Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/317 E. 2023/883 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“Kısmen Kabul – Kısmen Red”
ESAS NO : 2023/317 Esas
KARAR NO : 2023/883
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/05/2023
KARAR TARİHİ : 19/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalılar … A.Ş. Ve … İnş. Tic. Taah. Ltd. Şti. tarafından 01/06/2021 tarihinde … İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahasında bulunan Küçükçekmece İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi ile … Sokak kesişimi adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin göstermemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edildiğini, davalılar tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 2.398,18-TLnin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, meydana gelen dağıtım tesisi hasarı ve enerji kesintisi müvekkil şirketin yüklenici şirketi tarafından giderildiğini, hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, huzurdaki dava ile birebir aynı mahiyette yüzlerce dava dosyası görüldüğünü ve müvekkili şirketin delilleri ışığında müvekkili şirket lehine davaların kabulü yönünde kararlar verildiğini, bu nedenlerden dolayı; …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı … İnş. Tic. Ve Taah. Ltd. Şti. vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının tesisatlarına davalılarca zarar verildiğini, meydana gelen zarardan davalıların sorumlu olduğunu iddia etmişse de bu iddia yerinde olmadığını, dava konusu adreste müvekkil şirketin, davacının tesisatına verdiği herhangi bir zarar ve zararın oluşumunda kusuru bulunmadığını, Müvekkil şirket tarafından yapılan ve davacının tesislerinde zarar meydana geldiği iddia edilen tüm kazılarda davacı kurumun ağır kusuru bulunduğunu, davacı şirketin yaptığı iş gereği, mevzuattan doğan ve uyulması gereken kurallara uymadığını, davacının dava dilekçesinde hangi alacak kalemlerini talep ettiğinin anlaşılmadığını, davacının dava dilekçesinin açıklattırılması gerektiğini, Ucu açık bir şekilde diğer kayıplar denilerek hasar bedelinin talep edilemeyeceğini, davacının hasarın yüklenici şirket tarafından giderildiğinin beyan etmesinin son derece muvazaalı olduğunu, sadece yüklenici sözleşmesinin sunulması ve hasarın yüklenici şirket tarafından giderildiğinin iddia edilmesinin tek başına yeterli olmadığını, davacı tarafından hasarın yüklenici şirket tarafından giderildiğini kanıtlayan herhangi bir yazılı delilin dosyaya sunulmadığını, davacının diğer alacak kalemlerine ilişkin taleplerinin dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Hasar mahallinde müvekkili şirket tarafından her hangi bir çalışma yapılmadığını, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere iddia edildiği gibi bir hasarın varlığı halinde söz konusu hasarın muhatabının … İnş. Tic. ve Taah. Ltd. Şti olduğunu müvekkil şirketin hasarla bir ilgisi bulunmadığını, haksız eylemde hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağının bir arada bulunması gerektiğini, diğer davalı ile müvekkil şirket arasındaki sözleşme kapsamında üçüncü kişilere verilecek zararlardan diğer davalının sorumlu olacağı açıkça düzenlendiğini, Müvekkil şirketin sadece ihale makamı olduğunu ve denetim ve gözetim yükümlüğü bulunmadığını, davacının montaj, araç ve işçilik bedellerini isteyemeyeceği hususu yerleşmiş içtihat kararlarıyla kesinlik kazandığını, dağıtılmayan enerji bedeli ve eşik kesinti süresi aşım maliyetinin talep edilmesi hukuka aykırı olduğunu, dosyada fatura kesildiğine dair bir delil bulunmamasına rağmen hesaba KDV eklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, soyut iddialarla açılmış davanın reddi gerektiğini, faize itiraz ettiklerini, davacının icra inkar tazminat talebinin haksız olup kötü niyet tazminat taleplerinin bulunduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası, Erişim Şebekeleri Bakım Onarım Sözleşmesi, Hasar Tespit Tutanakları, Hesaplama Dokümanları, Hasar Dosyası, Altyapı Kazı Ruhsatı Dosyası, İşletme Müdürlüğü AG/OG AOB Hizmet Alım Sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava hukuksal niteliği itibariyle, davalı borçlu tarafından gerçekleştirilen haksız eylem neticesinde davacı şirketin tesislerinde oluşan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; 01/06/2021 tarihinde … ilçesi, … mah, … caddesi ile … sokak adresinde gerçekleştirilen alt yapı çalışmaları nedeniyle oluşan zarar arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı, var ise tespit edilen zarar kalemlerinin davalıların haksız fiiline nazaran kadri maruf olup olmadığı ve talep edip edemeyeceği, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır.
…. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalılar/borçlular aleyhine 2.233,18 TL asıl alacak ve 165,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.398,18 TL borcun ödenmesi amacıyla 11/11/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlu …’a çıkartılan ödeme emrinin 30/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ……Ltd Şti’ye çıkartılan ödeme emrinin 29/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’un 29/11/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, borçlu …….Ltd Şti’nin 29/11/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği,takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yetki itirazı yönünden; yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir.İİK’nun 50/1 maddesi yollamasıyla icra müdürlüğünün yetkisi bakımından HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Zarar gören davacı tüzel kişinin yerleşim yeri mahkememiz yetki sınırları içinde olup, davalı … A.Ş’nin icra dairesinin yetkisine itirazı reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı şirketin, 01/06/2021 tarihinde … ilçesi, … mah, … caddesi ile … sokak adresinde adresinde elektrik kablolarının davalı … Ltd. Şti. tarafından hasara uğratıldığı davacı şirket personeli tarafından düzenlenen hasar tutanaklarıyla tespit edildiği, dosya kapsamı itibariyle hasarın gerçekleştiğine yönelik olarak davalıların bir itirazının bulunmadığı, bu nedenle tanık delilinin esasa bir etkisi bulunmayacağı anlaşılmakla; tarafların tanık dinletme talebinin reddine karar verilerek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Elektrik mühendisi bilirkişinin 09/10/2023 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “… Kablo Tesis Teknik Şartnamesinde; “Kablo kanalının en az 80 cm derinlikte açılması, kanal dibine kum serilmesi, kablonun döşenmesi, kablonun üzerine kum serilmesi, kumun üzerine aralık bırakmadan koruyucu tuğla yerleştirilmesi, ikaz bandının serilmesi, tuvanenin doldurulması, kaplamanın yapılması, zeminin eski haline getirilmesi, kablo güzergahına ikaz lehaları çakılması” hükümleri yer almıştır. Dosyadaki arıza yeri fotoğrafları incelenmesinden; dava konusu hasarın oluştuğu mahalde; davacı şirketin kabloyu yüzeye çok yakın döşediği, kablonun üzerine koruyucu tuğla koymadığı, ikaz bandı sermediği anlaşıldığından hasarlanan kablonun, … Kablo Tesis Teknik Şartnamesine uygun döşenmediğini fotoğraflar net olarak kanıtlamaktadır. Bu nedenle, hasarın oluşmasında davacı şirketin %30 müterafik kusuru olduğu, davacı şirketin, … , … Mahallesi, … Caddesi ile … Sokak kesişimindeki 3×120+70 mm2 0,6/1 kV elektrik kablosu, davalı … A.Ş.’nin yüklenicisi davalı … Limited Şirketi tarafından 01/06/2021 tarihinde hasara uğratıldığı davacı şirket personeli tarafından düzenlenen tutanakla tespit edilmiştir. Davalı … A.Ş. ihale Makamı olduğundan kazı çalışmalarını kendisi değil yüklenicisi davalı … Limited Şirketi’ne yaptırmaktadır. Ancak, kazı çalışmaları davalı … A.Ş.’nin gözetimi ve denetimi altında yapıldığı için davalı … A.Ş. ve yüklenicisi davalı … Limited Şirketi birlikte kusurlu ve sorumlu oldukları, Davacı şirketin, hasara uğratılan 3×120+70 mm2 kablosunun onarımı için gerekli olan malzemeleri davacı şirketin sağladığı, onarımın da yüklenicisinin yaptığı bu nedenle, onarım bedeli … Birim Fiyatlarıyla hesaplanacak olup … Birim fiyat Tariflerinde; montaj bedelinin, araç, taşıma, işçilik, personel bedelleri dahil tüm bedelleri kapsadığı yer almaktadır. Bu nedenle, … Birim Fiyatları; malzeme, araç, taşıma, işçilik, personel bedelleri dahil tüm bedelleri kapsadığından yapılan giderlerin tümü hesaplanmış olacağından, davacı şirketin asıl alacağının 474,19 TL, icra takibine kadar işlemiş faiz alacağı 18,82 TL olmak üzere toplam alacağının 493,01 TL olduğu ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
15/06/2006 tarih ve 26199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ” … Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği” nin 4. Maddesinde tanımlandığı üzere “altyapı” kavramı “içme suyu kanalizasyon projeleri, elektrik doğalgaz, telefon, kablolu televizyon bağlantı hatları gibi telekomünikasyon projeleri hafif yaylı toplu taşıma ve metro projeleri, termal ısınma ve enerji besleme projeleri ve benzerleri gibi raylı toplu taşıma sistemleri ile yollar ve kaplamaları” ifade etmekte ve kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, kabloya hasar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle yüklenicinin kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması ve çalışmalar sırasında kazı çalışması yapanın daha dikkatli olması, çalışmalarını ona göre yönlendirmesi ve gerekiyorsa elle kazı yapması gerektiğinden , meydana gelen olayda yüklenicinin kazı yaparken dikkatsiz çalıştığı ve gereken tedbirleri almadığı anlaşılmıştır. Hasar yerine ilişkin fotoğraflar dikkate alındığında; … Kablo Tesis Şartnamesinde, ‘’ Kablo kanalın açılması, kanal dibine kum serilmesi, kablonun üzerine kum serilmesi, kuınun üzerine tuğla yerleştirilmesi, üzerine tuvanen malzemenin doldurulması, ikaz bandının serilmesi, zeminin eski haline getirilmesi” hükmü olmasına rağmen, dosyadaki arıza yeri fotoğraflarının incelenmesinden dava konusu mahalde davacı şirketin kablonun üstüne ve altına kum sermediği, kablonun üzerine koruyucu tuğla koymadığı, ikaz bandı olmadığı yani kabloyu … Şartnamesine uygun döşemediği anlaşıldığından bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının olayın özelliklerine uygun olduğu anlaşılmakla davacının %30 oranında davalıların %70 oranında kusurlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Her ne kadar davalı … A.Ş vekilince müvekkiline husumet düşmeyeceği iddia edilmiş ve bilirkişi raporunda davalı … A.Ş’nin diğer davalı ile düzenledikleri sözleşme gereğince kazı çalışmalarından dolayı sorumluluğun yüklenici olan diğer davalıda olduğu belirtilmişse de davalılar arasında düzenlenen TİP sözleşmelerinin ve eki şartnamelerin ilgili maddeleri ile yüklenici firma tarafından yapılacak çalışmalar esnasında verilecek her türlü hasarlardan yüklenicinin sorumlu olacağı hükmü getirilmiş ise de işveren konumunda olan … A.Ş’nin yüklenici firma tarafından yapılan işlerin yönetmelik ve şartnamelere uygun olarak yapılmasını denetlemek ve kontrol etmekle gözetim ve denetim yetkisi bulunmaktadır. Kaldı ki taraflar arasında düzenlenen bu sözleşme hükmü taraflar arasında geçerli olup üçüncü kişileri bağlamayacaktır. Bu itibarla davalı … A.Ş’nin de sorumlu olduğu anlaşılmakla davalının bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; düzenlenen bilirkişi raporu kusur ve hesaplama bakımından denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınmış, dava konusu hasarla ilgili olarak davacı tarafından onarılarak çalışılır hale getirilen işlerin … birim fiyatlarına göre hesaplama yapıldığı, davacının oluşan hasar tutarı bakımından … birim fiyatlarına göre kablo onarım bedelinin KDV dahil 677,42 TL hesaplandığı, davalılar %70 oranında kusurlu olmakla 677,42 TL x %70 = 474,19 TL tutarında sorumlu olduğu, davacı tarafından talep edilen araç, personel ve montaj talebi yönünden Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08/12/2010 tarih 2010/7-530 E. 2010/636 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere; haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olduğu, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği ve zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olmakla zararla ilgisinin bulunmadığı, özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemeyeceğinden davacı taraf onarım işlemlerinin İşletme Müdürlüğünün komutasında olan AOB (Arıza Onarım ve Bakım) birimi tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürmüşse de buna ilişkin delillerini sunmadığı ve hasarın özel olarak adam tutulup çalıştırılmak suretiyle giderildiğine ilişkin fatura vs. İspatlayıcı belge sunulmadığı anlaşılmakla haksız fiillerde gerçek zarar ilkesinin benimsendiği bu anlamda gerçek zarar olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmakla montaj ve araç ve personel giderleri talebi yönünden alacak kalemi olarak dahil edilmemiş, davacı tarafça talep edilen dağıtılamayan enerji bedeli talebi yönünden Yargıtay 4. HD’nin 2015/10383 E. 2015/12692 K., Yargıtay 3. HD 2012/19781 E. 2012/24032 K.) Sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere;” tüketilmeyen elektrik santrallerde otomatik olarak üretilmeyip ancak kullanıldığı anda üretilerek enerji nakil hatları üzerinden dağıtılan bir enerji türüdür. Kullanılan enerji miktarı günün değişik saatlerinde farklı olduğundan kesinti (inkıta) süresi belirlenemez ve bu sebeple de satılamayan enerji bedeline hükmedilemez.” “Hasar nedeniyle enerji nakil enerjisinin beslediği mahalde bir miktar elektrik kesintisinin olduğu muhakkaktır. Davacı elektrik enerjisi üreten bir şirket değildir, sadece dağıtımını yapmaktadır. Dolayısıyla kesinti nedeniyle henüz üreticiden bir elektrik almamıştır. Öte yandan mesken ve işyerlerine kullanılan elektrik miktarı günün değişik saatlerinde farklılık göstermektedir. Kablodaki hasar nedeniyle bir mahaldeki kesintinin hasar görmeyen enerji nakil hattından beslenmesi olanağı da mevcuttur. Kullanılan enerjinin kesinti süresinin kesin olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı dikkate alındığında satılamayan enerji bedeli talep edilmesi usul ve yasaya uygun değildir.”(İzmir BAM 4. HD 2018/563 E. 2019/524 K.) içtihatlar gereğince gerçek zarar ilkesine göre davacının dağıtılamayan enerji bedeli talebi yönünden alacak kalemi olarak dahil edilmemiş, davacının eşik kesinti süresi aşım bedeli talebi yönünden Elektrik Dağıtımı Ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğine göre, abonelerin, yıllık eşik değerlerin aşılmasında veya günlük süreleri aşan kesintilerde dağıtım şirketi tarafından ilgili kullanıcıya tazminat ödenmesi gerekmektedir. Yani, sözü geçen yönetmelik, davacı şirketin abonelere tazminat ödemesine ilişkindir. Bu nedenle, davacı şirketin eşik kesinti süresi aşım bedelini davalıdan talep edebilmesi için sözü geçen bedeli ilgili kullanıcılara ödediğini somut belgelerle kanıtlaması gerekmekte olup, dosyada bu konuda bilgi ve belge bulunmadığı ve ispatlanamadığı anlaşılmakla gerçek zarar ilkesi gereğince eşik kesinti süresi aşım bedeli talebi yönünden alacak kalemi olarak dahil edilmemiş, davacının etüd koordinasyon bedeli talebi yönünden davacı tarafça sunulan Hasar keşif özetinde, Etüt koordinasyon bedelinin firmanın/yüklenici şirketin kendi personelince karşılandığı dava dosyasında görüldüğünden etüd koordinasyon bedeli talebi yönünden alacak kalemi olarak dahil edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Faiz yönünden; Dava konusu hasar haksız fiil şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Faiz bu tarihten itibaren başlayacaktır. 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesi uyarınca, gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda, istek halinde T.C.Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekte olup, davacı vekili tarafından icra takip taleplerinde reeskont avans faizi talep edildiği görülmüştür. Bilirkişi raporunda yasal faiz oranında işlemiş faiz hesabı yapılmış olup Mahkememizce işlemiş faiz hesaplamasına itibar edilmemiş olup usul ekonomisi ilkesi gereğince davacının talebi ile bağlı kalınarak reeskont avans faizi oranında işlemiş faiz yönünden hesaplama Mahkememizce yapılmış olup yeniden bilirkişiden rapor alınmamıştır. Asıl alacak 474,19 TL, hasar tarihi 01/06/2021 tarihi takip tarihi 11/11/2021 tarihi ve 19/12/2020-31/12/2021 tarihleri arası reeskont avans faizi oranı %15,75 olmakla birlikte hasar tarihinden takip tarihine kadar geçen 163 gün için işlemiş faiz oranı (474,19 TLx163x15,75/365000) 33,35 TL bulunmuştur.
İcra İnkar Tazminatı talebi yönünden; uyuşmazlığın haksız fiile dayalı olduğu tartışmasızdır. Diğer bir anlatımla alacak likit olmayıp kimin ne kadar ve hangi sebeple sorumlu bulunduğu yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalıların kötüniyet tazminat talebi yönünden; Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davalı, davacının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır.Bu nedenle davalıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalılar tarafından 474,19 TL asıl alacak ve 33,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 507,54 TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 507,54 TL alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek reeskont avans faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Takip konusu haksız fiile dayalı olduğu yargılama ile belirlendiği ve likit bir alacak olmadığı anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
c)Davalıların kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 269,85-TL harçtan daha önceden ödenen 179,90-TL peşin harç düşüldükten sonra eksik kalan 89,95-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 507,54-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.890,64-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 179,90-TL başvuru harcı ve 179,90-TL peşin harç olmak üzere toplam 359,80-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti ve 258,25-TL posta giderinden ibaret toplam 2.258,25-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre ‭477,85‬-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı … A.Ş. vekilinin yüzüne karşı dava değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2023

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*