Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/84 E. 2023/771 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“Davanın Kabulü”
ESAS NO : 2023/84 Esas
KARAR NO : 2023/771
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2023
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile borçlu … arasındaki ticari ilişki içerisinde mal alım satımı yaptıklarını ancak gelinen noktada borçlu, alacaklı müvekkilleri şirkete olan borcunu ifa etmediğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, taraflar arasındaki ticarete ilişkin tüm kayıtlar müvekkillerine ait ticari defterlerde kayıtlı olduğunu beyan ederek; davalı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve soyut itirazlarının iptali ile işbu takibin devamına, ilaveten dava konusu alacağın likit olmasından bahisle karşı tarafın kötü niyetli itirazları nedeniyle durmasına sebebiyet verdiği işbu takip ve dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında, SGK tarafından uygulanan ve uygulanacak olan tüm teşviklerden müvekkili şirketin yararlandırılması adına gerekli tüm işlemlerin müvekkilleri şirket adına davacı şirket tarafından takip edilmesi, raporlanması ve sonuçlandırılması konulu sözleşme akdedildiğini, taraflar arasında dava dilekçesinde iddia edildiği gibi mal alım-satımına ilişkin ticari ilişki değil danışmanlık hizmet sözleşmesi kapsamında ticari ilişki mevcut olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin, davacı şirketten Haziran/2019 – Temmuz/2021 arasında, akdedilen sözleşme kapsamında hizmet aldığını, davacı şirket ile akdedilen sözleşme, 01/07/2021 tarihi itibariyle müvekkili şirket tarafından feshedildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkili şirket nezdinde sigorta sicil kaydı bulunan teşvik kapsamındaki personellerle alakalı SGK nezdindeki sigorta prim iadesi başvuruları …’nın sorumluluğunda olduğunu, davacı şirket sorumluluğunda olan teşvik ve prim iadesi süreciyle alakalı olarak SGK’ya haksız teşvik kullanımı nedeniyle ceza ödemiş olup, davacı şirketin sözleşme ile üstlendiği yükümlülüğünü gerektiği gibi yerine getirmemiş olması nedeniyle faydalanabileceği teşvik ve prim iadesinden faydalanmadığını, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından SGK’ya ödenen cezalar ve faydalanılamayan prim iadesi ve teşvikler, sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca müvekkili şirketin davacıya olan cari borcundan mahsup edildiğini, esasında davacı şirketin edimlerini gerektiği gibi yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zarar ve faydalanamadığı kar daha fazladır ancak müvekkili şirket bünyesinde çalışan personel sayısının fazla olması nedeniyle haksız teşvik nedeniyle ödenen cezaların ve faydalanılamayan prim iadesinin tam olarak tespiti müvekkil şirketçe yapılamadığını, davacının davasının ve taleplerinin reddine, asıl alacağın %20’sindan az olmamak üzere icra-inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, SGK kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura ve cari hesap alacağından kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacının davalıdan alacaklı olduğunu, söz konusu alacağın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı tarafça ödenmeyen borç nedeniyle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında SGK tarafından uygulanan ve uygulanacak olan tüm teşviklerden müvekkilinin yararlandırılması adına gerekli tüm işlemlerin müvekkili şirket adına davacı şirket tarafından takip edilmesi, raporlanması ve sonuçlandırılması konulu sözleşme düzenlendiğini, taraflar arasında danışmanlık hizmet sözleşmesi kapsamında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketten Haziran/2019 – Temmuz/2021 arasında hizmet aldığını, sözleşmenin 01/07/2021 tarihi itibariyle müvekkil şirket tarafından feshedildiğini, müvekkili şirketin davacı şirket sorumluluğunda olan teşvik ve prim iadesi süreciyle alakalı olarak SGK’ya haksız teşvik kullanımı nedeniyle ceza ödediğini ve faydalanabileceği teşvik ve prim iadesinden faydalanamadığını, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından SGK’ya ödenen cezalar ve faydalanılamayan prim iadesi ve teşvikler, sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca müvekkil şirketin davacıya olan cari borcundan mahsup edildiğini bu nedenle müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığından davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 26/12/2022 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde taraflara arasında düzenlendiği ileri sürülen tarihsiz ve imzasız sözleşme örneğinin dosyaya sunulduğu, Mahkememizin duruşma ara kararı ile davacı ve davalı vekiline varsa imzalı sözleşme aslını dosyaya sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde imzalı sözleşme aslı sunulmadığından sunulan sözleşme örneğine itibar edilemeyeceğinden Mahkememizce delil olarak kabul edilmemiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2022/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 16.113,26 TL borcun ödenmesi amacıyla 28/04/2022 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 24/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 26/05/2022 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca, para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. 6100 sayılı HMK 10. maddesi gereğince sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda dava ve icra takibi, sözleşmenin yerine getirileceği (ifa edileceği) yerde açılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer tarafların açık ya da örtülü isteklerine göre belirlenir. Aksi durumda ise sözleşmenin yerine getirileceği yer Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince tespit edilir. Uyuşmazlık sözleşmeden doğan bir para borcuna ilişkin olup, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Davalı taraf icra takibinin yetkisine itirazda bulunmuşsa da davacı, icra takibinde sözleşme ilişkisi nedeniyle doğan para alacağının tahsilini talep ettiği ve alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olması nedeniyle davalının yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce SGK’ya müzekkere yazılarak Haziran/2019 – Temmuz/2021 arasında davalı şirkete haksız teşvik kullanımı nedeniyle kesilen cezalara ve iptal edilen prim iadelerine ilişkin kayıtların Mahkememize gönderilmesi talep edilmiş olup, Şişli SGK’ya yazılan müzekkere cevabında yersiz teşvik kullanımı nedeniyle uygulanan herhangi bir idari para cezası olmadığı ve iptal edilen teşvik prim iadesinin bulunmadığı şeklinde cevap verildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça bütün SGK’lara müzekkere yazılması talebinde bulunduğu, Mahkememizce davalı şirketin işyeri sicil numarası belirtilerek işyeri sicil dosyasının bulunduğu Şişli SGK’ya müzekkere yazıldığı, bu hususta duruşma ara kararı ile davalı vekiline müvekkilinin dava konusu işlerle ilgili olarak hangi SGK’dan işlem yaptığına yönelik olarak SGK Müdürlüğünün açıkça ismini ve iş yeri sicil numarasını bildirmek veya dilekçesinde belirtilen ceza ve iptal edilen prim iadelerine yönelik olarak yazılı delillerini dosyaya sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, aksi halde SGK kayıtlarına dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtar edildiği, davalı vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde SGK Müdürlüğünün açıkça ismini ve iş yeri sicil numarasını bildirmediği ve dilekçesinde belirtilen ceza ve iptal edilen prim iadelerine yönelik olarak yazılı delillerini dosyaya sunmadığı anlaşılmakla SGK kayıtlarına dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için ihtaratlı tebligat yapıldığı ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi … ve SGK alanında uzman bilirkişi … tarafından 20/06/2023 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “davacının 2021, 2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının incelenen ticari defterlerine göre; Davacı tarafından davalı adına tanzim edilen takibe konu faturaların davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturalardan kaynaklı davacının takip tarihi (29.04.2022) itibariyle davalı yandan 16.113,26 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve belge ibraz etmediği, davacı … Ltd. Şti. tarafından davalı adına tanzim edilen takibe konu faturaların E-Fatura olarak düzenlendiği ve davalıya e-fatura sistemi üzerinden teslim edildiği, faturalara davalı tarafından 8 gün içerisinde itiraz edilmediği, faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yan cevap dilekçesinde “Müvekkil şirket, davacı şirket sorumluluğunda olan teşvik ve prim iadesi süreciyle alakalı olarak SGK’ya haksız teşvik kullanımı nedeniyle ceza ödemiş olup, davacı şirketin sözleşme ile üstlendiği yükümlülüğünü gerektiği gibi yerine getirmemiş olması nedeniyle faydalanabileceği teşvik ve prim iadesinden faydalanamamıştır. Bu kapsamda müvekkil şirket tarafından SGK’ya ödenen cezalar ve faydalanılamayan prim iadesi ve teşvikler, sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca müvekkil şirketin davacıya olan cari borcundan mahsup edilmiştir…” denmiş olduğu görüldüğünden takibe konu faturaların davalı yanın bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen takibe konu faturaların davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, SGK Mevzuatı konusunda yapılan incelemelerde “İdari Para Cezalarının” iptal edildiğinden davalının mahsup koşullarının oluşmadığı görüşü belirtildiğinden davacının takip tarihi (29.04.2022) itibariyle davalı yandan 16.113,26 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından davalıya faturalar düzenlendiği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi icra müdürlüğünde davacıya borcunun bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, buna ilişkin e- fatura düzenlendiği, faturaların davalı tarafa tebliğine rağmen süresi içerisinde itirazda bulunmadığı ve fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayıldığı, davalı tarafça hizmetin alınmadığına yönelik bir itirazı bulunmamakta olup davalı şirketin davacı şirket sorumluluğunda olan teşvik ve prim iadesi süreciyle alakalı olarak SGK’ya haksız teşvik kullanımı nedeniyle ceza ödediğini ve faydalanabileceği teşvik ve prim iadesinden faydalanamadığını, bu kapsamda davalı şirket tarafından SGK’ya ödenen cezalar ve faydalanılamayan prim iadesi ve teşvikler, sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca davalı şirketin davacıya olan cari borcundan mahsup edildiğini iddia etmiş olup SGK’ya yazılan müzekkere cevabında yersiz teşvik kullanımı nedeniyle uygulanan herhangi bir idari para cezası olmadığı ve iptal edilen teşvik prim iadesinin bulunmadığının bildirildiği, ceza ve iptal edilen prim iadelerine yönelik olarak yazılı delillerini dosyaya sunmadığı, davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu faturalar ve cari hesaptan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu cari hesaptan dolayı 16.113,26 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine hükmolunan asıl alacağın %20’si (3.222,65 TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (3.222,65 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.100,70-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 194,61-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 906,09-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 16.113,26-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 179,90-TL başvuru harcı ve 194,61-TL peşin olmak üzere toplam ‭374,51‬-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 3.500,00-TL Bilirkişi ücreti ve 115,00-TL posta giderinden ibaret toplam 3.615,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 3.120,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı dava değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2023

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*