değerinin hesaplanması gerekeceği, bunun da bir sonunun olmadığı, bilirkişi rapor tarihi itibarıyla şirket malvarlığının ve döviz kurunun esas alınmasının yerinde olduğu görülmüş, davalı şirket vekilinin bu talebi mahkememizce kabul edilmemiştir.
Aile şirketi olan davalı şirketteki ortakların kardeş olduğu, yönetim ve finansman ile ilgili sorunlar olduğu, kardeşler arasındaki kişisel husumetin ortaklığın işleyişine olumsuz etki ettiği, davacının şirketten çıkmasını davalı şirketin de istediği, bu durumda davanın şirket yönünden kabulüne ve pay bedeli bakiyesinin davacıya ödenmesine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının davalı şirket yönünden KABULÜNE, davacının davalı … … Şirketi’nden çıkmasına izin verilmesine, çıkma payı olarak 81.059,29TL’nin karar tarihi olan 07.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının kâr payı talebinin, kârlar hesaba katılarak çıkma bedeli hesaplandığından yeniden hüküm altına alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacının davasını davalılar … ve … yönünden husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
4-Kabul edilen dava değeri 81.059,29 üzerinden hesaplanan 5.537,16 TL harçtan peşin alınan 1.385,00 TL’nin mahsubu ile bakiye ‭4.152,16 TL harcın davalı şirketten alınarak hazineye ödenmesine,
5-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 11.337,71 TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından şirkete karşı olan dava nedeniyle tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 4.693,40 TL yargılama giderinin ve davacı tarafça peşin ödenen 1.385,00 TL harçların davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesine, diğer davalılar yönünden harcanan tebligat gideri 38,00TL nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8- Davanın red edilen kısmı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … ye eşit oranda ödenmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır