Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/83 E. 2023/427 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/83 Esas
KARAR NO : 2023/427
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2023
KARAR TARİHİ : 26/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 07/02/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, 22.08.2019 tarihinde kurulduğunu ve otelcilik alanında faaliyet gösterdiğini, 24.01.2023 tarihinde banka hesaplarına l.haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve nakit akışının durduğunu, ödenmesi gereken çeklerinin ödenemediğini, sonrasında davaya konu ….İcra Müdürlüğünün 2022/… E. dosyası ile davalı tarafından müvekkili hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığının öğrenildiğini, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, … İcra Hukuk Mahkemesi 2023/… Esas dosya ile Usulsüz Tebligat şikayetinde bulunulduğunu ve icra dosyasında da yetkiye, borca ve faize itiraz edildiğini, ancak yine de takip kesinleşmiş denilmek suretiyle İcra Müdürlüğünce taleplerinin reddolduğunu, müvekkili şirketin cebri icra tehdidi altında olduğunu, ticari hayatını olumsuz etkileyen haciz işlemleri nedeniyle cebri icra tehdidi altında, ihtirazi kayıtla dosya borcu olan 24.570,82-TL’yi icra dosyasına 07.02.2023 tarihinde ödendiğini, açıklanan nedenlerle … İcra Müdürlüğünün 2022/… E. Sayılı dosyasındaki icra takibinden dolayı müvekkil şirketin, davalı- alacaklının sigortalısı olmaması , herhangi alış- veriş yada ticari ilişkisi olmadığından, rücuya konu hiçbir borcu olmaması nedeniyle cebri icra tehdidi altında yaptığı ödemenin avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla kötü niyetli olarak takip başlatan karşı tarafın %20’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, tedbiren dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 10/03/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddinin gerektiğini, davacı tarafta icra takibinde herhangi bir sıfatı olmadığı iddia edilmiş ise de; sigortalı otomobilin resmi sahibi ve işleteni / fiili kullanıcısının poliçenin düzenlendiği tarihte … plakalı otomobilin resmi kayıtlardaki maliki sigortalı … Ltd. Şti. olduğu, ancak fili kullanıcısı ve işleteninin davacı / borçlu … A.Ş olduğunu, çünkü bu tarihten önce Sigortalı …Tic. Ltd. Şti.’nin hisseleri devren birleşme sureti ile davacı … A.Ş ‘ye geçtiğini, tebligat usulsüzlüğünün Ticaret Mahkemesinin konusu olmadığını belirterek davacının tedbir talebinin reddi ile icra dosyasına yatan bedelin tarafımıza ödenmesine karar verilmesine, davanın öncelikle ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk sürecinin yerine getirilmemiş olması sebebiyle davanın usulden reddine, aksi takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve % 20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ile kanuni vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davalı tarafça davacı taraf aleyhine açılan ilamsız icra takibi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
1.1.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Bu kapsamda Mahkememiz dosyasının 26/05/2023 tarihli duruşmasında davacı vekiline arabuluculuk başvuruları olup olmadığı hususu sorulmuş olup; davacı vekili beyanında arabuluculuk yoluna başvurmadan iş bu davayı açtıklarını beyan etmiştir.
Somut olayda davaya konu uyuşmazlık, davacı tarafın, davalı tarafça aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibi nedeniyle icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdadına ilişkin olduğu, TKK’nun 4/1, (a) bendi uyarınca sigorta işleminden kaynaklanan uyuşmazlıkların herhangi bir şart aranmaksızın ticari dava olarak kabul edildiği, davacı tarafça 26/05/2023 tarihli duruşmadaki beyanında arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açıldığının beyan edildiği, davacı tarafça zorunlu arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, davanın istirdat davası olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmaması nedeniyle HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından açılan DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 179,90-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 419,61-TL harcın mahsubu ile artan 239,71-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2.maddesine göre hesaplanan 9.200,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2023

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.