Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1022 E. 2021/84 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1022 Esas
KARAR NO : 2021/84
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 03/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile; Davacının modacı ve sektöründe tanınan bilinen bir isim olduğunu, kendisinin ismiyle kurulan ve ortakları arasında yer aldığı davalı şirketin, 26/10/2015 tarihinde 8933 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 593 ve 594. sayfalarında yayınlanarak kurulduğunu, kuruluş amacının muhtelif ticari faaliyetlerin yürütülmesi iken, bodrum katta tutulan küçük bir tekstil atölyesi ve birkaç makine ile başlayan sürecin zamanla takipsizlikten ve tarafların şirket işleri ile uğraşmamasından dolayı durduğunu, şu an şirket çalışanı dahi mevcut olmayıp, tek çalışan pozisyonundaki … … isimli modacının da şirketle olan iş akdini özlük hakları ödenmediğinden haklı nedenle feshettiğini bildirdiğini, bu kişinin, şirketin kullanımına tahsis ettiği isim hakkını da geri aldığını, şirketin devamına imkan kalmadığını, ticari faaliyetler uzunca bir süredir askıya alınmış olduğundan, yıllardır ne şirket genel kurulu toplandığını ne de yönetim kurulu faaliyeti yapıldığını, resmi hiçbir işlem olmadığı gibi müvekkilinin ismi ile kurulmuş olan şirketin varlığının, müvekkilini belirsizliğe ittiğini, adını taşıyan şirkete müvekkilinin müdahale şansı olmadığını, kuruluş sermayesinin nereye sarfedildiğinin belli olmadığını, bu durumların tamamının TTK’nın 636. vd maddelerinde öngörülen haklı sebeple fesih şartlarını oluşturduğunu, ayrıca taraflara kuruluş sözleşmesi ve genel kurallar gereği sağladığı bir menfaat de olmadığını, Limitet Şirketlerin ortaklar arasındaki güvene dayalı olarak kurulan ticari şirketler olduğunu, ortaklar arası güven ve iş birliğini zedeleyen davranışların TTK.’na göre haklı nedenlerle Limited ortaklığın sona ermesi nedeni olduğunu beyanla davalı … San.ve Dış Tic. Ltd.Şti’nin feshine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı bir cevap vermemiştir.
Şirketin ticaret sicil kayıtları, bir kısım defter örnekleri dosyamız arasına alınıp incelenmiştir.
Yapılan incelemede, şirketin 2015 yılından beri hiç bir toplantı yapmadığı, karar almadığı, ortaklar kurulunun toplantıya çağrılmadığı görülmüştür.
Davacı vekili duruşmada; ortakların biraraya gelip fesih konusunda karar alamadığını, şirketin pasif durumda olduğunu, bildirilen tanığın ihtarname gönderen kişi olduğunu, gerekirse müvekkilinin tasfiye memuru olarak tayin edilmesini istediğini, diğer ortağın cezaevinde olduğunu müvekkilinden duyduğunu, beyan etmiştir.
Davalı şirket ile ilgili yapılan araştırmada herhangi bir faaliyet ve malvarlığı tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın sunduğu belgelerden, davacının kendi payını … … isimli kişiye noterde satış sözleşmesi yaptığı ancak ortaklar kurulunca devrin onanmadığı ve tescil ve ilan edilmediği görülmüştür.
İncelenen sicil kayıtlarından, şirketin diğer %50 oranında ortağı ve yetkilisinin … olduğu görülmüş, yapılan tebligata rağmen davaya katılmadığı ve bir beyanda da bulunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının %50 ortak olduğu Limited şirketin gayri faal olması nedeniyle fesih istemine ilişkindir.
Davacının %50 ortağı olduğu davalı şirketin diğer ortağı …’ye ulaşılamadığı, ortakların bir araya gelmediği, davacının devrettiği ortaklık hissesinin onanması için ortaklar kurulunun toplanmadığı ve davacının ortak olmaya devam ettiği, şirketin 2015 yılından itibaren hiç bir işlem ve ilanının olmadığı, pasif durumda olan şirketin bir malvarlığının da olmadığı, bu durumda şirketin TTK’nın636/5. Maddesi yollaması ile TTK’nın 532 ila 548. Maddeleri uyarınca haklı nedenle fesih ve tasfiyesine, şirketin tasfiyesinin kapsamlı olmayacak olması ve tasfiye memuruna ödenecek ücretin davacı tarafından karşılanacak olması nazara alınarak, talep uyarınca davacının tasfiye memuru olarak atanmasına ve tasfiye memuru olarak ödenecek ücretlerin ortaklar kurulunca kararlaştırılmasına, davacının yapacağı masrafın tasfiye sonucunda şirketten karşılanmasına karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının kabulüne … ticaret sicil müdürlüğünün … ticaret sicil numarasına kayıtlı … SANAYİ VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.’nin feshine,
2-Şirketin tasfiye işlemlerinde görevli ve yetkili olarak davacı olan … TC kimlik nolu …’ÜN tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Tasfiye memurunun ücretinin ve giderlerin şirket bütçesinden ve ortaklar kurulu kararıyla karşılanmasına,
4-Davacı tarafça tasfiye memuru sıfatıyla yapılacak giderlerin sonuçta şirketçe karşılanmasına,
5-Yeterince harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından harcanın 165,40 TL yargılama gideri ile harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyada artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır