Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/626 Esas
KARAR NO : 2023/890
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 19/10/2023
KARAR TARİHİ : 21/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 19/10/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ilk başlarda babası ile ısı sistemlerinin imalatı, montajı ve satımı ile iştigal etmeye başladığını ve bu tarihten sonra da birden fazla şirket kurarak bu işle iştigal ettiğini, önce babası ile ve daha sonra kendisi tarafından kurulan ticari işletme ve şirketler finansal dar boğaza girdiğinden birçok denemesi tasfiye ile sonuçlandığını ve devamında icra takiplerine maruz kaldığını, müvekkilinin kurduğu … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin görünen ortağı olmamayı tercih ettiğini ve güvendiği, inandığı çalışanları ve akrabalarını ortak göstermek suretiyle ve bu ortaklarla yaptığı inançlı sözleşmeler ile söz konusu ticari faaliyetine devam ettiğini, ancak arka planda müvekkili şirketin tüm fiili yönetimi ve idaresi de gerçekleştirdiğini, davacının öncelikli olarak kurulan şirkete … ve … ‘ı müvekkili ile bu kişiler arasında akdedilmiş inanç sözleşmesi uyarınca inanılan ortak olarak gösterse de devamında kız kardeşi … …’ı yine bir inanç sözleşmesi akdederek inanılan sıfatıyla şirketin %100 ortağı olarak gösterdiğini, daha sonra şirket işlerinin yoğunlaşması ve kız kardeşinin özel sebepleri nedeniyle yine gerçek ortak müvekkili talebi üzerine inanılan sıfatıyla şirketin tek ortağı görünen … …, müvekkilinin talebi ile şirketteki hissesini tamamını müvekkilinin dayısının oğlu olan davalı … …’a devrederek şirketten ayrıldığını, müvekkili ile davalı … … arasında inançlı sözleşme akdedildiğini, şirket, konkordato talebinde bulunduğunu, konkordato projesi tasdik edildiğini, şu an itibariyle kayyum … … denetiminde olduğunu, davalı … …’un, inançlı sözleşmeye aykırı davrandığını ve devri gerçekleştirmediğini, bu nedenlerden dolayı; Davalı … …’un telafisi güç ve imkansız zararlara yol açmasının önlenmesi amacıyla Mahkeme tarafından ihtiyati tedbiren davalı … …’un şirket müdürlüğü görevinden el çektirilmesi ve şirkette güncel olarak denetim kayyımı olarak bulunan … …’ın aynı zamanda da yönetim kayyımı olarak tedbiren atanmasına, Mahkeme aksi kanaatte ise belirlenecek bir yönetim kayyımın tedbiren atanmasına, şirket konkordato sürecinde bulunduğundan ödemelerin aksamaması için ihtiyati tedbiren … …’un müdürlük görevinden azli ile sonlandırılarak mevcut kayyum … …’ın aynı zamanda şirkete yönetim kayyumu olarak atanmasına, Mahkeme aksi kanaatte ise belirlenecek bir yönetim kayyumunun atanmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı taraflara çıkarılan tebligatın davalılar usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraflar davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: … kayıtları, … Noterliği’nin 16/08/2013 tarih … ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmeleri, … Noterliği’nin 05/09/2014 tarih … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/… Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… E. 2021/… K. Sayılı Konkordato dosyası, Dekontları, Vekaletname, Protokol, Davalı şirketin vergi ve araç kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça davalılar aleyhine açılan davalı şirkete yönetim kayyımı atanması istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı şirketteki hisselerini inançlı işlemle davalı … …’a devrettiğini, davalının inançlı sözleşmeye aykırı davrandığını ve devri gerçekleştirmediğini, davalı şirketin konkordato sürecinde olduğunu bu nedenle konkordato davasında denetim kayyımı olarak atanan … …’ın davalı şirkete yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraflara çıkarılan tebligatın davalılar usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraflar davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava konusu ihtilaf davalı şirkete yönetim kayyımı atanması koşullarının oluşup oluşmadığı hususundan kaynaklıdır.
… kayıtlarının incelenmesinde; kayyım atanması istenilen davalı şirketin …nün … sicil numarasına kayıtlı … Limited Şirketi unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin … – İstanbul olduğu, şirketin ortaklarının … … ve … … olduğu, şirketi münferiden temsile yetkili ortak … …’un görev süresinin 09/09/2034 biteceği, şirketin son tescilini 23/01/2023 tarihinde yaptırdığı anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… E. 2021/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan konkordato başvurusu sonucunda; Konkordato talep eden şirketin tasdik talebinin kabulü ile …’nün … sicil nosunda kayıtlı olan … A.Ş.’nin revize edilen projesinin tasdikine, konkordatoya tâbi borçlarının; karar tarihinden itibaren 6 ay sonraki ay sonundan başlamak üzere 20 eşit taksitte garameten 3 ayda bir ödenmek kaydı ile alacaklıların alacağının %100’ünün faizsiz bir biçimde ödenmesine, Konkordato Komiserler Kurulunun görevine tasdik karar tarihi olan 31/03/2021 günü saat 15:03 itibariyle son verilmesine, İİK’nun 306/2 maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesinin sağlanması için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli olarak Mali Müşavir … …’ın tasdik karar tarihi itibariyle göreve başlamak üzere kayyım olarak görevlendirilmesine karar verildiği ve kararın 17/10/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … … tarafından davalılar … … ve … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan inançlı işlemle devredilen 6000 adet payın iptali ile davacı adına tesciline yönelik davanın derdest olduğu ve duruşmasının 25/01/2024 tarihine bırakıldığı anlaşılmıştır.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK 114/1-d maddesindeki düzenlemeye göre; tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak belirlenmiştir.
Davacı tarafça davalı şirketin gerçekte ortağı olduğu ancak hisselerini inançlı işlemle devrettiğini, şirketin konkordato sürecinde bulunduğunu davalı şirket yöneticisi … …’un sözleşmeye aykırı davrandığını bu nedenle davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasını talep etmiş ise de davalı şirketin sicil kayıtlarındaki mevcut duruma göre davacının davalı şirket ortağı veya yetkilisi olmadığı, şirket ortağı olduğu iddiasına yönelik davanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/… esasında devam ettiği anlaşılmakla, davacı tarafça hisseleri inançlı işlemle devrettiği hususu ispata muhtaç olup bunun …. Asliye Ticaret Mahkeme’sinin 2023/… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda ortaya çıkacağı, dosyadaki mevcut delillerle davacının şirket ortağı olduğunu ispatlayan bir delil bulunmadığı açık olup, yönetim kayyımı veya temsil kayyımı atanması istemli davaları ancak ortaklık sıfatı bulunan kişiler açabileceğinden ve bu husus dava şartı olduğundan ortaklık sıfatı bulunmayanların iş bu davayı açmakta aktif husumet ehliyetleri bulunmamaktadır. Benzer davada Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 09/05/2023 tarih 2021/… Esas, 2023/… Karar sayılı içtihadında da bu husus belirtilmiştir. Somut olayda davacının şirket ortağı olmaması nedeniyle aktif husumeti bulunmadığı gibi ayrıca davalı şirkette organ boşluğunun ve yönetim zaafiyetinin bulunmaması nedenleriyle davalı şirkete kayyım atanmasını gerektiren haklı bir nedende bulunmadığı şüphesiz olduğundan davacı tarafından davalı şirket ve şirket yöneticisine karşı açılan yönetim kayyımı atanmasına yönelik davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafından açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacıya resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2023
Başkan …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Katip …
e-imza*
*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.