Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1019 E. 2021/486 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1019 Esas
KARAR NO : 2021/486
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 18/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 12/11/2012 tarihli satış noktası sözleşmesi imzalandığını, ticari ilişki kapsamında davalı yana müvekkil şirketin ürettiği ve satış dağıtımını üstlendiğini, ürünlerin sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde satış hak ve imtiyazı tanındığını, anılan sözleşmeyi tarafların akdi imzaları ile yürürlüğe koydukları ve sözleşmenin başlangıcında belirtilen tarihten başlayarak 3 yıl süreli ve 1.500,00 … katılı olduğunu, sözleşmenin özen borcuna ilişkin maddesi gereği davalı taraf müvekkil şirketin ve ürününün isim ve şöhreti ile bağdaşır bir şeklide satış politikasını tayin etmeyi ve satışların optimum seviyede tutulmasını sağlamakla yükümlü kılınmış olduğunu optimum seviyeden kasıt satışların aylık en az … Grubu ürün satışını gerçekleştirmek, sözleşme ile belirlenen kota miktarına miktarlarına uygun olduğunu, ancak gelinen aşamada davalı taraf sözleşmede belirtilen kota miktarlarına uygun satış yapmayarak özen borcuna aykırı davrandığını, kota miktarının çok altında ürün alımı gerçekleştirdiğini, sözleşmenin ceza şartının kararlaştırıldığı e bendinde sözleşme hükümlerine uyulmaması halinde müşterinin 100.000USD dolarının ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı cezai şart bedelini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşme hükümlerinin ihlali nedeniyle doğan cezai şart bedelinden davalı tarafın sorumlu olduğunu davalı tarafın borçlu davalı tarafın borçlu şirketin sözleşmeye uygun davrandığı ve cezai şart bedelinin talep edilemeyeceği yönünde savunmalarda bulunduğunu, müvekkili tarafından davalı şirkete … Noterliğinin 22/03/2017 tarih … yevmiye salılı ihtarnamesini keşide edildiğini ve kota miktarı doğrultusunda ürün alımı yapılmadığının ihtar edildiğini, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığının kendilerine bildirilmediğini söylemekte olduğunu, ancak bu durumun gerek mail gerek keşide edilen ihtarname gerek davalı yetkilileri ile yapılan yüz yüze görüşme ve toplantılarda mevcut sözleşme ihlallerinin bir çok kez bildirildiğini, davalı tarafın ödemesi gereken cezai şart miktarını ödemediğini, bunun üzerine … İcra Müdürlüğünün 2017/… E. Sayılı dosyası ile davalı yan aleyhine icra takibin başlatıldığını, davalı tarafça takibe borca ve faize haksız surette itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı yanın haksız ve tamamen kötü niyetli şeklide ve alacağın tahsilini geciktirme gayesi ile hareket ettiğinin açık olduğunu, davalı tarafından haksız olarak takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; İtiraza konu … İcra Müdürlüğünün 2017/… E. Sayılı dosyasındaki takip ve huzurdaki davada harca esas değer 100.000,00 TL olarak alındığını, bu nedenle takip tarihinde kur değeri üzerniden 100.000,00 USD’nin Türk Lirasına çevrilmesini, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında müvekkil şirketin kendi işletmesinde olan Bowling şubelerinde davacının ürünlerinin satılması davacı ile sözleşme konusu ürün ve hizmet konusunda sıkıntılar yaşandığını, müvekkil şirket tarafından verilen siparişlerin zamanında gelmediğini ve tarihi geçen ürünlerin iadesinde sorunlar yaşanması ariyet olarak da verilen dolaplardaki arızalarının zamanında giderilmemesi, tüketilmediği takdirde bozulan ürünlerin iadesinin gerçekleştirilememesi gibi problemler meydana geldiğini davacının müvekkilin özen yükümlülüğünü ihlal ettiği yönündeki iddiaların doğruluk payının bulunmadığını, davacının münhasır satış yetkisinin ihlal edildiği yönündeki iddiaların ispata matuf olduğunu, davacının talep etmiş olduğu cezai şart miktarının fahiş olduğunu, sözleşmede yazılandan farklı bir cezai şart talep edildiğini davacının talebinin her iki yönden de reddinin gerektiğini, davacı sözleşmenin feshedilmesi yönünde hiçbir talepte bulunmadığını, kendilerinin fesih kararı aldığı yönündeki beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacının dava dışı … şubelerinde ürün satmak istenmesinin huzurdaki dava ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davacının müvekkil şirketten cezai şart talebinde bulunabilmesinin mümkün olamayacağını, davanın reddini, davacının davasının kabulü halinde cezai şartın tenzilini, davacının müvekkil aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak takibe girişmesi nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının ödenmesine hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesini özetle; Davalı vekili tarafından 100.000 USD’nin 100.000,00TL’ye çevrilmesini, harcın tamamlatılması için süre verilmesini talep ettiğini, ancak davalının bu talebinin anlaşılabilir olmadığını, sözleşmenin cezai şartın kararlaştırıldığı E bendinde sözleşme hükümlerine uyulmaması halinde müşterinin 100.000,00USD’nin ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı cezai şart bedelinin ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı yanın davanın esasına ilişkin hiçbir savunmasını kabul etmediklerini, davalı yetkilileri ile yapılan toplantıda sözleşmeye aykırı davranıldığının kabul edildiğini, davalı taraf iki adet … şubesi ile kotanın tamamlanamayacağının farkında olduğunu ve kötüniyetle hareket ettiğini, davalı tarafın özen borcuna ve münhasırlık şartına aykırı davranmadıklarını beyan ettiklerini, müvekkilinin ne fırsatçılık yapmaya çalıştığını ne de kötüniyetle yaklaştığını aksine davalı ile ticari ilişkisinde sürekli olarak çözüm odaklı davrandığını ve ılımlı yaklaşım sergilendiğini, davalı tarafın sözleşme ile üzerine düşen sorululuklarını tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini beyan etmekte ise de davalının bu savunmalarını kabul etmediklerini, haklı davanın kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
– … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası,
-Nitelikli Hesap Uzmanı … ve Mali Müşavir … ‘in 16/05/2021 tarihli bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; Alacaklısının …olduğu, borçlusunun … ticaret Ltd. Şti olduğu, takip konusu alacak miktarının 100.000,00TL, takibin ilamsız icra yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin borçluya 07/08/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, borçlunun 14/07/2017 havale tarihinde İcra Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesini sunmuş olduğu ve takibin İİK m.66 gereğince durdurulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 12/11/2012 tarihli satış noktası sözleşmesi imzalandığı, anılan sözleşmeye göre davalının 1.500,00 … satış yapması gerektiği, ancak yapılan incelemede davalının … satış yaptığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 16/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacının yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı, dolayısıyla yasal defterlerin davacının lehine delil olarak kullanılabileceği, davalının yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı, dolayısıyla yasal defterlerin davalının lehine delil olarak kullanılabileceği, davalının sözleşme süresince belirlenen satış rakamlarına ulaşmaması ve davacının sözleşme ile hedeflediği satışı gerçekleştirememesi nedeniyle, hedeflenen 582.542,79TLlik satış rakamının sadece 151.799,75Tllik kısmının gerçekleştiği, 430.743,04TLlik satışın gerçekleşmediği, davacının gerçekleşmeyen satış miktarına göre … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyası ile talep ettiği 100.000,00TL cezai şart alacağını talep edebileceği…” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve itirazın iptali ile takibin devamı yönünde karar verilmiş, ayrıca davacı tarafça, davalının itirazının iptali ile takibin devamı yanı sıra davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinden bahisle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep edildiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2017/ … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacağın %20 si olan 20.000,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 6.831,00TL harçtan peşin alınan 1.207,75TL harcın mahsubu ile bakiye 5.623,25TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yatırmış olduğu 1.207,75TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 35,90TL başvuru harcı, 3.200,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 741,00TL olmak üzere toplam 3.976,90TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 13.450,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır