Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1091 E. 2021/760 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1091 Esas
KARAR NO : 2021/760
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 28/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirketin … nun işletme hakkı sahibi olduğunu, davalının söz konusu köprü ve otoyolları kullanmış olduğunu, geçişlerin ücretlendirilmekte ve ücret ödemeden yapılan geçişlerde geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza tutarı uygulandığını, davalının 13.12.2016 tarihi ile 17.08.2018 tarihleri arasında 7 kez geçiş ücreti ödemeksizin köprü ve/veya otoyollarından ihlalli geçiş yaptığını, verilen kesin sürede ödenmediği için davalı hakkında …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borca, faizlerine ve fer’ilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 oranında icra inkâr ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirket adına … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/… E. Sayılı dosyası ile konkordato talep başvurusunda bulunulduğunu, bu dosyadan 31/01/2020 tarihli karar ile 3 aylık geçici mühlet kararı verildiğini, sürelerin de durmuş olması nedeniyle mühlet kararının varlığını ve geçerliliğini korumakta olduğunu, dava konusu … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı icra takibinin 10/10/2018 tarihinde başlatıldığını, takibin başladığı dönemde müvekkili şirketin iflas erteleme müessesesinde olan bir şirket olduğundan hakkında takip başlatma yasağı bulunmasına rağmen icra takibi başlatılmasının haksız olduğunu, usulüne uygun bir takip olmadığını, buna rağmen iş bu takibe yapılan itiraz için itirazın iptali davasının ikame edilebilmesinin de mümkün olmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, netice itibariyle takibe konu araçlar ile ilgili davacı yanın davalı şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, ödenmesi gereken geçiş ücreti para cezalarının davacıya zaten ödendiğini, geriye kalan alacak iddiaları davacı yan ile defaten görüşme ve ödeme için imkan tanınmasının talep edilmiş olmasına rağmen müvekkili şirketin cezalı ödeme yapmasını sağlamak maksadıyla bu konuda müvekkili şirkete herhangi bir dönüş sağlamamakla birlikte ödeme sisteminde kayıtlı herhangi bir borç kaydının da gözükmemesinin sağlandığını, takibin haksız olduğunu beyanla, davanın usulden reddine, aksi halde esastan reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK.m67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısı dosyamız davacısı, borçlusu dosyamız davalısı aleyhine 3.451,15TL asıl alacak, 556,44TL faiz, 100,16TL KDV olmak üzere toplam 4.107,75TL’nin tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalının ihlali geçiş yaptığını gösterir görüntü kayıtlarını dosyaya sunmuş, yine ihlalli geçişlere konu araçların ilgili dönemi kapsar … hesap hareketleri dosyamız arasına alınmıştır. Davacı yanca bildirilen araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiş, söz konusu araçların ihlalli geçiş yaptığı bildirilen tarihte davalı adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı iddiası gibi davalıya ait araçların davacı işletmesindeki köprü ve otoyollardan ihlalli geçiş yapıp yapmadığı, geçiş ücretlerinin ödenip ödenmediği, icra takibinde talep edilen asıl alacak ve ferilerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Karayolu Taşımacılığı’ nda uzman bilirkişi 05/05/2021 tarihli raporunda özetle: ” İşletme hakkı davacı … A.Ş. de bulunan köprü ve otoyollardan geçişlerin, davalıya ait … plaka sayılı ÇEKİCİ araçlar ile (78 … plaka sayılı … ve arkasında … Y.Romörk ) araçlarla ihlalli olarak geçilmesi ile ilgili hesaplanan idari para cezasının 4.107,75 TL olarak alınması uygun olacağı” görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna yapılan itirazlar dikkate alınarak mahkememizce daha önce rapor tanzim eden bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 09/07/2021 tarihli ek raporunda özetle; ” İşletme hakkı davacı …A.Ş. de bulunan köprü ve otoyollardan geçişlerin, davalıya ait … plaka sayılı ÇEKİCİ araçlar ile ( … plaka sayılı ÇEKİCİ ve arkasında … Y.Romörk ) araçlarla ihlalli olarak geçilmesi ile ilgili hesaplanan tutarın 3.451,16 TL Asıl Alacak ( Geçiş Ücreti + Para Cezası ) olduğu , Sayın Mahkemenin uygun görmesi halinde hesaplanan tutara uygulanacak %19,50 Yillık Ticari faiz 556,44 TL ve KDV si 100,16 TL ile birlikte 4.107,75 TL olarak alınması uygun olacağı” şeklinde kök raporunda yer verdiği görüşlerini tekrarlamıştır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. maddesinin 5. fıkrası ile Görevli Şirkete, geçiş ücreti ile geçiş ücretine tahakkuk eden ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verilmiştir.6001 sayılı Kanun’un 30.maddesinin 5. fıkrası, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 16.05.2018 tarihli ve 7144 Sayılı Kanun (“Torba Kanun”)’un 18. maddesi ile değiştirilmiş olup, 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 3 ile de söz konusu değişikliğin uygulama usulü belirlenmiştir. Kısaca 7144 sayılı Torba Kanun ile, Torba Kanun’un yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırılmıştır. Bu doğrultuda, Torba Kanun’un 19. Maddesi ile 6001 Sayılı Kanun’a eklenen geçici maddede yer alan “tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında” ibaresi nedeniyle; işbu dava konusu ihlalli geçişe ait geçiş ücreti ve ceza tutarının Torba Kanun’un yürürlük tarihi itibari ile henüz tahsil edilmemiş olduğu anlaşıldığından, icra takibine konu alacak üzerinde revizyon yapılmış takip tarihi itibariyle geçiş ücretinin 10 katı olan ceza tutarı 4 katına indirilmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından sunulan ihlalli geçiş görüntü ve belgelerinden, davalıya ait araçların davalı işletmesindeki otoyol ve gişelerden geçmiş olduğu sabittir. Davacı sistemlerinden geçişlere ilişkin ücretin tahsil edilmediği, davalı tarafından söz konusu ücretin 15 günlük yasal süre içerisinde ödendiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından, davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşılmıştır. Davalı bir kısım ödeme iddiasında bulunmuş ise de raporda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere yapılan kısmi ödemelerin dikkate alındığı, bazı ödemelerin sadece geçiş ücretini karşıladığı ancak gecikmeye düşülmesi nedeni ile ceza tutarının ödenmediği, davacı taleplerinin yerinde olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi raporunda dorseler ile ilgili olarak ise sanal hesap açılmasının zorunlu olduğunu ve çekici plakasına ait hesaptan çekilemeyen ücretin bu defa dorseye ait hesaptan çekildiği ve bu nedenle mükerrer tahsilat yapılmadığı tafsilatlı şekilde açıklanmıştır. Bilirkişi kök ve ek raporunda araçların geçiş tarihleri ile birlikte hangi aracın hangi tarihlerde olmak üzere toplamda kaç kez davacı işletmesindeki otoyollardan geçtiği tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davalının ihlalli geçişler sabit olmasına karşın ücretin ödendiğine ilişkin bir kayıt sunulmaksızın yapılan itirazları esasa etkili görülmemiş, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu mahkememizce de benimbenmiştir.
Davalı aşamalardaki beyanlarında ısrarlı şekilde müvekkili hakkında konkordato tedbir kararı gereği takip yapılamayacağı, buna rağmen davacı yanca takip başlatıldığı, mahkemece yargılamaya devam edildiği iddiasında bulunmuştur. … Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) 2013/… Esas sayılı dosyasından iflas erteleme başvurusu ile ilgili talep hakkında yapılan yargılamada, davacının talebi gibi 18/02/2013 tarihinde takip yapılamayacağına ilişkin tedbir kararı verildiği, daha sonra ise 5 yıllık sürenin dolduğu gerekçesi ile anılan tedbirin kaldırıldığı görülmüştür. Davacı yanca başlatılan takip ise bu 5 yıllık sürenin bittiği tarih olan 18/02/2018 tarihinden sonra 10.10.2018 tarihinde başlatılmıştır. Daha sonra davalı yanca dosyanın Yargıtay incelemesinden dönmemesi nedeni ile bu defa … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2016/… E. Sayılı dosyası ile ilk kararın 1 yıllık olması nedeni ile iflas erteleme kararının uzatılması yönünde talepte bulunulmuş, bu yargılamada tedbir talebinde bulunulmuş, yine tedbir kararı uygulanmış ise de “takip yapılmaması” yönündeki tedbir kararının verilmediği anlaşılmıştır. İzah edilen nedenlerle davalının müvekkili hakkında takip yapılamayacağı yönünde tedbir kararı varken takip yapıldığı ve yargılamaya devam edildiği yönündeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacı, davalıya ait araçlar ile ihlalli geçiş yapıldığını ispat ettiği halde davalı ödeme olgusunu ispat edememiştir. … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin 28/04/2021 tarih 2021/… Esas, 2021/… K. Sayılı kararında belirtildiği üzere davacı ile davalı arasında hizmet sözleşmesi mevcuttur. Buna göre davacının sözleşmenin gereğini yerine getirmeyen davalıdan faiz ve buna bağlı KDV isteminde bulunabilmesi için usulüne uygun şekilde davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat etmesi gerekmektedir. Ancak dosya kapmasında davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğüne dair belge bulunmamaktadır. Bu gerekçe ile davacının takip öncesi faiz ve KDV isteği mahkememizce yerinde görülmemiştir. Davacının davasının asıl alacak üzerinden kabulü ile alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına; davacının kötü niyetinin ortaya konulamaması nedeni ile davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Davalının … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin 3.451,15 ₺ asıl alacak üzerinden bu alacağı takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen şartlar uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 690,23 ₺ icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 235,74 ₺ harçtan peşin alınan 60,80 ₺’nin mahsubu ile bakiye 174,94 ₺ harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 60,80 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 958,70 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 929,45 ₺’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 40,26 ₺’sinin davacıdan; 1.279,74 ₺’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 3.451,15 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 108,53 ₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 08/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
,e-imzalıdır