Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/786 E. 2023/915 K. 29.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/786 Esas
KARAR NO : 2023/915
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 28/12/2023
KARAR TARİHİ : 29/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 28/12/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı …’ın “… Mah. … Cad. … Apt Blok No: … İç Kapı No: … / İSTANBUL” adresinde bulunan … Mersis numaralı, … Vergi Kimlik numaralı, 06-08-2015 Kuruluş tarihli, … Limited Şirketi’ nin ortakları ve şirketin münferiden yetkilisi olduklarını, fakat davalı …’ın şirketi temsil yetkisini kötüye kullandığını, şirket iş ve işlemlerinde müvekkilin bilgisi ve onayı dışında hareket ettiğini, gerçeğe aykırı beyan ve işlemlerde bulunduğunu, kötüniyetli olarak gerçekleştirdiği eylemler ile şirkete ve müvekkile zarar verdiğini, …’ın müvekkilinin şirkette sahip olduğu hak ve yetkilerini kullandırmamak için her türlü haksız girişimde bulunduğunu ve şirkette müvekkilin de sermayesi ve ciddi anlamda emeği olmasına rağmen, şirketin tüm gelirlerini kendisi elde etmeye çalıştığını ve müvekkilinin tüm uzlaşma ve anlaşma taleplerine de olumsuz cevap verdiğini, nitekim davalının daha önce de şirketi zarara uğratıcı eylem ve işlemlerde bulunduğunu, müvekkilinin haklarını gasp etmeye çalıştığını ve bu nedenle müvekkilinin … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2023/… Esas sayılı dosyası ile şirketin fesih ve tasfiyesi için dava açmak zorunda kaldığını, davanın açılmasından sonra …’ın müvekkile gel anlaşalım dediğini müvekkilinin sırf onun sözüyle davadan feragat ettiğini ve fakat sonrasında hiçbir sözünde durmadığını ve müvekkilini aldattığının anlaşıldığını, müvekkilinin onun sözü ile açtığı tasfiye davasından feragat etmiş olmasına rağmen, feragat nedeniyle doğan vekalet ücretinin müvekkilden tahsiline ilişkin dahi şirket adına müvekkile karşı icra takibi ikame edildiğini, söz konusu icra dosyasının … İcra Müdürlüğü’ nün 2023/… Esas sayılı dosyası olduğunu, gelinen aşamada ise davalı … tarafından gerçekleştirilen işlem ve eylemlerin kabul edilemez bir hal aldığını, şirkete zarar verici eylemleri nedeniyle …’ ın temsil yetkisinin öncelikle tedbiren derhal kısıtlanması, akabinde temsil yetkisinin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, Davalı …’ ın şirketten hiçbir alacağı olmayan şirket şoförleri lehine şirket adına kayıtlı araçlara rehin tesis ettirmesi, şirket alacaklılarından mal kaçırmaya ilişkin eylemler sergilemesi, şirketin var olan borçlarını kötüniyetli bir şekilde ve gerçeğe aykırı olarak inkar etmesi ve borçların ödenmesinden imtina etmesi, şirket araçlarını çalışamaz hale getirmesi, müvekkile elde edilen gelirlerden hakkı olanı vermemesi, müvekkilin temsil yetkilerini kısıtlanması ve eşitliğe de aykırı davranması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalının özen ve bağlılık yükümlülüklerine aykırı davrandığı, basiretli ve dürüst bir tacir gibi hareket etmediği, müvekkili de şirket alacaklılarına karşı kötü duruma düşürdüğü, şirket araçlarına gerçek dışı rehin tesis ettirerek müvekkilin de haklarını kötüniyetli şekilde gasp ettiği, şirketin iyi yönetimi için gerekli işlemleri yapmayı bırakınız, aleni şekilde kötü bir yönetim sergilediği açık olduğunu, tüm bu arz ve izah edilen nedenlerle, Davalı …’ ın, … Ltd. Şti.’ndeki temsil ve yönetim (müdürlük) yetkisinin kullanımının verilecek ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, neticeten davanın kabulü ile davalı …’ ın, … Ltd. Şti’.ndeki temsil ve yönetim (müdürlük) yetkisinin kaldırılmasına, mahkemeniz aksi kanaatte ise ve bu talebimiz kabul görmez ise mahkemece kayyım atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan davalı şirket yetkilisinin kötü yönetimi nedeniyle dava dışı … Ltd. Şti.’ne kayyum atanması istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı şirket yetkilisinin şirketten hiçbir alacağı olmayan şirket şoförleri lehine şirket adına kayıtlı araçlara rehin tesis ettirmesi, şirket alacaklılarından mal kaçırmaya ilişkin eylemler sergilemesi, şirketin var olan borçlarını kötüniyetli bir şekilde ve gerçeğe aykırı olarak inkar etmesi ve borçların ödenmesinden imtina etmesi, şirket araçlarını çalışamaz hale getirmesi, müvekkile elde edilen gelirlerden hakkı olanı vermemesi, müvekkilin temsil yetkilerini kısıtlanması ve eşitliğe de aykırı davranması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalının özen ve bağlılık yükümlülüklerine aykırı davrandığı, basiretli ve dürüst bir tacir gibi hareket etmediği, müvekkili de şirket alacaklılarına karşı kötü duruma düşürdüğü, şirket araçlarına gerçek dışı rehin tesis ettirerek müvekkilin de haklarını kötüniyetli şekilde gasp ettiği, şirketi kötü yönettiği iddiasıyla davalı şirketi yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… kayıtlarının incelenmesinde; dava dışı şirketin … nün … sicil numarasına kayıtlı ve … Ltd. Şti. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin … / İstanbul olduğu, şirketin son yetkililerinin davalı … ve davacı … olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK 114/1-d maddesindeki düzenlemeye göre; tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak belirlenmiştir.
Dava, dava konusu şirketin yetkilisi olan davalının şirketi kötü yönetimi nedeniyle dava dışı … Ltd. Şti. şirketine kayyım atanması ilişkin olup; dava dışı şirkete kayyum atanması talebine ilişkin davanın şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekirken mevcut davada davacı şirket ortağı tarafından dava dışı şirket tüzel kişiliğine dava yöneltilmeksizin doğrudan şirketin diğer ortağı ve yetkilisi olan davalıya husumet yöneltilmiş olup davalı yönünden pasif husumet yokluğu söz konusudur. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı içtihadı da bu yönde olup bu kapsamda dava dışı şirkete kayyım atanması talebine yönelik açılan davada davalı şirket ortak ve yöneticisi olan davalı açısından pasif husumet yokluğu söz konusu olup, pasif husumetin dava şartı olması nedeniyle davacı tarafça kayyım atanması istemine ilişkin açılan davanın pasif husumet dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça dava dışı şirkete kayyım atanmasına yönelik açılan DAVANIN, HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29/12/2023

Başkan …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Katip …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.