Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/637 E. 2023/777 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/637 Esas
KARAR NO : 2023/777
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2023
KARAR TARİHİ : 23/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 14.02.2023 tarihinde müvekkili … … adına kayıtlı, … … sevk ve idaresinde olduğunu, davalı … A.Ş.’nin … numaralı poliçe ile kaskolu … plakalı aracı ile … ili Merkez ilçesi … Caddesinin bitiminden sağa … çevre yolu bağlantı yoluna geldiği esnada aniden yola atlayan hayvana çarpmamak için yaptığı manevra sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje aracının sol yan ve alt kısımları ile çarpması neticesinde müvekkilinin aracında tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkiline ait otomobilin bu trafik kazası neticesinde ağır hasara uğradığını, müvekkiline ait aracın maddi hasarlı trafik kazasının ardından kullanılamaz ve onarılamaz hale geldiğinden pert total işlemine tabi tutulduğunu, müvekkili adına kayıtlı araçta oluşan hasar sebebiyle … poliçe numaralı sigorta poliçesi ile davalı şirkette sigortalı olan müvekkilinin aracında oluşan hasarın ödenmesi amacıyla 21.06.2023 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, dava konusu olayda müvekkiline ait aracın sigorta şirketi olan davalı şirket ile müvekkili arasında kasko sigorta poliçesi akdedildiğini, Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşıldığını, TTK madde 1459 uyarınca, davalı sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin edeceğini, bu hükümün, aynı yasanın 1409/1 maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde, davalı sigortacının müvekkiline ait … plakalı sigortalı aracın uğradığı zarardan sorumlu olduğunu, müvekkiline ait araç pert total işlemine tabi tutulmuş olduğundan, uğramış olduğu gerçek zararın karşılanabilmesi için davalı … tarafından dava konusu aracın rayiç bedelinin ödenmesi gerektiğini, davalı … tarafından müvekkiline ait … plaka sayılı aracın rayiç bedelinin ödenmesi amacıyla yapılan başvuruya istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığını, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk gereği arabuluculuk yoluna başvuru yapıldığını ve görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını, tüm bu sebeplerle; fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili … … … adına kayıtlı … plaka sayılı araçta oluşan hasara ilişkin olarak uzman bilirkişilerce hesaplanacak tutar doğrultusunda arttırılmak suretiyle HMK m. 107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak ikame edilmek üzere şimdilik 1.000,00-TL hasar bedelinin (araç rayiç değerinin) kaza tarihi olan 14.02.2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacı tarafından 14.02.2023 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle üzerine kayıtlı … plakalı aracında oluşan hasar nedeniyle kasko sigorta poliçesi sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Görev hususundaki ihtilafın çözümü için, mülga 4077 sayılı Kanunla 5464, 6102 ve 6502 sayılı kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Dosya kapsamında … Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevabında davacının vergi levhasının bulunmadığı, Vergi Usul Kanununun 176, 177 ve 178 maddesine denk gelen herhangi bir sınıfına da mensup olmadığı, bu haliyle tacir sayılmadığı, … ‘ndan gelen müzekkere cevabında davacının sicil kaydının bulunmadığı, UYAP üzerinden yapılan gerek araç sorgusu raporu, gerekse de aktif-pasif araç sorgusu raporunda dava konusu … plakalı aracın kullanım amacının hususi olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu olayda uyuşmazlık, davacının hususi kullanımdaki aracına yaptırdığı kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; davalı taraf ticaret şirketi olsa da davacı tarafın gerçek kişi olduğu, davaya konu aracın kullanımının hususi olduğu, davacının davalı … ile tüketici sıfatıyla sigorta sözleşmesi imzaladığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde, TTK 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak karar verildi. 23/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.