Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1001 E. 2020/336 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2019/1001
KARAR NO:2020/336

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/10/2019
KARAR TARİHİ:16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında bir süre mal satımı konusunda ticari ilişkisi olduğunu, davalının almış olduğu malların bir kısmını ödemediğini, icra takibi tarihi itibari ile icra takibi konusu kadar müvekkilinin bakiye alacağının ödenmediğini, tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşamadıklarını, müvekkilinin alacağının likit olduğunu, davalının kötü niyetle itiraz ettiğini, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; borçlunun …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava değerinin yüksek olması sebebiyle ispatın ancak senetle yapılabileceğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 24.02.2017 tarihinde “…’a ait mağazalar, franchise mağazalar ve bayilerde satışa sunulacak ürünlerin işbu Sözleşmede ve Ekli, her iki tarafın da üzerinde imzası bulunan CD’de yer alan Tedarikçi El Kitabı ve eklerinde(“Tedarikçi Ek Kirabı”) belirtilen kurallar ve şartlar çerçevesinde ÜRETİCİ tarafından üretiminin yapılması ve …’a satılması” konulu Üretim Ve Satın Alma Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, akabinde ise taraflar arasında 24.02.2017 tarihli Üretim Ve Satın Alma Hizmet Sözleşmesi’ne EK Protokol akdedildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki gereği siparişe konu edinen ürünler davacı şirketçe iş bu mutabık kalınan şartlara riayet edilmeden teslim edildiğini, iş bu teslimata ilişkin müvekkili şirketçe gerçekleştirilen ve tespiti sağlanan hususların dilekçe ekinde yer alan işlem tablosunda ayrıntılandırıldığını, ekte yer alan tablodan da anlaşılacağı üzere davacı şirketin, iş bu sözleşmede yer alan yükümlülüklerine aykırı hareket ederek ürünlerin teslimi hususunda mutabık kalınan şartlarla sipariş adet ve çeşitlerine riayet edilmeksizin kolileri paketlediğini ve iş bu kolilerde sayım hataları yaptığını, müvekkili şirketçe iş bu siparişlerin yer aldığı kolilerde bulunan eksik veya fazla ürün adetlerinin iş bu tabloda görüldüğünü, itirazın iptali konulu iş bu davanın dayanağı olarak iddia edilen bakiye alacak, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden de görüleceği üzere; müvekkili şirketçe davalı şirket adına düzenlenen 16.04.2018 tarihli … nolu faturada yer alan bedel doğrultusunda talebe konu edildiğini, oysaki ekte yer alan ve davacı şirket adına düzenlenen tedarikçi ekstresinde de görüleceği üzere müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının sabit olduğunu, mevcut uyuşmazlık davacı şirketin taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmede yer alan yükümlülüklerini ihlali doğrultusunda düzenlenmiş olan faturanın, davacı şirketçe işleme alınmamasından kaynaklandığını, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; davacı yanın itirazın iptali konulu iş bu haksız ve mesnetsiz davasının reddini, davacı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı yana teşmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen ürün alım satımına dayalı sözleşmeye istinaden ödenmeyen fatura alacağının tahsili amacıyla davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş. tarafından, borçlu … A.Ş. aleyhine 3.964,00 TL asıl alacak, 419,32 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere yekün 4.383,32 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 22.07.2019 tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında avans faiz işletilmek kaydıyla icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık konusu dönemi kapsar BA/BS kayıtlarının celbi için … Vergi Dairesi Müdürlüğü ve … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış ve anılan kayıtlar dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı yanca taraflar arasında akdedilen 24/02/2017 tarihli “Üretim ve Satın Alma Sözleşmesi” ile bir kısım ticari kayıtları cevap dilekçesi ekinde sunulmuştur.
Taraf delilleri toplanmış ve davacı ile davalı fatura ve ticari defter deliline dayanmış olmakla, davacının ticari kayıtlara göre davalıdan alacağının bulunup bulunmadığının tespiti açısından taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olup, davacı taraf ön inceleme duruşmasında hazır olduğu halde belirlenen inceleme gününde defter ibrazında bulunmamış, defterlerini ibraz etmemesine ilişkin haklı veya geçerli bir mazeret de ileri sürmemiş ve defter ibrazından kaçınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 16/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı taraf… Anonim Şirketinin 2018 yılında elektronik defter (e defter) uygulamasına göre, Yevmiye defteri ve Büyük defter (defter-i kebir) beratlarının, Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi işlem sistemine süresinde yüklendiğini, muhasebe tekniği açısından ilgili hesapların birbirini doğruladığı ve defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, mahkememizde 10.02.2020 tarihinde yapılan incelemeye iştirak etmeyen ve sonrasında yerinde inceleme konusunda bir talebi olmayan davacının dava dosyası içeriğinde yer alan davalıya ait cari hesap ekstresi ile davalı kayıtlarında davacıya ait cari hesap ekstreleri karşılaştırması sonucu davaya konu edilen rakamın davalı… Anonim Şirketi’nin 16.04.2018 tarihinde düzenlediği KDV hariç 3.360,00 TL, KDV Dahil 3.964,80 TL’lik iade faturası olduğunu, bu rakamın davalı ile davacı arasında 24.02.2017 tarihinde imzalanan Üretim ve Hizmet Alma Sözleşmesi 7.1. Maddesinde Termin ve Miktar Uygunsuzlukları Bölümünde yer alan cezalar dikkate alınarak raporun 6-Davalı tarafından düzenlenmiş reklamasyon faturasına konu edilen termin uygunsuzluğu: bölümünde yer alan tabloya göre hesaplandığını, ilgili faturanın dava dosyasına sunulan cari hesap ekstresinde davacı … A.Ş. tarafından da kayıtlara alındığını, davacı … A.Ş. tarafından 20.04.2018 tarihinde …’dan teslim alınan iade faturası kadar 26.04.2018 tarihinde davalı… Anonim Şirketi’ne Satın alma İade Faturası açıklamalı bir fatura düzenlendiğini ve davalı hesaplarının dava tutarı 3,964,80 TL kadar tekrar borçlandırdığını, davalının ise bu faturayı kayıtlarına almadığı tespit edildiğini, davacı tarafın 26.04.2018 tarihli cari hesap ekstresinde yer alan davalıyı borçlandırdığı fatura ile ilgili ispat edici belgeler sunması durumunda alacaklı olabileceği aksi takdirde davalının aralarında imzalanmış olan sözleşme ve termin uygunsuzluğu ile ilgili düzenlenmiş iade faturasından dolayı davacı ya borçlu olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Davacı vekili 12/04/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı özetle; davalı tarafından müvekkiline yönelik 3.964,80 TL lik fatura tanzim edildiğini, bu faturanın e-fatura olarak düzenlenmesi nedeniyle müvekkilinin itiraz imkanı olmadığını, bu faturaya karşılık müvekkilince 20/04/2018 tarihli yeni bir fatura düzenlenerek davacıya gönderildiğini, bilirkişi tarafından bu yönler nazara alınarak yeni bir rapor düzenlenmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili 30/06/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı özetle; bilirkişi raporunda ticari defterlerini ibraz etmeyenin sehven davalı olarak yazılmış olduğunu oysaki davacının defterlerini ibraz etmediği, müvekkilinin defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığını, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen 16/04/2018 tarihli faturanın davacı şirketçe 20/04/2018 tarihinde teslim alındığını, uyuşmazlığın bu faturadan kaynaklandığını, anılan faturanın davacı yanca ticari defterlerine kayıtlandığı, davacının 26/04/2018 tarihinde aynı miktarlı yeni fatura düzenleyerek haksız ve hukuka aykırı şekilde icra takibine konu ettiğini, davacı tarafça düzenlenen bu faturaya ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediğini, müvekkilinin ise taraflar arasındaki münakit sözleşmeye göre faturayı tanzim ettiğini, davacının davasında haksız olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Dosya münderecatındaki deliller, taraf iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında ödenmeyen alacağının tahsili amacıyla icra takibine dayanak yapılan faturayı tanzim ederek davalıya gönderdiği, davalının buna karşılık aralarında bağıtlanan sözleşme uyarınca davcının ürünleri sözleşmede belirtilen şart ve koşullarda teslim etmediğinden yine sözleşmede belirtilen hesaplama yöntemi ile ceza-i şartı da kapsar faturayı tanzim ederek davacıya gönderdiği ve davacının bu faturayı alarak ticari defterlerine kayıtladığı belirlenmiştir. Bu hali ile tarafların bir birilerinden alacağı kalmadığı anlaşılmaktadır. Basiretli bir tacir olan davacının kendisine gönderilen faturanın e-fatura olarak gönderildiği ve buna itiraz etme imkanın bulunmadığı yolundaki beyanının dinlenebilirliği bulunmamaktadır. Bundan sonra davacı her ne kadar icra takibine konu faturayı tanzim ederek davalıya tebliğ etmiş ise de incelenen davalı defterlerinde buna ilişkin bir kayıt da bulunmamaktadır. Davacının faturaya konu alacağını salt fatura tanzim ederek bunu ticari defterlerine kaydetmesi alacağın varlığının ispatı için tek başına yeterli değildir. Faturaya konu alacağın karşı tarafın ticari defterleri ile doğrulanması veya mal veya hizmetin verildiğinin ispatı gereklidir. Kaldı ki davacı ön inceleme duruşmasında hazır olmasına ve tarafların ticari defterlerini ibraz etmemesinin yasal sonuçları ihtar edilmesine karşın geçerli bir mazereti olmaksızın inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini ibraz etmemiş, bilirkişi raporunda değinildiği gibi alacağını yanıstan faturayı ispata yarar belge sunmamış ve fatura konusu alacağını ispat edememiştir. Davalının usulüne uygun tutulan kayıtları ile ise dava konusu alacağın bulunmadığı açıktır. Açıklanan nedenlerle davacının ispatlanamayan davasının reddi gerekmiştir. Yine İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Davalı tarafça davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE;
2-Davalının kötü niyet tazminatının reddine,
3-Alınması gerekli 54,40-TL karar harcının davacının peşin yatırdığı 52,95-TL harçtan mahsubu ile alınması gereken 1,45-TL’nin Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliğinin 11/2. Maddesinde belirtilen 16,02-TL’den az olması nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7. maddesi gereğince hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341. Maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar açıkça okundu anlatıldı.16/07/2020

Katip …

Hakim …