Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1052 E. 2020/589 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1052
KARAR NO : 2020/589

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Tarafların İddia ve Talepleri
Davalı vekili 24/04/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, davalının borcunun muaccel ve aleni olduğunu, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun icraya itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamını, yüzde 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, dava masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
B-Toplanan Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalılarının borçlu olduğu, dava değerlerinin aynı olduğu, borca itirazın şirket ve şahıs vekili tarafından geçerli bir şekilde yapıldığı görülmüştür.
Arabuluculuk tutanağının aslının dava dilekçesiyle sunulmaması nedeniyle mahkememizce davacıya süre verilmiş, davacı vekilince 19/11/2019 tarihinde arabuluculuk tutanağının aslı sunulmuş, yapılan incelemede arabuluculuğun yalnızca davalı şirket yönünden yürütüldüğü ancak davalı şahıs yönünden arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sunulan 20/11/2019 tarihli dilekçe ekinde davacı ile davalı arasındaki sözleşme, davalı tarafa ait cari hesap ekstresi ve davalı tarafa tanzim edilen e-faturalar sunulmuştur.
Mahkememizce görevlendirilen Mali Müşavir bilirkişi … hazırladığı 23/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2018 ve 2019 yıllarında e-defter mükellefi olduğu, davaya konu işbu yıllarda açılış onayı yerine geçen ocak ayı beratlarını ve kapanış onayı yerine geçen (2019 yılı hariç) aralık ayı beratlarını süreleri içinde alındığı, 2019 yılı her ne kadar bitmişse de son berat alımı için sürelerinin bulunduğu, ilgili yıllar ticari defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edebileceği, davacı ve davalı taraf arasındaki ticari mal alım ve satım ilişkisinin 21/03/2018 tarihinde sözleşme düzenlendiğinde başladığı ve 21/09/2018 tarihinde kadar devam ettiği, davacı ile davalı arasında 21/03/2018 tarihinde düzenlenen sözleşmenin ödeme başlıklı 6. Maddesinde fatura tarihinden itibaren ödeme süresinin 60-90 gün olarak belirtildiği, sözleşmeye göre faturaların haftalık olarak düzenlendiği, 26/09/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığında 60 gün öncesi alacak bakiyesinin 48.159,34-TL ve 90 gün öncesi alacak bakiyesinin 15.249,04TL olduğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen 2018 yılı cari hesap ekstresinde kayıtlı olan faturaların, davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı …A.Ş.’ nin 120.02.B017 nolu cari hesabına borç kayıt edildiği, Davacı … San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından 26/09/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığında ve 24/09/2019 tarihinde dava açıldığında davacı tarafın ticari defterlerinde ve cari hesap ekstresinde davalı…A.Ş’den 94. 233,76-TL cari hesap alacağı olduğu, mütalaa edilmiştir.
Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davalı taraf sunduğu 29/06/2020 tarihli itiraz dilekçesinde raporda aleyhe olan kısımları kabul etmediklerini, taraflar arasındaki sözleşmede 60 ve 90 günlük sürelerin belirlendiği, …yönünden takip şartlarının oluşmadığı, şirket yönünden ise belirtilen alacağın tamamı için takip şartlarının oluşmadığı, temerrüt ve faiz şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Kendisine usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davacı tarafça bilirkişi raporuna karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır.
C-Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirketin edimlerini sözleşmeye uygun olarak ifa edip etmediği, bu nedenle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, kötüniyet ve icra inkar tazminatlarının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına yönelik yapılan ilk incelemede davalı Bedros Balıkçıoğlu yönünden arabuluculuğa başvuru yapılmadığı anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın tefrikine karar verilmiştir. Dava şartlarına ilişkin başkaca eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, faize ve asıl borca dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile 09/06/2020 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının davalıya ihtarına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı tarafın ticari defterleri ve aldırılan bilirkişi raporundan davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, davacı tarafça kesilen faturalara davalı tarafça TTK.21/2 Mad. Göre itiraz edilmediği, davacı ile davalı arasında 21/03/2018 tarihinde düzenlenen sözleşmenin ödeme başlıklı 6. Maddesinde fatura tarihinden itibaren ödeme süresinin 60-90 gün olarak belirtildiği, sözleşmeye göre faturaların haftalık olarak düzenlendiği, 26/09/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığında 60 gün öncesi alacak bakiyesinin 48.159,34-TL ve 90 gün öncesi alacak bakiyesinin 15.249,04TL olduğu, davacının ise 94.233,76 TL yönünden takip yaptığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında tabldot yemek alım satımına ilişkin sözleşme bulunmaktadır. Davacı davalıya yemek satmakta davalı ise bu yemek bedelini davacıya ödemektedir. 6098 sayılı TBK’nın 234. Maddesine göre “Aksine sözleşme yoksa, satılan alıcının zilyetliğine girince satış bedeli muaccel olur.” Genel düzenleme bu olmasına rağmen taraflar arasında bunun aksinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Gerçekten de taraflar arasında satış bedelinin 60-90 gün arasında ödeneceğine dair muacceliyet anlaşması olduğu görülmektedir. Bu durumda davacı tarafça takip konusu yapılan faturalar yönünden değerlendirme yapılmalı ve hangi faturaların muaccel olduğu taraflar arasındaki muacceliyet sözleşmesi gözetilerek belirlenmelidir. Teknik inceleme neticesinde 60 gün öncesi alacak bakiyesinin 48.159,34-TL ve 90 gün öncesi alacak bakiyesinin 15.249,04TL olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında muacceliyet anlaşması olduğundan ve bu anlaşmaya göre borçlu 90. Güne değin borcu ödemekten kaçınabileceği açık olduğundan muacceliyetin 90. Gün sonunda gerçekleştiği görülmektedir. Bu durumda takip tarihi itibariyle 90. gününü doldurmayan alacak yönünden henüz muaccel olmuş bir alacaktan bahsedilemeyeceğinden bu yönden takibe yapılan itirazın haksız olduğundan söz edilmeyecektir. ( …ayrıca ödemeler için 120 günlük vade belirlendiği, icra takip tarihi itibariyle cari hesaba kaydedilen ve takip konusu yapılan faturalar için belirlenen 120 günlük vadenin dolmaması nedeniyle satış bedelinin muaccel hale gelmediği…Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/1668 Es ve 2019/119 Karar sayılı 15/01/2019 tarihli kararı)
Böylece takip tarihi itibariyle muaccel hale gelen 15.249,04TL alacak yönünden itirazın haksız olduğu değerlendirilmiş, bu alacak yönünden davanın kabulüne, kalan kısım yönünden ise muaccel bir alacak bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM
1-Davanın KISMEN KABUL; KISMEN REDDİ İLE;
A-Davalının Gaziosmanpaşa … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 15.249,04 TL asıl alacak ve 4,07 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.253,11 TL üzerinden davalı şirket yönünden devamına,
B-Hükmolunan alacak üstünden hesaplanan 3.050,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken 1.041,93-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.148,34 TL nin mahsubu ile artan 106,41-TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 1.192,74-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 700,00-TL bilirkişi ücreti, 206,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.906,50-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 305,84 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 11.177,55-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
9-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre 1.108,24 TL’ sinin davacıdan 211,75 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verilen, verilen karar açıkça okundu anlatıldı.
17/11/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır