Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1043 E. 2022/601 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMES

ESAS NO : 2019/1043 Esas
KARAR NO : 2022/601

BİRLEŞEN DAVA : Petrol bayiliğinden kaynaklanan cezai şart tahsili
BİRL. DAVA TARİHİ : 16/06/2021

KARAR TARİHİ : 21/09/2022
YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketlerin … Ticaret A.Ş. (“…Dağıtım) ve …A.Ş. (“…”) … Şirketi olan …’ın Türkiye’deki iştiraklerinden olduğunu, …, Türkiye’nin en büyük yabancı yatırımcısı olup …Rafinerisi, Petkim, Petlim Limancılık, … projesi gibi Türkiye’nin en büyük yatırımlarının ve projelerinin sahibi ve ortağı olduğunu, … Dağıtım ile … arasında akdedilen 25.12.2013 tarihli intifa sözleşmesi kapsamında, … Dağıtım lehine Ankara ili, Kazan İlçesi, Orhaniye Mahallesi, … ada, …parselde kayıtlı bulunan Akaryakıt istasyonu üzerinde intifa hakkı tesis olunduğunu, … Dağıtım söz konusu Akaryakıt İstasyonu üzerinde elde ettiği intifa hakkı kapsamında davalı … A.Ş. ile 23.06.2016 tarihinde Alt Kira Sözleşmesi akdetmiş ve söz konusu Akaryakıt İstasyonu’nun bir kısmını Davalı’ya kiraladığını, taraflar arasında akdedilen Alt Kira Sözleşmesi dışında, davalı şirket’in … markası ve kurumsal kimliği altında faaliyet göstermesi için … Dağıtım ile Davalı Şirket arasında 23.06.2016 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğinde ki protokollerin akdedildiğini, davalı Şirket ile müvekkil şirketlerden “…” arasında ayrıca 23.06.2016 tarihli … Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkil şirketler ve davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında birden çok sözleşme akdedildiğini, sözleşmelerin birbirlerine atıflarda bulunduklarının sabit olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkiler kapsamında yapılan bütün sözleşmelerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, malik …ile…Dağıtım arasında yapılan intifa sözleşmesi 5+5 yıl süreli olmakla birlikte, ikinci beş yıla ilişkin uzatma opsiyonu … Dağıtıma tanındığını, …Dağıtım, piyasada meydana gelen kur artışları nedeniyle Beşiktaş … Noterliği’nin 13.12.2018 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesini göndererek İntifa Sözleşmesi’nin ikinci 5 yıllık süre öncesinde feshettiğini malik…’a bildirdiğini, taraflar arasındaki intifa sözleşmesi ihtilafsız ve sözleşmeye uygun bir şekilde sona erdiğini, intifa hakkı tapu sicilinden usulüne uygun bir şekilde terkin edildiğini, taraflar, … ile … Dağıtım arasında yapılan intifa sözleşmesinin sona ermesi halinde alt kira sözleşmesinin de sona ereceğini kararlaştırdıklarını, malik …ile yapılan intifa sözleşmesinin sona ermesi sonucunda, Davalı ile Müvekkil Şirketler’in aralarında ki ticari ilişki kapsamında yaptığı bütün sözleşmelerde kendiliğinden sona erdiğini, … Dağıtım tarafından bu sona ermeye ilişkin olarak davalı şirkete iki ihtarname gönderildiğini, ilk olarak Beşiktaş … Noterliği’nin 01.02.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete Alt Kira Sözleşmesinin sona erdiği bildirildiği, ayrıca kiralananın 15.02.2019 tarihine kadar tahliye ve teslim edilmesi istendiğini, ikinci olarakta Beşiktaş … Noterliği’nin 05.02.2019 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokollerin 15.02.2019 tarihi itibariyle sona erdiği davalı şirket’e bildirildiğini, …’de 05.02.2019 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarname ile Davalı Şirket ile arasında olan sözleşmelerin sona erdiğini bildirdiğini, davalı tarafın sözleşmelerin sona ermesinin doğurduğu hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, aksine Müvekkil Şirketler’e ait olan … marka ve logosu içeren kurumsal kimlik giydirmelerini sökmüş, bunlara zarar vermiş, ayrıca …A.Ş. unvanlı akaryakıt dağıtım şirketi ile bayilik sözleşmesi akdederek …bayisi olduğunu, davalı Şirket, …Dağıtım ile akdettiği Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokoller gereği kendisine teslim edilen ariyetleri de iade etmediğini, aksine ariyetleri … bayisi olarak haksız bir şekilde kullanmaya başladığını, bunun üzerine … Dağıtım tarafından gönderilen Beşiktaş … Noterliği’nin 15.03.2019 tarih ve…yevmiye sayılı ihtarnamesi ihtar edildiğini, davalı Şirketin bu ihtarların hiçbirisini dikkate almadığını, davalı Şirketin Müvekkil Şirketlere ait pompa ve diğer ekipmanları teslim almaya giden ekipleri de 25.03.2019 tarihinde istasyona almadığını, malzeme ve ekipmanlara da el koyduğunu, 11.06.2019 tarihinde, istasyona yeniden gidilip ekipmanlar iade alınmak istediğini, davalı Şirket yetkililerince müvekkili şirketin haklı taleplerin karşılanmadığını, ekipmanların iade alınmasına engel olunduğunu, ekipmanların iade edilmeyeceğinin ifade edildiğini, davalı şirket’in bu tavrı üzerine … Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulunduğunu, yapılan keşifte tutulan tutanakta ariyetlerin halen ve … Dağıtım’ın rızası olmadan kullanımda olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulduğunu ve … Esas Sayılı dosyası ile taşınmazdan tahliyesi talep edildiğini, bu nedenlerle dava konusu ariyetlerin tedbiren kullanılmasının önlenmesi, davalı şirketten alınarak müvekkili şirketlere ya da müvekkili şirketlerin muhafaza için göstereceği 3. kişiye teslim edilmesi konusunda teminatsız, bunun mümkün görülmemesi halinde ise makul bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, sözleşmelerin feshinin tespitine ve malların aynen iadesine, iade mümkün değilse bilirkişi vasıtasıyla hesaplanacak piyasa değerlerinin müvekkili şirkete ödenmesine, ariyetlerin piyasa değerlerinin ödenmesine karar verilmesi durumunda ayrıca davalı şirket ile müvekkili şirketler arasında akdedilen Bayilik Sözleşmesinin 28. maddesi gereği ilgili piyasa değerinin %10 fazlası oranındaki ek ücretin de taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin tedbir talebi mahkememizce red edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2020/308 Esas sayılı dosyasında da onanmıştır.
Tarafların zorunlu arabulucuya başvurduğu ancak anlaşma sağlanamadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça, 10.000 TL alacak için talepte bulunulduğunu harca esas değerin bu değer üzerinden belirtildiğini, davacıların kendileri tarafından teslim edildiğini iddia ettikleri dava konusu malzeme ve ekipmanların değerini bilebilecek durumda olan tacir kişi olduğunu, faturalarla kalem kalem alacak listesi oluşturan davacıların harcı bu değerler üzerinden ikmal etmesi zorunluluk arz ettiğini, milyon değerinde akaryakıt istasyonundan bahsedildiğini, 10.000 TL dava değeri üzerinden harç yatırıldığını, bu hususun kötü niyetli olarak yapıldığını, taraflar arası sözleşmenin haksız feshi konusunda 19/03/2019 tarihinde İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dava dosyası ile açıldığını, müvekkilinin haksız fesihten doğan hakları için talepte bulunduğunu, bahse konu dava dosyasının incelenerek öncelikle derdestlik itirazının değerlendirilmesi, akabinde haksız fesih kunusunda açılan davanın sonucunun beklenilmesini talep ettiklerini, …satışı ile Akaryakıt satışı konusunda taraflar arasında birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı kanun ile yönetmeliklere tabi ilişki söz konusu olduğunu, akaryakıt konusunda 5015 sayılı kanun gereği tek satıcılık sözleşmes ile faaliyetin devam ederken davacılardan Socar Lng açısından tamamen farklı bir alan ve kanununa tabi faaliyet söz konusu olduğunu, ayrı sözleşme konusu eşya ve alacak taleplerinin aynı davada görülmesinin mümkün olmadığından davacıya ayrı bir dava açması hususunda kesin süre verilmesi gerektiğini, sözleşme ve protokollerde yer alan imzalara itiraz ettiklerini, kira akdine dayalı hak talebinin sulh hukuk mahkemelerinin nezdinde görülebileceğini, kira sözleşmesi ile ilgili talebi yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davaya konu akaryakıt istasyonunda davacı ile yapılan tapuda 10 yıl süreli intifa hakkına dayanarak bayilik sözleşmesi imzaladığını, bu süreye güvenerek yatırım yaptıklarını, ceza soruşturmasında da takipsizlik kararı verildiğini, davacı ile arsa sahibi arasındaki sözleşme feshedildiğinden davacının hukuki yararının kalmadığını, davacının ihtarnamelerinin amacının sözleşmeyi fesh ederek tahliye ettirmek istendiği ve başka bir tüzel kişiye devrini sağlamaya çalıştığını, akaryakıt istasyonunun kullanımı için zorunlu olan unsurların fesih ya da sözleşme bitiminde bayiden istenemeyeceğini, bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu belgeler dosyamız arasına alınmış, incelenmiştir.
Bilirkişilerden mahkememizce yazılan talimat suretiyle ve yerinde inceleme yaptırılarak talimatla rapor alınmıştır.
Makine Mühendisi ve Kimya Mühendisi bilirkişilerden heyetçe rapor alınmış, sunulan raporda; davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmede davacı ile malik arasında davacıya tasarruf hakkı veren sözleşmelerin her ne sebeple olursa olsun sona ermesi halinde davacı ile davalı arasındaki sözleşmelerin de sona ereceğine dair hüküm bulunduğunu, sözleşme hükümlerinin davalıyı bağladığını, dava dışı malik ile davacı arasındaki intifa sözleşmesinin tarafların ticari olarak anlaşamamaları nedeni ile sona erdiğini, tasarruf yetkisi olmayan bir istasyon ile ilgili davalı ve davacı arasındaki sözleşmelerin geçerliliğini kaybettiğini, davalı ile davacı arasındaki alt kiralama sözleşmesini ve istasyonlu bayilik sözleşmesini haklı olarak feshettiğinin kabulünün gerektiğini, ariyet konusu techizatların toplam bedelinin 1.275.975,00 TL olduğu görüşlerini ve kanaatini bildirilmiştir.
… Sulh HM’nin… D.iş 2021/4 K sayılı dosya örneği celbedilip incelenmiştir.
Bilirkişi raporu sonrası bildirilen değer üzerinden davacı taraf harç yatırmış ve dosya mahkememiz heyetine tevdi edilmiştir.
Dosyanın heyete tevdii sonrası taraflara yeni duruşma günü bildirilerek yargılamaya kaldığı yerden devam edilmiş ve sözlü yargılama ihtaratı yapılmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. Sayılı dosyası 25/02/2022 tarihli birleştirme kararı ile dosyamızla birleşmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin (… Dağıtım)…Şirketi olan …’ın Türkiye’deki iştiraklerinden olduğunu, …’ın Türkiye’nin en büyük yabancı yatırımcısı olup …Rafinerisi, Petkim, Petlim Limancılık, … projesi gibi Türkiye’nin en büyük yatırımlarının ve projelerinin sahibi ve ortağı olduğunu, … Dağıtım ile dava dışı … arasında akdedilen 25.12.2013 tarihli İntifa Sözleşmesi kapsamında, …Dağıtım lehine Ankara ili, Kazan İlçesi, Orhaniye Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı bulunan akaryakıt istasyonu üzerinde intifa hakkı tesis olunduğunu, … Dağıtım’ın söz konusu akaryakıt istasyonu üzerinde elde ettiği intifa hakkı kapsamında, davalı şirket ile 23.06.2016 tarihinde Alt Kira Sözleşmesi akdedilerek söz konusu istasyonun bir kısmının davalıya kiralandığını, ayrıca Ariyet Sözleşmesi akdedilerek davalıya teslim edilen ariyet mallar olduğunu, nitekim petrol piyasası mevzuatı gereğince bayilik lisansı alınması için taraflar arasında öncelikle geçerli bir kira sözleşmesinin bulunduğunun, ilgili istasyonda faaliyette bulunulabileceğini gösterir GSM ruhsatının, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin ve söz konusu kira sözleşmesinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sunulması gerektiğini, taraflar arasında akdedilen Alt Kira Sözleşmesi dışında, yukarıda değinildiği üzere, davalı şirketin … markası ve kurumsal kimliği altında faaliyet göstermesi için … ile davalı arasında 23.06.2016 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokoller akdedildiğini, devam eden süreçte ise, malik …ile…m arasında yapılan intifa sözleşmesinin Beşiktaş … Noterliği’nin 13.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedilmesinin akdedildiğini ve müvekkili şirketin ilgili taşınmaz üzerindeki hak ve yetkilerinin sona erdiğini, tarafların aralarında akdettikleri kira sözleşmesinin sözleşme serbestisi ilkesi gereğince hangi şartlar altında sona ereceğinin “kanunda öngörülen sınırlar içerisinde” kararlaştırılmasının mümkün olduğunu, nitekim tarafların, malik … ile müvekkil şirket arasında yapılan intifa sözleşmesinin sona ermesi halinde alt kira sözleşmesinin de sona ereceğini kararlaştırdığını, sözleşmelerin niteliği göz önüne alındığında böyle bir maddenin sözleşmeye konulması ve gerektiği takdirde uygulanmasının tarafların basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülükleri kapsamında olup, ticari hayatın dürüst ve kesintisiz devam etmesi bakımından elzem olduğunu, malik … ile yapılan intifa sözleşmesinin sona ermesi sonucunda, davalı ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki kapsamında yapılan bütün sözleşmelerin de kendiliğinden sona erdiğini, …Dağıtım tarafından bu sona ermeye ilişkin olarak davalı şirkete iki ihtarname gönderildiğini, ilk olarak Beşiktaş … Noterliği’nin 01.02.2019 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Alt Kira Sözleşmesinin sona erdiği bildirilerek kiralananın 15.02.2019 tarihine kadar tahliye ve teslim edilmesinin istenildiğini, ikinci olaraksa Beşiktaş … Noterliği’nin 05.02.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokollerin 15.02.2019 tarihi itibariyle sona erdiğinin davalı şirkete bildirildiğini, işbu davaya konu olan ariyetlerin iadesi gerektiğinin ihtar edildiğini, davalı tarafın ise sözleşmelerin sona ermesinin doğurduğu hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, aksine müvekkil şirkete ait olan …marka ve logosu içeren kurumsal kimlik giydirmelerini söküp bunlara zarar verdiğini, ayrıca … A.Ş. unvanlı akaryakıt dağıtım şirketi ile bayilik sözleşmesi akdederek …bayisi olduğunu, müvekkilinden teslim aldığı ariyet malları iade etmediğini, bu nedenle taraflar arasında akdedilerek kendiliğinden sona ermiş durumda olan Ariyet Sözleşmesinin 21.maddesi uyarınca teslimde gecikilen her gün için müvekkiline o tarihteki Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak 200,00 Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası cezai şartı nakden ve defaten derhal ve talep halinde ödemeyi beyan,kabul ve taahhüt ettiğini, davalı yanın tüm ihtarlara rağmen ariyet ürünlerini halen daha müvekkili şirkete iade etmediğini, bu konuda … Sulh HM’nin… D.iş…K sayılı dosyasıyla akaryakıt istasyonunda delil tespiti yaptırılıp bilirkişi raporu alındığını belirterek, öncelikle alacakları teminat altında olmadığından ve davalının malları kaçırmasından endişe edildiğinden davalı şirketin mallarıyla hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, davanın kabulü ile taraflar arasında akdedilen sözleşme ve protokol gereğince ödenmesi gereken, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 USD (Amerikan Doları) cezai şartın Devlet bankalarının yabancı para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı…Akaryakıt vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile …Turkey arasında 23/06/2016 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin imzalandığını, davacının Beşiktaş …Noterliğinin 05/02/2019 tarihli…yevmiye nolu ihtarnamesi ile 15/02/2019 tarihi itibariyle bayilik sözleşmesini tek taraflı feshettiklerini müvekkil şirkete bildirdiğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna da bu feshin… Turkey tarafından bildirildiğini, EPDK’nın müvekkili şirkete 2 ay içerisinde başka bir dağıtım şirketi ile bayilik sözleşmesi imzalaması gerektiğini tebliğ ettiğini, bayilik sözleşmesini fesheden ve müvekkilini zarara uğratan davacı taraf lehine bayilik sözleşmesi akabinde teminat amaçlı verilen … Bankasının … nolu 100.000 TL bedelli teminat mektubunun da davacı tarafça tazmin edildiğini, bu tazmin işlemi haksız olduğundan açtıkları davanın devam ettiğini, müvekkilinin davacıya borcu olmadığı gibi davacıdan alacaklı olduğunun kayıtlarıyla sabit olduğunu, bayilik sözleşmesini davacı tarafın ortada hiçbir sebep yokken haksız yere süresinden önce ve tek taraflı feshederek müvekkilini maddi manevi zarara uğrattığını, sonra da 17/05/2016 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesinin de feshini isteyerek müvekkili şirketin tahliyesini istediğini, bu konudaki yargılamanın da halen devam ettiğini, bu konuda …Sulh Hukuk Mahkemesince verilen yetkisizlik kararı nedeniyle yeni mahkeme bilgisinin henüz bilinmediğini,müvekkilinin yasal sürelerde istasyonun lisansının sona erdirilmemesi için başka dağıtım şirketiyle müvekkilini sözleşme yapmaya zorlayanın davacı olduğu ve bu yöndeki ihtarnamelerinin mevzuata uygun olmadığı gibi davacının kötü niyetli olduğunu, istasyonla ilgili tüm sözleşmelerin sona erdiğini açıkça beyan eden ve malik ile olan intifa hakkının ve sonrasındaki süreli kira sözleşmesinin de sona erdiğini kabul eden davacının bu istasyonla ilgili yasal süreçte artık taraf veya hak sahibi sıfatı bulunmadığını, bu davaya konu cezai şart talebi için öncelikle bahsettiği ariyetleri teslim etmiş olduğunu ispat etmesi gerektiğini, ariyet teslimine dair belgeler için imzaya itirazları bulunduğunu, belge asılları dosyaya ibraz ettirilerek imza incelemesi yapılması gerektiğini, malik …’ın ariyet malzemelerin kendisinin olduğunu ve sözleşme sonunda kendisine teslim edileceğini bildirdiğini, bu nedenle malikin tanık olarak dinlenilmesini talep ettiklerini, istasyondaki ariyet malzemenin öncelikle aidiyetinin tespiti ve akabinde işletmenin zorunlu unsurları olduğundan işletmenin devamlılığı için verilen malzemenin sabit yatırım olması halinde müvekkilinden iadesinin istenemeyeceğinin içtihatlarla sabit olduğunu, ayrıca davacı tarafın istasyonun mülk sahibi ile yeni bir kira sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin tapu kayıtlarında mevcut olduğunu, ariyet malzeme ve ekipmanları teslim ettiğini iddia eden davacının bu malzemenin kendisine ait olduğunu ispat etmesi ve istasyonda yeni dağıtım şirketinin teslim etmiş olduğu ve kullanılmakta olan ariyetler için talepte bulunamayacağını bilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla cezai şart talebine dair emsal kararlar nazara alındığında öncelikle davacının haksız feshinin mahkemece değerlendirilmesi, akabinde mahfa sebebiyet verecek bedelin tespit edilmesinin gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi …esas sayılı dava dosyasının örneği celbedilmiş ve dosyamız davalısının dosyamız davacısı… Turkey şirketi olduğu, dava konusunun cari hesaptan kaynaklı alacak ve teminat mektubu bedelinin iadesi olduğu, mahkemece teminat mektubunun nakde çevrilmesinde davalının menfaati olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve 12.000,00TL cari hesap alacağının davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, istinaf aşamasında olduğu, bekletici mesele yapılmasının gerekmediği anlaşılmıştır.
Birleşen davacının ihtiyati haciz talebinin İstanbul … Asliye Ticaret mahkemesince red edildiği ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/1846 Esas sayılı kararıyla onandığı anlaşılmıştır.
Birleşen davanın konusunun sadece cezai şart alacağı olması nedeniyle, sözleşmede belirtilen gün sayısının 200USD ile çarpılması halinde ulaşılacak miktarı belirlemenin kolay olduğu anlaşılmış ve bilirkişiden bu konuda rapor alınmamış, davacı tarafa ıslah için süre verilmiştir
Birleşen davacı taraf, ıslahı yolu ile birleşen dosyada 20.000 USD cezai şart alacağının davalıdan alınarak, müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava tazminat davasıdır. Uyuşmazlık taraflar arasındaki sözleşme feshinin haklı olup olmadığı, tarafların sözleşmeye uygun olarak davranıp davranmadıkları, ariyet olarak verilen emtianın iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı, ariyetlerin iadesi mümkün değil ise ariyet bedellerinin davacıya verilip verilemeyeceği, ariyete konu emtianın bedelinin ne kadar olduğuna ilişkindir.
Birleşen Dava ise; feshedilen bayilik sözleşmesinin 21. Maddesi uyarınca fesihten sonra teslim edilmeyen emanet mallar nedeniyle her gün karşılığı 200USD olmak üzere, ariyet sözleşmesinde düzenlenen cezai şartın tahsili istemine ilişkin kısmi davadır.
Davacı taraf ıslahla kısmi davasını 20.000,00USD’ye çıkarmış ve harcını yatırmıştır.
Islah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş ve buna cevaplarını sunmuştur.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve dosyadaki belgelerden, taraflar arasında yapılan bayilik sözleşmeleri uyarınca davacıların davalıya bir kısım mallar teslim edildiği, bu malların bayilik sözleşmesi uyarınca işletilecek petrol istasyonunda kullanılacağı, sözleşmenin sona ermesi halinde de ihtara gerek kalmaksızın davacılara iade edileceği, iade edilmemesi halinde gecikilen her gün için 200 USD cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığı sabit görülmüştür.
Bayilik sözleşmesi ile işletilen taşınmazın dava dışı kişiden davalılarca intifa hakkı kurularak davalıya tahsis edildiği, ancak 5 yıllık bayilik sözleşmesi süresi dolmadan arsa sahibi tarafından davacılarla olan intifa sözleşmesinin feshedildiği, fesihten sonra da davalının davacılara ait mallarla aynı yerde ve … isimli marka ile aynı işi sürdürdüğü anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, bayilik sözleşmesinin her ne suretle feshedilirse edilsin, bayilikte kullanılmak üzere davacılarca temin edilen malların davcılara iadesi gerekir. Davalı ise. Sözleşmenin feshine rağmen malları iade etmediği gibi, başka bir marka adıyla kullanmaya ve ticaretine devam ettiği anlaşılmıştır.
Davaya konu menkul mallar üzerindeki mülkiyet davcılara, sözleşme süresince de kullanımı davalıya bırakılmıştır. Sözleşme sona erdiğine göre davacıların mallarını geri alma hakkı doğmuştur. Davacının davalıya fesih ihtarını göndermesine rağmen malların iade edilmediği ve davalının bu konuda temerrüde düştüğü sabittir. Temerrüde düşen davalıya karşı açılan malların iadesi davası haklı olup kabulüne karar verilmiştir.
Asıl davaya konu malların dava tarihi itibarıyla değeri bilirkişi tarafından tespit edilmiş olup 1.275.975,00TL etmektedir. Bu miktar üzerinden harç alınmış ise de, davacıların maliki olduğu bu malların aynen iade edilmemesi halinde sözleşmenin 28. Maddesi gereğince bedelinin %10 fazlasıyla ödenmesi talep edilmiş ve bu talep yerinde görülmüştür. Bu nedenle asıl davada hüküm kurulurken bu husus gözetilerek İİK’nın 24/4. Maddesi uyarınca infaz aşamasında malın aynen iade edilmemesi halinde mahkememizce tespit edilen bedelinin %10 fazlasıyla ödettirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden de davalı kusurlu görülmüştür. Zira, malları alıkoymakta davalının bir hakkı olmadığı halde, başka bir marka ile kullanmaya devam etmesi sözleşmeye aykırı olup, sözleşmenin 21. Maddesine göre birleşen davacıya cezai şart ödenmesini gerektirir.
Davaya konu cezai şart, ifaya ek olarak kararlaştırılan bir ceza koşulu olup, davalının ekonomik mahvına sebebiyet vermeyecek ise davacının bunu isteme hakkı vardır.
Taraflar arasındaki 23/06/2016 tarihli sözleşmenin fesih tarihi 15/02/2019 olup, birleşen dava tarihi ise 16/06/2021’dir. Bu süre boyunca malların iade edilmediği görüldüğünden işleyen tüm bu süre uyarınca cezai şart alacağı birikmiştir. Davacı tarafın ıslah dilekçesi ile cezai şart alacağını 100 güne denk gelecek şekilde sınırlandırdığı, bu miktarın davalının ekonomik mahvına sebebiyet vermeyeceği gibi dava konusu malların değeri ile de orantılı olduğu, talebin makul ve kabul edilebilir olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenlerle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı tam kabulüne karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Asıl davanın kabulü ile, taraflar arasındaki sözleşmelere konu olan emaneten bayi davalıya verilen malların, davalıdan aynen alınarak davacılara verilmesine, aynen iade yapılmaması halinde bilirkişi raporu ile tespit edilen 1.275.975,00 TL’nin %10 fazlası ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Kabul edilen dava değeri olan 1.275.975,00-TL üzerinden alınması gereken 87.161,85- TL harçtan, peşin alınan ve tamamlama harcının toplamı 21.790,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 65.371,07TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 150.078,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara eşit oranda verilmesine,
4-Davacının peşin yatırdığı 21.790,78 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
1-Birleşen davanın kabulüne, 20.000 USD nin 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca birleşen dava tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan alınarak birleşen davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen dava değeri olan (20.000 USDx 8,58 TL dava tarihindeki kur) 171.600,00 TL üzerinden alınması gereken 11.721,99 TL harçtan, peşin alınan ve ıslah harcı olarak alınan toplam 4.932,26TL harcın mahsubu ile bakiye 6.789,73 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın açılmasına sebebiyet verilen davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,

4- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 26.740,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının peşin yatırdığı 4.932,26 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
MASRAF GİDERİ YÖNÜNDEN
1-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 7.263,10TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır