Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1066 E. 2020/611 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1066 Esas
KARAR NO : 2020/611

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 01/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ekstresinde yer alan ödenmeyen 48.952,82 TL müvekkilinin alacağının olduğunu, bu sebeple icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı borçlunun itiraz ettiğini, davalının dava konusu takibe borcunun bulunmadığı gerekçesi ile itiraz ettiğini, davalı şirketin itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, bu nedenle arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, borçlu şirketin her ne kadar borcunun olmadığını iddia etse de takip konusu cari hesap özetindeki borcun ödendiğe ilişkin herhangi bir belge sunmadığını, davalı borçlunun faiz itirazınında yerinde olmadığını, cari hesap özetindeki borcun zamanında ödenmemesinde dolayı davalı borçlunun temerrüde düştüğünden faiz istenebileceğini, takip konusu alacağın tarafların ticari ilişkilerinden kaynaklı olduğundan takip tarihinden itibaren reeskont- avans faizi uygulanmasınında usule ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptalini, ve takibin devamını, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davaya konu hizmet ve edimini tam ve eksiksiz yerine getirdiğine dair bir bilgi ve belge sunmadığını, aynı zamanda faturanında sunulmadığını, dolayısıyla davacının iş bu davayı açmakta hiçbir hukuki yararının olmadığın, söz konusu mutabakat formlarının BA-BS mutabakat formları olduğunu, cari hesapla bir ilişkisi bulunmadığını, aylık beyanname verilirken alış- satış işlemleri ile ilgili olduğunu, cari hesap mutabakatı ile ilgili olmadığını, davacı tarafın iddiasının aksine faturalara itiraz edildiğini, iade edilmiş ve cari hesaplara ilişkin mutabakat düzenlenmediğini, cari hesap doğrultusunda ödenmesi gereken tutarların müvekkili tarafından ödendiğini, alacak iddiasını kabul etmemekle kayıt ve şartıyla davacı tarafın sunmuş olduğu mutabakat mektubu ile bu dava ile talep ettiği alacak arasında da çelişki bulunduğunu, davacı tarafın cari hesap iddiasını ispat edemediğini, bu nedenlerle davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

B.Uyuşmazlık ve Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalılarının borçlu olduğu, dava değerlerinin asıl alacak yönünden aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırladığı 29.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “icra takip dosyasının ve davacıya ait 2016-2017-2018 yılına ait ticari defterleri ile davacının vergi dairesine vermiş olduğu BA-BS formları ve mutabakat mektupları üzerinde inceleme yapıldığın, davacı ile davalı arasında yazılı olarak sözleşme bulunmadığını, verilen yemek hizmeti karşılığında ay içinde davacı tarafından faturalar düzenlenerek sonrasında davalıya teslim edilmiş bu faturaların bedellerinin davalıdan çek ile tahsil edildiğini, davacı tarafından belirtilen 46 faturanın düzenlenmiş olduğunu, fatura içeriğinin davalı tarafa teslim edilmiş olduğunu, düzenlenen faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı tarafın hiç bir ticari defter ve belge sunmadığını için davacının ticari defterlerine göre davalıdan 48.952,82 TL alacağının bulunduğunu,” mütalaa etmiştir.
Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı taraf sunulan 16/07/2020 tarihli dilekçeyle rapora karşı beyanlar sunulmuş, raporunun aleyhe olan hususlarının kabul edilmediğini, davacının anlaşma sınırları dışında talepte bulunduğunu, bu nedenle dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdiini talep etmiştir. Kendisine usulüne uygun tebliğine rağmen davalı taraf bilirkişi raporuna karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır.
22/09/2020 tarihli celsede davalı vekili cevap dilekçesini ıslah etmek üzere süre talep etmiş, bu kapsamda kendisine iki haftalık süre verilmiştir. 06/10/2020 tarihinde sunulan dilekçeyle davalı cevap dilekçesini ıslah etmiş, bu dilekçede davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, davacının yemek hizmetini gereği gibi yerine getirmediğini, davacının da davalıya borçlu olduğunu, davacının çocuklarının davalıya ait eğitim kurumunda eğitim aldığını ve bu kapsamda davacının davalıya 753.600,00 TL asıl alacak ve 124.156,82 TL faiz borcu bulunduğunu, bu alacak için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasında takip yapıldığını, takas ve mahsup yapılınca davacının herhangi bir alacağının kalmadığını ifade etmiştir.
12/10/2020 tarihli dilekçesiyle davacı vekili ıslaha karşı beyanda bulunmuş, anılan takibin müvekkili davacı şirket ile ilgili olmadığını ifade etmiştir.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden istenmiş, alacaklının…AŞ, borçlularının …ve …olduğu görülmüştür.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı tarafından davalıya yemek hizmeti verilip verilmediği, davacı tarafın davalı taraftan bu yemek hizmeti nedeni ile alacaklı olup olmadığı, davacı taraf alacaklı ise bu alacağın miktarının ne olduğu, alacağın takip tarihi itibari ile likit olup olmadığı, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar ve kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı, davalının takas ve mahsup kapsamında davacıdan alacaklı olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, banka kayıtları ve davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, itiraz dilekçesinin sunulduğu gün itibariyle bir alacağın bulunmadığına, faize ve asıl borca dair itirazda bulunmakta ıslah dilekçesiyle de davacıdan alacaklı olması nedeniyle takas mahsup itirazında bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile 31/01/2020 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, hazır bulunmayan davalıya ticari defter inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına, ihtar yerine geçmek üzere duruşma tutanağının tebliğine karar verilmiş ve ilgili duruşma tutanağı davalı taraf tebliğ edilmiştir.
Hazırlanan 29/06/2020 tarihli bilirkişi raporundan ve dosya kapsamından taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin HMK md. 222 uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafça davalıya yemek hizmeti verildiği, bu kapsamda verilen yemek hizmeti karşılığında davacı tarafından faturalar düzenlenerek sonrasında davalıya teslim edildiği, bu faturalara istinaden çek ile ödemeler yapıldığı, fatura içeriğinin davalı tarafa teslim edilmiş olduğu, düzenlenen faturalara istinaden davacının davalıdan 48.952,82 TL asıl alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar anılan bilirkişi raporu yalnızca davacı tarafa ait ticari defterler üzerinden yapılmış ise de, davalı tarafa ihtar yapılıp süre verilmesine rağmen ticari defterlerinin incelenmesi için gerekli iş ve işlemleri yapmadığı, davalının bu borcu ödediğine dair herhangi bir savunmasının bulunmadığı, banka kayıtlarından taraflar arasında ilişki bulunduğunun açıkça görüldüğü, davalı tarafça herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı anlaşılmakla mevcut delillerden yeterli kanaat oluşmuştur.
Bu noktada takas ve mahsup itirazına değinmek gerekir. Türk Borçlar Kanunu’nun 139. maddesi takasın koşullarını şu şekilde düzenlemektedir:“(1) İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir. (2) Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir. (3) Zamanaşımına uğramış bir alacağın takası, ancak takas edilebileceği anda henüz zamanaşımına uğramamış olması koşuluyla ileri sürülebilir.”

İlgili hükümden yola çıkılacak olur ise takasın koşulları şu şekilde sıralanabilir: (1) Alacakların karşılıklı olması (2) Muacceliyet şartı (3) Alacakların aynı cinsten olması (4) Zamanaşımı şartı. Alacakların karşılıklı olması ifadesinden kastedilen; taraflar arasındaki ilişkide her iki tarafın da aynı anda hem borçlu hem de alacaklı sıfatına sahip olmasıdır.
Davalı vekilinin takas ve mahsup talebine dayanak oluşturan takip dosyası incelendiğinde alacaklının …Tic AŞ, borçlularının Ahmet Selimoğlu ve Şirin Selimoğlu olduğu, böylece iş bu davamızın tarafları ile ilgisinin bulunmadığı, hem davacı hem de davalının farklı olduğu anlaşılmaktadır.
Araştırılacak başka bir husus kalmaması, davanın basit yargılamaya tabii olması, basit yargılama usulünde sözlü yargılama aşamasının bulunmaması ve takas şartlarının oluşmaması nedeniyle tahkikata son verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
A-Davalının İstanbul… İcra Dairesi’nin… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,
B-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan hükmolunan alacak üstünden hesaplanan 9.740,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.343,96-TL harçtan peşin alınan 591,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.752,72-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 591,24-TL peşin harç, 700-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 149,70-TL olmak üzere toplam 1.485,34-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 54,40 TL ıslah harcının mahsubu ile kendi üzerinde bırakılmısan,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 7.163,87-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
8-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 12/12/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.