Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1046 E. 2021/722 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1046 Esas
KARAR NO : 2021/722
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin fotokabin cihazları imalat ve ticareti ile uğraştığını, davalı şirketin ise muhtelif deflet konsoloslukları adına vize hizmetleri verdiğini, tarafların 29/04/2014 tarihinde gelir ortaklığına dayalı fotokabin işletme sözleşmesi akdedildiğini, bu kapsamda davalı şirkete mülkiyeti davacıda olmak üzere 20 adet fotokabin cihazı işletme amacıyla tesilm edildiğini, bu sözleşmenin ayın koşularla 01/11/2018 tarihinde yenilendiğini, bu zözleşmelerin hesap kesimi ve gelir payaşım düzenlemesine göre davacı imalatçı firma fotokabin cihazları üzerinde kayıtlı olan elektronik sayaç bilglirei üzerinden aylık brüt ve net hasılatı belirleyek daha sonra aylık net hasılat üzerinden 1/3 nispetinde kar payı alacağını ve davalı şirkete her ay hizmet bedeli faturası kesileceğini, davalı şirketin 03/06/2019 tarihli KDV dahil 47.380,66 TL faturayı 01/07/2019 tarihli 26.622,62 TL tutarlı faturayı ve 01/08/2019 tarihli 15.497,80 TL tutarlı fatura bedeli toplamı 92.501,08 TL tutarı ödemekten kaçındığını, sözleşmenin 7. Maddesi gereği ödemenin en geç 7 gün içerisinde yapılacağının kararlaştırıldığını, davalı şirketin bu üç faturayı itirazsız kabul ettiğini, ticari kayıtlarına işlemiş ve karşılıklı olarak mutabakat alındığını, her iki şirketinde bu faturaları bağlı bulundukları vergi dairelerine bildirdiklerini, davalının fesh bildirimi yazısının sözleşmenin 25/03/2018 tarihinde fesih edildiğini, fotokabin cihazlarının geri alınmadığnı, iyi niyet gösterisi olarak bu cihazlar üzerinden servis verilmeye devam edildiğini, bundan doğan kar paylaşımının ödeneceğinin ancak cihazların teslim alındıktan sonra bir ödeme planına göre ödeme yapacağını beyan ettiğini, ödenmeyen faturalar için …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve takibin devamına karar verilmisini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edildiği cevap dilekçesi sunulmadığı görülmektedir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı şirket ile davalı şirket arasındaki hasılat paylaşımına dair sözleşme kapsamında davalı şirketin edimlerini ifa edip etmediği, bu nedenle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, tarafların temerrüde düşüp düşmediği, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalısının borçlu olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, dava şartına dair eksiklik bulunmaması ve davalı tarafça haklı bir sebebe dayalı olan herhangi bir ilk itiraz ileri sürülmemesi nedeniyle ön inceleme tamamlanmış, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek dosyamızın delillerini oluşturan, taraflarca imzalanan sözleşme, taraflarca keşide edilen ihtarnameler, icra dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ve ticaret sicil kayıtlarından oluşan dosyamız delilleri üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacı ve davalı şireketin TTK ‘na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiklerini dolayısıyla tarafların ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliklerini taşıdıkları icra takibine ve sonrasında davaya konu faturaların davacı ve davalı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındığını, tarafların defterlerine göre davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle 92.501,08 TL alacaklı olduğunun hesaplandığını, davacının açmış olduğu icra takip tutarını doğruladığını, davacının icra takibinde talep etmemesi sebebi ile temerrüt faizi hesaplanmasına yer olmadığını, davacının alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranında başlayacak değişen oranlarında faiz işletilmesinin uygun olacağını, ” mütalaa etmiştir.
Davalı taraf 22/07/2021 tarihli dilekçe ile taraflar arasındaki hukuki ihtilafın değerlendirilmediğini, ayıplı hizmete ilişkin iddiaların incelenmediğini belirterek rapora itiraz etmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce her ne kadar 22/12/2020 tarihli dilekçeyle ayıplı ifa konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise davacı tarafça geçerli bir ayıp ihbarı bulunmadığından incelemeye dair bu karardan daha sonra rücu edilmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, sözleşmenin sona ermesi sebebiyle faize ve asıl borca dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile 04/02/2020 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına, ihtarın davalıya tebliğine karar verilmiş ve davalıya ihtar duruşma tutanağının tebiği ile gerçekleştirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı tarafın ticari defterleri ve aldırılan bilirkişi raporundan tarafların ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfında olduğu, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, dava konusu alacağın fotokabin hizmet bedellerinden kaynaklandığı görülmüştür. Davalı tarafın hizmetin verilmediğinde ilişkin herhangi bir itirazın bulunmadığı gibi faturanın iadesine ilişkin bir savunma da ileri sürülmemiştir. Hal böyle iken davalı tarafın fatura dolayısıyla davacıya 92.501,08 TL borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça her ne kadar itiraz dilekçesinde böyle bir borcun olmadığı iddia edilmiş ise de davalı tarafça yapılan BA bildirimlerinden davalının ticari defterlerinde davacıdan alınan faturaların kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Her iki taraf BA BS formlarından dava konusu faturaların her iki tarafça da beyan edildiği anlaşılmaktadır. Vergi dairesine bildirim yapıldığından, hizmetin veya malın teslim edilmediğine dair ispat yükü davalı taraftadır. Zira davalı tarafça vergi dairesine ilgili bildirimimin yapılması davacı tarafça teslimin gerçekleştiğine dair karine teşkil eder. “…Davacı tarafın ticari defter ve kayıtların alacağın varlığı hususunda tek başına ispata yeterli değil ise de; davalının bağlı bulunduğu … Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre, takibe konu faturanın davalı tarafça beyan edildiği dikkate alındığında bu husus teslime karine teşkil ettiğinden aksi yöndeki iddiayı ispat yükü davalı taraftadır. Davalı taraf, ticari defterlerini ibraz etmemiş, keza istinafa konu iddiası yönünden yargılama aşamasında taraflar arasında süre gelen ticari ilişkideki fatura örneklerini yahut ödeme belgelerini de ibraz etmemiştir. Dosyada mevcut SMM bilirkişi raporunda, salt davacı tarafın ticari defterleri incelenmiş olup takip tarihi itibariyle davacının alacak iddiası yerinde görülmekle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353-1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir…” (İstanbul B A M’ nin 30.01.2020 tarih 2017/3832 E., 2020/227 sayılı kararı)
Öte yandan davalı tarafça dava devam ederken ayıp iddiasında bulunulmuş ise de buna ilişkin bir belge ileri sürmemiştir. .Tacir olan davalının basiretli davranarak 8 gün içinde muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekmektedir.Ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı taraflarca ileri sürülmese de mahkemece re’sen incelenmelidir.(Yargıtay 19.HD.nin 24.05.2016 tarih 2016/4144 esas, 2016/9321 karar sayılı ilamı) Taraflarca sunulan belgelerden davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, kaldı ki cevap dilekçesi sunmayan davalının ayıp iddiasını da süresinde ifa etmediği anlaşılmış, davacının mevcut delillerden davasını ispat ettiği kanaatiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
A. … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Es sayılı takibine vaki itirazın İPTALİNE; takibin kaldığı yerden DEVAMINA
B. İtiraz haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 18.500,216TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 6.319,74-TL harçtan peşin alınan 1.579,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.739,05-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 1.579,69-TL peşin harç, 600-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 76,70-TL olmak üzere toplam 2.300,79-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 12.707,60-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 19/10/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.