Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/521 E. 2023/745 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/521 Esas
KARAR NO : 2023/745
DAVA : Ticari Şirket (Bakanlıkça Açılan Fesih İstemli)
Kayyımlık (Bakanlıkça Açılan Kayyım Atanması İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Bakanlıkça Açılan Fesih İstemli), Kayyımlık (Bakanlıkça Açılan Kayyım Atanması İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı Bakanlık vekili tarafından mahkememize sunulan 11/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; …Bölgesi’nin yönetici şirketi olan … A.Ş’nin 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanun ve İlgili Uygulama Yönetmeliğinin amacına aykırı faaliyet göstermesi ve amaca aykırı bu faaliyetleri davacı Bakanlık tarafından tanınan sürede düzeltmemesi sebebiyle anılan Kanun’un 5.maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca mevcut yönetici şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesini ve öncelikle tedbiren şirket yönetimi için kayyum atanarak, yönetici şirketin tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini, şirketin 4691 sayılı Kanun gereğince kurulduğunu, Kanuna göre kurulan şirketin anonim şirketler niteliğindeki yönetici şirketler tarafından yönetilerek işletildiğini, 4691 sayılı Kanunun 5. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, Yönetici Şirketin; anılan Kanunun ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin amacına uygun olarak TGB’yi yönetmekle yükümlü kılındığını, yönetici şirketin bölgede bu Kanun ve Yönetmeliğin amacı dışında faaliyet göstermesi durumunda, 4691 sayılı Kanunun 5. maddesinin 8. fıkrasının uygulandığını, buna göre; “Bakanlık Bölgede bu Kanunda belirtilen amacın dışında faaliyet gösteren yönetici şirketi uyarır ve belirli bir süre vererek, amacına uygun faaliyette bulunulmasını ister. Bu sürenin sonunda, yönetici şirketin, amacı doğrultusunda faaliyet göstermediğinin tespit edilmesi durumunda, Bakanlık görevli mahkemeye başvurarak mevcut yönetici şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesini, şirketin yönetimi için kayyum tayin edilmesini ve yönetici şirketin tasfiyesini ister,” düzenlemesi getirildiğini, 4691 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince, Bölgedeki yönetici şirket ve girişimcilerin faaliyet ve uygulamalarının Bakanlık tarafından denetlendiğini, kamu otoritesi tarafından vergi ve sosyal güvenlik primleri gibi muafiyet, istisna ve teşvikler sağlanan bu yapıların ortaklık yapısı, yönetim kurulunda ortakların temsili, genel müdür ataması, kar dağıtımı, elde edilen gelirin harcanacağı alanlar gibi önemli konularda takip edilmesi, denetlenmesi ve gerekli görülmesi halinde önlem alınması kamu kaynaklarının ekonomik, yerinde ve verimli bir şekilde elde edilmesini, kullanılmasını ve hesap verebilirliğini sağlamanın Bakanlığın kamusal görevinin bir gereği olduğunu, davalı şirketin de 2002 yılında kurularak faaliyete başladığını, bölgenin yönetim ve işletmesinden sorumlu olan anonim şirketin 7 kurucu ortakla kurularak hali hazırda 4 tüzel kişi ortağıyla faaliyetine devam ettiğini, şirketin ortakları temsil eden 7 gerçek kişiden oluştuğunu, Bakanlıkça yapılan teftiş sonucunda, yöneticilerin anonim şirketin kuruluş amacına aykırı işlemler yaptığının belirlendiğini, bu aykırılıkların özetle özel bir vakıf olan …ndan (…) alınan destekleme tutarına istinaden …’ye 30 yıllığına emsale aykırı, yer tahsis edilmesi/kiralanması, …nın (…) … TGB’de ar-ge projesi sunmaksızın faaliyet göstermesi, … ndan alınan 1.000.000 USD karşılığında, …-2 isimli binanın kiraya verilmesi sonucu elde edilecek KDV hariç kira gelirlerinin %7’sinin vakfa verilmesi, … ndan alınan 891.550-USD karşılığında … yönetici şirketinin …-2 binasının kiraya verilmesi sonucu elde edilecek (KDV hariç) kira gelirlerinin % 6.25’inin vakfa verilmesi olduğunu, şirketçe yapılan bu işlemlerin açık mevzuat hükümlerine aykırı olduğunun teftiş raporlarıyla belirlendiğini, Bakanlıkça, yönetici şirketin uyarılmasına ve verilen uygun süreye rağmen aykırılıkların giderilmediğini, cevabi yazıda sözleşme serbestesi gibi kabul edilemez gerekçelerin ileri sürüldüğünü belirterek, 4691 sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliğinin amacına aykırı faaliyette bulunan ve tanınan sürede uygunsuzlukları gidermeyen davalı … A.Ş. yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesini, şirket yönetimi için tedbiren ivedilikle kayyum tayin edilmesini ve şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Şirket vekili tarafından mahkememize sunulan 19/02/2021 alındı tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, zira müvekkil şirketin kurulduğu günden bu yana 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve TGB Uygulama Yönetmeliği çerçevesinde yürüttüğü başarılı faaliyetler neticesinde … … Bölgesini Türkiye’nin ve Dünya’nın önde gelen teknoloji geliştirme bölgelerinden biri haline getirdiğini, davacının iddialarının aksine müvekkil şirketin …nın 05.12.2019 tarihli ve 2019 / 2 sayılı teftiş raporundaki bulgular hakkında gerekli işlemleri yerine getirdiğini ve bu hususu süresi içinde Bakanlığa bildirdiğini, müvekkil şirketin aynı şekilde 14.02.2020 tarihli ve 2020 / 2 sayılı inceleme raporuna ilişkin detaylı cevaplarını süresi içerinde Bakanlığa sunduğunu ve konuyla ilgili gerekli adımları atmaya başladığını, ayrıca davacının 2004 yılında akdedilen protokollere istinaden 2021 yılında bir dava ikame ederek müvekkil şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesini, tedbiren şirket yönelimi için kayyım tayin edilmesini ve şirketin tasfiyesini talep etmesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, davacının dava konusu ettiği işlemlerin 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunun amacına aykırı iş ve işlemler olarak nitelendirilemeyeceğini, ilgili işlemlerin yapıldığı dönemde mevcut olan Kanun ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapıldığını, dava konusu işlemler müvekkil şirketin ekonomik açıdan zor durumda olduğu, hiçbir kurum ve bankadan kredi temin edemediği bir dönemde gerçekleştiğini, müvekkil şirketin söz konusu işlemler neticesinde ilk binası olan …-2 binasının inşaatını tamamlayarak ekonomik açından güçlenebildiğini, görüldüğü üzere söz konusu işlemlerin … … Bölgesinin büyümesi ve gelişmesi, yani kanun tarafından belirlenen amaç doğrultusunda teknolojik bilgi üretmek ve Ar-Ge faaliyetlerinde bulunabilmek için yapıldığını, müvekkil şirketin hiçbir zaman davacının iddia ettiği şekilde hâkim ortağı lehine yarar sağlama amacıyla hareket etmediğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için dava konusu istisnai işlemlerin Kanuna ve Yönetmeliğe aykırı olduğu kabul edilse bile davacının taleplerinin reddi gerektiğini zira müvekkil şirketin kurulduğu günden bu yana büyük bir başarı ile yürüttüğü faaliyetlerin de huzurdaki dava kapsamında göz önünde bulundurulması gerektiğini, nitekim sayın mahkemenin her şeyden önce hak ve adalet ilkeleri çerçevesinde davacının taleplerini değerlendirmesi gerektiğini, yukarıda ayrıntılarıyla izah edilen açıklamalarla ve mahkemece re’sen göz önünde bulundurulacak sebeplerle, müvekkil şirket hakkında ikame edilmiş olan haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … kayıtları, … Müfettişi tarafından düzenlenen 05/12/2019 tarih ve 2019/2 sayılı teftiş raporu, … Teftiş Başkanlığı’nın 14/02/2020 tarih ve 2020/2 sayılı inceleme raporu, 09/02/2004 tarihli davalı şirket ile … arasında düzenlenen özel sözleşme, 08/05/2004 tarihli davalı şirket ile … ve … arasında yapılan protokol, …’nın 24/01/2020 tarih ve … sayılı, 02/10/2020 tarih ve … sayılı yazıları, Davalı Şirketin Bakanlığa cevap yazıları, Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları, 15/04/2021 tarihli davalı şirket ile … arasında düzenlenen aralarındaki hukuki ilişkinin sonlandırılmasına ilişkin ikale protokolü, davalı şirketin 15/04/2021 tarih ve 2021/19 sayılı yönetim kurulu kararı, 20/10/2021 tarihli davalı şirket ile … arasında düzenlenen protokol, davalı şirketin 20/10/2021 tarih ve 2021/70 sayılı yönetim kurulu kararı, davalı şirket tarafından sunulan uzman görüşü, bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kaspamı.
Davalı şirket tarafından sunulan 06/12/2021 tarihli … tarafından düzenlenen uzman görüşüne göre; Yönetici Şirket’in dava konusu edilen iş ve işlemlerinin Kanun’un amacına aykırı faaliyet olarak nitelendirilemeyeceği, bu nedenle Kanun’un 5. maddesinin 8. fıkrası uyarınca davanın reddinin gerektiği, aksi kabul halinde dahi, Yönetici Şirket’in dava konusu edilen iş ve işlemleri sonlandırmış ve/veya sonlandırmak üzere olduğu dikkate alındığında “Kanun’un amacına aykırı faaliyet” olgusunun tümüyle ortadan kalkmış olacağı, anonim ortaklıklar hukukunda fesih ve tasfiye kararının son çare niteliğinde olduğu, yaşayan ve iktisaden verimli bir şirketin/işletmenin devamlığının korunmasının esas olduğu, nitekim dava konusu hususların büyük oranda giderildiği geri kalan hususların ise giderilmek üzere olduğu dikkate alındığında fesih ve tasfiye kararı verilmesinin ölçülü ve amaca uygun olmadığı, TMK m. 427/b.4 hükmündeki koşullara göre kayyum atanması kararı verilemeyeceği, dosya kapsamında göre ihtiyati tedbir isteminin koşullarının oluşmadığı, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması ve kayyum atanmasına ilişkin gerek ihtiyati tedbir niteliğindeki gerek esasa yönelik talep sonucu istemlerinin reddi gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Bilirkişi Heyeti tarafından düzenlenen 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; … 2 binasından …’na tahsis edilen 400 m2 net, 476 m2 brüt alanın aylık kirasının aynı binada (… 2 binasında) yer alan ofis alanlarının kirasından yaklaşık olarak 10 kat daha düşük olduğunun (15 € / (1,78 USD /1,2230)- 10,30) anlaşıldığı; 14.02.2020 tarihli ve 2020/2 sayılı İnceleme Raporu’ndaki incelemelerin, özel bir vakıf olan … ‘ndan alınan destekleme tutarına istinaden … ye 30 yıllığına emsale aykırı yer tahsis edilmesi, …’nın … TGB’de Ar-Ge Projesi sunmaksızın faaliyet göstermesi, … …’ndan alınan 1.000.000 USD karşılığında …-2 isimli binanın kiraya verilmesi sonucu elde edilecek KDV hariç kira gelirlerinin %7’sinin Vakfa verilmesi ve … ndan alınan 891.550 USD karşılığında … TGB Yönetici Şirketinin …-2 Binasının kiraya verilmesi sonucu elde edilecek (KDV hariç) kira gelirlerinin %6,25’inin bu vakfa verilmesi olmak üzere, davaya da konu olan dört husustan oluştuğu; Anılan sözleşmelere dayalı olarak … tarafından sağlanmış destek hizmeti karşılığında, 30 yıl süreyle net 400 m²’lik alanın tahsis edilmesi suretiyle emsallerine göre çok daha düşük uygulandığı sabit görünen kira bedellerinin, aradan geçen yaklaşık 16 yıllık bir süre sonrasında, Davalı Şirket yönünden “makul” düzeyde olmadığı; dolayısıyla inceleme konusu sözleşmelere konu yer tahsisi/kiralama işleminin revizyona muhtaç bulunduğu; … … ‘ndan alınan 1.000.000 USD karşılığında …-2 isimli binanın kiraya verilmesi sonucu elde edilecek KDV hariç kira gelirlerinin %7’sinin … na verilmesi şeklindeki modelin, Davalı Şirketin temel amaçları çerçevesinde sağladığı katma değer yönünden önemli bir role sahip olduğu değerlendirilmekle birlikte, 1.000.000 $ tutarındaki kaynak ile ilgili finansman modelinin makul bir zaman aralığı itibarıyla uygulanmasının anlamlı görülebileceği, dolayısıyla da gelinen aşama itibarıyla uygulanan finans modelinin revizyona muhtaç göründüğü; … ‘ndan alınan 891.550 USD karşılığında, … TGB Yönetici Şirketinin …-2 binanın kiraya verilmesi sonucu elde Edilecek KDV Hariç Kira gelirlerinin % 6,25’sinin … na verilmesinin, 891.550 $’lık kaynağın da Davalı Şirketin temel amaçları çerçevesinde sağladığı katma değer yönünden önemli bir role sahip olduğu değerlendirilmekle birlikte, tekrar uygulanmasına karar verilen finans modelinin her şeyden önce Davalı Şirketin amaçları ve ekonomik gerekleri itibarıyla önemli zayıf yönlerinin bulunduğu; Davalı Şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesi ve şirketin tasfiyesi için, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu m. 5/8 uyarınca gerekli koşulların oluştuğu sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı Bakanlık tarafından davalı Şirket aleyhine açılan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun 5/8 maddesi uyarınca amaca aykırı faaliyet nedeniyle davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesi, tedbiren şirkete kayyım atanması ve şirketin tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı şirketin 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında kurulmuş bir şirket olduğunu, Bakanlık müfettişlerince yapılan inceleme ve teftiş sonrası davalı şirketin amacına aykırı faaliyetlerinin tespit edildiğini bu kapsamda davalı şirkete söz konusu aykırılıkları gidermesi için yapılan uyarıya rağmen davalı şirketin aykırılıkları gidermediğini bu nedenle amaca aykırı faaliyette bulunan ve gerekli düzeltmeyi yapmayan davalı şirketin 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun 5/8 maddesi uyarınca davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesi, tedbiren şirkete kayyım atanması ve şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davacının iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, Bakanlığın uyarıları doğrultusunda gerekli işlemlerin yapıldığını, dava konusu işlemler müvekkil şirketin ekonomik açıdan zor durumda olduğu, hiçbir kurum ve bankadan kredi temin edemediği bir dönemde gerçekleştiğini, davacının dava konusu ettiği işlemlerin 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun amacına aykırı iş ve işlemler olarak nitelendirilemeyeceğini bu nedenle açılan haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile birlikte davalı şirkete tedbiren kayyım atanması talebinde bulunmuş, Mahkememizce verilen 14/01/2021 tarihli ara kararla davacı vekilinin davalı şirkete kayyım atanmasına yönelik tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin iş bu kararı istinaf etmesi üzerine … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 18/03/2021 tarih, 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı ilamıyla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Davacı vekilince yargılama sırasında tekrar davalı şirkete tedbiren kayyım atanması talep edilmiş, Mahkememizce verilen 22/10/2021 tarihli ara kararla davacı vekilinin davalı şirkete kayyım atanmasına yönelik tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin iş bu kararı istinaf etmesi üzerine … Mahkemesi … hukuk Dairesi’nin 20/01/2022 tarih, 2021/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamıyla davacı vekilinin istinaf başvurusu konusuz kaldığından, başvurunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Dava konusu ihtilaf 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında kurulan ve faaliyette bulunan davalı şirketin kanun gereği kuruluş amacına aykırı faaliyette bulunup bulunmadığı, Bakanlıkça yapılan tespitlerin amaca aykırı faaliyet niteliğinde olup olmadığı ve bu nedenle anılı Kanun’un 5/8 maddesi uyarınca davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesini ve kayyım atanmasını gerektiren bir neden bulunup bulunmadığı ve davalı şirketin tasfiye koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce Yargıtay bozması öncesi yapılan yargılama sonucunda 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı 30/12/2021 tarihli karar ile; Davacı tarafça açılan davanın kabulü ile; dava konusu …’nün … sicil numarasında kayıtlı Davalı …’nin TTK’nın 529/1-f maddesi atfıyla 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun 5/8 maddesi gereğince tasfiyesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 30/12/2021 tarihli davanın kabulüne yönelik karara karşı, hem davacı hem de davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulması sonucunda, … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 16/06/2022 tarih, 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamıyla davacı tarafın istinaf başvurusunun oybirliğiyle esastan reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun oy çokluğuyla esastan reddine temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin Mahkememiz kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik karara karşı davacı … davalı tarafça Temyiz yasa yoluna başvurulmuş ve temyiz incelemesi sonrası Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 23/03/2023 tarih, 2022/… Esas, 2023/… Karar sayılı ilamıyla ” 4691 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinde öngörülen amaç, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin 21 inci maddesi ve … ‘nın Vakıf Senedinde gösterilen amaçları gözetildiğinde yönetici şirketin bölgede … na yer kiralamasının Kanunda belirtilen amacın dışında faaliyet gösterdiği anlamına gelmez.
Öte yandan davalı şirket ile akitleri konumunda olan dava dışı vakıflar arasındaki protokoller ve protokol hükümleri gözetildiğinde üçüncü kişilerce yapılan sözleşmelere ilişkin iddia olunan Kanuna aykırılıkların giderilmesinin davalının tek taraflı iradesine bağlı olmadığından davacının 4691 sayılı Kanun’un amacına aykırılık taşıdığını ileri sürdüğü eylemlerin giderilip Kanun’un amacına uygun faaliyette bulunulması için davalı şirkete 31.10.2020 tarihine kadar verdiği süre çok kısa olup makul görülmemiştir.
Yukarıda metnine yer verilen Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde Bakanlığın, Bölgede Kanunda belirtilen amaç dışında faaliyet gösteren yönetici şirketi uyaracağı ve belli bir süre vererek Kanun’un amacına uygun faaliyette bulunmasını isteyeceği düzenlenmiştir. Davacı Bakanlık bu hususta davalı şirkete süre verilerek …’nin tahsis edilen ofisten tahliyesinin sağlanması, … Merkezi’ne kaynak aktarımının durdurulması, fazladan aktarılan kaynakların …’den ve konservatuardan faiziyle geri talep edilmesi istenmiş ve bu hususta 31.10.2020 tarihine kadar süre verilmişse de yukarıdaki 4 numaralı paragrafta belirtildiği gibi verilen süre çok kısa olduğundan davacı Bakanlığın süre şartını yerine getirdiğinden söz edilemeyecektir. Yine Yönetmeliğin aynı bendinde yönetici şirkete verilen sürenin sonunda yönetici şirketin amacı doğrultusunda faaliyet göstermediğinin tespit edilmesi durumunda Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü faaliyetleri sonucunda elde ettiği kazanca ilişkin kurumlar vergisi istisnasının üç ay uygulanmayacağı ve bu konuda Maliye Bakanlığının bilgilendirileceği düzenlendiği halde davacı Bakanlığın bu hüküm uyarınca Maliye Bakanlığına gerekli bildirimi yaptığı, yönetici şirket hakkında üç ay boyunca istisnanın uygulanmadığı iddia ve ispat edilemediği gibi bu sürenin sonunda da yönetici şirketin Kanunun amacı doğrultusunda faaliyet göstermediğinin tespit edilmesi durumunda Bakanlığın görevli mahkemeye başvurarak mevcut yönetici şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesini, şirketin yönetimi için kayyum tayin edilmesini ve yönetici şirketin tasfiyesini isteyeceği düzenlenmiş olup anılan sürenin beklendiği, süre sonunda yönetici şirketin halen Kanunun amacı doğrultusunda faaliyet göstermediğinin tespit edildiği de ileri sürülmediğinden davacının mahkemece yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesi ve tasfiyesi için başvuru şartlarının oluşmadığının kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi de yerinde olmadığı” gerekçesiyle temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine, dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek, yargılamaya devam olunmuştur.
… kayıtlarının incelenmesinde; tasfiyesi istenilen davalı şirketin …nün … sicil numarasına kayıtlı ve … A.Ş. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin … / İstanbul olduğu, şirketin faaliyet konusunun Üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak ülke sanayinin uluslar arası rekabet edilebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek ürün kalitesini ve standartını yükseltmek verimliliği artırmak üretim maliyetini düşürmek teknolojik bilgiyi ticarileştirmek teknolojik yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek ve 2.7.2014 tarihinde tescil edilen tadil tasarısında yazılı olan diğer işler olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilafa ilişkin yasal düzenlemelere bakıldığında;
TTK’da Anonim Şirketin sona erme sebepleri olarak açıklanan TTK’nın 529/1. maddesine göre;
” Anonim şirket; a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle, b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle, c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle, d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla, e) İflasına karar verilmesiyle, f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde, sona erer. ” düzenlemesi yapılmıştır.
TTK’nın 529/1-f bendindeki atıfla dava konusu ihtilafa uygulanacak olan 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu (TGBK)’nun 5/8 maddesi uyarınca; “Bakanlık, Bölgede bu Kanunda belirtilen amacın dışında faaliyet gösteren yönetici şirketi uyarır ve belirli bir süre vererek, amacına uygun faaliyette bulunulmasını ister. Bu sürenin sonunda, yönetici şirketin, amacı doğrultusunda faaliyet göstermediğinin tespit edilmesi durumunda, Bakanlık görevli mahkemeye başvurarak mevcut yönetici şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesini, şirketin yönetimi için kayyum tayin edilmesini ve yönetici şirketin tasfiyesini ister. Yönetici şirketin tasfiyesine mahkemece karar verilmesi halinde, şirket ve yöneticilerin hak ve yükümlülükleri ile sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla, Bakanlık, yönetici şirketin mülkiyetinde olan Bölgeye ait araziyi ve üzerindeki taşınmazları kamulaştırır ve Bölgenin yönetimini başka bir yönetici şirkete verebilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
TGBK’nun 5/6 maddesi ile; ” Yönetici şirket; Bölgeye ait planlama ve projelendirmenin yapılması, gerekli alt yapı ve üst yapı hizmetleri ile Bölge için gerekli her türlü hizmetlerin yürütülmesi, kuluçka merkezi ve teknoloji transfer ofislerinin kurulması, AR-GE veya tasarım projelerinin değerlendirilmesi ve projesi uygun görülen girişimcilere yönetmelikle belirlenecek usul ve esaslara göre Bölge içerisinde yer tahsis edilmesi, Bölgenin bu Kanun ve ilgili yönetmeliklerde gösterilen amaca uygun olarak yönetilmesi, girişimcilerin ve üçüncü şahısların buna aykırı davranışlarının önlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması ile yükümlüdür.” düzenlemesi getirilmiştir.
TGBK’nun 6. maddesi ile; “Bölgedeki yönetici şirket ve girişimcilerin faaliyet ve uygulamaları Bakanlık tarafından denetlenir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davalı Şirketin 02/07/2014 tarihinde tadil edilen metniyle Ana Sözleşmesi’nin 3. maddesinde belirlenen şirketin amacı ve faaliyet konusu olarak; Üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayinin uluslar arası rekabet edilebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması/maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini ve standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik, bilgiyi ticarileştirmek, teknolojik yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu, sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkanı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır.
Şirket, … ‘nin Yönetici Şirket olup: Şirketin ilgili Kanun, Yönetmelik ve yürürlükteki sair mevzuat hükümleri: çerçevesinde. Bölgenin kuruluşu, işleyişi, yönetim ve denetimine ilişkin görev ve sorumlukları aşağıdaki şekildedir.
1. Bölgeye ait planlama ve projelendirmenin yapılması. Gerekli alt yapı ve üstyapı hizmetlerinin yürütülmesi,
2. Planlama sürecinde varsa Çevre Düzeni Planları da dikkate alınarak, imar planları ve değişiklikleri, parselasyon planı ve değişikliklerinin Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre yapılması ve Bakanlık onayına sunulması,
3. Teknik sorumluluğu, Şirket tarafından belirlenecek proje müellifi ve fenni mesule ait olmak üzere 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine uygun olarak hazırlanan veya hazırlattırılan uygulama projelerinin onaylanmak üzere Bakanlığa sunulması,
4. Bakanlık tarafından onaylanarak yürürlüğe giren uygulama imar planına göre, arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kullanımı ile ilgili ruhsat ve izinlerin alınması,
5. Bölgenin kuruluşundan hizmete geçmesine kadar geçen süreyi kapsayan genel termin planının ve ayrıca ödenek talebinde bulunmuş ise, ödeneğin kullanımına ilişkin iş programının Genel Müdürlüğe verilmesi,
6. 29.062001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca gerekli işlemlerin yapılması,
7. Bölgede atık Su, atık su alt yapı tesisleri, katı atık, toprak kirliliği, gürültü ve hava kirliliği, tehlikeli tibbi atık, radyoaktif madde ve tehlikeli kimyasalların yönetimi, yangından korunma, yangınla mücadele ve yangın söndürme sistemi ile acil durum planlarının hazırlanması ve koordinasyonu, tahliye, ilk yardım ve acil tibbi müdahale ile doğal afetleri kapsayan konularda ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyon içinde çalışarak ve ilgili “mevzuatlar çerçevesinde gerekli önlemlerin alınması,
8. Bölgede yangın ve doğal afetlere karşı tüm bina sigortalarının yaptırılması,
9. Bölge için gerekli olan temizlik, elektrik, içme ve kullanma suyu, doğal gaz, akaryakıt, ısıtma ve havalandırma, dağıtım şebekeleri, kanalizasyon, atık su, Bölge içi yollar, ses ve veri iletişimi, internet hizmetleri ve diğer hizmetlerin sağlanması ve kesintisiz olarak sürmesi için gerekli önlemlerin alınması, çalışma esaslarının belirlenmesi, fiyatlandırmaların ve hesaplamaların yapılması ve uygulanması, her türlü bakım ve onarım hizmetlerinin sağlanması, alt ve üst yapılara zarar verenlerin tespiti ile zararların tazmininin sağlanması, ayrıca Kanun, ilgili Yönetmelik ve sair yasal mevzuat Kapsamında Bölgede yer alan ve Bölgeyi ziyarete gelen tüm kişilerin ihtiyaç duyacakları yeme, içme, eğlenme, dinlenme, dua etme yeri ve barınma gibi ekonomik, sosyal ve kültürel gereksinimlerinin imkan dahilinde karşılanması,
10. Bölge; üniversite veya organize sanayi bölgesi arazisi içerisinde ise üniversite veya organize sanayi bölgesi bünyesinde bulunan itfaiye araç ve gereçlerinden yararlandırılması, üniversite veya organize sanayi bölgesi alanı dışında ise yeterli sayıda itfaiye araç ve gereçlerinin hazır bulundurulmasının sağlanması ya da Bölge alanına en yakın ilgili kurum kuruluşlarla işbirliği yapılmasına yönelik gerekli önlemlerin alınması,
11. Bölgede hizmet vermek amacıyla yer almak isteyen kurum kuruluş yerli yada yabancı tüzel veya gerçek kişilerin taleplerinin değerlendirilmesi ve uygun bulunanlara Bölge İşletme yönergesi doğrultusunda yer tahsisinin yapılması,
12. Bölgede Ar- Ge faaliyetinde bulunmak üzere yer almak isteyen Girişimcilerin münhasıran Bölgede yürütecekleri her bir Ar-Ge projesinin, ilgili Yönetmelik ve Bölge işleme yönergesi hükümlerine uygun olarak üyelerini” Şirketin belirleyeceği esaslara göre oluşturulacak. Proje Değerlendirme Komisyonuna; ilgili Kanun, Yönetmelik, sair mevzuat ve Bölge işletme yönergesi ile düzenlenen hükümlere uygunluğu bakımından inceletilmesi, inceleme sonucunun belgelendirilmesi, belgelerin arşivlenmesi, başka bir kamu ve uluslararası Ar-Ge destek programları kapsamında desteklenen, sair projelerin ilgili Yönetmelik ve Bölge işletme yönergesi kapsamında değerlendirilmesi, incelemesi tamamlanan ve Ar- Ge projesi uygun görülen Belgede yer almak, isteyen girişimcilere, Bölge işletme yönergesi doğrultusunda bu bent kapsamında Bölgede yer tahsisinin yapılması, Bölgede kendilerine daha önce yer tahsis edilmiş olan girişimcilerin Bölgede yeni başlatacakları her bir Ar Ge projesinin bu bent kapsamında değerlendirilmesi. Bölge işletme yönergesi doğrultusunda girişimcilere yer tahsisinin yenilenmesi, proje süresinin uzatılması işlemlerinin de bu bent kapsamında yapılması, kira sözleşmelerinin ilgili Yönetmelik ve yasal mevzuat ile Bölge işletme yönergesine uygun olacak şekilde düzenlenmesi,
13. Kanunun 8 inci maddesi kapsamında üretim yapmak isteyen işletmelere Kanun, ilgili Yönetmelik ve yasal mevzuat ile Bölge işletme yönergesine uygun olarak yer tahsisinin yapılması,
14. Kuluçka firmalarına ilgili Yönetmelik ve Bölge işletme yönergesine uygun olarak yer tahsisi yapılması,
15. Kanun, ilgili Yönetmelik ve Sair yasal mevzuata uygun olarak Bölge işletme yönergesinin hazırlanarak bir kopyasının Genel Müdürlüğe gönderilmesi,
16. Bölgede yer alan girişimcilerin üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da kamu Ar-Ge merkez veya enstitülerinin olanak, birikim, altyapı, tesis, makine ve ekipmanlarından yararlanma yönündeki taleplerinin artırılmasına yönelik faaliyetlerde bulunulması ve bu taleplerin ilgili birimlerle koordinasyon içerisinde karşılanması.
17. Bölgede yer alan ve tüm Ar-Ge projeleri, sonuçlanmış: olan girişimcilerin ilgili Yönetmelik ve Bölge işleme yönergesi hükümlerinde yer alan şartlar gerçekleştiği takdirde işbu hükümler gereğince, Bölgeden ihraç edilmesini temin edecek gerekli işlemlerin yapılması ve ilgili bildirimlerin yapılması,
18. Bölgede yer alan girişimci Ar-Ge firmaları, Ar-Ge projeleri ve Bölgede istihdam edilen tüm Ar-Ge ve destek personeli listelerinin, kayıt altına alınan detayları ile birlikte ilgili Yönetmeliğe ve yasal mevzuata uygun olarak aylık olarak belirlenerek arşivlenmesi, aylık tutulan arşivlerin istenildiğinde ilgililere bildirilmesi.
19. Girişimcilerin ve Bölgede yer alanların Kanuna, ilgili Yönetmelikte belirtilen hususlara ve Bölge İşletme Yönergesine göre denetlenmesi, aykırı faaliyetlerin tespit edilmesi halinde ilgili hükümlere uygun” olarak işlem yapılması ve Bölgeden ihraç edilmesini temin edecek gerekli önlemlerin alınması,
20. Teknoloji transfer ofisinin ve kuluçka merkezinin kurulması,
21. Kanun ve ilgili Yönetmelik gereğince Bakanlık ve’veya Genel Müdürlük veya sair birimlere iletilmesi gerekli olan stratejik plan, rapor ve sair bilgilerin ilgili mevzuata uygun olarak hazırlanması ve süresinde uygun formatlarda iletilmesi,
22. Şirket, Bölge ihtiyaçları doğrultusunda girişimcilere eğitim, kuluçka, test, kalibrasyon ve kalite güvence ve benzeri konularda teknik hizmetler ile fikri mülkiyet haklarının korunması ve lisans devir ve benzeri işlemleri, şirket kuruluşu, teknoloji transferi, finansman, vergisel ve hukuksal uygulamalar, risk sermayesi, pazarlama ve ihracat gibi konularda hizmet vermesi veya verilmesinin sağlanması, Bölgede faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarla, girişimcilerin ortak ihtiyaçları doğrultusunda, bunların dek başlarına almalarının veya yapmalarının mali ve teknolojik açılardan mümkün olmadığı önemli üretim, test ve kontrol alet ve makineleri ile ekipmanlarının satın alınması veya kiralanması yolları ile temin edilerek amaca dönük olarak yeni ve yüksek teknoloji laboratuvarları ve üretim birimlerinin kurulması, işletilmesi, bedeli karşılığında ilgililerin kullanımına sunulması, gerektiğinde bu hizmetlerle ilgili olarak söz konusu alet, makine ve ekipmanı kullanacak, işletmecilik faaliyetini yürütecek konusunda uzmanlaşmış deneyimli personel istihdamı, bu konularla ilgili kişi ve kuruluşlarla gerekli işbirliği ve koordinasyonun / sağlanması ile birlikte Ar-Ge faaliyetlerinde de bulunabilir.
23. Şirket, Bölgeye Ar-Ge ve yenilikçi firmaları” yetiştirmek, genç ve yeni işletmeleri geliştirmek amacıyla kuluçka merkezi faaliyetinde bulunur.
24. Şirket; kuluçkaya uygun bulunan girişimcilere ya da yeni bir fikri olan gerçek kişilere, projesine göre süre verilerek, Şirketin tayin edeceği süre boyunca kuluçka merkezinde ilgili Yönetmelikle hükümleri kapsamında yer tahsis eder.
25. Şirket, Bölge içerisinde kuluçkal firmalarının ofis taleplerini karşılayamaz duruma gelmesi halinde, yeni” kuluçka merkezi inşaatı için ilgili Yönetmelik ve sair yasal hükümlerine uygun olarak Bakanlıktan destek talebinde bulunabilir.
26. Kuluçka programları kapsamında Şirket, ilgili Yönetmelik ve sair yasal mevzuatta düzenlenen hizmet ve destekleri, imkanları dahilinde sağlar.
27. Şirket, teknoloji transfer ofisini kurar ve bu kapsamda ilgili Yönetmelik ve yasal mevzuatta düzenlenen hizmet ve destekleri imkanları dahilinde sağlar.
28. Şirket, teknoloji işbirliği programları çerçevesinde; Bölgede faaliyet gösteren firmaların Bölge içi, yurt içi ve yurt dışındaki firmalar, araştırmacılar ve araştırma kuruluşları ve ilgili kuruluşlar ile Ar-Ge ve teknoloji odaklı işbirlikleri oluşturulmasını sağlamak amacıyla ilgili Yönetmelik ve sair yasal mevzuatta düzenlenen hizmet ve destekleri imkanları dahilinde sağlar.
Ayrıca, yukarıda amaç ve konuların yerine getirilebilmesi için,
* Yurt içinde ve yurt dışında acentelikler, şubeler, irtibat ofisleri, distribütörlükler, bayilikler, mümessillikler, temsilcilikler kurmak ve almak ve vermek,
* Yurt içi ve yurt dışı ihale arttırmak, eksiltme ve sair taahhüt işlerine katılmak,
* Her türlü gayrimenkul, menkul mal ve gayrimaddi hakları iktisap etmek, bunları işletmek, kiraya vermek, kiralamak, inşa etmek,satmak (bölge gayrimenkulleri hariç), finansal kiralama: yoluyla menkul ve gayrimenkul edinmek başkalarına ait gayrimenkuller üzerinde şirket lehine rehin, ipotek ve diğer aynı hakları tesis etmek, bunları fekketmek, medeni kanun hükümleri gereğince, ayni ve gayrimaddi haklarla ilgili her çeşit iltizami ve tasarrufi işlemleri yapmak,
* Amaç ve konu ile ilgili eğitim ve neşriyat hizmetlerini yapmak, araştırma ve geliştirme laboratuvarları kurmak ve işletmek,
* Yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerle kısa veya uzun vadeli adi ortaklıklar tesis etmek, geçici iştirakler kurmak, mali mesuliyet tevziine dayanan anlaşmalar yapmak, konu ile ilgili kurulacak Şirketlere, vakıflara, derneklere iştirak etmek, aracılık yapmamak şartı ile kurulmuş şirketlerin hisse senetlerini, tahvillerini ve menkul kıymetlerini satın almak, bunların ihraçlarında, iştirak taahhütlerinde bulunmak satmak, mübadele etmek, devretmek, teminat olarak göstermek, teminat olarak kabul etmek ve bunlar üzerinde her türlü muamelede bulunmak.
* İç ve dış kaynaklardan her nevi kredi temin etmek, gereğinde şirketin gayrimenkullerini bu maksatla sınırlı olmak üzere rehin ve ipotek etmek,
* Amaç ve konu ile ilgili yürütülebilmesi için yurt içinde ve dışında markalar, modeller, gizimler, özel üretim ve imalat yöntem ve sistemleri, know how. gayri maddi. haklar ve patent hakları dahil her türlü fikri ve sınai mülkiyet hakkını iktisap etmek: bu hakları yurtiçi ve yurtdışında tescil, terkin ve iptal ettirmek, gerçek ve tüzel kişilerle işletme, imtiyaz, lisans, know- how, royalty, patent, telif hakları lisans ve devir ve sair anlaşmaları yapmak, başta Avrupa Birliği olmak üzere farklı ülkelerin benzer şirketleri ve kurumları ile ilişkiler kurmak, işbirliği geliştirmek, ortak projeler ve etkinlikler gerçekleştirmek,
* Esas amaca uygun olmak kaydı ile ve özellikle teknoloji geliştirme ve transferine yönelik her nevi teşebbüse destek olmak üzere, her türlü elektrik, elektronik, elektromekanik, mekanik biyolojik, kimyasal, plastik ve metal mamul ve yarı mamullerle, bu mamullerin imalatı için gerekli hammadde ve yardımcı malzemeler ve tesis ekipmanının imalat, ithalat, ihracat ve iç ticaretini yapmak,
* Avrupa Birliği Çerçeve Programları başta olmak üzere ulusal ve uluslararası araştırma ve teknoloji geliştirme programlarına katılmak, destek olmak, projelerde yer almak, teklif vermekle yürütmek
* Kamuoyunu ve ilgilileri sürdürdüğü faaliyetlerden ve projelerden haberdar etmek ve katılım ve desteklerini sağlamak amacıyla, amaç ve konusu ile ilgili gazete ve dergi gibi her türlü basılı ve elektronik süreli yayın (bülten vb) çıkarmak, gerekli yasal ve başka izinleri almak koşulu ile sesli ve görüntülü yayın da dahil olmak üzere her türlü iletişim ortamını oluşturmak,
* Amaç ve konu ile ilgili her nevi tesisat, proje, müşavirlik, bakım ve onarım hizmetlerini yapmak ve yaptırmak.
Yukarıda gösterilen konulardan başka işlerde şirket için faydalı ve lüzumlu görülecek başka işlere girişilmek istendiği takdirde, Yönetim Kurulu’nun teklifi üzerine keyfiyet Genel Kurul’un onayına sunularak ve bu yoldan karar alındıktan sonra şirket bu işleri de yapabilecektir. Ancak şirketin amaç ve hedefinin ülkenin araştırma ve geliştirme potansiyeline katkı sağlamak olduğu gerçeğinden hareketle tüm faaliyetlerinde kar amacı asli unsur değildir.
Mahkememizce davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın savunmaları, müfettiş raporları ile davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme sonrası düzenlenen 05/11/2021 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; özel bir vakıf olan …’ndan alınan destekleme tutarına istinaden …’ye 30 yıllığına emsale aykırı yer tahsis edilmesi, …’nın … TGB’de Ar-Ge Projesi sunmaksızın faaliyet göstermesi, … ‘ndan alınan 1.000.000 USD karşılığında …-2 isimli binanın kiraya verilmesi sonucu elde edilecek KDV hariç kira gelirlerinin %7’sinin Vakfa verilmesi ve … ndan alınan 891.550 USD karşılığında … TGB Yönetici Şirketinin …-2 Binasının kiraya verilmesi sonucu elde edilecek (KDV hariç) kira gelirlerinin %6,25’inin bu vakfa verilmesine ilişkin işlemlerin davalı şirketin amacına aykırı faaliyet niteliğinde bulunduğu ve Davalı Şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesi ve şirketin tasfiyesi için, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu m. 5/8 uyarınca gerekli koşulların oluştuğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı Bakanlık tarafından, 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında kurulan ve faaliyet gösteren davalı şirketin amaca aykırı faaliyette bulunması ve yapılan uyarıya rağmen aykırılığın giderilmemesinden dolayı davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevinin sona erdirilmesine, tedbiren kayyım atanmasına ve davalı şirketin tasfiyesine karar verilmesi talep edilmiş olup, davalı tarafça davacı Bakanlığın iddia ettiği hususların amaca aykırı faaliyet olarak değerlendirilmeyeceği yönünde savunmada bulunulmuş olup, davacı Bakanlık tarafından dava tarihinden önce müfettiş raporları ile tespit edilen amaca aykırı faaliyetlerin düzeltilmesi hususunda 02/10/2020 tarihli davalı şirkete gönderdiği belirtilen aykırılıkların 31/10/2020 tarihine kadar giderilmesi hususunda uyarı yazısı gönderildiği, davalı şirket tarafından davacı Bakanlığa hitaben 31/10/2020 tarihli yazı ile giderilmesi gereken aykırılıklar hususunda cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davacı Bakanlık, davalı şirket hakkındaki fesih talebini dört somut nedene dayandırmaktadır. Bunlardan birincisi, özel bir vakıf olan …’den alınan finansman karşılığında TGB bünyesinde anılan Vakfa otuz yıllığına emsale aykırı yer tahsis edilmesi; ikincisi, …’nin …’de AR-GE projesi sunmaksızın faaliyet göstermesine izin verilmesi; üçüncüsü, …’den alınan 1.000.000,00 USD finansman karşılığında …-2 isimli binanın kiraya verilmesi sonucu elde edilecek KDV hariç kira gelirinin %7’sinin bu vakfa verilmesi; dördüncüsü, …’den alınan 891.550,00 USD karşılığında …yönetici şirketinin …-2 binasının kiraya verilmesi sonucu elde edilecek KDV hariç kira gelirinin %6,25’inin anılan vakfa verilmesidir.
Davalı şirketin özel kanun niteliğindeki 4691 Sayılı TGBK kapsamında kurulmuş bir şirket olması nedeniyle TTK kapsamında kurulan genel ticari şirketlere göre farklı bir statüye sahip olduğu, genel ticari şirketler gibi asıl amacının kâr elde etmek değil ülke teknolojisinin gelişimini sağlayarak ülke kalkınmasına katkı sağlamak olduğu bu nedenle kamu menfaatini de ilgilendirdiği, kuruluşuna dayanak olan 4691 Sayılı TGBK kapsamında şirket eylem ve işlemlerinin davacı Bakanlık denetimine tabi olduğu açık olup, bu haliyle davalı şirketin faaliyetlerinde 4691 Sayılı TGBK ve ilgili yönetmelik ile esas sözleşmesinde belirlenen amaca uygun hareket etmesi zorunlu bir unsur olup, aksi durumda Bakanlıkça 4691 Sayılı TGBK’nun 5/8 maddesi gereğince şirketin tasfiyesinin istenebileceği yasada açıkça belirtilmiş olup, Mahkememizce Yargıtay bozması öncesi yapılan yargılama neticesinde, davalı şirket anonim şirket olsa da 4691 Sayılı TGBK kapsamında kurulmuş özel statüye sahip kamu menfaati taşıyan bir şirket olması nedeniyle TTK kapsamında kurulan asıl ve öncelikli kâr amacı güden şirketler için uygulanan feshin son çare olması ilkesinin davalı şirket açısından uygulanması mümkün olmadığından, kanun, yönetmelik ve esas sözleşmede belirlenen amaca aykırı faaliyette bulunduğu sabit olan davalı şirketin 4691 Sayılı Kanun’un 5/8 maddesi gereğince tasfiye koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin tasfiyesine karar verilmiş ancak Yargıtay Temyiz incelemesi sonucu özetle davalı şirketin …’ye yer tahsisi yapmasının amaca aykırı faaliyet sayılmayacağı ve aykırılıkların giderilmesi için verilen sürenin kısa olduğu, yönetici şirkete aykırılığın giderilmesi için verilen sürenin sonunda yönetici şirketin amacı doğrultusunda faaliyet göstermediğinin tespit edilmesi durumunda Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü faaliyetleri sonucunda elde ettiği kazanca ilişkin kurumlar vergisi istisnasının üç ay uygulanmayacağı ve bu konuda Maliye Bakanlığının bilgilendirileceği düzenlendiği halde davacı Bakanlığın bu hüküm uyarınca Maliye Bakanlığına gerekli bildirimi yaptığı, yönetici şirket hakkında üç ay boyunca istisnanın uygulanmadığı iddia ve ispat edilemediği gerekçeleriyle Mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiş olup, Mahkememizce Yargıtay bozması sonrası yapılan yargılama sonucunda usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23/03/2023 tarih ve 2022/6148 Esas, 2023/1801 Karar Sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup, her ne kadar Yargıtay bozma gerekçesinde davalı şirketin yer tahsisi yaptığı …’nın Vakıf Senedinde gösterilen amaçları gözetildiğinde yönetici şirketin bölgede … na yer kiralamasının Kanunda belirtilen amacın dışında faaliyet gösterdiği anlamına gelmeyeceği belirtilmiş ise de yer tahsisi yapılan Vakfın vakıf senedinde gösterilen amaçların anılı kanun ve yönetmelik hükümleriyle uyumlu olması tek başına yeterli olmayıp yer tahsis edilen vakıfın teknoloji geliştirme bölgesinin amacına uygun şekilde yönetmelikte belirtildiği gibi bölge amaçları doğrultusunda gerçekleştirilecek faaliyetlere etkinlik kazandırıcı eylemde bulunması da gerektiği, diğer bir deyişle yer tahsis edilen Vakfın teknoloji geliştirme bölgesinin amacına uygun şekilde ar-ge faaliyeti de üretmesi, bu yönde çalışmalar da yürütmesi gerekli olup, aksi halde sadece Vakıf merkezinin bulunması ve vakfın bu bölgeden yönetilmesi Teknoloji geliştirme bölgelerinin (teknopark) amacına ve ilgili yasanın amacına ulaşmasını sağlamayacaktır, söz konusu teknoloji geliştirme bölgelerinin kurulmasının asıl gayesi Ülkemizin teknolojik gelişimine katkı sağlayarak bu yönüyle Ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamak ve bu alanda çalışan kişi, kurum ve kuruluşlara ortam, imkan ve fırsat eşitliği sağlamak olduğu göz önüne alındığında davalı yönetici şirketin hissedarları olan vakıflara ar-ge projesi sunmamasına rağmen yer tahsis etmesi, emsale aykırı şekilde düşük kira bedeliyle yer tahsis etmesi ve kira gelirlerinden belirli oranlarda pay vermesi yer tahsis edilen Vakfın vakıf senedinde belirtilen amaçları kanunun amacıyla uyumlu olsa dahi davalı yönetici şirketin 4691 Sayılı TGBK, ilgili yönetmelik ve esas sözleşmede belirtilen amaç ve faaliyet konusuna uygun davrandığını göstermeyeceği kanaati heyetimizde oluşmakla, Yargıtay bozmasında aksi yönde belirtilen davalı şirketin … ‘nın Vakıf Senedinde gösterilen amaçları gözetildiğinde yönetici şirketin bölgede … ına yer kiralamasının Kanunda belirtilen amacın dışında faaliyet gösterdiği anlamına gelmeyeceği yönündeki tespite katılmak mümkün olmamış ise de, Yargıtay bozma kararında belirtilen asıl bozma sebebi olan aykırılıkların giderilmesi içen makul süre verilip verilmediği hususunda yapılan değerlendirme sonucunda davacı Bakanlık tarafından yaptırılan müfettiş incelemesi sonrası hazırlanan raporlar doğrultusunda davalı şirketin tespit edilen amaca aykırı faaliyetlerinin giderilmesi hususunda uyarı yazısının 02/10/2020 tarihli olduğu ve söz konusu uyarı yazısında belirtilen aykırılıkların giderilmesi için 31/10/2020 tarihine kadar süre verildiği, verilen sürenin 1 aydan daha az olduğu, daha öncesinde davalı şirketin amaca aykırı faaliyette bulunduğuna yönelik davacı tarafça yapılmış bir ihtar veya ihbar bulunmadığı, eldeki davanın açılma tarihi nazara alındığında da davalı şirketin belirtilen aykırılıkları gidermesi için dava tarihine kadar da yeterli sürenin bulunmadığı, bu haliyle belirtilen aykırılıkların türü ve niteliği, davalı yönetici şirket tarafından aykırılıkların giderilmesi hususunda yer tahsisi yapılan, kaynak aktarılan ilgililer arasındaki hukuki ilişkilerden doğacak ihtilafların çözümünün alacağı süre ve özel hukuk ilişkisinden kaynaklı davacının karşılaşabileceği sorumlulukların bertaraf edilebilmesi için davacı Bakanlık tarafından verilen sürenin çok kısa olması nedeniyle yetersiz olduğu sabit olduğundan söz konusu davacı Bakanlık tarafından belirtilen aykırılıkların davalı yönetici şirket tarafından giderilmesi için davalıya makul bir süre verilmesi gerekmekte olup, ayrıca davacı Bakanlık tarafından amaca aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilen davalı hakkında Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü faaliyetleri sonucunda elde ettiği kazanca ilişkin kurumlar vergisi istisnasının üç ay uygulanmayacağına ve bu konuda Maliye Bakanlığına gerekli bildirimlerin yapılmasına ilişkin sürecin işletildiğine yönelikte dosya kapsamında iddia ve ispat bulunmadığı anlaşılmakla, davacı Bakanlık tarafından amaca aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilen davalı yönetici şirkete aykırılıkların giderilmesi hususunda makul süre verilmemesi ve verilen süre sonunda davalı şirketin halen Kanunun amacı doğrultusunda faaliyet göstermeyerek amaca aykırılıkları devam ettirdiğinin tespiti koşulları sağlandıktan sonra şirketin tasfiyesine yönelik dava açma yoluna gidilmesi gerektiğinden dolayı davacı tarafça davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesi ve tasfiyesi için başvuru şartları oluşmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı taraf harçtan muaf olduğundan bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan 12 adet tebligat ve posta masrafından oluşan 300,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan maktu 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6- Karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2023

Başkan …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Katip …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.