Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/644 E. 2023/718 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/644 Esas
KARAR NO : 2023/718
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2023
KARAR TARİHİ : 30/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, … internet üzerinden kripto para alım-satımı yapılmasına aracılık eden Türkiye’de ilk, lider ve en çok bilinen, Dünya’da ise dördüncü kurulan kripto alım-satıma aracılık platformu olduğunu, müvekkili şirketin T.C. yasalarına uygun olarak kurulduğunu ve faaliyet gösteren özel bir tüzel kişilik olmasının yanı sıra … yükümlüsü olduğunu, …’ün, yaptığı yatırım ve anlaşmalar ile kullanıcıların 7/24 Türk lirası ile … ve diğer kripto paraların alım ve satım işlemlerini yapabilmelerini ve Türkiye’deki banka hesaplarına Türk lirası çekebilmelerini sağladığını, müvekkili şirket bünyesinde … numaralı hesabın sahibi olduğunu, davalının ilgili hesabında çeşitli alım satım, yatırma çekme işlemleri gerçekleştirdiğini, davaya konu işlemin de bu kapsamda olan Türk lirası yatırma işlemi olduğunu, şirket bünyesinde 23/02/2021 tarihinde teknik bir sıkıntı yaşandığını, bu teknik sıkıntı sonucunda da bazı kullanıcıların yapmış oldukları yatırma işlemi, sistem tarafından mükerrer olarak gerçekleştirildiğini, bunun sonucunda da kullanıcı hesabına “x” miktar para yatırmışken, aynı işlemin mükerrer olarak gerçekleşmesi neticesinde hesabına para “2x” miktarında yansıdığını, davalının da söz konusu sıkıntının yaşandığı bir hesap olduğunu, davalının şirket bünyesindeki hesabına 23/02/2021 tarihinde saat 15:05:05’de 10.000,00-TL yatırdığını, sistemde yaşanan sıkıntı nedeniyle davalı kullanıcı hesabına 10.000,00-TL yatırdığını ve hiçbir işlem yapmamış olmasına rağmen hesabından normal şartlar altında 10.000,00-TL çekebilecek iken, sistemde yaşanan sıkıntı nedeniyle 20.000,46-TL olarak, yani ilgili miktarın 2 katı olacak şekilde hesabından para çektiğini, bunun sonucunda da davalının haksız olarak zenginleştiğini, davalının söz konusu bakiye artışını bilmemesinin de mümkün olmadığını, her kullanıcının, ayrıca bir şubeye/ farklı bir kuruma vb. farklı bir yere gitmeye gerek olmaksızın her daim online bir şekilde platformu kullanırken hesabındaki bakiyeleri görebildiğini, inceleyebildiğini ve bununla beraber hesabında gerçekleştirdiği yatırma çekme işlemlerine ilişkin uygulamadan anlık bildirim alabildiğini, kullanıcının hesabında sistemsel sıkıntı nedeniyle yaşanan mükerrer yatırma işlemi sonrasında yaptığı çekme işlemi sonucunda TL bakiyesi eksiye düştüğünü ve işlem sonucunda TL bakiyesi -… olarak gözüktüğünü, tüm bu hususlar dikkate alındığında davalının sebepsiz zenginleştiğinin açık olduğunu, müvekkili şirketin yazılım ekibi tarafından yine aynı 23/02/2021 tarihinde tespit edildiğini ve tespit edilir edilmez de ivedi olarak davalı ile irtibata geçildiğini, davalının bu kapsamda ilk olarak 23/02/2021, 16/03/2021, 10/12/2021 ve 24/03/2022 tarihlerinde telefon ile arandığını, söz konusu işlem hakkında kendisine bilgi verildiğini, akabinde herhangi bir ödeme yapılmadığı veya hesabındaki eksi bakiye durumu düzeltilmediği için 18/03/2021, 10/12/2021, 14/12/2021 ve 24/03/2022 tarihlerinde mükerrer işleme ilişkin e-postalar da atıldığını, gerçekleşen işlem hakkında tekrardan bilgi verildiğini ve ilgili miktarın iadesinin bir kez daha istendiğini, davalı tarafından tüm bu süreçler sonucunda herhangi bir geri dönüş olmadığını, tüm bu süreçler sonucunda davalıya defalarca ulaşılmasına ve bilgi verilmesine rağmen, kendisi tarafından herhangi bir haksız kazancı iade etmeye yönelik geri dönüş ve iade alınamadığı için kendisine 20/06/2022 tarihinde davaya konu ….İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası üzerinden ödeme emri gönderildiğini, ilgili ödeme emrinin davalıya 24/06/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından ilgili ödeme emrine süresinde kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin haksız bir şekilde durdurulduğunu, davalının bu kötü niyetli olarak iadesini gerçekleştirmediği miktara ilişkin son olarak dava açılmadan önce ticari davalarda dava şartı olan zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, davalı yapılan görüşme esnasında miktarı ödemeyeceğini belirttiğini ve arabuluculuk görüşmemesi anlaşmama şeklinde sona erdiğini, tüm bu sebeplerle; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, davalı-borçluya icra takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-borçlu üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacı şirketin … internet üzerinden kripto para alım-satımı yapılmasına aracılık etmesi ile davacı şirket bünyesinde sistemsel sıkıntı yaşandığı iddiasıyla davalının hesabından fazla çektiği bedelin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itiraz kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Ticari davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticari davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile ticari sayılması için en azından bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır (ticari Dava, s.8-9 Dr. Levent Börü – İlker Koçyiğit, Ankara 2013).
Mutlak ticari dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Örneğin; acentelikle ilgili davalar, deniz ticaretine ilişkin davalar, sigorta hukuku ile ilgili davalar, taşınır rehni karşılığında ödünç verme işlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, rekabet yasağından kaynaklanan davalar, yayım sözleşmesine ilişkin davalar, kredi mektubu ve kredi emrinden doğan davalar, alım satım komisyonuyla ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar, fikri mülkiyet hukukundan kaynaklanan davalar, borsa, sergi, pazarlar ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ve nihayet bankalara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Bundan başka; özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar da bulunmaktadır. Örneğin; Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesi gereğince bu kanundan kaynaklanan davalar, İcra İflas Kanunu’ndan kaynaklanan iflasa ilişkin tüm davalar da mutlak ticari dava sayılmaktadır.
Nisbi ticari dava ise; tarafları tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
Dava kripto para alım satımına aracılık işleminden kaynaklı olarak davacının sistemindeki hatadan kaynaklı fazla yapılan ödemenin iadesine ilişkindir. Uyuşmazlık TTK’da zikredilen mutlak ticari davalardan olmadığından, davanın Asliye Ticaret mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için tarafların her ikisinin birden tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması zorunludur. Davaya konu uyuşmazlıkta davalının tacir olmadığı anlaşılmakla dava nisbi ticari dava değildir. Bu nedenle benzer konuya ilişkin … BAM … Hukuk Dairesinin 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamı ve … BAM … Hukuk Dairesinin 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
Somut olayda tarafların iddia ve savunmaları ile talebin ileri sürülüş biçimine göre; davalı gerçek kişi para kazanmak için davacı şirketin sağladığı kripto para alım-satım işlerine girdiği ve davacının sistemine üye olduğu, yatırım ve kazanç amaçlı olarak kripto paralar satın aldığı, yaptığı işlemler neticesinde neredeyse tüm birikimini kaybettiğini, bu kayıpların meydana gelmesinde davalının sorumlu olduğunu iddia etmektedir. Mevcut haliyle uyuşmazlığın davacının ticari işletmesiyle ilgisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı açıktır. Diğer taraftan, para kazanma, mevcut birikimini artırma ve dijital (kripto) paralardan gelir elde etme amaçlı olarak hareket eden davalının tüketici olarak kabul edilmesi de mümkün değildir.
Somut olayda davalı taraf tacir olmadığı gibi dava türü ve niteliği itibariyle mutlak ticari davalardan da değildir, bu haliyle ticari dava niteliğinde olmadığından davaya bakma görevi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, mahkememizin görev alanında değildir.
Bu haliyle görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmadığından HMK ‘nın 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca yukarıdaki açıklamalar gereğince Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi ile Mahkememizin karşı görevsizliğine karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.