Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/56 E. 2023/446 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/56 Esas
KARAR NO : 2023/446
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2023
KARAR TARİHİ : 02/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 26/01/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sigorta poliçesi kapsamında Sigortacısı olduğu … IMO numaralı … … gemisi kuru havuz bakım/onarım işlemlerinin yapılması için 13.11.2021 tarihinde … Tersanesi iskelesine yanaştığını, 17.11.2021 tarihinde tersane tarafından gemi yüzer havuza alındığını, havuzda gerçekleştirilen tamir işlemlerinden sonra 27.11.2021 tarihinde gemi yüzer havuzdan çıkarılarak, 28.11.2021 tarihinde yeniden tersane rıhtımına yanaştırıldığını, 29.11.2021 tarihinde tersanenin de mukim olduğu Marmara Bölgesi’nde hava bozduğunu, tersanede görmekte olduğu bakım ve onarım işleri nedeniyle ana makinesi çalışır vaziyette olmayan ve bu nedenle de hiçbir surette denizde kendi kendine hareket kabiliyeti bulunmayan, tamamen tersanenin sorumluluğunda olan … … gemisi, yanaşık vaziyette bulunduğu beton iskelede rüzgâr ve dalgaların etkisiyle dövülmeye başladığını, geminin maruz kaldığı koşulların engellenmesi adına, tersane yetkililerine bildirim yapıldığını, gemiyi güvene almak için yeterli önlemler alınmadığını, geminin şiddetli bir şekilde su alması ve suyun tahliye edilememesi nedeniyle geminin batma tehlikesi ile karşı karşıya kalması engellenemediğini, gemi kaptanı tarafından gemide bulunan personelin can sağlığı göz önüne alınarak gemiyi terk emri verildiğini, geminin su almaya devam etmesi ve yapılan yardım çağrıları neticesinde gelen yardımların yetersiz kalması nedeniyle … … gemisi 01.12.2021 saat 03:00 sularında iskele tarafına 30° yan yatarak su hattı çizgisine kadar denize battığını ve deniz dibine oturduğunu, bu nedenlerden dolayı; davanın kabulüne, müvekkilinin yapmak zorunda kaldığı 2.008.397,00-USD ve 656.497,33-TL tutarındaki ödemelerin, geminin battığı ve tam zayi olduğu 01.12.2021 tarihinden itibaren USD cinsindeki alacağımıza işleyecek kamu bankalarınca fiilen uygulanan en yüksek yıllık mevduat faiz oranı ile ve TL cinsindeki alacaklarına işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili tarafından sunulan 14/03/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ödendiği iddia edilen masrafların tamamı yapılan iş göze alındığında fahiş rakamlardan oluştuğunu, gemi’nin sigorta edildiği tarihteki değerinin 2.000.000 USD olduğunu, Sök Denizcilik firmasının 720.000.-USD hurda teklifi kabul edilerek … … gemisinin hurda satışı yapıldığını, Gemi’nin elde edilen sovtaj gelirinin, sigorta bedelinden mahsup edilerek Davacı’nın alacaklı olduğu tutarın 1.280.000,00-USD olduğu yönündeki iddialar da gerçeği yansıtmadığını, müvekkili tarafından 01 Eylül 2022 tarihinde İngiltere’de mukim bağımsız bir değerleme kuruluşu olan … Ltd. tarafından Gemi’nin 30 Kasım 2021 tarihindeki değerinin tespiti için değerleme raporu alındığını, bu raporun, Gemi’nin tersaneye geldiği esnadaki tamir ve bakım gerektirir koşullarını yansıtmamakta, geminin denize ve yüke elverişli kondisyondaki değerini gösterdiğini, değerleme raporunda Gemi’nin olayın meydana geldiği 30 Kasım 2021 tarihindeki piyasa değeri 1.750.000 USD olarak tespit edildiğini, davacının dava dilekçesi ekinde sunulan ve …’nda mukim Donatan şirket tarafından düzenlenen … içerisinde Gemi’nin hurda bedeli olarak 720.000 USD belirtilmiş ve Sök Denizcilik tarafından bu fatura karşılığında ödeme yapıldığı ifade edildiğini, “… …” gemisi Türk bayraklı olmadığından, taraflarınca Gemi’nin ödemenin yapıldığı tarihteki hurda fiyatının bilinmesinin mümkün olmadığını, Mahkememiz dosyasının öncelikle tahkim şartı nedeniyle reddini, aksi halde görevsizlik yönünden reddini, yetkisizlik yönünden usulden reddi gerektiğini, bu sebeplerden dolayı; görevsizlik kararı verilerek davanın usulden reddini, Mahkeme’nin görevli olduğu ve tahkim şartının geçersizliği varsayımında, bu defa da huzurdaki davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davalı Müvekkil’in ticaret sicilde kayıtlı adresi “… Cad. … Kat … /İstanbul” olduğunu, gemi bakım ve tamir işlemlerinin yapıldığı, uyuşmazlık konusu olayın meydana geldiği tersanenin adresi ise “… Mahallesi … Caddesi, NO: … ” olduğunu, davanın Davalı’nın yerleşim yeri veya sözleşmenin ifa edildiği yer mahkemesi yerine … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde ikame edilmiş olması sebebiyle yetkisizlik yönünden usulden reddi gerektiğini, HMK Md.61 uyarınca huzurdaki davanın Müvekkil’inin sorumluluk sigortacısı … Sigorta Şirketi’ne ihbar edilmesine, her halükârda haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Davacı’ya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER: Sözleşme, ödeme belgeleri, fatura, ihtar, rıhtım ve gemiye ait görüntüler, whatsapp konuşmaları, ekspertiz raporu, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan davalı şirkete bakım onarım için teslim edilen geminin batması nedeniyle davacı şirketin sigortalısına ödediği hasar bedelinin rücusuna yönelik tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf sigortalısı ile davalı şirket arasında … … gemisinin bakım ve onarımı için sözleşme yapılarak geminin davalıya ait Yalova’daki limana teslim edildiğini, fırtına nedeniyle geminin battığını, geminin batmasının davalının gerekli tedbirleri almamasından kaynaklandığını bu nedenle geminin hasara uğraması nedeniyle sigortalıya ödenen bedelin davalıdan rücusuna yönelik tazminat talep etmiştir.
Davalı taraf ise davacının sigortalının haklarına halef olarak bu davayı açtığını, dava dışı sigortalı aralarındaki sözleşmede tahkim şartı yer aldığından davanın usulden reddi gerektiğini, davanın Denizcilik İhtisas Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, ayrıca davanın yetkisiz mahkemede açıldığını bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde geminin hasara uğramasında kusur ve sorumlulukları bulunmadığından davanın esastan reddini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait … … gemisinin bakım ve onarım amacıyla davalıya teslim edilmesinden sonra geminin fırtına nedeniyle batması nedeniyle geminin batmasından dolayı sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıdan rücu koşullarının oluşup oluşmadığı oluşmuşsa tazminat miktarı ve sözleşmedeki tahkim şartı hususlarından kaynaklıdır.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesi ile Mahkememizin görevine yönelik itirazda bulunulmuş ise de dava konusu ihtilafın davacı sigorta şirketinin sigortalısı ile davalı arasındaki gemi bakım onarım sözleşmesinden kaynaklı olması, geminin deniz taşıması sırasında değil limanda bağlı olduğu sırada hasara uğraması nedeniyle eser sözleşmesine dayalı davaya bakma görevi … İhtisas Mahkemelerine ait olmayıp genel görevli asliye ticaret mahkemesi olan Mahkememize ait olduğundan davalı tarafın göreve yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesi ile Mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de tarafların ikametgahı ve olayın meydana geldiği, sözleşmenin ifa yeri yönünden Mahkememiz yetkisiz olsa da davalı tarafın yetki itirazında HMK 19/2 maddesi gereği seçtiği yetkili mahkemeyi bildirmediğinden dolayı yetki itirazı geçerli olmadığından davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalının tahkim itirazı yönünden ise davacının eldeki davayı sigortalısının haklarına halef olarak açtığı bu nedenle Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 24/05/2022 tarih, 2020/… Esas, 2022/… Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere halefiyet ilkesi gereğince davacı sigorta şirketi sigortalısının koşullarına tabi olup, sigortalının yaptığı tahkim anlaşması, onun halefi olan sigorta şirketini de bağlayacağından sigortalı … … gemisinin işletmecisi ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin 23. maddesine göre; sözleşmeden kaynaklanan veya sözleşmeyle bağlı olarak ortaya çıkan tüm anlaşmazlıkların İstanbul Tahkim Merkezinde uluslararası tahkim kurallarına uygun olarak tahkim yoluyla çözüleceğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça söz konusu sözleşmeye ilişkin tahkim konusunda kesin irade mutabakatını gösterir imzalı bir sözleşme bulunmadığı yönünde itirazda bulunulmuş ise de tahkim şartının geçerliliği için yazılı olmasının yeterli olduğu, dava konusu eser sözleşmesi niteliğinde sözleşmenin kurulması ve geçerli olması için imzalı olmasının şart olmadığı, davalı tarafça sunulan belgeler ile davacının sigortalısı ile davalı şirket arasındaki e-posta yazışmaları ile sözleşmenin kurulmuş olduğu, davacının sigortalısının davalının sunduğu sözleşme ve teklife onay vermesi ve gemiyi davalıya teslim etmesi ile de sözleşmenin geçerli şekilde kurularak sigortalı tarafından kabul edildiği bu haliyle sözleşmenin geçerli olduğu ve tahkim şartının da yazılı yapılmış olması nedeniyle tarafları bağladığı açıkça sabittir.
Bu haliyle davalı tarafça süresinde sunulan cevap dilekçesi ile yapılan tahkim ilk itirazı ile HMK’nın Tahkim itirazı başlığı altında yer alan 413/1 maddesindeki “Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkânsız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder.” düzenlemesi kapsamında davalı tarafça süresinde yapılan tahkim ilk itirazının geçerli olması ve tarafların sözleşmede serbest iradeleri ile belirlediği şekilde uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi gerektiğinden sigortalısının haklarına halef olan davacı tarafça açılan davanın, HMK’nın 116/1-b ve HMK 413. maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK’ nın 116/1-b bendi uyarınca tahkim itirazı nedeniyle uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülmesi gerektiğinden HMK 413. maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan alınması gereken 179,90-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 657.463,67-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yargılama sırasından yapılan gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra davacı tarafa resen iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/06/2023

Başkan …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Katip …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.