Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1015 E. 2021/836 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1015 Esas
KARAR NO : 2021/836
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davalı – borçluların serbest iradesi ile imzalamış olduğu Kredi Sözleşmesi gereğince kendilerine müvekkil banka tarafından kredi kullardırıldığı, Davali-borçular kredi sözleşmesine ilişkin ödemelerini süresinde gerçekleştirmediğinden kendilerine buna ilişkin … Noterliği tarafından keşide edilen 15.11.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtamame gönderildiği, borçluların bahsi geçen bakiye borcunu ödememesi üzerine ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi yapıldığı, davalı-borçluların takibe, borca, işlemiş ve işleyecek faizlere ve borcun diğer tüm ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiği, davalı borçlular tarafından yapılan haksız itiraz üzerine icra takibi durduğu, yukarıda açıklanmış olan sebepler ve resen nazar alınacak sebepler dolayısı ile … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyasına vaki haksız ve mesnetsiz olan, itirazın iptaline, takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın açmış olduğu haksız davanın taraflarına yönlendirilemeyeceği, davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiği, müvekkil şirket … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiye edildiği, böyle” bir hükmi şahsın olmadığı, mevzuat gereği müvekkil şirket aleyhine icra takibi ve dava açılamayacağı, şirketin ticari sicilden terkin edildiği, müvekkil şirketin dava ve taraf ehliyeti olmadığı, bunun da davacının kötü niyetle hareket ettiğini gösterdiği, müvekkil … San. ve Tic. Ltd. e tasfiye memuru takip talebinde borçlu olarak görünenin müvekkil … olmadığı, dolayısı ile müvekkilinin sorumluluğunun olmadığı, müvekkiller aleyhine davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davayı kabul etmedikleri, haksız davanın reddi gerekliği, davacının talep etmiş olduğu alacak ve talep hakları zamanaşımına hak düşümüne uğranılış olduğu, dava harcının eksik yatırıldığı, davacının talep ettiği para mükerrer istenen bir para olduğundan davanın reddinin gerektiği, müvekkillerinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun mevcut olmadığı, müvekkillerinin kredi sözleşmesinin tarafı ve kefili olmadığı, kredi sözleşmesinde geçerli kefalet olmadığı, müvekkil şirket yetkilisi tarafından el yazısıyla kefil olduğuna ilişkin bir ibare yazılmadığı, müvekkillere alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu olmadığı, müvekkilllerin temerrüde düşürülmediği, davaya konu edilen kredi sözleşmesi ve içeriğini kabul etmediklerini, davacının icra ve dava şartları oluşmadan icra takibi yapılmış ve haksız dava açıldığı, yasal koşulların yerine getirilmediği, dolayısı ile haksız davanın reddinin gerektiği, davacının haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalılar hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK.m67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2029/… E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısı … T.A.Ş. tarafından tarafından, borçlular dosyamız davalıları aleyhine toplam ‭1.297,18-‬TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, süresinde borçluların borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar her ne karar zaman aşımı itirazında bulunmuşlarsa da davacı yanca süresi içinde icra takibine geçilmesi ve takibin zaman aşımı süresini kesmesi, itirazın davacıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belgenin de dosyaya sunulmaması hususları birlikte değerlendirildiğine davalı zaman aşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, … A.Ş ye müzekkere yazılarak davalılar ile akdedilen kredi sözleşmesi, ödeme planı, hesap özeti, hesap kat işlemleri ve ihtarı, tebliğ mazbatası, eş muvafakatı ve mevcut olan diğer tüm evraklar celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı cevap dilekçesinde bildirildiği gibi davalı şirketin tasfiyesinin yapıldığı anlaşılmakla davacı tarafa davalı şirketin ihyası için süre verilmiş ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/… Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının takip ve işlemlerinin sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verilmiştir. …. ATM ye müzekkere yazılarak 2020/… esas sayılı dosyaları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının kredi sözleşmesi nedeni ile davalılardan alacaklı olup olmadığı ile bunun miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları ile davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı ile bunun miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bankacı bilirkişi 20/08/2021 tarihli raporunda özetle; ” …davacı bankanın, davalı … ‘den, takip tarihi itibariyle talep edeceği toplam |alacak tutarının 1.262,49TL olduğu, asıl alacak tutarı olan 940TL’ye takip tarihinden itibaren TCMB tarafından ilan edilen oranlar üzerinden Temerrüt Faizi talep edebileceği, davalı …’in dava konusu Genel Kredi Taahhütnamesi kapsamında söz konusu borç tutarının ödenmesinden iş bu GKS kapsamındaki kefalet bedeli kadar müteselsilen sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine”… Yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı … Tic.ltd.şti. arasında 10/06/2009 tarihli ve 30.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı, diğer davalının ise sözleşmeyi yine 30.000,00 TL üzerinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık anılan sözleşme uyarınca davalıların davacıya borçlu olup olmadığı ile bunun miktarı noktasındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Bilirkişi raporunun incelenmesinden, davacının takip talebinde belirtilen asıl alacak tutarı kadar davalılardan alacaklı olduğu, yine işlemiş faiz ve bunun BSMV’ sinin talep edilebileceği ancak bunlar yönünden aşkın talepte bulunulduğu raporlanmıştır. Bilirkişi raporunun incelenmesinden raporun hesaplama tekniği yönünden usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiş ve rapor davalı şirket yönünden mahkememizce de hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Ancak raporun davalı kefil …’ nin de aynı miktarla borçtan sorumlu olduğuna ilişkin kısmına iştirak edilmemiştir. Raporda da yer verildiği üzere davalı kefile gönderilen tebligatın iade döndüğü görülmüştür. Buna göre kefilin usulüne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü söylenemez. O halde kefil takip tarihine kadar işleyecek akdi faizden sorumlu olup temerrüt faizi isteği yerinde değildir. Mahkememizce açıklandığı şekilde takip tarihine kadar akdi faiz hesabı yapılmış ve davalı kefil … ‘ nin sorumluluğu 977,50 TL olarak belirlenmiştir. Her iki borçlu davalı yönünden asıl alacak miktarı yine 940,00 TL olarak kabul edilmiştir. Davacı tarafça talep edilen faiz oranı ve miktarının yerleşik Yargıtay içtihatları ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu belirlenmiştir. Kefilin kefaletinin incelenmesinden TBK’ nun 589. Maddesinde yazılı şartların tamamına haiz olduğu anlaşılmıştır. Tespit edilen tutarın davalılar tarafından ödendiğine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi bu yönde bir savunmada da bulunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun zorunu arabuluculuğu düzenleyen 18/A maddesinin 11. Fıkrasına göre taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her ne kadar davanın kısman kabul kısmen reddine karar verilmiş ise de davalıların mazeretsiz olarak arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı görülmekle yargılama giderlerinin davalı yan üzerinde bırakılması gerekmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına; davacının kötü niyeti sabit olmadığından davalının bu talebinin ise reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Davalıların … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin 1.262,49 ₺ üzerinden (borçlu … 977,50 ₺ ile sınırlı olmak üzere) takip tarihinden itibaren asıl alacağa takip talebinde belirtilen faiz oranı ve şartları uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 252,49 ₺ (davalı borçlu … 195,50 ₺ ile sınırlı olmak kaydı ile) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gereken 84,24-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 39,84-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 44,40-TL peşin harç, 900-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 260,90-TL olmak üzere toplam 1.249,70-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 1.262,49-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
8-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu, anlatıldı.18/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır